MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun cuma günü 'İmralı' gündemiyle toplanacağını açıkladı.
Yeni 'çözüm süreci' gündeminin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, cuma günü 'İmralı' gündemiyle toplanıyor.
Komisyon bugün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında 17. kez toplanmıştı. Burada "oylama" yapılmasının kararlaştırıldığı belirtiliyor.
Toplantının ardından açıklamada bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, "Cuma günü toplanacağız, en kısa zamanda da gideceğiz," ifadelerini kullandı.
Yıldız'ın bu açıklamaları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısındaki, "Alırım yanıma üç arkadaşımı, İmralı'ya gitmekten imtina etmem," sözlerinin ardından geldi.
MHP lideri Bahçeli partisinin bugünkü grup toplantısında "Şayet mecliste kurulan komisyon bu çerçevede karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse, açık açık söylüyorum, alırım yanıma üç arkadaşımı kendi imkanlarımızla İmralı'ya gitmekten, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten imtina etmem," açıklamalarını yaptı.
"İmralı'ya gidilsin mi, gidilmesin mi tartışmalarına bir nokta koyulmalı," diyen Bahçeli, Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeden sonuç alınamayacağını vurguladı:
"Dürüst ve samimi ölçülerde terörsüz Türkiye hedefinin hayat ve zemin bulması isteniyorsa, İmralı'ya gidilmesine ayak sürmenin hiçbir manası da olmayacaktır. Sürecin asıl muhataplarından birisiyle doğrudan temas kurulamayacaksa sonuç nasıl alınacak, ilerleme nasıl kaydedilecek?"
Grup toplantısında Bahçeli'nin, “İmralı’ya gitmeme izin veriyor musunuz?” sorusuna ise parti grubu ayakta alkışlayarak yanıt verdi. Bahçeli bunun ardından, “İşte, milletin özü burada, milletin öz kararı da budur” diye konuştu.
Bahçeli geçen haftaki (11 Kasım'daki) grup toplantısında yaptığı açıklamada da MHP olarak İmralı'ya gitmeye hazır olduklarını açıklamıştı.
Meclis'teki komisyondan bir heyetin "İmralı’ya giderek ilk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendireceğini" ifade eden Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu heyete katılmaya hazır olduklarını" dile getirmişti.
Bahçeli, 9 yıldır tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliye edilip edilmeyeceğine yönelik tartışmaları ilişkin olarak da "Tahliyesi hayırlara vesile olacaktır," dedi.
11 Kasım'daki grup toplantısının ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkındaki hak ihlali ve tahliye kararının, Türkiye'nin itirazının reddedilmesiyle kesinleşmesi üzerine gelen soruya Bahçeli, “Sayın Selahattin Demirtaş hukuki yollardan sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır,” yanıtını vermişti.
PKK'nın silahlarını teslim etmesi 'mukadder bir akıbet'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK'nın lağvedilmesinin ve tüm silahlarının ya teslim edilmesinin ya da imha edilmesinin “mukadder bir akıbet” olduğunu belirterek bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Bahçeli, Suriye’de SDK-YPG’nin merkezi hükümetle yürüttüğü entegrasyon müzakerelerinin bazı provokasyonlara rağmen makul bir çizgide ilerlediğini söyledi.
Suriye'nin geçici lideri Ahmed eş-Şara ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Beyaz Saray'da yapılan görüşmeyi “yapıcı ve olumlu” olarak niteleyen Bahçeli, bu temasların barışçıl arayışları güçlendirdiğini ve 10 Mart mutabakatının uygulanmasına yönelik net mekanizmaların ortaya çıkmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti.
10 Mart Mutabakatı, Suriye’nin kuzey-doğusundaki bölgesel yönetimler (özellikle Suriye Demokratik Güçleri / SDG) ile Şam merkezi hükümeti arasında 10 Mart 2025 tarihinde imzalanmıştı.
Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerinin sorgulanmasına tepki gösteren Bahçeli, ideolojik kökeni bir buçuk asra yaklaşan ağır ve silahlı bir musibetin ülke gündeminden tamamıyla çıkarılmasının neden rahatsızlık yarattığını sordu.
Bahçeli, “İşkembeden sallayanlar” olarak nitelediği çevrelerin terörün bitişinden rahatsız olduğunu ifade ederek, ruhları “vücutlarından başıboş gezen, sipariş ve tasarlanmış milletsiz milletçiler” ifadesiyle eleştirilerini sürdürdü.
Terörün sona ermesiyle ortaya çıkacak şahlanmış Türkiye’nin barış ve huzur ortamının kimi kesimleri niçin tedirgin ettiğini sorgulayan Bahçeli, ortada müzakere, mütareke, taviz, teslimiyet veya gizli pazarlık yokken bu iddiaların dile getirilmesini “manen, ahlaken ve vicdanen utanç duyulacak bir yüzsüzlük” olarak değerlendirdi.
Bahçeli’den 'İmamoğlu davası TRT’den canlı yayınlansın' çağrısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk davasına ilişkin duruşmaların TRT'den canlı yayınlanması için çağrı yaptı.
Bahçeli daha önce de aynı çağrıyı yaptığını hatırlatarak "Yargılama, en başta TRT olmak üzere tüm televizyonlardan canlı yayın olarak gerçekleşmelidir. Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmelidir. İBB'yi saran devasa boyutlu iddiaların mahkemede görüşülmesi ve duruşma etaplarının doğrudan takip edilmesi aynı zamanda hukuk ve demokrasi güvenliğimizi de destekleyecektir," diye konuştu.
'Herkes hukuk önünde eşittir, kimsenin ayrıcalığı yoktur'
Bahçeli, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun suç örgütü lideri olarak suçlandığı 3.741 sayfalık iddianamenin mahkemeye sunulduğunu hatırlatarak, kararın artık Türk yargısına ait olduğunu belirtti.
“Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Herkes hukuk önünde eşittir. Hiç kimsenin ayrıcalığı ve imtiyazı yoktur” diyen Bahçeli, Ekrem İmamoğlu ve birlikte yargılanan 105’i tutuklu 407 kişi hakkında mahkemenin vereceği kararın yakında nihayete kavuşabileceğini söyledi.
İddianamenin tartışılmasını “CHP’nin korku ve kaygısının tezahürü” olarak nitelendiren MHP lideri, “İddianamenin karalanması CHP’ye bir şey kazandırmayacak” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, yargıya yönelik eleştirileri hedef alarak, “Hâkim ve savcılara hakaret eden ahlaksız üsluptan sakınılmalıdır. Hukukun üstünlüğü hepimiz için bağlayıcıdır,” dedi.
'Bunun adı yüzyılın soygunudur'
Açıklamalarında ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yönelik çok sert suçlamalarda bulunan Bahçeli, partisinin iddianamenin özüne dair değerlendirmesini şöyle ifade etti:
“Aziz Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, adına 'Ekosistem' denilen bununla mündemiş organize suç örgütü olduğu ileri sürülen mafyalaşmış bir oluşum tarafından belediyenin kaynakları yani devletin parası kullanılarak bedeli mukabilince satın alınmıştır.”
Bahçeli, rüşvet, komisyon ve usulsüzlük iddialarının “Türkiye’nin satın alınması girişimi” olduğunu savunarak, “Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminin finansmanı amacıyla dehşet verici, gayri meşru, gayri hukuki bir tertip ve teşebbüs ile girilmiştir” dedi. İtirafçıların ve zanlıların belli olduğunu söyleyen Bahçeli, “Türk Devleti’nin CHP kongreleri gibi satılık olmadığını çok şükür göstermişlerdir” diye konuştu.
MHP Genel Başkanı, CHP’nin ekonomik konulardaki eleştirilerini de hedef alarak şöyle devam etti:
“Milletimizin verdiği vergileri, henüz boyu terlememiş yavrularımızın haklarını, emeklilerimizin umutlarını, çiftçilerimizin alın terlerini, esnaf, memur ve işçilerimizin nafakalarını gasbederek siyaset operasyonuna alet etmişlerdir.”
CHP’nin deprem konutları ve büyük altyapı projelerine yönelik eleştirilerini “boşluk” olarak nitelendiren Bahçeli, “Yavuz hırsızın ev sahibini bastırması gibi beyhude bir çırpınıştır. Emeklilerimizin parası CHP’nin para kulelerindedir. Milletimizin helal rızkı dolandırılmış, belediye kasası boşaltılmıştır. Bunun adı hortumculuk değil, yüzyılın soygunudur.”