Comenius Programı ile yeni bir dil, yeni bir kültür

Comenius Programı ile yeni bir dil, yeni bir kültür
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Elea, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programı Comenius kapsamında Finlandiya’ya geldi. Program liselilere yabancı ülkelerde 3 ila 10 ay arasında eğitim fırsatı sunuyor. Elea’nın Fransa’daki okulu Comenius Programı’na dahil olarak Finlandiya’da Jyvaskyla Lisesi ile bir ortaklık kurdu.

Elea öncelikli amacının İngilizce eğitimi almak, diğer yandan ülkesinden uzaklaşarak büyüdüğünü hissetmek olduğundan söz ediyor: “İngilizce’yi hatasız konuşmak istiyordum. Sanırım bu hedefime 9 ayda erişebileceğim. Diğer yandan evden ayrılmak istiyordum. Ailemi seviyorum ama bir süre uzaklara gitmek istiyordum. Bu büyümemi sağlayacak bir deneyim.”

Finlandiya, İngilizce öğrenmek için kuşkusuz akla gelen ilk ülkelerden biri değil. Ancak ülkenin İngilizce’yi doğru ve oldukça iyi konuşan bir nüfusun yanı sıra önde gelen eğitim sistemlerinden birine sahip oluşu, yeni bir dille birlikte yeni bir kültürü tanımak isteyen öğrencileri buraya çekiyor. Farklı eğitim sistemlerini tanımak, Elea’nın kendi ülkesinin sistemine eleştirel yaklaşmasına katkıda bulunuyor: “Buradaki okulun çok farklı olduğunu düşünüyorum. Öğrencilere gerçekten yardımcı oluyorlar, onları hep ilerlemeye teşvik ediyorlar. Halbuki Fransa’ da hep daha iyi olanları destekliyoruz, diğerlerine ise önem vermiyoruz. Burada herkesi eşit şekilde cesaretlendiriyorlar.”

Fransız lise öğretmeni Ulla Aarnio, farklı ülkelerden gelen öğrencilerin Jyvaskyla’ya uyum sürecinden sorumlu. Aarnio, yeni bir kültüre alışmanın yalnızca yabancı öğrencilere mahsus olmadığına işaret ediyor: “Başlangıçta çok yoruluyorduk. Çünkü dil, alışkanlıklar, herşey bizim için yeniydi. Sonra ise alışmaya başladık.”

Öğretmenler yabancı öğrencilerin Finlandiya toplumuna uyum sağlamasında önemli bir rol oynuyor. Günlük hayatın farklılıklarını keşfetmek ise Elea’nın dile getirdiği gibi, tamamen kişisel bir deneyim: “Örneğin dış görüntü açısından farklılıklar var. Bu bir ayrıntı olarak görülebilir ama 9 ay burada kaldığımdan benim için önemli. Örneğin kaşları neredeyse yeşil olan birini gördüm. Fransa’da olsaydım buna çok gülerdim ama burada biraz geriliyorum.”

Comenius Programı’nın en güç yanlarından biri kalacak yer ve bir aile bulmak. Elea ise, bu yeni düzeni kurmakta zorlanmadığından, kendisini ağırlayan Finlandiyalı aile ile geleneksel mutfağı tanımanın keyfine vardığından söz ediyor: “Gerçek bir ailede olduğu gibi, beraber kahvaltı ediyoruz. Okula gidiyoruz. Akşamları anne-kız yemek pişiriyoruz. Tıpkı Fransa’daki gibi… Herkes istediğini yiyor. Rahat bir ortam. Kendi ailem ile olduğum gibiyim. Çok mutluyum!”

Finlandiya’da birçok öğrencinin tercih ettiği spor dalı, saha hokeyi. Değişim programındaki öğrenciler de yabancı oldukları bu sporu deneyerek deneyimlerini zenginleştiriyor. Saha hokeyi oyuncusı olan Finlandiyalı Roosa Kasma
ise Comenius Programı ile Fransa’ya gitmeye hazırlanıyor. Kasma, yabancı bir ülkede öğrenimine devam etmenin teşvik edici yönlerinden birine dikkat çekiyor: “Finlandiya’ya geri döndüğümde çok değişmiş, olgunlaşmış olacağım. Bu süreç beni büyütecek. Özgüvenimin de artacağını düşünüyorum.”

Avrupa Komisyonu’nun Hayatboyu Öğrenme Programı kapsamında 2010 yılında yürürlüğe koyduğu Comenius Programı, okullar arası antlaşmalara dayanıyor. Türkiye’den orta dereceli okulların da ortaklığının bulunduğu programa katılım her yıl artıyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Comenius Eğitim ve Gençlik Programı

Tercüme ile yeniden hayat bulan kitaplar

Erasmus öğrencileri iş hayatında daha avantajlı