ABD eğitim sisteminini sorguluyor

ABD eğitim sisteminini sorguluyor
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Neden eğitim kalitesi sıralamasında Amerika Birleşik Devletleri giderek diğer ülkelerin arkasında kalıyor? Başkanlık seçimleri öncesi milli eğitim sistemi, ülkede daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir tartışma konusu.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün yayımladığı son rapora göre Amerikalı yetişkinlerin yüzde 42’si lise veya üstü okul mezunu. Ancak bu oran Kanada veya Japonya gibi ülkelerle kıyaslandığında giderek daha da geride kalıyor.

Başkan Bush’un Amerikan eğitim sistemine hediyesi: ‘No Child Left Behind’

‘No Child Left Behind’ 2001 yılında Başkan Bush’un milli eğitimde yürürlüğe soktuğu bir uygulamaydı. On yıl sonra araştırmalar gösteriyor ki giderek daha çok Amerikalı, bu uygulamanın ülkelerindeki eğitimi daha da kötüleştirdiğini düşünüyor.

Brennan-Rogers İlköğretim Okulu, öğrencilerin okuma ve matematikteki başarıları baz alınarak okulları derecelendiren ‘No Child Left Behind’ uygulamasında sınıfta kalan okullardan biriydi.

Ancak ‘No Child Left Behind’ ve onun katı uygulamaları Brennan-Rogers Okulu’ndan daha kısa ömürlü oldu. Kongre’de takılan yasa revize edilerek, bu sistemin uygulanması eyaletlerin kendi kararlarına bırakıldı. 2009’da Müdür Karen Lott, okulu tekrar kendi ayakları üzerinde durdurmak için devlet yardımı aldı.

Kapsamlı bir değişime giden okul birebir ders, ebeveynleri okul hayatına katmak, okul gününü uzatmak gibi birçok radikal karara imza attı.

İki sene içinde Brennan-Rogers Okulu Connecticut’un sıralamasının en altlarından, en tepesine yerleşti. Okul bu başarısıyla şimdi, kötü eğitim veren bir kurumun nasıl iyileştirilebileceğinin en iyi örneklerinden biri olarak gösteriliyor.

Yeniden işe girebilmek için okula geri dönüş

Amerika ekonomik krizle boğuşuyor ve işsizlik birçok Amerikalı için ciddi bir tehdit. Bu tehdit karşısında insanlar tekrardan ayakları üzerine basabilmek, yeni bir meslek kazanmak için okula geri dönüyor.

42 yaşındaki Elizabeth de 20 senenin ardından yeniden okul eğitimine dönenlerden biri.

Mahallesindeki son otomotiv fabrikası da 2010 yılında kapanınca işsiz kalan Elizabeth’in başka çaresi kalmamış, seçtiği iki senelik Biyoteknoloji programıyla, yeniden okula dönmüş. Elizabeth’in tekrardan bir işe gireceğine ve üniversiteyi bitireceğine olan inancı tam.

Amerika’da 2009 yılında yapılan bir araştırma da Elizabeth gibilerin artışını işaret ediyor. Araştırmaya göre ülkedeki öğrencilerin yüzde 24’ü 30 yaş ve üstü.

ABD nerede kaybediyor?

Peki neden ABD 30 sene önce uluslararası eğitim sıralamasının üst sıralarındaki yerini kaybetti?

Amerika’da etkin bir eğitim reformunu hayata geçirme planları, birçok türbülanslı dönemden geçti: hükümetle öğretmen sendikaları arasındaki ilişkiler bazen güneşli bazen de fırtınalı günler geçirdi.

Washington’daki Ulusal Ekonomi ve Eğitim Merkezi’nin Başkanı Marc Tucker, asıl problem Amerika’nın bir Eğitim Bakanı’nın olmaması diyor. Her karar federal ve yerel kanun koyuculardan oluşan karışık ve külfetli bir sistemin ellerine bırakılmış durumda. Bir diğer zorluk ise mali bölünmeden geliyor.

Tucker’a göre birşey çok açık: Halihazırdaki Amerikan eğitim sistemi iyi performans sergileyen okullarla kötü okullar arasında büyük farkların olduğu bu haliyle, sürdürülemez durumda. Çözüm ise Amerikalıların biraz alçakgönüllü davranıp eğitim kalitesinde kendilerini geçen ülkelere bunun alametifarikasını sorması.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Trump: Macaristan Başbakanı Orban'la 'muhafazakar ittifakı' yenilemeye hazırım

ABD: Polis, Gazze eylemlerinde öğretim görevlileri ve öğrencileri güç kullanarak gözaltına aldı

ABD'de üniversitelerdeki Filistin yanlısı protestolarda onlarca öğrenci tutuklandı