Dünya çapında en çok oynanan operalardan biri. 150 yılı aşkın bir hikaye. La Traviata, izleyicilerini ve onu yorumlayan sanatçıları cezbetmeye devam ediyor. Verdi’nin 200. doğum yılında La Traviata, Monte Carlo Operası’nda temsil ediliyor. Bulgar sanatçı Sonya Yoncheva, nefes kesici Violetta yorumu ile izleyenleri büyülüyor.
Aktris Sonya Yoncheva, Violetta’nın hikayesiyle kendi yaşamı arasında bir özdeşlik kuruyor:
“Birkaç ay önce Paris’te idim. Bana, Dumas’nın ‘Kamelyalı Kadın’ kitabını hediye ettiler. Dehşet verici fakirlik içerisinde büyümüş bir kadının hikayesi. Çok sert mizaçlı bir babaya sahip. Bu nedenle 13 yaşında evi terk etmek zorunda kalıyor. Onun, sadece tek bir valiz ile, başka hiçbir şeye sahip olmamasına rağmen; geleceğini, kimliğini arama amacıyla evi terk etmesi beni çok etkiledi. Ben de, elimde iki valiz ve cebimde çok az miktarda para ile daha iyi bir gelecek için, Bulgaristan’ı 19 yaşında terk ettim.”
Jean-Louis Grinda, Opera direktörü:
“Violetta yoldan çıkmış bir kadındır. La Traviata’nın İtalyanca anlamı da doğru yoldan çıkmış, yani kötü yola sapmış kadın anlamındadır. Violetta bir hayat kadını. Bir gün ona bu dünyadan kurtulma şansı veriliyor. Kabul görülebilir bir yaşam şansına, her kadın gibi sevilen ve aşık olan biri olma ihtimaline kavuşuyor. Fakat sonunda, yine kötü yazgısı galip geliyor.”
Marco Armiliato, orkestra şefi:
“Ben şarkıcılara yani, güzel seslere hayranım. Bana göre en önemli enstrüman şarkıcının kendisidir. Bu nedenle şarkıcıya doğru bir hat üzerinde şarkı söylemeye devam etmesine yardım etmek gerekiyor. Kendilerini güzel bir sesle açıklamalarını sağlayacak en iyi yolu sağlamada destek olmak gerekiyor.”
Sonya:
“Bence, Traviata için üç ayrı karaktere ihtiyaç var. Bu şekilde Violetta tam anlamıyla temsil edilebilir. Birincisi, kendi evinde parti düzenleyen Violetta: ‘Her şeyin canı cehenneme, ben yaşamaya, hayatımı sürdürmeye çalışıyorum’ diyen. Daha sonra 2. perdedeki Violetta. Alfredo’nun ailesi ve o üst sınıfla karşılaşan ve onlar için kabul edilemez olan, dışlanan bir karakterdir. Ve sonuncusu, ölmek üzere olan bir Violetta. Ölüme karşı yenik düşmüş ve zayıf olmasına rağmen hala ‘Neden?’ sorusunu soracak cesareti bulan bir kadın. Yani, Violetta’nın gerçek temsili için bu üç karakterin sahneye yansıması gerekiyor.”
Jean-Louis Grinda ve Sonya Yoncheva ile yaptığımız Fransızca röportaj için takip eden bağlantıyı tıklayabilirsiniz: