Nefret, baskı, şiddet, insan haklarının ve özgürlüklerinin kısıtlanması ve göçmen düşmanlığı.
REKLAMNefret, baskı, şiddet, insan haklarının ve özgürlüklerinin kısıtlanması ve göçmen düşmanlığı.
Myanmar’daki Rohingya’lardan, Suriye’deki iç savaşa, Yemen’den Türkiye’ye ve Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar… Uluslararası Af Örgütü’nün bu seneki raporu oldukça karamsar.
Örgüt ülke ülke ve bölge bölge ele aldığı 500 sayfalık raporunda dünya genelinde ihlal edilen insan haklarına, göçmen krizine ve Avrupa’nın bu krize kayıtsız kalışına dikkat çekiyor.
2016/17 Yıllık Raporu 36 ülkenin mültecileri zorla geri göndererek uluslararası hukuku ihlal ettiğini belgeliyor: https://t.co/vISxtxZHS5pic.twitter.com/3WO3cZnTyK
— Amnesty Turkey (@aforgutu) 22 février 2017
Popülizmin siyasilerin demeçlerinden halkın eylemlerine yansıması, insani krizin dehşet veren boyutunu gözler önüne seriyor.
AB sorumluluklarından kurtulmak için geçen yıl Mart ayında Türkiye ile 6 milyar Euro karşılığında bir anlaşma yaparak Yunan adalarına giden sığınmacıların geri dönüşünü kabul etmesini talep etti. Fakat Af Örgütü raporunda, Türkiye’nin şu an olduğundan daha fazla mülteciyi gereken şartlarda ağırlayamayacağı kanısına vardı.
Göç krizi ve AB’nin kayıtsız kalışı
2016’da 358 bin mülteci Avrupa kıyılarına ayak bastı. Yunan adalarına sığınanların sayısında ciddi anlamda düşüş kaydedildi. 2015’te boğularak ölen göçmen sayısı 3 bin 700 iken AB tarafından alınan bu “önlemler” sonucu 2016’da 5 bine yükseldi.
Avrupa kendini mülteci selinden korumaya çalışırken, Birlik’teki bazı ülkeler sınırlarına tel örgüler çekti.
Birlik içerisinde Macaristan sığınma haklarının en fazla ihlal edildiği ülkelerin başında yer aldı.
AB yetkilileri İtalya, Yunanistan ve Macaristan’da bulunan 120 bin sığınmacının Avrupa’nın diğer ülkelerine paylaştırılmasına karar verdi. Fakat Macaristan’ın sığınmacıları kabul etmeyeceğini açıklaması üzerine kotası Yunanistan ve İtalya arasında paylaştırıldı.
2016 sonunda 6 bini Yunanistan’dan, 2 bini İtalya’dan sığınmacılar başka bir AB ülkesine doğru yola koyuldu.
“ Türkiye’de birçok önde gelen gazeteci “bilerek yalan bilgi yaymaktan” ve görevi kötüye kullanmaktan suçlu bulundu .”
Af Örgütü’ün üzerinde itinayla durduğu konulardan biri de basın ve ifade özgürlüğü.
Bu konuda Türkiye’de darbe girişimi sonrası başlatılan “temizlik” operasyonunda göz altına alınan gazetecilere de yer verildi.
Darbe girişimi sonrası 162 gazeteci tutuklanırken, 149 medya organı da kapatıldı.
Raporda aynı zamanda tutuklulara uygulanan işkence ve kötü muameleye de geniş yer verildi.
Uluslararası Af Örgütü yıllık raporu de Arzu Kayaoglu
Fransa ve İngiltere’de basın özgürlüğü ihlali
Basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edilmesi kapsamında İngiltere ve Fransa’da Af Örgütü’nün hedefindeydi.
REKLAMRaporda terör saldırıları ve OHAL sürecinde halkın güvenliğini sağlama gerekçesiyle basının ifade özgürlüğünün kısıtlandığına dikkat çekildi.