Futuris bu hafta, mikrop kapan protezlere enjekte edilen ve iltihap olan yaraları tedavi eden bir implant teknolojisini konu alıyor.
Protez bir uzvun vücuda takılması çok karmaşık bir ameliyattır ve ortamın çok temiz olması gerekir. Ancak hala bazı operasyonlarda hastalar mikrop kapabiliyor. Bu durumun sonuçları çok ağır olabiliyor. Bunu önlemek için ne yapılmalı?
Barcelona’da yaşayan Angel’in dizine metal bir protez takılmış. İlk başlarda geçirdiği ameliyat başarılı gözüküyormuş. Ancak daha sonra bazı sorunlar baş göstermiş.
Angel Vallcorba Mas, Protezli Hasta: “Ameliyattan 3-4 gün geçtikten sonra dizimde bir iyileşme görülmedi. Daha da kötüleşti. İltihap oluştu, yaranın üzerini irin kapladı ve siyah lekeler ortaya çıktı. Doktorlar daha sonra yaranın ameliyat esnasında mikrop kaptığını anladı.’‘
Bu durum, tüm bacağın sağlığını da tehlikeye atmış. Bu mikrobun yayılmasını durdurmak için Angel çok yoğun bir antibiyotik tedavisine başlamış ve birkaç ameliyat daha geçirmiş. Ancak dizi tam olarak iyileşememiş.
euronews: ‘‘Bu gibi enfeksiyonlardan korunmak ve onları tedavi etmek neden bu kadar zor?’‘
Alex Soriano, Üniversite Hastanesi, İltihap Uzmanı: ‘‘Asıl sorun, bu tür mikropların yaranın oluştuğu bölgede bulunan metal parçanın ardına saklanması ve burada büyümesi… Bu ortamda mikrop, kendini bağışıklık sisteminden koruyabiliyor ve vucüt hiçbir antibiyotik tedavisine cevap veremiyor. Birçok durumda tedavinin tek yolu, hastanın durumunu daha da karmaşık hale getiren mikrop kapmış bu implantı tekrar geri almak.’‘
Bu tarz mikrop kapma durumları, ameliyatların yüzde bir ila üçünde görülüyor. Çözüm yollarından biri de, implantın üzerini kaplayan bu mikropla savaşabilen doğru antibiyotik tedavisini uygulayabilmek. Barselona’daki bilim insanları yosunların üzerinde bulunan binlerce bakteri türünü inceleyerek, iltihaba sebebiyet veren bu mikropları öldüren cinsleri bulmaya çalışıyor.
Sara M. Soto Gonzalez, Mikrobiyolog NOMORFILM Proje Koordinatörü: ‘‘Mikroalgler, çoğunluğunun fonksiyonunu bilmediğimiz metabolit denilen antibiyotikler üretiyor. Algler sıvı ortamlarda yaşayabiliyor ve bu ortamların içerisinde kendilerini korumaları gereken küçük canavarlar var. İşte bu metabolitlerin istediğimiz antibiyotik etkiye sahip olduklarını düşünüyoruz.’‘
Bu Avrupa araştırma projesinin önündeki en büyük zorluk işte bu antibiyotikleri bulmak… Bilim insanları ve protez üretici firmalar beraber çalışarak bu antibiyotik özelliğe sahip yeni implantları test etmek için yeni bir yöntem geliştirmeye uğraşıyor.
Pablo Roza Miguel, Enstitü Müdürü: ‘‘Bu molekülleri bulursak, hastalık mikroplarına karşı kullamayı düşünüyoruz. Güvenli olup olmadıklarını test ettikten sonra, nanoteknoloji kullanarak implantların üzerini bu moleküllerle kaplayacağız.’‘
Domuzların bağışıklık sistemi insanlara benziyor ve bu testleri yapmayı kolaylaştırıyor. Kopenang’daki araştırma görevlileri şimdi küçük plastik implantları domuz kemikleri içerisine yarleştirerek birkaç gün sonra test sonuçlarını görebilecek.
euronews: “Profesör, bu ürünleri hayvanlar üzerinde nasıl deniyorsunuz?’‘
Henrik Elvang Jensen, Kopengang Üniversitesi, Patolog- Veteriner Hekim: “Öncelikle bakteri içeren implantların yerleştirileceği deliği tespit ediyoruz. Daha sonra üzerlerinde farklı bakteri bulunan implantları yerleştiriyoruz. Bu sayede hangi implantın, iltihabı kemik iliğine yayılmasını önlediğini belirlemeye çalışacağız.’‘
‘‘Ayrıntılı bilgi için’‘:www.nomorfilm.eu