Başkent Ankara’da tren garı önündeki saldırıdan 4 ay sonra bu sefer kentin kalbinde, Genelkurmay Başkanlığı‘na sadece 300 metre mesafede meydana
REKLAMBaşkent Ankara’da tren garı önündeki saldırıdan 4 ay sonra bu sefer kentin kalbinde, Genelkurmay Başkanlığı’na sadece 300 metre mesafede meydana gelen hain saldırı, Türkiye’nin terör örgütlerinin hedefi haline geldiğini bir kez daha ortaya koydu.
Hükümet ise olayın terör örgütü YPG kaynaklı olduğunu duyurdu. Peki terörle mücadele konusunda uzun ve acı tecrübelerle dolu bir geçmişi bulunan Türkiye’yi bundan sonra ne bekliyor.
euronews muhabiri Bora Bayraktar, BİLGESAM Başkanı Prof. Dr. Atilla Sandıklı’ya saldırının ne anlama geldiğini ve Türkiye’nin Suriye’nin Kuzeyindeki eylemlerini nasıl etkileyeceğini sordu.
Bora Bayraktar, euronews : “Bu dünkü saldırı ne anlama geliyor? Türk silahlı Kuvvetleri’nin karargahının hemen yanı başında Ankara’nın merkezinde böyle bir saldırı oldu. Bunu nasıl değerlendirmek lazım?”
Prof. Dr. Atilla Sandıklı, BİLGESAM Başkanı: Bu saldırıya baktığımızda yeri olarak Türkiye’nin kalpgahı diyebileceğimiz, TBMM’nin yine Genel Kurmay Başkanlığı, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı gibi, silahlı kuvvetler unsurlarının bulunduğu bölge. Hemen biraz aşağısında onun başbakanlık unsurlarının bulunduğu bir bölge. Tam Türkiye’nin kalbi olan Ankara’da ve bu kalbin en hassas noktası olan karargahını oluşturan bir bölgede bir terör saldırısıyla Türkiye karşı karşıya kaldı. Bu verilmek istenen mesaj, “Biz terör örgütü olarak sizi Türkiye’nin içinde tam kalbinde vurabilecek etkiye sahibiz” diye bir mesaj verildi. Tabi bu sadece terör örgütlerinin verdiği bir mesajın yanında aynı zamanda bu terör örgütlerine, özellikle vekalet savaşları doğrultusunda kullanan ülkelerinin de Türkiye’ye verdiği bir mesaj olarak algılanmasında fayda var diye düşünüyorum. “
euronews : Peki Türkiye bu olaydan sonra acaba Suriye’nin Kuzeyindeki eylemlerini sürdürecek mi, buradaki faaliyetlerini sürdürecek mi?
Prof. Dr. Atilla Sandıklı, BİLGESAM Başkanı: “Yani tam tersi. Baktığımızda hemen Türkiye özellikle PKK terör örgütünü de bundan sorumlu tuttuğu için Haftanin kampına yine üst düzey yöneticilerin olduğu bir toplantıda bir hava harekatı icra etmiş durumda. Ama tek başına büyük çaplı bir kara harekatı yapmasının çok mümkün olmadığı öngörüsünde bulunuyorum. Ama Türkiye şunu gündeme getirecektir. PYD de PKK terör örgütü ve IŞİD gibi bir terör örgütüdür. İşte eylemlerde gösterdi. Eğer siz bize Türk sahada tek kara unsuru olarak gösteriyorsunuz Türkiye hem kendisinin kara unsuru verebileceğini hem de Suudi Arabistan Kadar gibi ülkelerin bir kara harekatı yapılması durumunda buna kara unsuru olarak yapılacağını belirtmek üzere özellikle IŞİD’e karşı koalisyon gücünde alternatif bir kara harekatı yapacak kara unsurunu gündeme getirecektir diye düşünüyorum. Bunu daha sıkı bir şekilde vurgulayacaktır. Çünkü ABD de bize sahada başka alternatif kara unsuru olmadığı için PYD ile birlikte hareket ettiğini belirtiyor. Türkiye bunun karşısında farklı bir alternatif sunabilirse ve bunda ikna edebilirse geç kalmıştır ama bu konuda girişimlerini artırabilecektir.”