Suriyeli mülteci kadınlar Yıldızlar Futbol Takımı’nda hayata çalım atıyor

Suriyeli mülteci kızlar, mahalleliyle futbol oynuyor.
Suriyeli mülteci kızlar, mahalleliyle futbol oynuyor. © SGDD
© SGDD
By Menekse Tokyay
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Suriyeli mülteci kadınlar, SGDD'nin geliştirdiği, UNHCR'ın fonladığı bir projeyle futbol oynuyor, yerel halkla kaynaşıyor, önyargıları kırıyor.

REKLAM

Futbol, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de mülteciler ve ev sahibi toplum arasındaki sosyal entegrasyon araçlarından biri olarak giderek daha çok önem kazanıyor.

Bu araç, mülteci kadınlar ve kız çocukları tarafından toplumla kaynaşmanın ve kendini gerçekleştirmenin anahtarı olarak kullanıldığında çok daha ilham verici bir tablo ortaya çıkıyor.

Suriyeli dört kız kardeş olan Avin (24), Sözdar (15), Ronas (23) ve Pervin (19), dokuz yıl önce ülkelerindeki iç savaştan kaçarak sığındıkları Türkiye’de kurdukları futbol takımıyla hayata adeta çalım atarak topluma tutunmaya çabalıyorlar.

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) tarafından kurulan ve Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü (UNHCR) desteğini alan projeyle Türkiye’de ilk kez dört Suriyeli mülteci genç kız kardeş, SGDD çalışanları, yerel halk ve diğer mültecilerle birlikte “Yıldızlar” Futbol Takımı’nı kurdular.

"Yıldız" olmak istediler

Bu karma takımda amatör futbolcu kadınlar da var, ilk defa sahada futbol topuyla tanışmış olanlar da. “Yıldızlar” olarak anılmak istediler, çünkü kendilerini futbol aracılığıyla gökyüzünde birer yıldız gibi özgür hissediyorlar, tüm dertlerini o anlığına saha dışında bırakıp psikolojik olarak güçleniyorlar.

SGDD

Bunun için de SGDD’nin UNHCR destekli Dolapdere Kapsamlı Saha Ofisi’nde düzenli olarak bir araya gelip antrenman yapıyorlar, maçlar düzenliyorlar. Kimisi maça gelmek için tekstil atölyesindeki işinden izin alıyor, kimisi okul çıkışı soluğu sahada alıyor.

Entegrasyon yeşil sahayla da sınırlı kalmadı; mahalle sakinleri de bu ilginç projeyi izlemek üzere etraflarına doluşup, tezahüratlarıyla takıma destek verdi. Toplumdaki “mülteci” algısı da bu şekilde pozitif anlamda dönüşüme uğruyor.

İlk maçlarını geçtiğimiz yıl Aralık ayında yapan kızlar takımı, 28 Nisan Pazar günü de İstanbul’da ENKA Spor Kulübü’nde Türk kadın oyuncuların olduğu 24 takımla maçlar yaptı.

Takımın antrenörü olan Mustafa Hasan, 6 yıldır İstanbul’da yaşayan ve son iki yıldır Arapça tercümanlık yaparak geçimini sağlayan Halepli bir mülteci. Kendisi, Suriye’deyken de bir mahalle takımında aktif futbol oynuyormuş. Şimdi de ilk kez bir kadın futbol takımı çalıştırıyor ve toplumsal kaynaşmaya yaptığı bu katkıdan gururlu.

Proje, mülteci kızların yaşadıkları yerel halka entegrasyonu açısından önemli bir araç olurken, aynı zamanda cinsiyet temelli önyargıları ve tabuları yıkarak kız çocukları ve kadınların da, toplumda erkeklerle özdeşleştirilen bir spor dalı olan futbolu oynayabileceğini göstermeyi hedefliyor.

Futbolun evrensel dili

Merkezi Ankara’da bulunan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan (TEPAV) göç ve entegrasyon konusunda uzman Omar Kadkoy, futbolun sınır ve milliyet tanımayan, evrensel diline işaret ediyor.

“Futbolun toplumsal bir gücü var: Sosyal engelleri aşıyor ve topluluk içinde güven ve dayanışma hissi inşa ediyor,” diye açıklıyor kendisi de Suriyeli bir mülteci olan Kadkoy.

Almanya ve Danimarka gibi farklı ülkelerde de futbol yoluyla potansiyellerini ortaya koymaya çalışan Tuğba Tekkal ve Nadia Nadim gibi göçmen kadınların benzer yollardan geçtiklerine dikkat çeken Kadkoy, bu projelerle kadınlara rol modeller oluşturulduğuna dikkat çekiyor.

SGDD İstanbul Dolapdere Kapsamlı Saha Ofisi Merkez Sorumlusu ve takımın bir diğer oyuncusu olan Ezgi Karaoğlu, “antrenmanlarda ve turnuvada beraber geçirdiğimiz vakitlerde herkes birbirini tanıyor ve ne kadar benzer dertleri, duyguları olduğuna şahit oluyor,” diyor.

"Futbol oynarken kendimi çok daha güçlü ve bu ülkeye ait hissediyorum.
Avin
Suriyeli mülteci

Aidiyet hissi

Takımın Suriyeli oyuncusu olan Avin Hasan, euronews Türkçe’ye verdiği demeçte, bu takımda Suriyeli bir kadın olarak futbol oynamanın, kendisini çok daha güçlü ve bu ülkeye ait hissettirdiğini kaydediyor. Avin, 4 Suriyeli kız kardeşin yaşça en büyüğü.

“Hem Suriyeli, hem de Türk arkadaşlarımla beraber algıları yıkmaktan gurur duyuyorum. Ailem her zaman bize çok destek oldu ancak etraflarından gelen "kızlar futbol oynayamaz" ya da "neden izin veriyorsunuz" gibi tepkiler de bizleri gördükçe azaldı,” diyor.

Mülteci ile yerel halkın entegrasyonu ve mültecilerin toplumsal güçlenmesi konusunda son dönemde Türkiye ve dünya çapında futbol eksenli birçok proje daha gündeme geldi.

Gedik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi de geçtiğimiz aylarda Türk ve Suriyeli çocukların katıldığı sekiz haftalık bir Grassroots Çocuk Futbolu uygulaması başlatmıştı. UEFA ve FIFA’nın desteklediği programda 6-12 yaş aralığındaki çocukların futbol aracılığıyla kaynaşması hedefleniyor.

REKLAM

Katalan devi Barcelona da Yunanistan’ın Midilli adasında kısa süre önce mülteciler için bir futbol okulu açtı.

Öte yandan Avrupa Birliği Türkiye delegasyonu, Türk Kızılay’ı ve Galatasaray Futbol Kulübü işbirliğiyle geçtiğimiz sene Suriyeli ve Türk çocukları Galatasaraylı futbolcularla bir araya gelmişti. Bu buluşmanın ardından, çocuklardan bazıları ise birkaç gün sonra Galatasaray’ın oynayacağı maçta ellerinde “dayanışma, dostluk ve kardeşlik için sahadayız” yazılı bir pankartla sahaya çıkmıştı.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

"Suriyelilere linç girişiminde ekonomik koşullar ve kültürel uyum sorunları etkili oluyor"

Gaziantep’in 'Suriye Masası' Brezilya'da 'en sıra dışı' proje seçildi

Almanya 2018'de mülteciler için 23 milyar euro harcadı