ABD'den Huawei'ye yeni suçlamalar: Çinli teknoloji devi neden hedefte?

ABD'den Huawei'ye yeni suçlamalar: Çinli teknoloji devi neden hedefte?
By Sertaç AktanNBC
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

ABD ile Çin arasında geleceğin dünyası için süren hegemonya savaşında teknoloji ve siber güvenlik kilit bir öneme sahip. Dünyanın en büyük teknoloji firmalarından Huawei'n veliahtı bu satranç oyunun neresinde?

REKLAM

Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı savcıları Çinli teknoloji devi Huwei'nin Mali İşleri Direktörü ve veliahtı kabul edilen Meng Wanzhou'ya karşı yeniden bir dizi suçlama yöneltti. Bunların arasında banka yolsuzluğu, teknoloji hırsızlığı ve adalete engel olma gibi suçlamalar bulunuyor.

Meng ve şirketi Huwei tüm suçlamaları redediyor. Davanın ABD ile Çin arasında ticaret nedeniyle hali hazırda gergin olan ilişkileri daha da olumsuz etkileyeceği öngörülüyor zira bu hamle yeni bir ticaret anlaşması için 30 Ocak  Çarşamba günü başlayacak resmi  müzakerelerden hemen önce geldi.

ABD Başkanı Donald Trump eğer iyi bir ticari anlaşma olmasını sağlayacaksa Ming'in davasına müdahale edebileceğini hali hazırda açıklamıştı. Yaşanan gerginlik nedeniyle Çin ekonomisi 2018 yılında 1990'dan bu yana en düşük büyümesini yaşadı. Çin'in yaşadığı ekonomik yavaşlama başta ABD olmak üzere dünya ekonomisine olumsuz etki yapmaya devam ediyor.

Ne olmuştu?

ABD’nin İran yaptırımlarını delmek için sahtekarlık yaptığı gerekçesiyle Kanada’da tutuklanan Çinli teknoloji şirketi Huawei'in Mali İşler Direktörü (CFO) Ming Vancou'nun 10 milyon Kanada Doları kefaletle şartlı serbest bırakılmasına karar verildi.

Meng Wanzhou

Büyük yankı bulan tutuklama olayının göründüğünden çok daha derin ve karmaşık bir uluslararası satranç oyununun parçası olduğu düşünülüyor.

Huawei sadece dünya akıllı telefon pazarında Apple'ı geride bırakarak ikinci sıraya yerleşen bir cihaz üretici firma değil, aynı zamanda geniş ölçekte hücresel baz istasyonları, yeni jenerasyon 5G kablosuz iletişim ağları kuran dev bir iletişim teknolojileri holdingi. Kurucusu olan Ren Zengfei de Çin'deki en güçlü iş adamı olarak kabul ediliyor

Huawei'nin son 10 yılda gerçekleştirdiği büyümenin arkasında Çin hükümeti olduğuna dair güçlü şüpheler taşıyan Washington, Huawei tarafından geliştirilen teknolojiler konusunda temkinli ve tedbirli bir politika izlenmesi gerektiğini düşünüyor.

Amerikan Senatörü Tom Cotton ülkesinin Huawei veya ZTE gibi Çinli firmalardan teknoloji aygıtları satın almasını engellemek adına sunduğu önerge öncesi "Huawei şirketi Çin hükümetinin bir uzantısı ve ABD yetkililerine ait bilgileri rahatlıkla çalabilecek kapasiteye sahip bir yapı" ifadelerini kullanmış, Başkan Donald Trump ise Cotton'ın önergesini Ağustos ayında imzalamıştı.

ABD'nin arkasından aynı ay Avustralya da ülkede yeni 5G teknolojilerinde Huawei ekipmanlarının satışını ve kullanımını yasakladı. Kasım ayında da benzer önlemleri Japonya, Yeni Zelanda ve Hindistan hükümetleri aldı.

Huawei'nin kısa geçmişi

Ren Zengfei

Eskiden Çin ordusunda mühendis olarak görev yapan Ren Zengfei 1987 yılında Huawei'yi kurdu ve telefonlar için parçalar üretti. 1990'larda daha geniş yelpazede telekomünikasyon teknolojileri üretmeye başlayan firma uluslararası genişlemeye gitti ve 90'ların sonuna doğru ABD'li güvenlik uzmanları tarafından yakın incelemeye alındı.

2017 yılına gelindiğinde 180 bin çalışanı ile Huawei gelir seviyesi bakımından Fortune dergisince dünyadaki en büyük 7. teknoloji firması olarak gösterildi. Merkezi Şenzen şehrinde yer alan Huawei bugün dünyanın en büyük telekom ekipmanları üreticisi pozisyonunda bulunuyor ve fiyat rekabeti açısından dünyanın pek çok yerinde hem özel kullanıcılar hem de devletlerce tercih ediliyor.

Gerilimli ilişkinin dünya ekonomisine olası zararları

Halen batı ülkelerinde adı çok duyulmamış olan Huawei, siber casusluk ve siber savaşların arttığı bu dönemde Çin'in elindeki en stratejik araçlardan biri. Tutuklanan Meng Wanzhou da Huawei'nin veliahtı olması açısından son derece kilit ve kritik bir isim. Wanzhou'nun tutuklanması da şimdiye kadar yaşanan tüm gelişmelerden çok daha fazla şekilde medyada yankı buldu ve Çin'de tepki topladı.

ABD ile Huawei arasındaki çatlak büyüdükçe küresel ölçekte 5G teknolojilerinin kullanımı, uyumu ve standartlarına ilişkin sorunlar doğabileceği konuşuluyor.

Bu sorunlar kendi kendini süren araçlardan birbiriyle iletişime geçen internete bağlı tüm akıllı aygıtlara kadar ekipmanlar ve yazılımları noktasında dünyada farklı standartlar ve protokoller oluşmasına neden olabilir. Bu durumun ileride dünya ticareti üzerinde ek gümrük vergilerinin oluşturduğu ekonomik zarardan çok daha fazla olumsuz etkiye yol açabileceği öngörülüyor.

"Komünist Parti casusu"

Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşında zor durumda kalmaktan ötürü ABD'deki muhaliflerin ABD'li şirketler kadar zaman zaman empati kurarak Çinli firmaların da seslerini duyurmaya yardımcı oldukları oldu ancak Huawei onlardan biri asla olmadı zira Huawei konusunda ABD'de tüm taraflar fikir birliği içerisinde.

Teksas Senatörü Ted Cruz Perşembe günü sosyal medya mesajında "Huawei telekom şirketi görüntüsü altında Komünist Parti'nin casus ajanı ve gözetleme ağı tüm dünyayı içine almış durumda. Müşterileri de İran, Suriye, Kuzey Kore ve Küba gibi haydut devletler" ifadelerini paylaştı.

Bir başka Senatör Mark Warner da konuya ilişkin yaptığı bir konuşmada "Büyük ve uluslararası Çin firmalarının Çin hükümetinden bağımsız hareket etmediğini ve edemeyeceğini gösteren yeterli kanıtlar elimizde mevcut. Huawei bunun bir istisnası olamaz" dedi ve ekledi:

"Tıpkı STE firması gibi Huawei'n de bir süredir ulusal güvenliğimize tehdit oluşturuyor ve ABD ambargolarını deliyor. Trump hükümetinin bu konuda daha ileri adımlar atacağını umut ediyorum."

REKLAM

ZTE suçlamları kabul etmişti

ZTE telefonları

Aynı alanda iş yapan Çinli ZTE firması da Obama hükümeti tarafından suçlamalara maruz kalmış ve şirket yetkilileri bir süre sonra suçlamaları kabul ederek 900 milyon dolarlık ceza ödemeyi kabul etmişlerdi. Huawei şirketinin yöneticileri ise iş yaptıkları her ülkenin yasalarına ve düzenlemelerine uyduklarını söylüyor ve iddiaları tamamen reddediyorlar.

Carbon Black güvenlik fimasının sibergüvenlik uzmanı Tom Kellermann Huawei olayının çok daha büyük bir resmin parçalardan biri olduğunu ifade ediyor. Teknolojik gelişmeler ile jeopolitik gerilimlerin iç içe geçtiği bir döneme girildiğini anlatan Kellermann şunları söylüyor:

"ABD ve Çin birbirleriyle küresel hegomoni konusunda rekabeti kesmediği sürece bugün istisna gibi görünen olaylar her iki ülkede de daha sistematik hale gelecek ve ABD ile müttefiklerinin uğraşmak zorunda kalacağı uzun dönemli sorunlar olacak."

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Huawei'yi İran yaptırımlarını delmek ve casuslukla suçlayan ABD'ye Çin'den tepki

Çin patent ihlali gerekçesiyle Apple'ın birçok modelinin satışını yasakladı

Huawei markası Çin adına casusluk mu yapıyor? ABD, müttefiklerini uyardı