Dünyanın en eski ve en prestijli tenis turnuvası Wimbledon öncesi, dünyanın bir numaralı raketi ve turnuvanın son şampiyonu Andy Murray ile buluştuk.
REKLAMDünyanın en eski ve en prestijli tenis turnuvası Wimbledon öncesi, dünyanın bir numaralı raketi ve turnuvanın son şampiyonu Andy Murray ile buluştuk. İngiliz raketle tenis kariyerini ve Wimbledon beklentilerini konuştuk.
Andy Robini, euronews: Andy Murray, bize katıldığınız için teşekkürler, geçirdiğiniz muhteşem sezon için de tebrikler. Dünya sıralamasında birinciliği korumayı başardınız. Bu önemli bir tutarlılık göstergesi. Son olarak Roland Garros’da sağlam bir oyun çıkardınız. Şimdi sıra saha avantajınızın bulunduğu Wimbledon’da. Burada oynamak sizin için ne ifade ediyor? Atmosfer nasıl?
Andy Murray: Britanyalı tüm tenisçiler için önemli bir zaman. Bu dönemde, yılın kalanına kıyasla biraz daha fazla baskı oluyor üzerimizde ama maçlardaki atmosfer tarif edilemez. Toprak saha sezonu süresince Britanyalı tenisçilere gösterilen destek harika. Bu diğer oyuncular gibi bana da kariyerim boyunca çok yardımcı oldu. Tim Henman, kariyerinin en iyi sonuçlarını bu dönemde kaydetti. Birçok insan baskının ve dikkatlerin üzerinizde olmasının oyunu daha zor hale getirdiğini düşünür ama bana kalırsa maçta seyircilerden gördüğünüz destek buna bir denge getiriyor ve önemli bir fark yaratıyor.
Andy Robini, euronews: Yani “Murray çılgınlığı” üzerinizdeki baskıyı arttırmak yerine oyununuzu güçlendiriyor?
Andy Murray: Baskının iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. Gergin olmak daha iyi konsantre olmamı sağlıyor. Bazen çok stresli olabiliyor ama bir kez sahaya çıktınız mı, gerginlik, baskı olumlu hale geliyor. Daha iyi bir performans sergilememi sağladığı kanısındayım. Umarım, bu yıl da aynı şey geçerli olur.
Andy Robini, euronews: Biraz da rakiplerinizden bahsedelim. Bu sene mücadele kimler arasında geçecek ?
Andy Murray: Sporda ne olacağını görmek her zaman çok güç. Roland Garros’ta kadınlarda sadece 19 yaşındaki, daha doğrusu turnuva sırasında 20 yaşına giren Jelena Ostapenko şampiyon oldu. Dünya sıralamasında 50. sıradaydı. Erkeklerde sonuçlar tahminlere daha yakındı. Son zamanlarda hep aynı isimler kazandı. Federer bu yıl çok iyi bir performans sergiledi. Nadal da Roland Garros’ta inanılmaz bir geri dönüşe imza attı. Umarım ben de iyi bir oyun çıkarırım. Her şekilde ilginç bir etkinlik olacağını düşünüyorum. Kazanma ihtimali yüksek olan pek çok isim var.
Andy Robini, euronews: Roger Federer’den bahsettiniz. 2012 finalinde ona yenildikten sonra yaptığınız konuşmayı hepimiz hatırlıyoruz. Çok duygusal bir konuşmaydı. O andan sonra, fiziksel ve zihinsel olarak ne kadar mesafe kat ettiniz ?
Andy Murray: Özellikle zihinsel açıdan zor bir mağlubiyetti. Tüm kariyerimin en zor maçlarından biriydi. Kaybettiğim 4. grand slam finaliydi ve o ana kadar hiçbir grand slam turnuvası kazanmamıştım. Biliyorsunuz, maçta kazanmak için elime birkaç fırsat geçti. İlk seti kazandım, ikinci sette tie-break’e gidebilirdim ama yapamadım. Benim için zor ve hassas bir maçtı. Ama sonra iyi toparladığımı düşünüyorum. 4 hafta sonra aynı kortta, olimpiyat oyunları finalinde yine Roger ile karşı karşıya geldim. Kariyerimin en iyi performanslarından biriydi. O maç benim için bir dönüm noktası oldu.
Andy Robini, euronews: Antrenörünüz Ivan Lendl, bir spor efsanesi. Onunla çalışmak nasıl bir his?
Andy Murray: Seninle aynı deneyimlere sahip, eski usta oyunculardan birinin takımında olması birçok konuda yardımcı oluyor. “Grand Slam turnuvalarında yarışmak”, “diğer usta oyunculara karşı oynamak”, “tepede kalmak istiyorsan sürekli oyununu geliştirmek zorunda olmak” gibi durumları anlıyorlar. Usta bir oyuncunun, “hatırlıyorum ben de buna benzer bir şey yaşamıştım” deyip deneyimlerini paylaşması çok yardımcı oluyor ve fark yaratıyor. Son zamanlarda eski oyuncuların, özellikle başarılı bir kariyer sahip eski oyuncuların antrenörlüğe soyunmasının nedeni bu.
Andy Robini, euronews: Zor olmalı, tenis takvimi tamamen dolu. Zorunlu turnuva sayısının azaltılması gerektiğini düşünüyor musunuz ?
Andy Murray: Evet, iyi olurdu. Tennis için olumlu bir adım olacağını düşünüyorum. Oyuncuların kariyerlerini uzatmalarına imkan verirdi ki bana kalırsa bu iyi birşey. Sezon ocak ayının ilk haftasında başlıyor ve son turnuva kasım ayının ortalarında yapılıyor. Tarihlerde bazı değişiklikler oluyor ama yeterli ara ve dinlenme süresi yok. Vücudunuza dinlenme fırsatı tanımanız önemli. Şu andaki programda, akıllı davranıp, her fırsatta ara vermeniz gerekiyor. Daha az zorunlu turnuva olumlu sonuçlar verirdi.
Andy Robini, euronews: Eğer profesyonel bir tenisçi olmasaydınız, ne yapardınız ?
Andy Murray: Teniste kariyer yapabildiğim için çok mutluyum. Biliyorsunuz, bu kararı verdiğimde 15 yaşındaydım. Profesyonel bir tenis oyuncusu olmak istiyordum. Şans yüzüme güldü. Tek bir şeyi daha farklı yapmış olmayı isterdim: Üniversiteye gitmek. Birçok arkadaşım Amerika’daki üniversitelere gidip orada çok iyi vakit geçirdi. Kendilerini biraz zorlayıp, hem tenis oynamaya devam ettiler, hem de eğitim aldılar. Ben, bildiğiniz gibi okulu erken yaşta bıraktım. Şansıma, işler yolunda gitti. Ama eğer profesyonel bir tenisçi olamasaydım, heralde yine sporla ilgili bir işle uğraşmak isterdim. Küçüklüğümden beri çok farklı dallarda spor yapıyorum. Birçok sporu takip ediyorum, maçları izliyorum. Bundan gerçekten büyük keyif alıyorum. O yüzden kesin yine sporla ilgili bir işte çalışırdım.
Andy Robini, euronews: Yakın zamanda Londra ve Manchester saldırıları kurbanları için taziye dileklerinizi sundunuz. Otobiyografinizde ise gençliğinizde başınıza gelen bir olaydan, lisenize yapılan silahlı saldırıdan bahsediyorsunuz. Böyle bir olaydan sonra nasıl tekrar ayağa kalktınız ve dünyanın bir numaralı raketi oldunuz?
Andy Murray: Kasabadaki herkes için, tüm aileler için zor bir dönemdi. O zamanlar çok gençtim. Bu yüzden bunun tenis kariyerim üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu bilemiyorum. Ama kariyerimle, başardıklarımla gurur duyuyorum ve Dunblane halkının bana yıllardır verdiği desteğe müteşekkirim. Herkes problemleriyle farklı şekilde başa çıkıyor. Bana kalırsa yapılacak en iyi şey, olanlar hakkında konuşmak. Sorunları içinize atmamak, konuşmak önemli. Sorunları kendi içinizde büyütebilirsiniz. Bu yüzden konuşmanın en iyi yol olduğunu düşünüyorum.
Andy Robini, euronews: Andy Murray, bize katıldığınız için teşekkürler, Wimbledon’da bol şans diliyorum.
REKLAMAndy Murray: Teşekkür ederim.