İspanya'da engelli kadınların zorla kısırlaştırılması tartışması: Avrupa standartlarına uymuyor

İspanya'da engellilerin kısırlaştırılması konusunda tartışmalar yaşanıyor
İspanya'da engellilerin kısırlaştırılması konusunda tartışmalar yaşanıyor © Euronews
By Bahtiyar KucukLaura Llach
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

İspanya 'engelli' kadınların zorla kısırlaştırılmasını tartışıyor. Çok sayıda insan hakları grubu İspanya'nın bu konuda Avrupa ve uluslararası standartlara uymadığı eleştirisi yapıyor. Asperger hastası Cristina Paredero, bu süreci en zorlu geçirenlerden biri.

REKLAM

İspanya 'engelli' kadınların zorla kısırlaştırılmasını tartışıyor. Çok sayıda insan hakları grubu İspanya'nın bu konuda Avrupa ve uluslararası standartlara uymadığı eleştirisi yapıyor. Asperger hastası Cristina Paredero, bu süreci en zorlu geçirenlerden biri.

Cristina'ya bir çeşit otizm olan asperger sendromu teşhisi konduğunda 18 yaşındaydı.

Tanının konulması yıllarca bu hastalığın zorluklarını yaşayan Paredero için bir rahatlama anlamına geliyordu; ancak ailesi onun ile ilgili görüşlerini keskin şekilde değiştirdi.

O andan itibaren, kızlarının kendini koruma becerisine güvenmeyi bıraktılar ve onu kısırlaştırmanın en iyi yol olduğuna karar verdiler.

Mevcut İspanyol ceza kanunu uyarınca, bir doktor tarafından "engelli" olarak ilan edilen kişiler velilerinin talebine göre kısırlaştırılabiliyor.

Cristina ailesinin uyguladığı baskı sonucu bu sürece izin verdi.

Şimdi 26 yaşında gazetecilik bölümünde okuyan Cristina yaşadıklarını Euronews'e anlattı.

Cristina büyüdükten sonra profesyonellerden yardım alamaya başladığında ailesi tarafından yanıltıldığını ve yanlış bilgilendirildiğini söylüyor: “Ailem asperger hastalığımı her zaman farklı bir kapasite olarak değil, bir hastalık olarak gördü. Cinsel ilişkiye girmemin sorumsuzca olacağını söylediler, çünkü hamile kalabilirdim. Anne olmanın sorumluluğunu üstlenemeyeceğimi; asperger olarak çocuklarımın da asperger olarak doğacağını tekrarlayıp durdular. Böylece çocuk sahibi olamadığım fikri aklıma işlendi."

Bilinçaltı ayrımcılık

Merkez sağ parti Vatandaşlar (Ciudadanos) milletvekili Sara Gimenez, engelli kadınların çoğuna 'bilinaçaltı ayrımcılık' yapıldığını söylüyor.

Euronews'e konuşan Ginemez, "Engelli kadınlara karşı ayrımcı bir tutum var. İyi bakıcı olamayacakları söyleniyor. Toplumda onların hakkı olmasına rağmen iyi bir anne olamayacakları yönünde bir görüş hakim olması isteniyor." diyor.

Milletvekiline göre engelli kişilerin adli bir yetkilendirme yoluyla zorla kısırlaştırılmasını suç olmaktan çıkaran mevcut ceza kanunu sorunlu.

Süreç engellinin iradesine karşı işleyebiliyor

Bu kanun, kalıcı olarak rıza gösteremeyen insanlar için kısırlaştırma sürecinin bir yargı organı tarafından kabul edildiği sürece cezalandırılamayacağını ortaya koyuyor.

Bu noktada "korunan yasal hakların ciddi çatışması" sorunu ortaya çıkıyor.

Örneğin, bir kişinin hayatı ile çocuğa sahip olup olmama arasındaki potansiyel çatışma anlamına geliyor.

Engellilerin hakları için mücadele eden yardım derneği Full Inclusion'dan hukuk danışmanı Ines de Araoz, uygulamanın haksızlıkları beraberinde getirdiğini söylüyor: "Uygulamada velisi engelli bir kişinin kısırlaştırılmasını hakimden isterse ve o da bunu kabul ederse, süreç o kişinin iradesine karşı bile işlemeye devam eder."

Uzman, zorla kısırlaştırmanın iki farklı senaryo altında gerçekleşebileceğini söylüyor.

İlk senaryoda hasta neler olduğu konusunda bilgilendirilmez. Örneğin, hastaya bir fıtık ameliyatı olacağı söylenir ve kısırlaştırılır.

İkinci senaryoda, kişi kısırlaştırılacağını bilir, reddeder; ancak prosedür yine de gerçekleşir.

REKLAM

De Araoz, 'istisnai koşulların' yasalar altında ne anlama geldiğine dair sık sık yanlış anlaşılmalar olduğunu söylüyor: “Bir zamanlar bir yaz kampına gidecek olan zihinsel engelli bir kişinin davasıyla ilgilendim. Ailesi çocuklarını kısırlaştırmak istedi çünkü erkekler de orada olacaktı."

BM Sözleşmesi ne diyor?

İspanya'nın şu andaki uygulamasının 2008'de imzaladığı Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme ile çeliştiği yorumları yapılıyor.

Gimenez, sözleşmenin 23. maddesine dikkat çekiyor. Buna göre, "Bir kişi aile kurmak, evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyorsa özgürce seçim yapabilmeli ve ayrımcılığa maruz kalmamalı. Ve onlara aile planlaması yoluyla, bu hakları kullanabilmek için gerekli araçlar sağlanmalı"

Plena Inclusión uzmanı, "Kısırlaştırmaktan ziyade insanların ihtiyacı olan, onları güçlendirmek, anne ya da baba olmanın ne anlama geldiğini anlamalarını sağlamak ve onlara bu görevi yerine getirmeleri için araçlar sunmaktır" diyor.

REKLAM
Qries
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İspanya parlamentosu eski Kral'ın soruşturulması talebini reddetti

Gloria Fırtınası İspanya'da 11 can aldı

İsveç'de aşk peşinde olan zihinsel engellilere özel çöpçatan uygulaması