Ban Ki-moon : Tüm dünyada sesi duyulmayanların sesi, kendini savunamayanların savunucusu olmaya çalıştım

Ban Ki-moon : Tüm dünyada sesi duyulmayanların sesi, kendini savunamayanların savunucusu olmaya çalıştım
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

O diplomatların diplomatı.

O diplomatların diplomatı. Dünya genelinde yönettiği krizlerin sayısına bakıldığında, onun bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu görmek zor değil. Avrupa Gelişim Günleri’nde, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile birlikteyiz.

Ban Ki-moon’un Biyografisi :

  • Ban Ki-moon Birleşmiş Milletler’in 8. genel sekreteri
  • Üst üste iki kez Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak görev yaptı
  • Ban Ki-moon’un genel sekreterlik görevi Aralık ayında sona eriyor.
  • Ban Ki-moon, 13 Haziran 1944 yılında Kore’de dünyaya geldi.

Euronews: Görev sürenizin sonuna yaklaşıyorsunuz. Bugüne kadar başardığınız işlerden ve aynı zamanda yarım kalan, halledilmesi gereken sorunlardan bahsedeceğiz.

Ban Ki-moon: Evet.

Euronews: Öyle görünüyor ki dünya şu anda felç olmuş durumda. Birçok kriz ve olayın bombardımanı altındayız. Bilinmeyen topraklarda gezdiğimizi söyleyebilir miyiz?

Ban Ki-moon: Doğru, çok zor bir dönemden geçiyoruz. Küçümsenemeyecek bir kitle göçüne mahal veren göçmen ve sığınmacı krizi, dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan terör saldırıları… Ama aynı zamanda, gelecek umut dolu. Dünya liderleri küresel ısınmayla mücadele etmek için birlikte hareket etme kararı aldı ve Paris’te 17 sürdürülebilir gelişim hedefine imza attı.

Euronews: IŞİD teröristleri o umudun büyük bir kısmını çalıyor gibi… Birleşmiş Milletler bu fenomenle başetmede bir rol oynayabilir mi?

Ban Ki-moon: 2006 yılında Birleşmiş Milletler genel kurul toplantısında son derece iddialı bir terör karşıtı strateji planını onayladık.

Euronews: Pek de işe yarıyormuş gibi görünmüyor…

Ban Ki-moon: Benim işim, önceliğim bunun işe yaramasını sağlamak. Bu sebeple geçtiğimiz ay Birleşmiş Milletler genel kurultoplantısında fanatiklerin sebep olduğu şiddet olaylarına karşı hareket planmıı açıkladım. Bu şu anda üye devletlerin elinde. Konuyla ilgili müzakereler devam ediyor. Ve umuyorum ki, yakında bu plan üye devletler tarafından kabul edilecek.

Euronews: Ama bugün eğer bu durumdaysak, bunun sebebi Suriye’deki savaşın devam etmesi. Birleşmiş Milletler, ABD ile Rusya’nın arasında kaldı. Suriye’de ilerleme kaydetmek için ne yapabilirsiniz?

Ban Ki-moon: Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Rusya’ya, Uluslararası Suriye Yardım Grubu’na birlikte başkanlık etmelerini teklif ettim. Daha fazla yol katedebilmek için… Her şeyden önce, tüm sorunları politik müzakere yoluyla çözmeye çalışmalıyız.

Euronews:
Ama genel kanı diplomatik çözümler işe yaramıyor yönünde. O kadar çok girişimde bulunuldu ki.. Diplomasi işe yaramıyorsa, sırada ne var?

Ban Ki-moon: Suriye krizi de dahil olmak üzere, her krizde yapmamız gereken 3 temel şey var: İlk olarak tarafları şiddeti durdurmaya çağırmalıyız. Böylece, milyonlarca kişiye insani yardım ulaştırabiliriz. Can kurtaranların bölgeye girip, çalışmasına zemin hazırlamalıyız. Ve aynı zamanda tüm sorunları, politik diyalog ile çözme yolunda adımlar atmalıyız.

Euronews: Görev süreniz dolmadan bu konuda önemli bir ilerleme kaydedeceğimize inanıyor musunuz ?

Ban Ki-moon: Kendimize tanıdığımız süre 1 Ağustos’ta sona eriyor. Çok iddialı görülebilir, iki aydan kısa bir süre var önümüzde. Tüm enerjmizi bu konuya yoğunlaştırmalı, yaratıcı ve pratik çözümler geliştirmeliyiz.

Euronews: Peki, coğrafi konumları değiştirdiğimizi var sayalım. Şu anda Avrupa’dayız ve Avrupa birçok krizle paramparça olmuş durumda. Eğer böyle devam ederse, Avrupa’nın geleceğini nasıl görüyorsunuz ?

Ban Ki-moon: Avrupa’nın karşılaştığı sorunların ne kadar büyük olduğunun farkındayım. Özellikle de göçmen ve sığınmacı akınının yarattığı krizin… Öyle görülüyor ki, bu bir “sayı” krizi: binlerce, onbinlerce insan söz konusu olan… Ama bu aynı zamanda bir dayanışma ve merhamet meselesi.

Euronews: Bugünlerde ikisinden de yoksunuz…

Ban Ki-moon: Evet, ikisinin de eksikliğini çekiyoruz. 19 Eylül’de, Birleşmiş Milletler’de bir zirve toplantısı önerdim. Eminim ki Avrupa liderleri de dahil olmak üzere tüm dünya liderleri gelecek. Öncelikle bu konunun temel sebepleri üzerine konuşacağız. Sığınmacıların onurlarını, insan haklarını nasıl koruyabileceğimizi, legal yolları genişleterek onları topluma nasıl entegre edebileceğimizi görüşeceğiz. Ayrıca, göçmenlerin ve sığınmacıların toplumumuza sağladığı katkının da bilincinde olmalıyız.

Euronews: Birlikten bahsettiğiniz birkaç seferde bu kelimeyi Paris İklim Antlaşması’yla özdeşleştirdiniz. Bunun, görev süreniz boyunca başardığınız en önemli iş olduğunu düşünüyor musunuz ?

Ban Ki-moon:
Bu her açıdan hayatımın en gurur verici anlarından biri. Tüm enerjim ve arzumla iklim değişikliği anlaşmasının kabul edilmesi için çalıştım. Genel sekreterlik görevine başladığımda iklim değişikliğiyle ilgili pek tartışılmıyordu. Hatta kıdemli çalışanlardan bazıları, bunun zorlu bir konu olduğunu, politik açıdan riskli olduğunu, başarısız olabileceğimi söyleyerek beni uyardı. O zamanlar , bir “b” planımız yok, çünkü üzerinde yaşayabileceğimiz bir “b” gezegenimiz yok diyordum.

Euronews:
Öyleyse ABD seçimleri sizi kaygılandırıyor olmalı. Eğer Paris Antlaşması’na karşı olan Donald Trump seçimleri kazanırsa, işler çığrından çıkabilir…

Ban Ki-moon: Amerika Birleşik Devletleri’nin başkan adaylarından biriyle ilgili yorum yapmak istemiyorum. Ama iklim değişikliğiyle ilgili müzakereleri yaptık ve bitirdik. Bu tartışmalar artık geride kaldı.

Euronews: Ama anlaşma bozulabilir?

Ban Ki-moon: Bitti artık. Dünya bize net bir şekilde gösterdi ki, iklim değişikliği beklediğimizden çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Bu herkesin uyma sözü verdiği bir antlaşma. Eminim ki bir sonraki başkanları kim olursa olsun, ABD fark yaratan işler ortaya koymaya devam edecek.

Euronews: Son olarak, görev sürenizi nasıl değerlendiriyorsunuz? İyi bir genel sekreter olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Ban Ki-moon: Buna tarihçiler ve dünya karar verecek. Ben tüm enerjimi, tutkumu üye ülkelerle birlikte çalışmak, yenilenebilir enerji, iklim değişikliği, kadın hakları ve gençlerin güçlendirilmesi konularında bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için harcadım. Görev sürem boyunca bunlarla ilgilendim, birbirinden çok farklı insanlarla görüştüm. Tüm dünyada sesi duyulmayanların sesi, kendini savunamayanların savunucusu olmaya çalıştım.

Euronews: Sayın genel sekreter, vaktiniz için teşekkürler.

Ban Ki-moon: Ben teşekkür ederim.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

BM insan hakları yetkilisi Katzarova: Navalny'nin ölümünden Moskova sorumlu

Rapor: Suriye'deki kamplarda kalan eski IŞİD'lilerin çocukları istismara uğruyor

BM: Gazze'de açlık çeken çocukların 'yardım dalgasına' ihtiyacı var