Stockholm'deki terör saldırısı ülkede yabancı düşmanlığını arttırdı
İskandinavya ülkelerinden İsveç yıllarca açık toplumun ve hoşgörünün hakim olduğu ülkeler arasında anıldı. Ancak ülke son terör saldırısının ardından önemli bir sınavdan geçiyor. İsveçlilerin nefret suçlarına karşı mücadele ederken yabancı düşmanlığına savrulmasının önüne geçilebilecek mi?
İsveç göçmen kabulünde de hem en çok tercih edilen hem de kabule en açık ülkelerden biri konumundaydı. 1990’dan bugüne 700 bin iltica başvurusu kabul gördü bu rakam yalnızca 1995 yılı içerisinde dahi 163 bini buldu, ki 10 milyonluk nüfusa sahip ülke için bu rakamlar önemli bir orana karşılık geliyor.
Stockholm’ün banliyö semtlerinden Rinkeby sokaklarında bu göçmen kabul politikasının izlerini kolayca görmek mümkün. Buradaki yoğun göçmen nüfusu yerel halkta, gençler arasında gruplaşmayla sonuçlandı. İktidardaki Sosyal Demokrat Partinin bu bölgedeki isimleri gerilimin artacağından endişe duyuyor:
“Saldırının üzerinden çok geçmeden üz<erinde oynanmış fotoğrafların dolaşıma girdiğini gördük ki bunlarda genç bir müslüman kadın saldırı yerinde gösteriliyor ve bu yolla yabancı düşmanları ve naziler nefretlerini yayma imkanı buluyor.”(Mohamed Nuur, Sosyal Demokrat Parti)
Yabancı düşmanlığı ülkede tabulardan biri konumundaydı 25 yaşındaki Irak göçmeni duvar ustası Sajad Khalaf’e göre gelinen noktada bu konumunu kaybetmeye başladığı dikkat çekiyor:
“İsveç‘te ırkçılar giderek arttı. Bu saldırı onlara daha da katkı yapacak ve bence sonucu da felaket getirecek.”
Yabancı karşıtı söylemiyle bilinen “İsveçli Demokratlar Partisi” oylarını arttırıyor. Anketler partiyi Başbakan Stefan Lofven yönetimindeki Sosyal Demokrat Parti’nin arkasında 2. sırada gösteriyor.
Stockholm’deki saldırıda hayatını kaybeden 4 kişi anısına düzenlenen törene Başbakan Lofven de katıldı. Lofven mücadeleye kararlı olduklarını ifade etti ve “teröre teslim olmayacağız” dedi.
Son gelişmeler üzerine İsveç hükümetinin de kabul şartlarını zorlaştırdığı görülüyor. 2015’teki büyük göç dalgasının ardından yabancılara dönük maddi desteklerde kesintiye gidiliyor ve sınır kontrolleri arttırılıyor.