'Muhalifleri yurt dışından gizlice kaçıran Riyad yeni bir yöntem deniyor olabilir'

By AP

Yayınlanma Tarihi 10/10/2018 - 17:55•Son güncelleme 17:55

'Washington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ortadan kaybolması, muhalifleri özel uçaklarla yurt dışından Riyad'a gizlice kaçıran Suud rejiminin yeni bir pratiği denemeye başladığını gösteriyor olabilir.'

REKLAM

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesi Suudi Arabistan'ın İstanbul konsolosluğunda öldürüldüğü iddialarının ardından, Riyad yönetiminin içeride ve dışarıda muhalif sesleri bastırma girişimleri yeniden dünya kamuoyunun gündemine geldi.

Uluslararası basının Suud rejimine ilişkin son günlerde artan analizlerinde en çok dikkat çekilen isim Veliaht Prens Muhammed bin Salman.

Yorumlarda, Salman'ın son üç yılda iktidar dengelerini değiştiren gelişmelerin ardından dikkat çekici biçimde yükselerek rejimin en önemli aktörlerinden biri haline geldiği, Suud Krallığı'nda iktidar alanını genişletirken rakiplerini ve muhalifleri tasfiye girişimleri hatırlatılıyor.

'Suud rejimi yeni bir pratiği denemeye başlamış olabilir'

Haber ajansı Associated Press'in (AP) Körfez ülkeleri haber direktörü Jon Gambrell, Türk yetkililerin öldürüldüğünden şüphelendikleri Washington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasını, muhalifleri özel uçaklarla yurt dışından Riyad'a gizlice kaçıran Suud rejiminin yeni bir pratiği denemeye başlamış olabileceği şeklinde yorumladı.

Gambrell "Kayıp gazeteci Suudi Arabistan'ın karanlık yüzünü hatırlatıyor" başlıklı makalesinde, dünyanın en büyük petrol ihracatçısı krallığın varisi, 33 yaşındaki Veliaht Prens'in Ortadoğu ülkelerinde sık rastlanan, posterler ve yerli yersiz övgülerle yüceltilen, yurt dışındakiler de dahil muhaliflerinin korktuğu, otoriter bir siyasi figür olduğuna dikkat çekti.

'Kaşıkçı olayı Prens Muhammed'in üzerindeki cilanın döküldüğünü gösteriyor'

Gambrell'e göre Kaşıkçı'nın kaybolması, Prens Salman'ın reformist görüntüsünün, otokratik eğilimlerinin üzerine ince bir işçilikle çekilen bir cila olduğunu gösterdi.

Kaşıkçı'nın kaybolması ile ilgili iddiaları temelsiz olarak nitelendiren Suudi Arabistan'ın, nişanlısı dışarıda bekleyen gazetecinin, konsolosluktan yürüyerek çıkıp İstanbul'da şehrin içinde kaybolduğuna dair inandırıcı bir kanıt sunamadığını hatırlatan Jon Gambrell, "Prens Muhammed ve babasının yönetimi altındaki Suudi Arabistan'la ilgili uluslararası endişeler artıyor." ifadesini kullandı.

'Riyad'daki Ritz Carlton lüks bir hapishaneye dönüştü'

Gambrell makalesinde şu satırlara yer verdi:

"Krallık, geçen haziran ayında kadınların otomobil kullanmasına olanak veren yasal değişiklikle tam da olumlu bir adım atmışken bir U dönüşü ile kadın hakları aktivistlerini hapse mahkum etti.

Benzer bir şekilde Prens Muhammed, ülkenin dünyanın en büyük petrol şirketi, 2 trilyon dolar değerindeki devlete

ait Aramco’yu halka arz etmeye hazırlanır, Riyad'daki Ritz Carlton otelinde iş zirvesi düzenlerken aynı Ritz Carlton haftalar sonra arkasında yine Prens Muhammed'in olduğu bir devlet operasyonuyla lüks bir hapishane haline geldi. Burada kraliyet ailesinin bazı mensupları ile bazı iş adamları gözaltına alındı.

'Suudi Arabistan'da gözden düşmeniz nefes kesici bir hızla gerçekleşir'

Suudi Arabistan'ın öncülük ettiği Yemen savaşı halen sürüyor ve Arap dünyasının bu en yoksul ülkesinde siviller ölmeye devam ediyor. Basın özgürlüğü ve ifade çzgürlüğü üzerindeki baskılar sınır tanımıyor."

Suudi rejimine muhalif olanlar arasında Cemal Kaşıkçı gibi gönüllü sürgüne çıkanların olduğunu belirten Gambrell, ancak eğer Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasında en kötü senaryo doğru çıkar ve Suudi rejiminin bir cinayetle ilişkisi doğrulanırsa muhaliflerin çoğunun artık ortada görünmeyeceğini, çok azının Suud Krallığı hakkında objektif konuşabileceğini de vurguladı.

Jon Gambrell, bir dönem Suudi kraliyet ailesine yakınlığıyla bilinen Kaşıkçı'nın Washington Post gazetesindeki ilk köşe yazısında kullandığı, Suudi Arabistan'da gözden düşmeniz nefes kesici biçimde hızlıdır" sözleriyle bitirdi.