Covid-19, Avrupa Birliği genelinde eşitsizlikleri artırdı, en ağır etkilenenler de kadınlar, azınlıklar ve engelliler oldu. Peki eşitsizlikleri nasıl giderebiliriz?
Covid-19, Avrupa Birliği genelinde eşitsizlikleri artırdı, en ağır etkilenenler de kadınlar, azınlıklar, engelliler ve yoksulluk içinde veya risk altında olanlar oldu.
Bu yılın gündeminin en üst sıralarında yer alan bu konu hakkında biraz daha bilgi almak için Avrupa'da kadınlar ve erkekler arasında eşitlikten sorumlu Komisyon üyesi Helena Dalli konuştuk. Bize katıldığınız için teşekkürler.
Avrupa Birliği'nde kadınlar ortalama olarak erkeklerden yüzde 14 daha az kazanıyor. Bu açığı azaltmak için ne gibi önlemler öneriyorsunuz?
Avrupa Eşitlik Komiseri Helena Dalli:
Evet belirttiğiniz gibi, kadınlar ve azınlıklar pandemiden orantısız bir şekilde etkilendi, ancak hali hazırda yüzde 14'lük cinsiyete dayalı bir ücret farkı olduğunu söylüyoruz.
Aslında, 1957'den beri, eşit işe eşit ücret veya eşit değer için eşit ücret ilkesi anlaşmalarda yer almakta. Bizim bu ilkenin uygulandığından emin olmak için ödeme şeffaflığını mümkün kılan bir önerge sunmak önceliğimiz.
Euronews:
Görünüşe göre şirketler, ücret şeffaflığı önlemlerini uygulamaya isteksiz. Yaptırımlar öngörüyor musunuz?
Avrupa Eşitlik Komiseri Helena Dalli:
Ben güçlü bir sosyal diyaloğ taraftarıyım. Bir teklifte bulunduğumuzda işçi sendikalarının, işveren sendikalarının, sivil toplumun hepsinin gemide olması önemli.
Ücret şeffaflığı mekanizmasını zaten kurmuş işverenler olduğunu gördüm. Çalışanlarının mutlu olduğuna dair bize geri dönüşte bulundular. Bu yüzden halihazırda gemide olan birçok işveren var ve ben daha fazlasının da diyaloğ sayesinde olacağına inanıyorum.
Euronews:
Peki üye devletler ? Direktifinize uymaya istekliler mi eğer değilse siz bunun üstesinden gelmeye hazır mısınız?
Avrupa Eşitlik Komiseri Helena Dalli:
Şimdiye kadar aldığım geri bildirimlerden, teklife isekli birçok üye ülke olduğunu biliyorum. Hükümetler vatandaşları için en iyi olanı yapmak isterler. Ben bu nedenle onların bu tür ayrımcılığın devam etmesini istemediğinden eminim.
Bu yüzden gerçekten, bazı detaylara itiraz edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu kesinlikle tüm vatandaşlarımızın menfaatine. Ve eminim ki hükümetler bunu teşvik etmek isteyeceklerdir.
Euronews:
Pandemi nedeniyle işgücü piyasasında durum kadınlar için daha da kötüleşti, ancak evde de kadına yönelik şiddet arttı. Bu durumla nasıl başa çıkabilirsiniz?
Avrupa Eşitlik Komiseri Helena Dalli:
Bu çok doğru, birçok üye devlet kadına yönelik şiddetin arttığını bildirdi. Aynı zamanda mevcut şartlar nedeniyle, özellikle kadınların istismarcılarıyla birlikte aynı evin içinde olduğu ve bu durumdan uzaklaşamadığında tecrit sırasında şiddeti önlemeye yönelik bir takım önlemler alan üye devletler oldu.
Burada şunu görüyoruz. Avrupa Birliği tarafından imzalanan ancak tüm üye devletler henüz onaylamadığı için, tastiklenemeyen İstanbul sözleşmesinin onaylanması gerekli. Fakat yıl sonuna kadar da kendi mevzuatımıza sahip olacağız. Ben şiddet durumlarında kadınları ve kız çocuklarını koruyan bir mevzuat sunacağım.
Euronews:
İstanbul sözleşmesi kadına yönelik şiddetle mücadele metni. Fakat üye devletlerden biri olan Polonya çekilmeyi düşünmekte.
Hükümetleri bu sözleşmenin bir parçası olmaya ve kadın haklarını güçlendirmeye ikna etmek için ne yapabilirsiniz?
Avrupa Eşitlik Komiseri Helena Dalli:
Bu olursa çok yazık olur. Ama yaptığımız görüşmelerde hem Polonya'daki sivil toplum örgütleri hem de milletvekilleri ve çoğu parlamenterin buna karşı olduğunu gördük. Dolayısıyla, hükümetin sözleşmeden çekilmemesi için büyük bir baskı var.
Euronews:
Bu hafta, salgın nedeniyle her zamankinden daha fazla izole olan engelli insanlara yönelik stratejinizi sundunuz. Stratejinizin amacı nedir?
Avrupa Eşitlik Komiseri Helena Dalli:
Bu önümüzdeki 10 yıl için yeni strateji. bilgi yoluyla, üye devletleri fonlarla destekleyeceğiz, böylece bir eşitlik ve eşitlik birliğine doğru ilerlemeyi hedefliyoruz. Bu aynı zamanda Avrupa Birliği'ndeki herkesin kimseyi dışlamadan bir işe, eğitime, barınmaya, sağlığa, erişebilmesi anlamına geliyor. Amacımız da gerçekten herkes için tam bir eşitlik birliğine sahip olacak şekilde ilerlemek.
Euronews:
Erişilebilirlik, ulaşım veya eğitim oluşturma açısından neler öneriyorsunuz?
Avrupa Eşitlik Komiseri Helena Dalli:
Erişilebilirlik, örneğin bir erişilebilirlik kartından bahsediyoruz. Sekiz üye ülkede pilot proje gerçekleştirdik ve bunu tüm üye devletlere yardımcı olması için genişletmeyi hedefliyoruz.
Demek istediğim, hareket özgürlüğü var ama bir engeliniz varsa ve haklarınızın belirli yönlerini tanımayan bir üye devlete gitmeyi planlıyorsanız, o zaman bu ortak erişilebilirlik kartına sahip olmamız gerekir.
Böylece engelli kişiler daha özgürce seyahat edebilirler.
Euronews:
Stratejinizin bir kısmı önceki Avrupa stratejisine benziyor. Bu yenisinin farkı nedir?
Avrupa Eşitlik Komiseri Helena Dalli:
Son 10 yılda yapılması gereken her şeyin yapıldığını söyleyemeyiz. Ve ayrıca ortaya çıkan yeni gerçeklikler de var.
Yani 10 yıllık bir strateji hepsi bu, başardık! Hayır bunu diyemem. Bu yüzden önümüzdeki 10 yıl için başka bir stratejimiz var, böylelikle ayak uydurabiliriz, üye devletler üzerindeki baskıyı da devam ettirerek onların hali hazırda yaptıklarını iyileştirebiliriz. Her zaman iyileştirme ve geliştirme gerekli. Yani asla son değil.