Her attığınız adımda yanınızda olan ve tüm hayatınıza tanıklık eden akıllı cep telefonları, hakkınızdaki bilgileri ne kadar güvenli tutuyor? Privacy International isimli bir uluslararası dernek, salı günü yayımladığı raporda, bulut teknolojisinin gizliliğe getirdiği tehlikeleri açığa çıkardı
REKLAMHer attığınız adımda yanınızda olan ve tüm hayatınıza tanıklık eden akıllı cep telefonları, hakkınızdaki bilgileri ne kadar güvende tutuyor? Privacy International isimli bir uluslararası dernek, salı günü yayımladığı raporda, bulut teknolojisinin gizliliğe getirdiği tehlikeleri açığa çıkardı.
Çok çeşitli alanlarda kullanılan bulut teknolojisi, çoğu zaman bilginiz haricinde telefonunuzun internette tuttuğu verileri de kapsıyor. Emniyet güçleri, incelemek için telefonunuza el koyduğunda bu bilgilere ve dolaylı olarak hayatınıza dair tüm detaylara erişebiliyor.
Telefonların yarısından çoğunda bulut verilerine ulaşılabiliyor
Devletler tarafından kullanılan istihbari yazılım üreticisi Cellebrite, yıllık raporunda telefonların yarısından çoğundaki bulut verilerini de elde edebildiklerini kaydediyor.
Bu durumu şu şekilde açıklamak mümkün: Eğer güvenlik güçleri, incelemek için telefonunuza el koyarsa, şifresini bilmedikleri halde içindeki bilgilere ve daha önemlisi bulut verilerine ulaşabiliyor. Yani, telefonunuzda kullandığınız çoğu uygulamanın içindeki verileri kontrol edebiliyor, daha sonra takibe devam edebiliyor.
Facebook, Twitter, WhatsApp, Google, iCloud...
Bulut verileri arasında ne kadar hassas içeriklerin olduğunu Privacy International derneğinde çalışan Avukat Camilla Graham Wood açıklıyor.
Wood, “Bulut verilerini elde eden güvenlik güçleri, sadece bir birey hakkında değil, onun arkadaşları ve yakınları hakkında da çok hassas bilgilere ulaşabiliyor” ifadelerini kullanıyor. Bu sayede WhatsApp mesajlaşmalarından Google aramalarına, Facebook ve Twitter paylaşımlarından maillere kadar çoğu bilgi güvenlik güçlerinin eline geçiyor.
Bulut üzerinde kaydedilen bilgilerin arasında, sosyal medya platformlarındaki kullanıcı adı ve şifreler, veya bu platformlara erişim veren “tokenler” de bulunabiliyor. Dolayısıyla güvenlik güçleri telefonunuzu size iade ettikten sonra da sosyal medya üzerindeki varlığınızı takip edebiliyor.
Kullanıcılar durumun farkında değil
Privacy International adına YouGov tarafından İngiltere'de yapılan bir anket, akıllı telefon sahiplerinin önemli bir kısmının bu konuda yeterli bilgi sahibi olmadıklarını ortaya koydu.
Ankete katılanların yüzde 45,6'sı, kullandıkları uygulamaların nereye bilgi sakladığını bilmediğini söyledi. Yüzde 44,3'ü de uygulamaların bulut teknolojisini kullandığını düşünmüyor veya bilmiyor.
