Paris saldırıları sırasında saldırgan Amedi Coulibaly’nin yanında yer alan eşi Hayat Boumeddienne’in izinden giden çok sayıda genç kadın, terör
REKLAMParis saldırıları sırasında saldırgan Amedi Coulibaly’nin yanında yer alan eşi Hayat Boumeddienne’in izinden giden çok sayıda genç kadın, terör örgütü IŞİD’in yanında yer almak için ülkelerini terk etti.
Yaşları henüz genç olan kadınlar Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Orta Doğu’nun farklı ülkelerinden de yola koyuldu.
Terör örgütünün kafa kesme, diri diri yakma, yüksek binadan atma ve kırbaç gibi zalimce yöntemlerinin yanı sıra kadınlara yönelik uyguladığı hunharca yöntemlere rağmen kadın militan sayısında artış olması dikkat çekti.
Örgütün propaganda videolarında, kadın militanların ağır silah kullanarak savaşçı olarak görevlendirildiği ima edilse de, kadınların çoğu zaman canlı bomba olarak kullanıldığı belirtiliyor.
Avrupa’daki genç kadın militanlar daha çok internet üzerinden kandırılıyor. Para ve daha iyi şartlarda bir yaşam umut ederek ülkelerini terk eden genç kadınlar kendilerini ne tür görevler beklediğini bilmeden yola çıkıyor. Oraya vardıklarındaysa beyin yıkama operasyonu devreye giriyor.
Johnathan’ın kız kardeşi de Suriye’ye gidenler arasında:
“Pişman olduğunu söylemiyor. Orada iyi olduğunu, geri dönmek istemediğini ve her şeyin yolunda olduğu ifade ediyor. Bilmiyorum. Anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum.”
Sosyal medyanın gençler tarafından yaygın kullanımı ve IŞİD terör örgütünün internet üzerindeki etkin propagandasının yanı sıra, yetkililer bu durumun önüne geçmekte zorluk çekiyor.
Örgütün özellikle kadın militan çekmeye yönelik başlattığı çalışmaları dikkat çekiyor: IŞİD’den kaçmayı başaran kadın militanlar, bayanların daha fazla erkek militanın bölgeye gelmesine ve aynı zamanda da yeni doğumlarla IŞİD’in neslinin kendi içerisinden devam ettirileceği umudu olduğuna tanıklık ediyor.
Örgüte kadın militan çekme çalışmaları yeni bir fenomen değil. 2002 yılında Moskova’daki tiyatro baskınında da kadın militanlar devreye sokulmuştu.
Geçtiğimiz hafta İspanya’da IŞİD terör örgütüne militan toplamaya çalışan bir şebekenin çökertilmesi sonucu Avrupa’da durumun ciddiyetine yönelik endişeler artmaya devam ediyor.
Euornews muhabiri Joanna Gill Avrupalı kadınları IŞİD terör örgütüne katılmak için Irak ve Suriye’ye gitmeye iten nedenleri araştırmak üzere Massachusetts Universitesi güvenlik uzmanlarından ve Kadın militanların farklı yüzleri (Bombshell: The Many Faces of Women Terrorists) adlı kitabın yazarı Mia Bloom ile görüştü.
Joanna Gill, euronews: Geçtiğimiz gün Avrupalı iyi bir eğitim almış genç bir bayanın Suriye’deki savaştan etkilenerek IŞİD’e katıldığını duyduk. Kadınlar nasıl radikalleşiyor? Erkeklerle aynı sebepten dolayı mı IŞİD’e katılıyorlar?
Mia Bloom: Terör örgütlerine katılan kadın militanları iki buçuk yıl boyunca inceledim, bu durumun altında yatan motivasyonları araştırdım. Erkek ve kadınları örgüte katılmaya iten motivasyon kaynakları pek bir farklılık göstermiyor. Ancak çoğu zaman kadınlar daha fazla duygusal davranıyor veya intikam almak istiyor. Erkeklerse çoğunlukla ideolojik, dini ve siyasi fikirlerinden dolayı terör örgütlerinde yer alıyor. Bazı kadın ve erkek militanların hayatlarını incelerken birçoğunun motivasyonlarının bunlar olduğu gördüm ama belki zamanla değişiklik kaydedebiliyor. “
Joanna Gill, euronews: “Batıdaki genç kızların çoğu evlerinde internet başındayken kandırılıyor. Siz bu süreci cinsel saldırganlarla karşılaştırıyorsunuz? Bu konu hakkındaki görüşlerinizi paylaşır mısınız?”
Bloom: “Cinsel tacirlerin tuzağa düşürdüğü çocuklar gibi IŞİD örgütünde de çocuklara öncelikle oyuncak bebeklerin kafa kesilmesi gösteriliyor. Daha sonra gençler filmlerle kafa kesmelere alıştırılıyor ve son olarak IŞİD’e katılınca da bu olayın gerçeğini görüyorlar. Hedeflerinin başında çocukları duyarsızlaştırmak geliyor. Öncelikle güvenlerini kazanarak akıllarını çeliyorlar. 14-15-16 yaşındaki çocuklar 30 yaşındaki bir adamla irtibata geçmiyor ilk aşamada kendilerini anlayabilecek 20 yaşlarında bir genç kızla konuşuyorlar böylece kendilerini savunmayı gerektirecek bir durum olmadığını sanıyorlar. İnternet üzerinden çocukları kandırmanın çok klasik yollarından biri bu.”
Joanna Gill, euronews: “IŞİD, militanlarının çoğunu sosyal medya üzerinden buluyor. Diğer terör örgütlerinden farkı nedir?
Bloom: “ IŞİD sosyal medyayı ve internet üzerinden yayılan verileri, El Kaide ve Sri Lanka’daki Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları’na göre daha kapsamlı ve işleyerek kullandı. Bu grupların hepsi interneti çok iyi kullandı. Ancak sosyal medyanın kullanım alanı şimdi çok geniş ve aktif. Gençlere ulaşmanın çok farklı yolları mevcut. İnternet üzerinden yayılan propaganda mesajları ve dokümanların çoğu İngilizce bilen kesime ulaşabilmek için bu dilde yapıldı. Gençlerin ilgisini çeken alanlar kullanıldı ve Twitter ve Facebook gibi sosyal platformlardan yararlanıldı. El Kaide’nin kulladığı yöntemler bu yeni metotlar karşısında eski kalıyor.”
REKLAMJoanna Gill, euronews: “İnternet üzerinden İngilizce olarak IŞİD ile yaşayan militan kadınların durumunu anlatan bir yazı yayınlandı. Doğum yaparak kadın rolüne yükselmekten bahsediliyor. Annelik duygusu IŞİD’le yaşamı cazip hale getirmek için nasıl kullanılıyor?
Mia Bloom: Bu doküman Disney versiyonundan uzak olduğu için İngiliz halkına hitap etmiyor. Bu versiyon IŞİD’in Kanada, Avusturalya ve İngiltere’deki kadınları kandırmak için kullandığı ideal versiyonuydu. Onlara “Burada müthiş yaşam şartları mevcut, siz de gelin, sizinle de ilgilenelim, hareketli bir hayata sahip olacaksınız ve siz de faydalı olacaksınız” deniyordu. Bu dokümanın Arapça versiyonuysa şöyle deniyordu: “Evlendirileceksiniz ve yüksek bir olasılıkla evlerinizden hiç çıkmayacaksınız. Ama burada halifelik sistemiyle kendi toplumunuzda yapabileceğiniz şeylerden çok daha fazla şey yapabileceksiniz.”
Joanna Gill, euronews: Batılılar bu tür propagandaların önüne nasıl geçebilirler?
Mia Bloom: “Örneğin Twitter üzerinden bir kadın militanının şöyle yazdığını okudum:“Ben oraya kahraman ve şehit olmak için gittim onlarsa bana tuvalet temizlettiler.” Yabancı militanlarla bu durumu da göz önünde bulundurmak lazım. Hayal kırıklığına uğrayan bu insanalar diğer gitmeye hazır potansiyel militanlarla buluşup yaşadıklarını anlatabilir, hiç olmazsa kafalarında soru işareti oluşturabilirler. “