AİHM’in Demirtaş kararı Türkiye için bağlayıcı mı değil mi?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi © Reuters
By Rengin Arslan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

AİHM, HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasıyla ilgili kararını bazı hukukçular yerinde ve hukuki bir karar olarak değerlendirirken, diğerleri kararın siyasi olduğunu savunuyor.

REKLAM

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasıyla ilgili kararını bazı hukukçular yerinde ve hukuki bir karar olarak değerlendirirken, diğerleri kararın siyasi olduğunu savunuyor.

AİHM verdiği kararda, kendi tarihinde bir ilke imza atarak tutuklanmış bir vekilin seçme ve seçilme hakkıyla ilgili bir değerlendirme yaparak, bu hakkın ihlal edildiğine karar verdi.

AİHM kararları ve karar süreçleri konusunda yetkin hukukçulardan Kerem Altıparmak Euronews Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede bu ilke dikkat çekiyor.

Altıparmak, “Vekilin seçime girememesi gibi konular AİHM’in önüne geliyordu ama seçilmiş bir kişinin seçilmiş kişi olarak görevini yapamıyor olması ilk defa mahkeme tarafından karara bağlandı. Bu noktada ilginç olarak halkın ifade özgürlüğünün de sınırlandığını söylemesi. Sadece vekilin parlamentoda faaliyette bulunamaması değil, halkın ifade özgürlüğünü etkileyen bir yönü olduğunu söylüyor” diyor.

Bunun yanında mahkemenin, Demirtaş’ın tutukluluğunun ardında “Gizli bir amaç” olduğunu belirttiğini söyleyen Altıparmak, bu yorumun da Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu sürede gerçekleşen referandum ve seçim olduğuna değiniyor.

Demirtaş hapisteyken bir referandum bir seçim yapıldı

Bundan iki yıl önce tutuklanan Demirtaş’ın cezaevinde olduğu dönemde başkanlık sistemine geçiş anlamı taşıyan Anayasa referandumu ve kendisinin de aday olduğu cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı.

Altıparmak, Türkiye’nin altına imza attığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereği ve Anayasa’daki düzenlemeler neticesinde kararın bağlayıcılığı konusunda bir tartışma olmadığını belirtiyor.

AİHM kararında, Demirtaş’ın tutuksuz yargılanması gerektiğini belirtiyor. Buna göre yerel mahkemenin Demirtaş hakkında tahliye kararı vermesi gerektiği düşünülüyor.

Demirtaş’ın avukatlarından olan Ramazan Demir de Twitter’da yaptığı paylaşımda, “AİHM kararı ile beraber Edirne Cezavine giriyoruz şimdi. Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde son ziyaretimiz olması dileğiyle” dedi.

Ancak kararın siyasi olduğu ve AİHM’in kararlarının bağlayıcılığının olmadığı yönünde yorumlar da var.

Bu tartışmayı başlatan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “AİHM'in verdiği kararlar bizi bağlamaz” ifadeleri oldu.

“Tahliye kararı Türk mahkeme ve yargıçlarına bağlı”

Euronews Türkçe’nin sorularını yanıtlayan hukukçulardan Mehmet Sarı da Erdoğan’ın sözlerine katılıyor ve AİHM’in kararlarının bir kişinin tahliyesi söz konusu olduğunda belirleyici olmadığını savunuyor.

Kararda Demirtaş’ın makul şüphe şartı ile gözaltına alındığının kabul edilmesine rağmen mahkemelerin siyasi kararlar verdiğinin belirtilmesini eleştiren Sarı, “Bunu belirtmesine rağmen süreci bir hukuki tartışma değil de siyaset olarak belirtmesi AİHM açısından bir çelişki barındırıyor. Diğer taraftan kararın içeriğinde Demirtaş’ın fonksiyonunu görmezden gelmesi kabul edilebilir bir şey değil” diyor.

AİHM’in kararlarının bağlayıcılığı konusunda ise, son sözün Türkiye’deki mahkeme ve yargıçlarda olduğunu söyleyen Sarı, “Doğrudan tahliye, yargılama veya infaz hukukunu işletme hürriyeti Türk mahkemeleri ve yargısının yetkisindedir. Buna bir uluslararası sözleşmelerin etkisi devletin takdiriyle ilgilidir” diye ekliyor.

Hukukçu Yaman Akdeniz ise Anayasa’nın 90. maddesi gereği AİHM kararlarının uygulanmak zorunda olduğunu savunuyor ve tahkliye kararının Türk yargısı açısından bağlayıcı olduğunu belirtiyor. 

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de karar sonrası yaptığı açıklamada, "Kararı bir görelim. Bu konuda yargılamayı yapan yargı mercii karar verecektir" ifadelerini kullandı.

Demirtaş’ın avukatları 2017 yılının Mart ayında bir dizi ihlal gerekçesiyle AİHM’e başvurmuş, AİHM yine avukatların talebi üzerine Temmuz 2017’de dosyayı acil koduyla işleme koymuştu.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Demirtaş'ın tahliye talebine ikinci ret

Ankara'da AB-Türkiye zirvesi: Türkiye'ye insan hakları eleştirisi

İzmirli sahafın, Fransız lüks moda markası Hermes ile hukuk savaşı