NewsletterHaber BülteniEventsEtkinliklerPodcasts
Loader
Bize Ulaşın
REKLAM

AK Partili Zengin, tahliye olan Dilruba Kayserilioğlu'nun yine de ceza alabileceğini belirtti

Özlem Zengin (Arşiv)
Özlem Zengin (Arşiv) © AP Photo
© AP Photo
By Euronews
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Türkiye'de ifade özgürlüğünün durumu tartışılırken, verdiği bir sokak röportajı sebebiyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu AK Partili Özlem Zengin'in gündemindeydi.

REKLAM

İktidar Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Cumartesi günü CNN Türk'te katıldığı bir programda, bir sokak röportajında kullandığı ifadeler sebebiyle tutuklanan ve sonra tahliye olan Dilruba Kayserilioğlu'nun ceza alabileceğini belirtti.

"Buradaki konuda benim şahsi önerim tutuksuz yargılansın, yargılama olmasın değil. Söylediği hiçbir cümle doğruyu ifade etmiyor. Kullandığı ifadeler nezaketsiz ve yakışıksız" diyen Zengin, "Çıktıktan sonra söylediği daha rahatsız edici, 'hiç pişman değilim' dedi. 'Üzgünüm' demesini beklerdim. Tahliyeden sonra ceza yaptırımı olmayacak diye bir şey yok" diye ekledi.

"Hiçbir konuyu olması gereken zeminde tartışamıyoruz, üzülüyorum."

Zengin ayrıca, Kayserilioğlu üzerinden ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'i de eleştirdi.

"Dün akşam Özgür Özel bu hanımefendiyi yanına alıp oturduğu zaman şöyle bir soru akla geliyor; siz hukuken yürütülen sürece mi karşısınız, yoksa onun söylediği her ifadeyi doğruluyor musunuz?" diyen Zengin, "Her söylediği ifadeyi doğruluyorsanız, bu genç kadın hiç yanlış cümle kullanmadı diyorsanız o zaman bir yanlış yapıyorsunuz. Çünkü siz incitiyorsunuz" diye ekledi.

Katıldığı bir sokak röportajında Instagram’a erişim engeli ve sokak hayvanları düzenlemesi ile ilgili sözleri ardından tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu'nun Perşembe akşamı tahliye edildiği bildirilmişti.

Tahliyenin Kayserilioğlu'nun avukatlarına ve ailesine önceden bilgi verilmeden ve Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemine işlenmeden gerçekleştiği belirtilmişti.

Kayserilioğlu, 12 Ağustos'tan bu yana İzmir Şakran Cezaevi'nde bulunuyordu.

Kayserilioğlu'nun 3 Eylül'de mahkemeye çıkarılmasına ve duruşma boyunca "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamalarıyla tutuklu yargılanmasına karar verilmişti.

YouTube platformunda "Tüylü Mikrofon" isimli kanalda 9 Ağustos Cuma günü yayınlanan sokak röportajında, yakın zamanda yürürlüğe giren sokak hayvanları düzenlemesi ile sosyal medya platformu Instagram'ın erişime kapatılmasına ilişkin eleştirilerde bulunan Kayserilioğlu gözaltına alındıktan sonra aynı gün içinde İzmir Adliyesi’ne sevk edilmiş ve nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Instagram'a geçici olarak getirilen erişim yasağı ile sokak hayvanları düzenlemesine ilişkin eleştirilerde bulunan Dilruba Y.'nın röportajında öne çıkan cümleleri ise şunlar olmuştu:

"Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni tek adama verirsek, o da çıkıp babasının ahırı gibi, çiftliği gibi kullanır. Bir akşam çat diye [Instagram'ı] kapattım olmaz. Hayvanlar ölsün istiyor. Hayvanları katletmeye yönelik yasa çıkartıyor. Sosyal medyayı kapatması darbe, hayvan katliamıyla ilgili yasa çıkarması darbe. Şu an parmağında oynatıyor bu çok yanlış. Değil Cumhurbaşkanı, dünyanın sahibi bile olsa kafasına göre Instagram'ı kapatamaz."

Kayserilioğlu'nun tutuklanması, Türkiye'de ifade özgürlüğünün sınırları konusunda çokça tartışmaya neden olmuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, ifade özgürlüğünü 26. maddede şu şekilde ifade ediyor:

"Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

REKLAM

Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir."

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Prof. Dr. Akdeniz, Instagram sansürünü değerlendirdi: Türkiye, Çin ve Kuzey Kore'yi örnek almamalı

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: 'Bu çocuklar 'Atatürk' dediği için soruşturma açılmıyor'

'Erken seçim' çağrısı yapan Yeniden Refah: İttifaklara dahil olmayacağız