İçişleri Bakanlığı kararı ile Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden uzaklaştırılmasını halk nasıl yorumladı? Araştırma sonuçları yayımlandı.
REKLAMDiyarbakır, Van ve Mardin'de belediye başkanlarının görevden alınması sonrası kayyum atamalarına ilişkin tartışmalar sürüyor.
Doğu ve Güneydoğu illerinde yaptıkları araştırmalarla bilinen Rawest Araştırma Şirketi, İçişleri Bakanlığı kararıyla geçtiğimiz haftalarda kayyum atanan şehirlerde yaşanan durumun kamuoyu tarafından nasıl algılandığını rakamlara yansıttı.
Dört kişiden üçü kayyum kararına karşı
Üç büyükşehirden bin 536 kişiyle telefon yoluyla yapılan görüşmenin sonuçları yayınlandı. Buna göre belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum atanması kararı hakkında fikir beyan eden her dört kişiden üçü kayyum atama kararının yanlış olduğunu belirtiyor.
Buna göre, gelir düzeyi ve şehirleşmenin arttığı çevrelerde AK Parti seçmeni arasında kayyum atamasını yanlış bulanların oranı artarken, kayyum atanan her üç şehirde bu kararı yanlış bulanların oranının Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Haziran 2015 seçimlerindeki oy oranına yaklaştığı tespit ediliyor.
Diyarbakır'da kararı yanlış bulanların oranı yüzde 81 iken, Mardin'de bu oran yüzde 70, Van'da ise yüzde 71 düzeyinde.
Orta sınıf Kürt seçmen tepkili
Araştırma sonuçlarını euronews Türkçe'ye yorumlayan Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Esir Girasun, üç kentte de AK Parti'ye oy veren orta sınıf Kürt seçmenin, AK Partili seçmen içerisinde kayyum atanmasına karşı tepkinin en yoğun kümelendiği kesim olduğunu belirtiyor.
"Ortada ekonomik bir refahın olmaması, anti-demokratik bir baskıyı tolere edemeyecek hale gelmelerine yol açıyor. Bu da gözlerine bu kez çok battı," diyor Girasun.
Girasun'a göre, bölge seçmeni daha önce de kayyum atanan belediyelerdeki duruma bu kez daha çok tepki gösterdi, zira 31 Mart yerel seçimleri öncesinde HDP'ye karşı bir kırgınlıkları vardı.
"Ancak yeni belediye başkanlarının zaten kısa süre önce göreve gelmeleri sebebiyle devlet açısından bir "sakınca" doğuracak eylem içerisinde olduklarını düşünmüyorlar. Bölgede Hüda-par seçmeni ve seçimlerde sandığa gitmeyenlerde bile bir tepki var, çünkü bu kararın ardında kuvvetli bir meşruiyet görmüyorlar," diye ekliyor Girasun.
31 Mart yerel seçimlerde Diyarbakır'da HDP'nin aldığı oy yüzde 63, AK Parti'nin yüzde 31 idi. AK Parti, son seçimlerde Haziran 2018 seçimlerine göre Diyarbakır'daki oy oranını yüzde 9,5 oranında artırmıştı.
31 Mart'ta Mardin'de HDP'nin oy oranı yüzde 56, AK Parti'nin ise yüzde 38,5 idi. Van'da ise HDP halkın yüzde 53,9'unun oyunu alırken, AK Parti'nin oy oranı yüzde 40,5 idi. Üç il arasında AK Parti'nin son yerel seçimlerde en yüksek oy oranına sahip olduğu kent Van oldu.
Buna göre Mardin'de Arap, Van'da ise Türk seçmenin kayyum atama kararını doğru bulma oranının, bu şehirlerde AK Parti'ye oy vermiş Kürtlere göre daha yüksek oluşu, oy verdikleri partiler aynı olsa dahi Kürt meselesine dair gelişmelerde halkın reflekslerindeki farklılığı gösteriyor.
Söz konusu üç büyükşehirde HDP'den seçilen belediye başkanları yerine, bu illerin valileri "belediye başkan vekili" olarak görevlendirilmişti.
Konuyla ilgili açıklamada, "PKK ve uzantılarının, bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkânlarını illegal amaçlar için kullandıklarını" belirten İçişleri Bakanlığı açıklamasında, "Bakanlığımızca terör örgütleri ile iltisak-irtibatı olan, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunan belediye başkanları Anayasa'nın 127 nci maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 47 nci maddesine istinaden görevden uzaklaştırılmış, yerlerine Belediye Kanununun 45'inci maddesi uyarınca belediye başkan vekilleri görevlendirilmiştir" denilmişti.
İmamoğlu kayyum atamalarını eleştirdi
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, Batman'da katılacağı nikâh töreni öncesinde Diyarbakır'ı ziyaret edip burada yerlerine kayyum atanan HDP'li belediye başkanları ile bir araya gelmiş, kayyum atamaları ile ilgili olarak "Seçilmiş belediye başkanlarının soyut ve hukukta karşılığı bulunmayan, kamu vicdanını ikna etmekten uzak sebeplerle görevden alınarak yerine kayyum atanması da ne yazık ki gaflet ve dalalettir" demişti.