TBMM Genel Kurulu'nda, sağlıkta şiddetin önlenmesine ilişkin düzenleme, Mecliste grubu bulunan beş siyasi partinin imzası ile Yükseköğretim Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne eklendi.
REKLAMTBMM Genel Kurulunda, Mecliste grubu bulunan beş siyasi partinin ortak önergesiyle, sağlıkta şiddetin önlenmesine ilişkin düzenleme, Yükseköğretim Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne eklendi.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemleri uzun zamandır gündemdeydi ve bu konuda kapsamlı ve etkin bir yasal düzenlemenin çıkarılması yönünde yoğun bir talep söz konusuydu. 2018 yılı kasım ayında bir torba yasaya da sağlık çalışanlarıyla ilgili bir madde konmuş, ancak bu madde de beklentileri karşılamamış, tüm sağlık çalışanlarını kapsamamıştı.
Son verilere göre, Türkiye’de son bir buçuk yılda 20 bin sağlık çalışanı şiddete maruz kaldığı ve sağlık çalışanlarının hayatları boyunca şiddete maruz kalma oranı yüzde 73 dolaylarında olup, sağlık çalışanlarının yüzde 82’si şiddete maruz kalma endişesi taşıyor. Bu durum ise, sağlık çalışanlarında stres, korku, kaygı, depresyon, tükenmişlik sendromu gibi hislerin ağır basmasına ve bunun da performanslarına yansımasına yol açıyor.
Eczacıları da kapsayacak
Yasa, yeni haliyle, pandemi sırasında kırılgan gruplar arasında yer alan ve şu ana kadar beşinin öldüğü, otuza yakınının da enfekte olduğu eczacıları da kapsayacak. Türkiye’de çalışanlarıyla birlikte yaklaşık yüz bin kadar eczane personeli bulunuyor ve eczaneler birinci basamak sağlık kuruluşu olarak kabul ediliyor.
Yeni yasal düzenlemeye göre; hakaret, tehdit, yaralama, görevi yaptırmamak için direnme suçlarında cezalar yarı yarıya artırılacak; sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerine Türk Ceza Kanunu’nun 51’inci maddesi uyarınca verilen hapis cezası ertelenmeyecek. Ayrıca şiddetin gerçekleştiği sağlık kurum ve kuruluşlarında faile veya yakınına mağdurun verdiği hizmeti verebilecek başka personel olmaması halinde hizmet ilgili diğer personel tarafından verilecek.
Sağlıkta şiddet kapsamında, kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçları yer alıyor.
Teklifte imzası bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, “Pandemiye karşı en ön safta mücadele veren hekimi, eczacısı, hemşiresi tüm sağlık çalışanlarının bu koruma şemsiyesinin içerisine alınması çok önemli” dedi.
Kendisi de eczacı kökenli olan Bulut, ayrıca, “Bu, biraz toplumsal yapı için önemli, bu, demokrasi için önemli, bu, devlet yapısı adına önemli çünkü devleti devlet yapan demokrasiyi, toplumu birbirine kaynaştıran birtakım unsurlar var. Bunlar devleti ayakta tutan temellerdir. Eğitim, hukuk, güvenlik ve sağlık gibi. Bunları toplum nazarında bir güven unsuru hâline getirdiğinizde toplum yapısı daha sıkılaşır, birbirine daha fazla güven duyar. O yüzden de bu meslek alanlarının çalışanlarının itibarını yüksek tutmamız gerekiyor. Bunu da sadece onları önemsediğimiz için değil, tüm toplumu, tüm devlet yapısını önemsediğimiz noktasından gerçekleştirmemiz gerekiyor çünkü bu, bir anlamda, anayasal olarak da vatandaş hakkıdır. Vatandaşlarınızı da koruma altına almışsanız sağlığına, hukukuna, eğitimine ve güvenliğine de sahip çıkmanız lazım” dedi.
Maske temini kritik önemde
euronews Türkçe’nin ulaştığı birçok eczacı, son dönemde maske temini konusunda müşterilerle birçok sözlü ve fiziksel şiddet vakasına konu olduklarını belirtiyorlar.
euronews Türkçe’ye konuşan ve Rize’de uzun yıllardır eczacılık yapan İsmail Özkanlı, “Geçtiğimiz günlerde nöbetçi olduğum sırada henüz maske satışı paralı iken bir müşteri maske fiyatını beğenmeyip sesini yükseltti. Ardından maskeler ücretsiz olduğunda da elimizde yeterince maske kalmadığı için müşteriler mağduriyetlerini öfkeli tavırlarla göstermeye başladı. Bu konuda acil önlem alınması gerekiyor. Şiddet illaki fiziksel olmak zorunda değil, bu da sözel ve psikolojik bir şiddet”, diyor.
Türk Eczacıları Birliği (TEB) de geçtiğimiz günlerde maske ve etil alkol temini konusundaki zorlukların aşılması yönünde çağrıda bulunmuş, bu konuda girişimlerde bulunduklarını açıklamıştı. Eczacılar ayrıca riskli grupta yer almaları sebebiyle koruyucu ekipman ve eczanelere yönelik düzenli dezenfeksiyon talebinde bulunuyorlar ve eczane çalışanlarının Covid-19 testinden geçmesinin önemini vurguluyorlar.
Eczacılar ayrıca şiddeti önlemede teknik donanımın gereğine dikkat çekiyorlar ve eczanelere güvenlikli kapılar, metal detektörler, panik alarmları gibi sistemlerin eklemlenmesi, sağlık çalışanlarına kendilerini koruma doğrultusunda eğitim verilmesi çağrısında bulunuyorlar.