Merkel Almanlara ne vaat ediyor?

Merkel Almanlara ne vaat ediyor?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Almanya’da yaklaşan seçimlerde Başbakan Angela Merkel seçim kampanyasını vergiler üzerine kurdu. Muhafazakar Hristiyan
Demokrat Birliği (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) koalisyonunun lideri, seçim vaatlerini rakamlara değinmeden açıkladı. Ama hesaplara göre verilen sözlerin tutulması için 28 milyar Euro gerekli olacak. Angela Merkel seçim programını şöyle savundu:

“Bayanlar, baylar. Bu hem tedbir hem de orta yol programı. Ne vatandaşın ne de ekonominin sırtına ek yük yaratmayı hedeflemiyor. Çünkü küçük, orta ve büyük boylu işletmeleri ve aile şirketlerini motive ederek ve özgürlük alanlarını genişleterek elde edeceğimiz vergi gelirinin, vergileri yükseltip onları demotive ederek elde edeceğimizden daha yüksek olacağını düşünüyoruz.”

Fakat koalisyon ailelere yönelik tutulması oldukça zor bazı sözler vermekten de geri kalmadı. Gelir vergisinin farklı bir şekilde
hesaplanması, aileye ve ev kadınlarına yapılan mali yardımın artırılması bu sözlerden bazıları.

Ama muhafazakarların en önemli silahı yine başbakanları olacak. Merkel’in yüzde 58’lerdeki popülarite oranı, Almanların onun sağ duyusunu ve alçak gönüllülüğünü takdir ettiğini gösteriyor.

Politikacı bu konularda rakiplerinin açık ara önünde bulunuyor. Fakat Merkel’in eski maliye bakanı Peer Steinbrück gibi isimler, başbakanın seçim programına ağır eleştirilerde bulunuyor:

“Bunlar anlamsız cümleler, boş vaatler. Koalisyon partilerinin kendi seçim programlarını ciddiye almadıklarını bile düşünebiliriz. Bu da programlarında açıkça görünüyor. Çünkü verdikleri çılgınca vaatlerini nasıl finanse edeceklerini söylemiyorlar.”

Üstelik, seçimlere üç ay kala Merkel’in liderliğindeki koalisyonun oy oranının yüzde 40 seviyesinde olması bekleniyor. Bu oran
tek başına hükumet kurmaya yetmiyor.

Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve solcuların oy oranı ise toplam yüzde 45 seviyesinde. Solun Merkel ile koalisyona gitmesine ise imkansız gözüyle bakılıyor.

Seçimlere üç ay kala Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU)‘nin seçim programları resmen açıkladı. Program büyük eleştiriler aldı. Muhafazakarlar 30 milyar euroluk aileler, eğitim ve altyapı için harcanacağı sözünü verirken, liberal koalisyon ortağı ‘para harcamanın tatlı zehiri’ gibi bir deyim kullandı. Sosyal demokratlar ise bunu ‘Merkel’in masalı’ ve ‘açığa vurulmuş seçim hilesi’ olarak adlandırdı.

Der Spiegel’den gazeteci Rene Pfister, Merkel’in seçim programıyla ilgili akıllara takılan soruları euronews için yanıtladı.

Andrea Büring, euronews: Merkel’in programına yönelik eleştirilerin sizce doğruluk payı var mı? mı?

René Pfister, Der Spiegel: Evet kesinlikle haklı eleştiriler bunlar. Bence bu seçim programının en büyük problemi verilen sözleri gerçekleştirecek kadar ödenek olmaması. Hristiyan Demokrat Birliği’nin önemsediği merkezdeki seçmenler, bu yüzden Angela Merkel programın ortasında, bir köşesinde değil. Program asgari ücret ve kadın kontenjanları gibi Sosyal Demokratlar’ın saldıramayacağı bir şekilde kaleme alınmış. Yani Sosyal Demokratlar şikayet etmemeli çünkü bu unsurların içinde bir şekilde Hristiyan Demokratlar da var. Sosyal Demokratların saldıracak hiçbir alanı yok, bu oldukça acımasız.

Büring, euronews: Yunanistan için katı tasarruf tedbirleri isterken kendi ülkesinde 28 milyarlık harcamayı seçim vaatlerine alan Merkel, Avrupa’da güvenilirliğini kaybeder mi?

Pfister: Evet bu oldukça güvenilmez bir tutum. Merkel reformlardan sıkça bahsediyor. Ancak Almanya içindeki sonuçlara baktığımızda reformların daha önceki hükumet yani Gerhard Schröder yönetiminin yapmış olduğu reformlar olduğunu görüyoruz. Bu reformlar Sosyal Demokratlar’da büyük kayıplara yol açtı. Ve Merkel emeklilik yaşının 67 olması gibi büyük reformlardan bahsediyor. Zamanında Sosyal Demokratlar’ın Başkan Yardımcısı Franz Müntefering, emeklilik yaşının 67 olması için bastırmıştı, Hristiyan Demokratlar değil.

Büring, euronews: Kamuoyu yoklamalarında Merkel açık ara farkla önde gözüküyor. Sosyal Demokratlar’ın adayı Peer Steinbrück onu nasıl yakalayabilir?

Pfister: Sosyal Demokratlar ‘ın kendilerini bu düşük halk desteği denilen dipsiz kuyudan çıkarmaları çok zor. Bence onlar kampanyalarında yanlış hareket ettiler. Uzun bir süre kimse adaylarının kim olacağını bilmiyordu. Sonra Sosyal Demokratlar aday olmayacağını açıklayan Frank-Walter Steinmeier tarafından Peer Steinbrück’ün aday gösterilmesi için zorlandı.

Bu, hatalar zincirinin ilk halkasıydı. Steinbrück ekonomik reformları destekleyen bir adam. Ancak aynı zamanda Sosyal Demokratlar siyasi olarak sola kaydı. Bu parti ile adayının çok da uyuşmadığını gösteriyor. Ancak şimdi bir arada olmak zorundalar ki bu çok can sıkıcı.

Dahası, Steinbrück geçtiğimiz aylar boyunca etkileri uzun vadede hissedilecek büyük hatalar yaptı. O medya tarafından sürekli gözlem altındayken, başbakan adayı olmanın ne anlama geldiğini kavrayamadı,

REKLAM

Büring, euronews: Yeşiller seçim programlarına yüksek vergileri koyarak itibarlarına zarar mı verdi?

Pfister: Bence bu genelde tüm sol kampı etkileyecek. Bence Yeşiller’in çoktan topluma kendilerinden vermiş veya paylaşmış bir seçmen kitlesi var. Ancak seçim tartışmalarının şu soru üzerinde yoğunlaştığını düşünüyorum: Daha yüksek vergiler olacak mı?

Hristiyan Demokratlar bunun için bastırıyor. Yani görülebilecek tek fark, Sosyal Demokratlar’ın bir yanda Hristiyan Demokratlar’ın bir yanda olduğudur. Eğer tek sorun seçmenin cüzdanına dokunulmaması ise sol kampın hep birlikte bu seçimi kazanması oldukça zor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Almanya: AB milletvekili aşırı sağcı politikacının asistanı Çin casusluğu şüphesiyle tutuklandı

Almanya'da, Çin'e teknoloji sağladığından şüphelenilen üç kişi gözaltına alındı

Kar fırtınası Alman otoyollarında hasara yol açtı