Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
${title}
Canlı anlatım sona erdi
Tekirdağ'da sokak ortasında Erdoğan'a hakaret eden iki kişi tutuklandı
Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettikleri iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişi, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Dün Kapaklı Pınar Bulvarı üzerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettikleri suçlamasıyla gözaltına alınan B.T ve kardeşi D.T'nin emniyetteki işlemleri tamamlandı.
Adliyeye sevk edilen zanlılar, çıkarıldıkları sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Kapaklı Pınar Bulvarı üzerinde motosikletli iki kişiden birisi motosikletten inip Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve çevredekilere hakaret etmiş, vatandaşların uyarılarına rağmen hakaretlerin devam etmesi üzerine iki kişi darbedilmişti. Zanlılar, daha sonra gözaltına alınmıştı.
Yıllık izinlerini Türkiye'de geçirecek gurbetçilerin sınır kapılarından girişleri arttı
Yıllık izinlerini Türkiye'de geçirmek için yola çıkan gurbetçilerin sınır kapılarından girişleri arttı.
Kara yoluyla yolculuğu tercih eden gurbetçiler, başta Kapıkule Sınır Kapısı olmak üzere Edirne'deki sınır kapılarından ana vatana yoğun şekilde giriş yapıyor.
Türkiye'ye ulaşmanın mutluluğunu yaşayan gurbetçiler, sınır kapısındaki işlemlerinin memleketlerinin yolunu tutuyor.
Almanya'dan gelen Cengiz Yeşildal, AA muhabirine sınırdan yurda girince tüm yorgunluklarının bittiğini söyledi.
Türkiye'yi çok özlediklerini ve tatil boyunca sevdikleriyle hasret gidereceklerini belirten Yeşildal, şunları kaydetti:
"Yolda yaşadığımız tüm stresi tüm yorgunluğu burada unutuyoruz. Vatan sevgisi böyle bir şey. Ailemizi çok özledik. Tüylerim diken diken oluyor. Tatil bittiğinde dönüş yolunda gelecek yılın tatilini düşünmeye başlıyoruz. Bir yılın hemen geçmesi ve bir an önce Türkiye'ye gelmek için gün sayıyoruz."
Şevki Yıldırım ise ana vatana gelmenin huzurunu yaşadıklarını ifade etti.
Okulların kapanmasıyla gelişlerin yoğunlaştığını dile getiren Yıldırım, "Yollar kalabalıktı ama vatana gelince her şeyi unutuyoruz. Vatan bizim için özlem ve hasret demek. 32 yıldır Almanya'da yaşıyorum. 6 haftalık tatilin ilk haftası geçtikten sonra nasıl geçtiğini anlamıyoruz." dedi.
LGBTİQA+ Onur Yürüyüşü öncesi Beyoğlu'nda bazı yolları geçici olarak kapatıldı
İstanbul'da yapılması planlanan LGBTİQA+ Onur Yürüyüşü öncesi Valilik Beyoğlu'nda bazı yolları geçici olarak kapattı. Valilik Taksim'e çıkan yolların saat 11:00 itibariyle kapatılacağını duyurdu.
LGBTİQA+ Onur Yürüyüşü Komitesi, pazar günü saat 17.00’de Beyoğlu’ndaki Sıraselviler Caddesi’nde toplanma çağrısı yapmıştı. İstanbul Valiliği ise Taksim'e çıkan yolları kapatma kararı aldı.
Valilikten yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
İlimizde 26 Haziran 2022 Pazar Günü saat 11.00 itibarıyla Beyoğlu ilçemizde geçici olarak kapanacak yollar aşağıya çıkarılmıştır.
KAPATILACAK YOLLAR
1. Sira Selviler Cd. Meşelik Sokaktan Taksim Meydan istikameti
2. Taksim Meydan (Büfeler Önü) – İstiklal Caddesine bağlanan yol
3. Refik Saydam Caddesinden Asmali Mescit Caddesine Giriş-Çıkış, Ensiz Sokak – İlk Belediye Caddesi kesişimi
4. Balo Sokak - Turnacibaşi Caddesi keşisimi
5. Sadri Alışık Sokak - Atıf Yılmaz Caddesi
6. Yeni Çarşi Caddesi, Kumbaraci Yokuşu, Turnacibaşi Caddesi, Meşelik Sokak ve Sadri Alışik Sokaktan İstiklal Caddesine gidiş istikameti
7. Yeni Çarşi Caddesi -İstiklal Caddesi keşisimi
8. Taksim Tünel Girişi İstiklale giriş
9. Mete Caddesi
10. Gümüşsuyu Caddesi
11. Billurcu Sokak
12. Divan Kavşağı
13. Kazanci Yokuşu
14. Şişhane Meydan ve bağlı ara sokaklar
15. Firuzağa Meydan ve bağlı ara sokaklar
Gülen grubu ile mali bağlantı gerekçesiyle Dumankaya İnşaat Sanayi ile birlikte 17 şirketin müsaderesine karar verildi
İş insanlarından edindikleri çek ve senetleri, Bank Asya'daki hesaplarda Gülen grubuna mali yardım amacıyla kullandıkları ve "himmet" adı altında para topladıkları gerekçesiyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yetkililerinin kayyum atandığı Dumankaya İnşaat'ın eski sahiplerinin de aralarında bulunduğu 8 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı.
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Serhat ve Uğur Dumankaya, Veysel Erdoğan Bayoğlu, Fuat Nedim Dölen ve Abdullah Yazıcı ile bazı sanıkların avukatları katıldı.
Davayı karara bağlayan heyet, sanıklar Halit ve Uğur Dumankaya'yı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6'şar ay hapse çarptırdı.
Sanıklar Semih Serhat Dumankaya ve Ayla Dumankaya Pirinçci'yi "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 10 ay 15'er gün hapse mahkum eden heyet, sanık Abdullah Yazıcı'ya "örgüt içerisindeki yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım" suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.
Heyet, sanıklar Veysel Erdoğan Bayoğlu ve Fuat Nedim Dölen'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraatlerine hükmetti, firari sanık Barış Değer Dumankaya'nın dosyasının ayrılarak yargılanmasının devamını kararlaştırdı.
Halit, Uğur ve Semih Serhat Dumankaya, Ayla Dumankaya Pirinçci ve Abdullah Yazıcı hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamını kararlaştıran heyet, beraat eden Veysel Erdoğan Bayoğlu ve Fuat Nedim Dölen'in ise yurt dışına çıkış yasağını kaldırdı.
Heyet, Gülen grubu ile mali bağlantıları ve ilişkileri tespit edilen, aralarında Dumankaya İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ'nin de bulunduğu 17 şirketin karar kesinleştiğinde müsaderesine hükmederek "bu şirketlerle ilgili eylemlerin Fetullahçı Terör Örgütü faaliyetleri çerçevesinde işlendiği ve örgütsel faaliyetlerin odağı haline geldikleri anlaşıldığından kayyum olarak TMSF'nin atandığını" hatırlattı.
Soruşturma aşamasında sanıkların ortaklıklarındaki şirketlere TMSF'nin kayyum atanması kararlarının hüküm kesinleşinceye kadar devamını kararlaştıran heyet, sanıkların, müsaderelerine karar verilen şirketlerdeki hisseleri haricindeki tüm kişisel malları üzerindeki tedbirlerin kaldırılarak iadesini karara bağladı.
Beşiktaş'ta araç üzerinde cinsel ilişkiye giren çifte hapis istemi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, otel sahibi olduğu belirlenen zanlı A.E.K. (43) ile oyunculuk ajansında menajer olduğu belirtilen kadın şüpheli Z.S'nin (37) 11 Haziran saat 04.55 sıralarında Dikilitaş Mahallesi Emirhan Caddesi'ndeki inşaatın önünde uygunsuz davranışlar sergilediklerinin tespit edildiği bildirildi.
İddianamede savunmasına yer verilen şüpheliler, çok alkollü olduklarından olayı hatırlamadıklarını ifade etti.
Şüphelilerin TCK'nin "hayasızca hareketler" suçunu düzenleyen 225/1 maddesi uyarınca altışar aydan birer yıla kadar hapsi istenen iddianame, İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
Marmaris orman yangını kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları sürecek
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Marmaris'teki orman yangının kontrol altına alındığını söyledi. Bakan Kirişçi soğutma çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Muğla'nın Marmaris ilçesindeki orman yangınıyla ilgili, "Yangın kontrol altına alındı. Soğutma çalışmaları da gün boyu ve ilerleyen günlerde devam edecek." dedi.
Kirişci ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Marmaris'te orman yangınındaki son durumla ilgili Muğla Afet Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamada bulundu.
Kirişci, Marmaris'teki orman yangınının dün gece itibarıyla sürecini tamamlamış olan ve kontrol altına alınmış olan bir orman yangınıyla ilgili güzel haberi paylaşmak üzere bir arada olduklarını söyledi. Ekiplerin soğutma çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Kirişci, "Cumhurbaşkanı'mızın dünkü ziyaretlerinde sizinle paylaştığı o ihtiyatlı ifadelerini, artık yangının kontrol altına alındığı şeklinde revize edip, soğutma çalışmalarının da gün boyu ve ilerleyen günlerde devam edeceğini belirtmek isterim." diye konuştu.
BDDK’dan TL ticari kredi kullanımına yeni koşul
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kredi sistemine yönelik olarak koordineli makro ihtiyati adımlar atılmasına karar verdi.
Buna göre, bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki, bağımsız denetime tabi şirketlerin kredi başvurusu yaptıkları tarih itibarıyla yabancı para nakdi varlıklarının (altın dahil, efektif döviz ile bankalardaki YP mevduat) Türk Lirası karşılığının 15 milyon TL'nin üzerinde olması halinde, bu şirketlerin yabancı para nakdi varlıklarının, en güncel finansal tablolarına göre aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde 10'unu aşması durumunda, söz konusu şirketlere TL cinsinden yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılmamasına karar verildi.
Uygulama karar tarihinden sonra uygulanmak üzere, aksi yönde bir Kurul kararı alıncaya kadar geçerli olacak.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan muhasebe ve finansal raporlama standartları çerçevesinde konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan şirketler için bu değerlendirmenin konsolide bilançolar üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
Bu kuralın istisnası olarak, ilgili mevzuat uyarınca yabancı para cinsinden kredi kullanması mümkün olmayan şirketlerle sınırlı olmak üzere, bu şirketlerin bankaya kredi başvurusunda bulunduğu tarihten itibaren 3 aylık dönem içinde yabancı para net pozisyon açığı bulunduğunu Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşları tarafından en güncel finansal tabloları üzerinden yapılacak incelemeye göre tespit ettirmeleri ve bu kuruluşlarca onaylanmış belgelerle bankaya başvurmaları şartıyla, bu şirketlere yalnızca başvuru tarihini izleyen 3 aylık dönemdeki, söz konusu tespit edilen pozisyon açığı ile sınırlı olmak üzere TL cinsinden nakdi ticari kredi kullandırılabilmesine karar verildi.
Yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL'yi aşmayan şirketlerin, kredi başvuru tarihi itibarıyla, mevcut yabancı para nakdi varlıkları ile en güncel finansal tablolarına göre aktif toplamını ve son 1 yıllık net satış hasılatını bağımsız denetim kuruluşuna tespit ettirmeleri ve kullanacakları kredinin vadesi boyunca yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığının 15 milyon TL'yi aşmayacağını beyan ve taahhüt etmeleri, söz konusu beyan ve taahhüdün banka tarafından kontrolünün sağlanmasını teminen şirketlerin her ayın ilk 10 iş günü içinde bir önceki ay sonu bilançosuna göre yabancı para nakdi varlıklarının, aktif toplamının ve bir önceki ay sonu itibarıyla son 12 aylık net satış hasılatının güncel değerini bankaya iletmeleri şartıyla bu uygulamadan muaf tutulmalarına, bu uygulama kapsamında, yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının hesaplanmasında hesaplama tarihine ait Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kurunun kullanılmasına, karar verilmiştir.
Dolar/TL, BDDK’nın yeni adımı sonrası iki haftanın en düşük seviyesini gördü
Dolar/TL, 16,48'in altına inerek yaklaşık iki haftanın en düşük seviyesini görmesinin ardından 16,7460'tan işlem görüyor.
Güne 17,33 seviyelerinden başlayan dolar/TL, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) finansal istikrarı destekleyici yeni adımları duyurmasının ardından 16,4798 ile 6 Haziran'dan bu yana en düşük seviyeyi gördü.
Erdoğan, yangın bölgesi Marmaris'te konuştu: İdam olmalı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Haziran Salı günü başlayan orman yangınlarının söndürülmesi için yürütülen mücadelenin koordine edildiği Muğla'nın Marmaris ilçesindeki Hisarönü Mahallesi'nde yer alan Yangın Koordinasyon Merkezi'ne geldi.
Erdoğan burada yaptığı konuşmada yangının büyük oranda kontrol altına alındığını söyledi. "Ufak bir yerde bir şeyler gördük, bunun dışında hamdolsun büyük oranda iş kontrol altına alınmış vaziyette" diyen Erdoğan, "İnşallah burada ağaç dikim çalışmalarıyla bu bölgedeki sıkıntıları süratle gidereceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, orman yangınını çıkardığı iddia edilen kişi ile ilgili de "Diyorum ki ucu nereye dayanıyor, idama mı, idam olmalı. Bu tartışılmalı ve bunun üzerinde etraflıca durmalıyız" dedi.
"Karadan ve havadan söndürme, soğutma çalışmaları sürüyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bunlardan sonra da şu an itibarıyla yine gerek karadan gerek havadan bütün söndürme, soğutma çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ve bakan yardımcılarının hep birlikte süreci kontrol altında tuttuklarını vurgulayan Erdoğan, kurum olarak da gerek itfaiyeler gerek AFAD'ın bu koordinasyonlar içerisinde yer aldığını söyledi.
"Bölgeye 26 sivil toplum kuruluşundan 393 personel ve 47 araç gelmiştir"
Orman Genel Müdürlüğünün 14 uçak, 25 helikopterle çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Erdoğan, "Bu arada Katar, 3 helikopterle bu çalışmalara iştirak etti, jandarma 14 helikopterle bu çalışmalar içerisinde yerini aldı. Milli Savunma Bakanlığı 6 helikopterle burada yerini almak suretiyle çalışmalarımız devam ediyor. AFAD'ın koordinesinde bölgeye 26 sivil toplum kuruluşundan toplam 393 personel ve 47 araç gelmiştir." açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mahmut Ustaosmanoğlu'nun cenaze törenine katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 93 yaşında vefat eden İsmailağa cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu için Fatih Camisi'nde düzenlenen cenaze törenine katıldı.
İstanbul'da böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 93 yaşında vefat eden din alimi Mahmut Ustaosmanoğlu, son yolculuğuna uğurlanıyor.
Ustaosmanoğlu'nun cenazesi, Beykoz Yavuz Selim Mahallesi'ndeki evinin önünde helallik alınmasının ardından, büyük bir konvoy eşliğinde Fatih Camisi'ne götürüldü.
Fatih Camisi'nin bulunduğu Fevzipaşa Caddesi trafiğe kapatılırken camiye bağlanan tüm ara sokaklar, polis ekipleri tarafından bariyerlerle kapatıldı.
İsmailağa Camisi şehir dışından gelenler için gece boyunca açık bırakılırken bazı vatandaşlar Fatih Camisi'ne sabah erken saatlerde geldi.
Asya, Afrika, Orta Doğu ve Balkanlar'dan çok sayıda kişinin yanı sıra Avrupa'da yaşayan Türklerden de cenaze törenine katılım olduğu görüldü. Birçok ülkeden din adamlarının da katıldığı cenaze töreninde vatandaşlar, namaz için Fatih Camisi'nin avlusunda saf tuttu.
Cenaze töreni dolayısıyla Fatih Camisi'nde Kur'an-ı Kerim ve sela okundu.
Marmaris: Orman yangınıyla ilgili gözaltına alınan şüpheli tutuklandı
Muğla'nın Marmaris ilçesindeki orman yangınının şüphelisi, tutuklandı. Hisarönü Mahallesi Bördübet ve Yedi Adalar bölgesinde 21 Haziran'da saat 20.00 sıralarında çıkan yangınla ilgili Muğla İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından başlatılan çalışma kapsamında yakalanan 34 yaşındaki S.A, İl Jandarma Komutanlığındaki işlemlerinin ardından Marmaris Adliyesine sevk edildi.
Zanlı, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Marmaris'teki yangının çıkış sebebiyle ilgili araştırma kapsamında çok sayıda kamera kaydını, fotokapanları ve plaka tanıma sistemlerini inceleyen ekipler, şüpheli görülen S.A'nın yakalanması için çalışma başlatmış ve zanlı, dün saat 16.30'da Bördübet Saklıkoy mevkisinde ormanlık alanda bulunmuştu. Alkollü olduğu belirlenen S.A. gözaltına alınırken, saklandığı yerdeki ağaçlık alanda 2 benzin bidonu ele geçirilmişti.
Şüpheli S.A'nın ilk sorgusunda, ailevi sorunlar yaşadığını, babasının bölgede bulunan arazisini sattığını, babası tarafından dışlandığını ve bu nedenle yangın bölgesinde 3 ayrı noktaya sigara izmariti atarak yangın çıkardığını itiraf ettiği, ayrıca şüphelinin ateşin içine girerek intihar etmek istediğini söylediği belirtilmişti.
Kirişçi'den orman yangını açıklaması: Büyük ölçüde sıkıntı giderildi
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Muğla'nın Marmaris ilçesindeki orman yangınıyla ilgili, "Şunu çok rahatlıkla artık söyleyebiliriz, büyük ölçüde sıkıntı giderilmiş durumda ama son sözü söyleyebilmek için bugünü takip etmek, izlemek durumundayız." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Kirişci, Marmaris'te orman yangınındaki son durumla ilgili Muğla Afet Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamada bulundu.
Kirişci, sahada çok büyük tehlike arz eden unsurun kalmadığını ancak konunun henüz neticelenmediğini çünkü meteorolojiden, bugün öğleden itibaren yüksek hava sıcaklığı ve rüzgar olacağı yönünde bilgilendirme geldiğini belirtti.
Ekiplerin gündüz ve gece yoğun şekilde çaba sarf ettiğini anlatan Kirişci, havanın kararması nedeniyle, gece boyunca karadan etkili bir çalışma sürdürüldüğünü bildirdi.
2022 yılı ek bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, temmuzda memur maaşlarında yapılacak artışın haziran enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla kesinleşeceğini, artışın yaklaşık yüzde 40 oranında olacağını öngördüklerini belirterek, "Bu kapsamda, 2022'de memurlarımızın aylıklarında yapılacak kümülatif artış yaklaşık yüzde 83'e ulaşacaktır." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi.
Görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Nebati, AK Parti hükümetleri olarak Türkiye'de hizmet siyasetini hakim kıldıklarını, faiz harcamalarının payını düşürerek, oluşan imkanları eğitime, sağlığa, yatırımlara, sosyal kesimlere, çalışan ve emeklilere hizmete kullandıklarını, kullanmaya da devam edeceklerini anlattı.
Marmaris'teki orman yangınına havadan ve karadan müdahale ediliyor

Muğla'nın Marmaris ilçesinde ormanlık alanda çıkan yangına havadan ve karadan müdahale sürüyor.
Hisarönü Mahallesi Bördübet mevkisinde ormanlık alanda 21 Haziran'da başlayan yangın devam ediyor.
Gece boyunca alevlere karadan çok sayıda ekip ile müdahale edildi.
Yangının Muğla Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi yakınlarına kadar gelmesi üzerine orman ve itfaiye ekipleri, alevlerin önüne geçmek için güvenlik koridoru açtı.
Alevlere, sabahın ilk saatlerinden itibaren havadan da müdahale edilmeye başlandı.
Ekipler, yangını kontrol altına almak için çalışmalarını yoğun şekilde sürdürüyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci de bölgeden yangınla mücadeleyi takip ediyor.
6. Yargı Paketi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Kamuoyunda "6. Yargı Paketi" olarak bilinen Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Kanunla, yargıda hakim ve savcı yardımcılığı müessesesi getiriliyor.
Yürürlüğü 1 Ocak 2023'te başlayacak uygulamaya göre, hakim ve savcı yardımcılığı süresi 3 yıl olacak.
Hakim ve savcı yardımcılığı temel eğitim dönemi, görev dönemi ve son eğitim döneminden oluşacak. Temel eğitim ve son eğitimi, Türkiye Adalet Akademisi verecek. Görev dönemi ise yargı mercilerinde fiilen görev yapmak suretiyle geçirilecek.
Hakim ve savcı yardımcıları, atanmalarını müteakip temel eğitime alınacak, temel eğitim döneminin sonunda yazılı sınava tabi tutulacak ve aldıkları puana göre en yüksek puandan başlamak üzere ayrı ayrı sıralanacak. Eşitlik halinde hakim ve savcı yardımcılığı yazılı yarışma sınavında puanı yüksek olana öncelik tanınacak. Eşitliğin devam etmesi halinde kura çekilerek sıralama belirlenecek. Hakim ve savcı yardımcıları bu sıralamaya göre, Adalet Bakanlığınca belirlenen ilk derece yargı yerleri arasından seçtikleri il veya ilçelere görev dönemini geçirmek üzere atanacak.
Bozdağ: "Yaşanan pahalılık ve enflasyondan da bu ülkeyi yine biz kurtaracağız"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Mamak İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada "Yaşanan pahalılık ve enflasyondan da bu ülkeyi yine biz kurtaracağız" dedi.
AA'nın aktardığına göre Bekir Bozdağ'ın açıklamaları şu şekilde:
İktidar halkın hür iradesiyle sadece sandıktan çıkar ve yine halkın sadece sandığa göre şekillenir. Bugüne kadar demokratik her ülkede uygulama böyle olmuştur. Hiçbir ülkede siyasi ikballerini kendi ülkesinin felaketiyle zararıyla sıkıntıya düşmesiyle eş gören bir siyasal zihniyete Türkiye'deki gibi rastlanmaz. Bizde böyle bir şey var. Konuştuğu zaman ekonomide sıkıntı var. İşte enflasyon var yangın var şöyle olsun, bir anda Türkiye'nin aleyhine gelişmeler oluyor diye için için sevinen öte yandan da bu gelişmeleri engellemiyor diye eleştiri yapan ama kalbindekini gizleyen hasta bir siyaset anlayışı ile karşı karşıyayız. Bu siyaseti Türkiye'den tasfiye etmek hepimizin ortak görevidir. Bu millet 20 yıldır iktidar yüzü göstermediği gibi bundan sonra da iktidar yüzü göstermeyecektir.
Biz Türkiye'nin gerçeklerini göre göre iktidar olduk. O dönemler ekonomi çökmüştü adeta Türkiye istop etmişti. Bütün Türkiye IMF'ye teslim edilmişti. Biz geldik Türkiye'nin yüksek enflasyonunu, yüksek faizini indirdiğimiz gibi IMF'ye olan borçlarını ödedik. Türkiye'nin dört bir yanında nice yatırımı başlattık. İnşallah 2023'te de yine gençlerin partisi AK Parti olacaktır. Türkiye'de bölgeler arası kalkınmışlık farkını kaldırmak için ciddi adımlar attık. Bütün yatırımları her bir ilinde hayata geçirmeye gayret ettik.
Şu anda ekonomide bazı sıkıntıları hep birlikte görüyoruz. Atılacak adımların temini için büyük gayret içindeyiz. Nasıl ki 2008 dünya krizi sırasında ülkemizi bundan en az maliyetle kurtardıysak, nasıl Gezi'de darbe teşebbüsü sırasında ve devamında yapılan ekonomik saldırılar sırasında Türkiye'yi en az maliyetle çıkardıysak, yaşanan enflasyondan da bu ülkeyi biz kurtaracağız. Dün çökmüş olan Türkiye'yi ayağa kaldırdık."
Soylu, yangın bölgesinde açıklamalarda bulundu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Marmaris'teki yangınla ilgili yakalanan kişinin, "aile arasındaki anlaşmazlık nedeniyle kızarak ormanı yaktığını" kabul ettiğini açıkladı.
Yangın bölgesindeki çalışmaları yerinde takip eden Soylu, çalışmaların gece de devam ettiğini, Orman Genel Müdürlüğü ile koordinasyonlu bir şekilde söndürme mücadelesinin sürdüğünü söyledi.
Yakalanan kişiyle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, söz konusu kişinin "aile arasındaki anlaşmazlık nedeniyle kızarak ormanı yaktığını" kabul ettiğini aktardı.
Diğer yandan geçen yıl yaşanan yangınları anımsatan Soylu, yangınlarda gerek sivil toplum gerekse kamu kuruluşları işbirliğinde büyük bir mücadelenin ortaya konulduğunu kaydetti. Ardından sel, deprem gibi afetlerin yaşandığını hatırlatan Soylu, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hakikaten hem basiretli duruş hem de vatandaşlarımızı mağdur etmeyen, her bir canlıyı korumaya yönelik anlayış ile devam etmekteyiz. Bulunduğumuz noktada hiçbir gün siyaset devşirmedik. Devşirenlere de gerekli cevabı verdik. Sele gideriz yanlış bilgilerle vatandaşımızı yanıltamaya, meseleye yardımcı olmaktan ziyade bu meselede, 'Nasıl karmaşıklık ve kaos oluşturabilirim' düşüncesinde bir anlayış ile karşı karşıyayız. Depreme gideriz çadırın önünde 'Çadır yok' diye beyanda bulunurlar. Helikopter uçarken 'Helikopter yok' diye açıklamada bulunurlar. Ne yapmak istediklerini, vazifelerinin, görevlerinin ne olduğunu bilmiyorum. Hepimiz bu ülkenin evladıyız. Bir yangın varsa bir ağacın, hayvanın kurtulması, bir insana bir şey olmaması hepimizin sorumluğudur. Sanki bu sorumluluk sadece hükümete ait bir sorumluluk ve bu STK'ların elini taşın altına sokanlara yönelik sorumluluk. Ama bunlara nasıl çelme takarız anlayışındalar. Aydın'a giderken 'bir de uğrayım dostlar alışverişte görsün, üç beş tane muhalefet laf edeyim, benim görevim sona ersin' diye bir anlayış, özellikle afetler üzerinden yapılan bir anlayış kabul edilemez bir anlayıştır."
Bakan Soylu, Tarım ve Orman Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı bünyesindeki tüm kurumlarla yılın başından itibaren kamu ve hava araçlarının nasıl kullanılacağı üzerine çalışarak, kurumların hangi ölçekte kendi vazifelerini yaparken hangi ölçekte orman ve yangınlara araç tahsis edileceğini tatbikatlarla planladıklarını kaydetti.
"İnsanların moralini bozmaya da gerek yok"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gece görüşlü hava araçlarına ilişkin eleştirilerine değinen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konuyla ilgili baskın mantığından uzak, devletin gelenek ve adabına uygun bir şekilde her zaman kendilerine bu bilgiyi vermişizdir, bunun da altını çizerek söylüyorum. Gittiğim bütün afetlerde Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere kim gelmişse afet merkezimize basın bilgi notunda olduğu gibi tüm bilgiler kendilerine iletilmiştir. Yangın nerededir, nereye yayılmaktadır, risklerimiz nelerdir, biz hangi mücadeleyi yapıyoruz, gündüz durumumuz nedir, gece durumumuz nedir? Türkiye'nin hava aracı açısından başta aldığı tedbirler Marmaris'teki vatandaşlarımızın da Bördübet yakınındaki hem de Değirmenyanı mevkisi yanındaki vatandaşlarımız da görmektedir ki senkronize uyumlu bir çalışma ile 21 Haziran Marmaris yangını için başından itibaren mücadele edilmektedir ve devam edecektir."
Muğla Valisi Tavlı yangın bölgesinde çalışan yer ekiplerini ziyaret etti
Muğla Valisi Orhan Tavlı, orman yangınına müdahalenin sürdüğü Marmaris'te yer ekiplerini ziyaret edip çalışmalara destek verdi.
Hisarönü Mahallesi Bördübet mevkisinde, 21 Haziran'da başlayan ve halen devam eden orman yangınına havadan ve karadan yoğun müdahale sürüyor.
Alevlerin Kürönü mevkisinde yükselmesi üzerine bölgeye yönlendirilen uçaklar ve helikopterler, yangının daha da büyümemesi için büyük mücadele veriyor.
Muğla Valisi Orhan Tavlı da karada soğutma çalışmalarını yürüten ekipleri ziyaret etti. Ekiplere kolaylıklar dileyen Tavlı, soğutma çalışmalarını yürüten çok sayıda orman işçisi ve gönüllülere moral verdi.
Öte yandan, yangın alanında birçok görevi üstlenen Muğla Komando Taburu ile Bornova Komando Tugayı ekipleri de soğutma çalışmalarına ve yer ekiplerine destek vermek üzere ormanın derinliklerinde görev almaya başladı.
Stoltenberg: Türkiye'nin meşru endişelerini gidermek için çalışıyoruz

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği için yaptıkları başvuru hakkında Türkiye'nin meşru endişeleri bulunduğunu, bunları gidermeye çalıştıklarını söyledi.
Stoltenberg, Çekya Başbakanı Petr Fiala ile NATO karargahındaki görüşmesinden sonra basına açıklama yaptı.
28-30 Haziran'daki Madrid Zirvesi'nde görüşülecek konulardan birinin Finlandiya ve İsveç'in üyelik başvuruları olduğunu hatırlatan Stoltenberg, başvuruları "tarihi" gelişme olarak değerlendirdi.
Stoltenberg, tüm müttefiklerin güvenlik endişelerinin ele alınmasını ve katılım sürecinde ilerleme sağlamak istediklerini ifade ederek, "Türkiye'nin meşru güvenlik endişeleri bulunuyor. Finlandiya ve İsveç ile bunları gidermek için çalışıyoruz" dedi.
Madrid Zirvesi'nde görüşülecek konulara da değinen Stoltenberg, İttifakın yeni Stratejik Konsept belgesinin kabul edileceğini, Ukrayna'ya yardımların ele alınacağını, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'in liderlere hitap edeceğini, NATO'nun harcamaları ve yük paylaşımının değerlendirileceğini söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid Ankara'ya geldi

İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, resmi temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi.
Ziyaret kapsamında Lapid, bugün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'yla Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya gelecek.
Heyetler arası görüşmenin ardından Lapid ve Çavuşoğlu, ortak basın toplantısı düzenleyecek.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ziyaret çerçevesinde yapılacak temaslarda, ikili ilişkiler ve bölgesel konuların ele alınacağı belirtilmişti.
İsrail'den Türkiye'ye 16 yılın ardından ilk kez dışişleri bakanı seviyesinde ziyaret gerçekleşiyor.
Eski İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Mayıs 2006’da Ankara’yı ziyaret etmişti.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 24-25 Mayıs'ta Filistin ve İsrail’i kapsayan 2 günlük ziyaret gerçekleştirmişti.
Isparta'da tarihi eser operasyonunda Medusa başı heykeli ele geçirildi

Isparta'da düzenlenen operasyonda Roma dönemine ait Medusa başı heykeli ele geçirildi, 1 kişi gözaltına alındı.
İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Mersin'de yaşayan şüpheli V.Ç'nin elindeki tarihi eseri satmak için kente getireceği bilgisi üzerine harekete geçti.
Düzenlenen operasyonda, şüphelinin bulunduğu araç Gönen ilçesi Yenice Mahallesi'nde durduruldu.
Araçta yapılan aramada, 42 santimetre eninde ve 23 santimetre yüksekliğinde, Roma dönemine ait Medusa başı heykeli ele geçirildi.
Gözaltına alınan zanlı hakkında "Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu'na muhalefet" suçundan adli işlem başlatıldı.
Yunan mitolojisinde "gözlerine bakanı taşa çeviren, yılan saçlı dişi canavar" olarak bilinen Medusa'nın heykeli, Isparta Müzesine teslim edildi.
Kirişçi: Şu anda Marmaris'teki orman yangınında çok daha iyi durumda olduğumuz söyleyebiliriz

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Muğla'nın Marmaris ilçesindeki orman yangınıyla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
"Şu an itibariyle çok daha iyi durumda olduğumuzu söyleyebiliriz" diyen Bakan, 103 ailenin yangından zarar görmemesi için tahliye edildiğini ifade etti. Tahsis işlemlerinin ise "dedikoduya mahal vermemek" için iptal edildşiğini ifade etti.
Öte yandan yangının nasıl başladığı konusundaki soruları yanıtlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Yangının nasıl çıktığına yönelik bir tespitimiz ve bir kimliğimiz var" dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Truss Çavuşoğlu ile görüştü

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çalışma ziyareti amacıyla Ankara’da bulunan İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss ile bir araya geldi. Görüşmede Ukrayna'daki tahıl koridorunun görüşüldüğü bildirildi.
Öte yandan Savunma Bakanı Ben Wallace da Türk mevkidaşı Hulusi Akar ile görüşmek için Ankara'da olacak.
Eren Abluka-18 Operasyonu'nda 2 asker hayatını kaybetti
İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalında Eren Abluka-18 Operasyonu'nda çıkan silahlı çatışmada iki askerin hayatını kaybettiğini, bir askerin yaralandığını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Lice ilçesi Göçer Mahallesi kırsalında Lice Jandarma Komando Alay Komutanlığı unsurlarınca dün yürütülen Eren Abluka-18 Şehit Jandarma Onbaşı Doğan Dağcı Operasyonu'nda teröristlerle çıkan silahlı çatışmada Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Oğuzhan Arduç, Jandarma Uzman Çavuş Turgut İçen ve Jandarma Uzman Onbaşı Mustafa Can Akdoğan yaralandı" ifadeleri kullanıldı.
Yaralılardan Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Arduç'un sevk edildiği Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, Jandarma Uzman Çavuş İçen'in Dağkapı Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı kaydedildi.
Bölgeye takviye jandarma özel harekat (JÖH) ve jandarma komando birliklerinin sevk edildiği bildirildi.
Piyasalarda gözler TCMB'de: Politika faizi kaç olacak?

Yurt içinde, gözler bugün TCMB'nin gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrilirken, AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB'nin politika faizini yüzde 14'te sabit bırakacağını öngörüyor.
Dün küresel pay piyasalarındaki belirsizliklere paralel dalgalı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,06 azalışla 2.574,30 puandan tamamladı.
Dolar/TL dün yatay bir seyirle 17,3420'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,3510 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün TCMB'nin faiz kararının yanı sıra Fed ve ECB yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de takip edileceğini belirterek, veri gündeminde ise dünya genelinde açıklanacak imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI ile ABD'de haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve ödemeler dengesinin öne çıktığını kaydetti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür
Suudi Arabistan resmi haber ajansı (SPA), Ankara'dan ayrılan Veliaht Prens Bin Selman'ın mesajını paylaştı.
Bin Selman, "Kardeş ülkenizden ayrılırken, şahsıma ve heyetimize gösterilen sıcak karşılama ve misafirperverlik için siz Ekselanslarına en derin teşekkürlerimi ve takdirlerimi sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Ankara ziyaretinde ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve birçok alanda geliştirmesini ele aldıklarını belirtti.
Bin Selman, Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin "iki kardeş ülkenin ve haklarının çıkarları doğrultusunda, bölgede güvenliğin ve istikrarın artırılması amacıyla" geliştirildiğini vurguladı.
Gümüşhane'de arazide Rus yapımı İHA bulundu
Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinde arazide Rus yapımı İHA bulundu.
Alınan bilgiye göre, ilçenin Tilkicek köyü ile Kazıkbeli Yaylası arasındaki bölgede mantar toplayan vatandaşlar, yerde duran İHA'yı fark etti.
İhbar üzerine olay yerine giden ve incelemede bulunan jandarma ekipleri, İHA'nın Rus yapımı, silahsız keşif amaçlı Orlan-10 modeli olduğunu belirledi.
Araziye düşen İHA, incelenmek üzere Ankara'ya gönderildi.
Marmaris'te orman yangını: Tarım ve Orman Bakanı Kirişçi son durumu değerlendirdi
Yangının ilk çıktığı saatlerden itibaren Marmaris ilçesine gelerek söndürme çalışmalarının koordinasyonunu sağlayan ve gelişmeleri yerinde takip eden Kirişci, yangının etkisini sürdürdüğü Değirmenyanı Mahallesi'ndeki vatandaşları ziyaret etti.
Yaşlı bir vatandaşın yaşadığı evi ziyaret eden Kirişci, "Ağaçlarımıza üzüldük, onlar da bizim canlarımız. (Yangın) Olmaması için gayret gösteriyoruz, olduktan sonra da üstümüze düşeni yapacağız." dedi.
"Hava ve yer araçlarımız çok şükür iyi düzeyde"
Kendisini izleyen gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Kirişci, hem cana hem mala zarar gelmemesi için mücadele ettiklerini söyledi.
Yangının durumuyla ilgili gün içinde açıklama yaptığını hatırlatan Kirişci, "Genel durumunu da dünkü seyrini de ifade etmiştim. Bugün de gün içerisinde aslında oldukça iyi gidiyordu ama belirli yerlerde sıcaklığın anormal artışından kaynaklı olarak oluşan bir şey var. Oralarda da inşallah kontrol altına alınacak. Gerek hava araçlarımız gerekse yer araçlarımız çok şükür iyi düzeyde. Hiçbir kaybımız olmasın, tek bir ağacımız, tek bir dalımız bile yanmasın istiyoruz." diye konuştu.
Bir gazetecinin "Şu ana kadar yanan ev ya da yerleşim yeri bilgisi var mı?" sorusuna Kirişci, "Şu anda vatandaşlarımızın maddi anlamda herhangi bir zayiatı yok ama tahliye edilmesi anlamında zamanında alınan önlemler var." yanıtını verdi.
Öte yandan, ilçedeki orman yangının söndürülmesi için ekiplerin yoğun mücadelesi sürüyor.
Konya'da kocasını öldürdüğü öne sürülen kadın hakkında tahliye kararı
Beyşehir ilçesinde kocasını bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan kadın, ilk duruşmada tahliye edildi.
Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Fatma K, tanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Söz verilen Fatma K, maktul eşinin eve her zaman alkollü geldiğini, çocuklarına ve kendisine eziyet ettiğini öne sürdü.
Olay günü de maktulün eve alkollü şekilde geldiğini, çocuğunu darbedip küfürler ettiğini iddia eden Fatma K, "Kendisi, doktordan temin edilen renkli, uyuşturucuya benzer haplar kullanıyordu. Hap almak için para bulmamı istedi, ben de paramın olmadığını söyleyince bana vurdu. Bana yumruk ve tokatlarla saldırdı, dişlerim kırıldı. Bize eşimin ailesi bakıyordu, ben de çalışmıyordum." ifadelerini kullandı.
Olay öncesinde de eşinden sık sık eziyet gördüğünü aktaran Fatma K, maktulün olay günü kendisinden sonra çocuklarına saldırdığını, işkence ettiğini söyledi.
Evde bir arbede halinin yaşandığına değinen Fatma K. "Rastgele hepimize tekme, tokat atıyordu. Sokak kapısına doğru geldiğinde yandaki mutfak kapısı açıktı. Kızım H.K'nin boğazına daha önce bıçak dayadığı için korktum. Mutfaktaki bıçağa bakınca, kızıma bir şey yapacak korkusuyla bıçağı ondan önce aldım. Üzerime doğru geldi. Bu sırada kızıma da hem saçından tutuyor, hem de vuruyordu." diye konuştu.
Fatma K, kızını maktulün elinden kurtarmaya çalışırken, arbede esnasında elindeki bıçağın maktule denk geldiğini görmediğini, öldürme kastıyla hareket etmediğini savundu.
Maktulün babası gelinini savundu, şikayetçi olmadı
Çiftin oğlu da annesinden şikayetçi olmadığını babasının sürekli kendilerine eziyet ettiğini, dövdüğünü kaydetti.
Maktulün Babası Ferruh K. ise maktul ve sanığın üst katında yaşadığını, olay günü oğlu olan maktulün eve alkollü halde geldiğini gördüğünü dile getirdi.
Eve gelirken kendisine sövdüğünü anlatan Ferruh K, maktulün herkesle kavga eden bir yapıya sahip olduğunu belirtti.
Ferruh K, "Şikayetçi değilim. Fatma melaike gibi insandır ama oğlum her kötülüğü yapardı. Fatma sinek dahi öldüremez. Bu olay istemeyerek olmuştur. Oğlumun eve gelirken gördüğüm hali sarhoş bir haldi. Kapının ziline basmadı, ayağıyla vurdu. Ben evdeyken yukarıya gelen sesler oğlumun küfür sesiydi, 'Döveceğim, keseceğim' şeklinde sözler de söylüyordu." ifadelerini kullandı.
Duruşmada ifade veren diğer tanıklar da maktulün alkol sorunu yaşadığını, ailesine kötü davrandığını bildirdi.
Mahkeme heyeti, Fatma K'nin tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Öte yandan, Fatma K'ye destek için Seydişehir Adliyesi önünde toplanan, ellerinde, "Şiddet kurbanı oldu, kader kurbanı olmasın", "Suçsuz gelinimi çıkarın" pankartları taşıyan Beyşehirli kadınlar, tahliye haberinin sevincini yaşadı.
Beyşehir ilçesi Hamidiye Mahallesi'nde 3 çocuk annesi Fatma K, 4 Ocak'ta eşi Mustafa K'yi (48) ekmek bıçağıyla öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Ankara'ya geldi
Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'da öldürülmesi sonrası gerilen Ankara-Riyad ilişkilerinde yeni bir sayfa açılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretinin ardından Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, resmi temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi.
Veliaht Prens Bin Selman ve beraberindeki heyeti taşıyan uçak, Esenboğa Havalimanı'na indi.
Muhammed Bin Selman'ı havalimanında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve diğer yetkililer karşıladı.
Ziyaret kapsamında bugün Veliaht Prens Bin Selman için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi karşılama töreni düzenlenecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Veliaht Prens'in, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya gelerek yapacağı baş başa görüşmenin ardından heyetler arası görüşme gerçekleşecek.
Muhammed Bin Selman, görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, onuruna vereceği resmi akşam yemeğine katılacak.
Erdoğan nisan ayında Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 28-29 Nisan'da Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz Al Suud'un daveti üzerine Cidde'ye giderek çeşitli temaslarda bulunmuştu.
Erdoğan ayrıca 10 Mayıs'ta Prens Muhammed Bin Selman'la yaptığı telefon görüşmesinde de ikili ilişkileri ve bölgesel konuları ele almıştı.
Prens Muhammed Bin Selman'ın Ankara'ya yapacağı ziyareti, 17 Haziran'da kamuoyuna duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah biz de Külliye’de kendilerini kabul edeceğiz. Orada gerek ikili gerek heyetler arası görüşmelerimizi yapacağız ve bundan sonraki sürece yönelik Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerini inşallah çok daha ileri derecede, çok daha yüksek seviyede nerelere taşıyabiliriz, bunları değerlendirme fırsatını bulacağız." ifadelerini kullanmıştı.
Bakan Kirişçi: Marmaris'teki orman yangını büyük oranda kontrol altına alındı

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Muğla'nın Marmaris ilçesinde ormanlık alanda çıkan yangının "büyük ölçüde kontrol altına alındığını söyleyebiliriz" dedi.
Dün başlayan yangına gece boyunca karadan müdahale edilmiş, sabahın ilk saatlerinden itibaren havadan da müdahale edilmeye başlanmıştı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), yangına müdahale için 592'si Orman Genel Müdürlüğü personeli olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlardan bin 393 personel, 338 araç ve 35 iş makinesinin görevlendirildiğini bildirdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Pınar Gültekin davasını istinafa taşıyacak
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Pınar Gültekin cinayeti failinin indirim olmaksızın en ağır cezayı alması için dünkü mahkeme kararını Bakanlık olarak istinafa götüreceklerini söyledi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Muğla'da Gültekin'i canavarca katleden sanık hakkında verilen cezaya 'ağır tahrik' sebebiyle indirim uygulanmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını" belirtti.
Bakan Yanık, şunları kaydetti:
"En başından itibaren müdahil olup yakından takip etmekte olduğumuz davada, tasarlayarak ve kasten Pınar Gültekin'i genç yaşında hayattan ve sevdiklerinden koparan bu kişinin, indirim olmaksızın en ağır cezayı alması için kararı Bakanlık olarak istinafa götüreceğiz. Kamu vicdanını ve adalete olan güveni zedeleyici bu karara itiraz etmek hepimiz için bir vatandaşlık hakkıdır."
Pınar Gültekin davasıyla ilgili karara itiraz
Muğla başsavcılığı Pınar Gültekin’i öldüren Cemal Metin Avcı’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ‘haksız tahrik’ indirimiyle 23 yıla düşürülmesine ilişkin karara itiraz etti.
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Twitter hesabından "Bir çok duruşmada ve nihai olarak da dünkü duruşmada, müvekkiller ve biz mahkemenin adalet dağıtmaktan uzak olduğu, hakkaniyeti tesis edemeyeceği ve tarafsız olmadığını vurguladık ve duruşma tutanaklarına geçirdik. Hukuk devletinin gereği olarak hak arama özgürlüğümüzü sonuna kadar kullanacağız, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olan bu kararın kanun yolu aşamalarında düzeleceği ve adaletin tecelli edeceğiniz umut ediyoruz." açıklamasında bulundu.
Muğla’da 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin, 2020 yılında Cemal Metin Avcı tarafından öldürülmüştü.
Mahkeme heyeti, sanık Cemal Metin Avcı’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti. Heyet daha sonra haksız tahrik indirimi uygulayarak sanığın cezasını 23 yıla indirmiş, kardeşi Mertcan Avcı’ysa beraat etmişti. Karara kadın örgütleri ve siyasiler tepki gösteriyor.
Kılıçdaroğlu: "Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibarını İstanbul'daki Suudi Konsolosluğunun bahçesine gömüyorlar"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Bir devletin itibarı vardır. Devletin itibarını koruyacak olan yönetimdir. Eğer İstanbul'da Suudi konsolosluğunda bir cinayet işleniyorsa o cinayetin bütün ayrıntılarını sorgulamak ve gerçeği halkla paylaşma ve gereği cezayı vermek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin görevidir. Eğer siz para uğruna, dilencilik yapıyorsunuz ve tutuyorsunuz." dedi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın çarşamba günü Türkiye'yi ziyaret etmesi bekleniyor.
Grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, öldürülen Cemal Kaşıkçı cinayetine atıfta bulunarak şunları söyledi:
"Bir devletin itibarı vardır. Devletin itibarını koruyacak olan yönetimdir. Eğer İstanbul'da Suudi konsolosluğunda bir cinayet işleniyorsa o cinayetin bütün ayrıntılarını sorgulamak ve gerçeği halkla paylaşma ve gereği cezayı vermek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin görevidir. Eğer siz para uğruna, dilencilik yapıyorsunuz ve tutuyorsunuz Türkiye'de işlenen bir cinayeti, birilerinin talebi üzerine Suudi Arabistan'a veriyorsunuz. Bunu yazan yargıç da "söz konusu davanın devri, sanıklar açısından kendi davalarının yargıcı sonucunu doğuracaktır' diyor."
"Türkiye Cumhuriyeti Devletinde vicdan sahibi olan herkese sormak isterim. Devletin itibarını para uğruna bu ülkenin itibarını birilerine satanlara ne denir bu ülkede? Bunlar ülkeye asla ve asla itibar kazandıracak olaylar değildir. İtibar kaybettirecek olaylardır."
"Ülkeyi alıyorsunuz, acaba bana biraz borç para verebilir mi diye, ya ben senin katilini de sana vereceğim, davayı da vereceğim, yeter ki bana biraz borç para ver deyip de yola çıkanlar, memleketi bu hale getirenlere ne yapacağız? Sandığa gideceğiz, demokratik yollarla ben bunların tamamını emekli edeceğim."
"Müzik emeğiyle yaşamını sürdüren emekçiler derin bir yoksullukla karşı karşıya"

- Ankette katılanlardan yüzde 63’ü hiçbir sosyal güvenlik kaydı olmadan çalışmak zorunda.
- Müzik sektöründe kayıtdışı çalışma oranı Türkiye genelinin iki katından daha fazla
- SGK’sız çalışma ve bunun yarattığı gelecek kaygısı en fazla öne çıkan temalardan biri.
- Anket çalışmasına katılan müzik emekçilerinden %71’i müzik alanındaki işine ek olarak gelir elde etmek amacıyla ikinci bir iş aramak zorunda kaldı.
- Buna göre; 2019 yılında katılımcılardan %31’i asgari ücret altında, %6’sı dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ile bir kişinin yaşam maliyeti arasında, %45’i bir kişinin yaşam maliyeti ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı arasında ve %18’i dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı üstünde kazandı.
- 2020 yılında ise ortalama aylık gelir 3.129 TL olarak tespit edildi. Ortalama aylık gelirdeki akut düşüşün yanı sıra, asgari ücret altında gelir elde eden müzik emekçilerinin oranının %31’den, tam iki katına yükselmesi ve en yüksek gelir grubunun %18’lik bir orandan %6’lık bir orana gerilemesi, müzik sektörü çalışanlarının pandemi sürecinde uğradığı gelir kaybını sayısal olarak somutlaştırdı.
- Katılımcılardan sadece %14’ü gelirlerinden memnunken, %86’sının gelirlerinden memnun olmadığı tespit edildi.
Bahçeli'den TÜSİAD ve Netflix'e eleştiri
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "TÜSİAD'ın menşei ve mensubiyet duyduğu ülke neresidir? Bir kez olsun milli olun, bir kez olsun Türkiye'nin meşru tezlerine ve politikalarına destek verin." dedi.
ÜSİAD Başkanı'nın işi gücü bırakıp İsveç ve Finlandiya'nın yanında saf tuttuğunu ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin haklı sıkıntı ve taleplerinin müzakere yoluyla, karşılıklı anlayışı geliştirerek ve ittifak ruhuna uygun şekilde çözülmesini tavsiye etmiş. Neymiş, geleneksel politikalara dönmeliymişiz, üstelik fakirleşerek büyüyormuşuz. TÜSİAD'ın menşei ve mensubiyet duyduğu ülke neresidir? Bir kez olsun milli olun, bir kez olsun Türkiye'nin meşru tezlerine ve politikalarına destek verin. Haydi vermiyorsunuz, güç ve çıkar odaklarına boyun eğdiniz, bari objektif konuşun, dürüst konuşun, adam gibi konuşun, konuşun da biz de size müteşekkir olalım. 'Benim Osmanlılığım Osmanlı Bankası kadardır.' diyen Meşrutiyet yıllarının mebusu, aynı şekilde müfterisi ve müfsidi Boşo Efendi'den ne farkınız vardır? Boş yapmayın, Boşo olmayın, Türk de olamıyorsanız bari insan olun.
Netflix eleştirisi
Bahçeli, bazı dizilerin, gösterişe ve mübalağaya yaslanmış magazin programlarının, karamsarlık servis eden haberlerin, herkesi rahatsız ettiğini dile getirdi.
"Sabahın en erken saatlerinden gecenin geç vakitlerine kadar kavgadan, kargaşadan, kutuplaşmadan, değerlerimize yönelik linç girişimlerinden başka ekranlarda hiçbir şey göze çarpmamaktadır." diyen Bahçeli, gidişatın iyi olmadığını; şiddeti aşağı çekmek amacıyla konunun uzmanları ve muhatapları tarafından iştirak edilecek, geniş katılımlı bir şura toplantısı başta olmak üzere, her çareye başvurulması gerektiğini vurguladı.
Bahçeli, "Netflix'de küfür ve en seviyesiz esprilerin yer aldığı, şarlatanlıktan öte bir meziyeti olmayan sözde komedyenlerin rol aldığı diziler artık haddi aşmıştır. Aile hayatı son sığınaktır. Bu sığınağın yağmalanması için planlı bir propaganda devrededir. Küfür etmenin neresine güleceğiz? Kadını metalaştıran, erkeği yozlaştıran ucube dizi sahnelerinin neresini beğenip takdir edeceğiz?" diye sordu.
NATO: Türkiye'nin meşru güvenlik endişelerini ele aldık, görüşmeler sürecek
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğiyle ilgili olarak sahip olduğu meşru güvenlik endişelerini gidermek için yapıcı bir görüşme yapıldığını ve müzakerelerin süreceğini belirtti.
NATO'dan yapılan yazılı açıklamada, Stoltenberg'in daveti üzerine Türkiye, Finlandiya ve İsveç'ten üst düzey yetkililerin Brüksel'deki karargahta bir araya geldiği bildirildi.
Görüşmelerde, NATO'yu Genel Sekreterlik Özel Dairesi Başkanı Stian Jenssen'in, Türkiye'yi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, Finlandiya'yı Cumhurbaşkanlığı Ofisi Dış ve Güvenlik Politikası Direktörü Petri Hakkarainen'in ve İsveç'i Başbakanlık Ofisi'nde Dışişleri ve Güvenlik Politikası Konseyi'nden Sorumlu Devlet Sekreteri Oscar Stenström'ün temsil ettiği aktarıldı.
Açıklamada, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelik başvurularında ilerleme sağlamak amacıyla Türkiye'nin gündeme getirdiği güvenlik endişelerinin ele alındığı görüşmelere ilişkin, Stoltenberg'in şu görüşlerine yer verildi:
"Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılmak için yaptıkları tarihi başvurular hakkında bugün yapılan yapıcı toplantıyı memnuniyetle karşılıyorum. Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılımı, İttifak'ı daha güçlü ve tüm Avrupa-Atlantik bölgesini daha güvenli hale getirecektir.
Türkiye'nin terörizm konusunda ele almamız gereken meşru güvenlik endişeleri var. Bu nedenle Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği başvuruları konusundaki görüşmelerimize devam edeceğiz ve mümkün olan en kısa sürede bir yol bulmayı dört gözle bekliyorum.”
Açıklamada, görüşmelerin gelecek günlerde devam edeceği kaydedildi.
Kadıköy Kaymakamlığı'ndan 'Onur Haftası' yürüyüşüne yasak
Haziran ayının son haftasında düzenlenen LGBT+ bireylerin katıldığı ‘Onur Yürüyüşü’ Kadıköy'de yasaklandı.
İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsünde öğrencilerin 'Onur Haftası' için düzenlemek istediği Onur Pikniği'ne bir grubun engel olmasının ardından yasak kararı geldi. Aynı gruplar 26 Haziran'da Taksim'de planlanan 'Onur Yürüyüşü’ öncesi aynı yerde toplanma çağrıları yaparken, Kadıköy Kaymakamlığı aldığı yasak kararını internet sitesinden duyurdu.
Kaymakamlık duyurusunda şu ifadeler yer aldı:
"İdaremiz dahilinde gerçekleşebilecek olaylar ile alakalı yapılan çalışmalar sonucunda; 21.06.2022 ( Salı) ve 23.06.2022 (Perşembe) günü “30. İstanbul LGBTİ+Onur Haftası” konulu toplanma, basın açıklaması, yürüyüş, bildiri dağıtımı vb. etkinlikleri yapılacağı şeklinde bilgiler elde edilmiştir.
İlçemiz sınırları dahilinde huzur, güvenlik ve esenliğin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla; yapılmak istenilen eylem ve etkinlik, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 17. Maddesi ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 32/ç maddesine istinaden Kaymakamlığımızca idaremiz dahilinde bulunan tüm açık ve kapalı alanlarda 21.06.2022 günü saat: 00.01’ den – 27.06.2022 günü saat:23.59’a kadar 7(Yedi) gün süreyle YASAKLANMIŞTIR."
Pınar Gültekin'in katiline 'haksız tahrik' indirimi: Ağırlaştırılmış müebbet, 23 yıla indirildi
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesiyle ilgili davada sanık Cemal Metin Avcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı, sanığın cezası uygulanan haksız tahrik indirimiyle 23 yıla indirildi.
3. Ağır Ceza Mahkemesindeki on üçüncü duruşmaya sanık Cemal Metin Avcı, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Tutuksuz sanıklar Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı, Gültekin'in babası Sıddık ile annesi Şefika Gültekin ile taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmaya diğer sanıklar Cemal Metin Avcı'nın eski eşi Eda K, babası Selim Avcı, annesi Ayten Avcı, iş ortakları Şükrü Gökhan O. ise katılmadı.
Duruşmada, sanıklar ve avukatlarının son savunmaları dinlendi.
Sanık Cemal Metin Avcı, pişman olduğunu belirterek, cinayeti tek başına işlediğini söyledi.
Karşı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, cinayeti tasarlayarak işlemediğini savunan Avcı, maktulün kendisini ailesiyle tehdit ederek yüklü miktarda para aldığını bunun da dekontlarının mevcut olduğunu öne sürdü.
Daha önce hiçbir suça karışmadığını, sabıka kaydının olmadığını söyleyen Avcı, cinayet öncesinde hazırlık yapmadığını savunarak adaletin doğru tecelli etmesini istedi.
Sanık Mertcan Avcı da maktulü tanımadığını ve ağabeyiyle olan münasebetini bilmediğini dile getirdi. Aleyhine hiçbir delil olmadığını söyleyen Avcı, hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
"Varili sanığın tek başına kaldırması mümkün değil"
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise iddia makamının mütalaasına katıldıklarını, sanık Cemal Metin Avcı'nın Pınar Gültekin'i canavarca hisle ve eziyet çektirerek katlettiğini öne sürdü.
Sanığın cinayeti tasarlayarak işlediğini iddia eden Epözdemir, şöyle devam etti:
"Profesyonel bir kadın katili gibi öncesini tasarlamış ve diri diri maktuleyi katletmiş sonrasında 4 gün boyunca ailesiyle plaja gitmiş. Tamamen organize ve tasarlanan bir cinayet var. Sanık duruşmalarda haksız tahrik yalanı altına sığınmıştır. Biz her duruşmada bu cinayetin tek başına işlenemeyeceğini söyledik. Bu hayatın olağan akışına da aykırıdır. 168 kilo ağırlığındaki varili sanığın tek başına kaldırması mümkün değil. Bütün suç delilleri varilde yakılmış diğer aile üyeleri tarafından da ev temizlenmiş. Sanık maktule yaşarken diri diri canavarca hisle eziyet çektirerek yakıyor sonra varile beton döküyor ve son derece sakin bir şekilde varili de bir nehre atıyor ve cesedi saklamak için maksimum çaba sarf ediyor."
Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından sanık Cemal Metin Avcı'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Heyet, haksız tahrik indirimi uygulayarak sanığın cezasını 23 yıla indirdi.
Mahkeme, Mertcan Avcı ve diğer sanıkların beraatine hükmetti.
Suudi Arabistan, Türkiye dahil 4 ülkeye seyahat yasağını kaldırdı

Suudi Arabistan, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 4 ülkeye seyahat yasağının kaldırılması yönünde karar aldı.
Covid-19 salgını nedeniyle bir ay önce Türkiye, Hindistan, Vietnam ve Etiyopya'ya getirilen seyahat yasağının kaldırıldığı, söz konusu kararın salgın durumuna ilişkin yapılan takip sonucu alındığı aktarıldı.
Suudi Arabistan, 24 Mayıs'ta Covid-19 vakalarındaki artış sebebiyle Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 16 ülkeye seyahat yasağı getirmişti.
Yasak getirilen ülkeler arasında Türkiye’nin yanı sıra Lübnan, Suriye, İran, Afganistan, Hindistan, Yemen, Somali, Etiyopya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Libya, Endonezya, Vietnam, Ermenistan, Belarus ve Venezuela bulunuyordu.
Bedelli askerlik düzenlemesi TBMM'de
AK Parti milletvekilleri yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olup bedelli askerlikten yararlanamayan yükümlülerin bu hizmetten yararlanabilmesini de içeren kanun teklifini, Meclis Başkanlığına sundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Meclis'te, Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin detaylarını gazetecilerle paylaştı.
Milli Savunma Bakanlığının ihtiyaçları kapsamında 7 kanunda değişiklik öngören 20 maddelik mevzuat çalışması hazırlandığını söyleyen Ünal, kanun teklifinin, kamuoyunda "bedelli yasası" olarak konuşulan yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olup bedelli askerlik hizmetinden yararlanamayan yükümlülerin de bu hizmetten faydalanabilmelerine ilişkin düzenlemeyi içerdiğini dile getirdi.
Dövizle askerlik kapsamında ödemeleri gereken miktarı ödemedikleri veya herhangi bir takvim yılında toplam 184 gün ve daha fazla süreyle yurt içinde bulundukları için dövizle askerlik kapsamından çıkarılanların, askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılmalarına imkan tanınacağını belirten Ünal, "Teklif, firar, izin tecavüzü gibi hakkında başlatılan ön incelemenin kesintiye uğramadan yürütülebilmesi ve adli soruşturmanın ivedi şekilde başlatılabilmesi için anılan personelin ifadesi alınması zorunluluğundan vazgeçilmesine ilişkin hukuki düzenleme içeriyor." dedi.
Ünal, Milli Savunma Bakanlığı kadrolarında çalışan kamu görevlileri, askerlik hizmetini yerine getiren yedek subaylar, yedek astsubaylar ile erbaş ve erleri ilgilendiren, askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklarda Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Adana ve Erzurum idare mahkemelerinin yetkili kılınacağını bildirdi.
Astsubayların, 9'uncu derece birinci kademe yerine 9'uncu derece ikinci kademeden göreve başlamalarına ilişkin düzenleme yapılacağını ifade eden Ünal, "Daha önce yaptığımız düzenleme ile akademide öğretim üyelerinin ve rektörlerin yaş haddini 75'e çıkarmıştık. Bu düzenleme ile Genelkurmay Başkanı'nın görev süresini yani yaş haddini 72 yaşına çıkarıyoruz ve birer yıllık süreyle 72 yaşına kadar uzatılabilmesi imkanı getiriliyor." diye konuştu.
Almanya, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda 'emin'
Alman hükümet kaynakları, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusunda bir anlaşmaya varılacağından 'emin' olduklarını belirtti.
Reuters haber ajansının, hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberinde Berlin'in iki İskandinav ülkesinin NATO üyelikleri konusunda 'emin' olduğu kaydedildi.
Alman hükümetinden bir kişi, gelecek hafta İspanya'nın başkenti Madrid'de yapılacak NATO zirvesinde anlaşmaya varılamamasının bir 'felaket olmayacağını' kaydetti.
İsmi açıklanmayan kaynak, "Somut adımları duyurmak güzel olsa da bir kaç haftaya ihtiyaç duyulması da felaket değil. Bizim için önemli olan aşılamaz sorunların olmayışı" dedi.
Türkiye, Rusya'nın Ukrayna işgalinin ardından NATO'ya başvuru yapan İsveç ve Finlandiya'nın üyeliklerini 'teröre destek verdikleri' suçlamasıyla veto etmişti.
Tarım ve Orman Bakanlığı 7 bin ton tereyağı ihracatına izin verdi
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan duyuruya göre, toplam 7 bin ton tereyağı ihracatına 30 Eylül'e kadar müsaade edilecek. İhracat izni yalnızca Bakanlıktan onaylı süt ve süt ürünleri üreten işletmelere verilecek.
Başvurular, 27 Haziran saat 17.00'ye kadar Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğüne dilekçe ve istenilen belgelerle yapılacak. İl ve ilçe tarım ve orman müdürlüklerine yapılan başvurular değerlendirmeye alınmayacak.
Müracaatlar ve belgeler değerlendirildikten sonra geçici liste 30 Haziran'da "www.tarimorman.gov.tr/GKGM" internet adresinde yayımlanacak. Geçici listeye itirazlar en geç 4 Temmuz saat 17.00'ye kadar Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğüne dilekçeyle yapılacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı, tereyağı ve krema ihracatını, yaklaşan turizm sezonu, bu yılın ikinci yarısında meydana gelebilecek arz daralması ve ülkenin ihtiyacı olan stok derinliğinin sağlanması gibi nedenlerle gıda güvencesinde sıkıntı yaşanmaması için 18 Nisan'da askıya almıştı.
Erdoğan: "Son 7 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Esasen göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü sesi çok çıkan gelişmiş toplumlar değil, kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekmektedir." dedi.
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ev sahipliğinde Parlamentolar Arası Birlik (PAB) ile ortaklaşa düzenlenen Küresel Parlamenter Göç Konferansı'na video mesaj gönderdi.
Ekonomik sıkıntıların, başta Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyada yabancı karşıtlığını ve mülteci düşmanlığını körüklediğini gözlemlediklerini bildiren Erdoğan, "Bununla eş zamanlı olarak salgının tetiklediği ekonomik krizle birlikte daha fazla insan yurtlarını ve evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Şu an dünya genelinde göçmenlerin sayısı 275 milyona, yerlerinden edilen kişilerin sayısı 85 milyona, mültecilerin sayısı ise 30 milyona yaklaştı. Rusya-Ukrayna arasında devam eden çatışmalarla beraber mevcut mülteci sayısına 5 milyon kişi daha eklendi. Bu insan hareketliliğinde maalesef içimizi acıtan pek çok manzarayla da karşılaşıyoruz. Zulümden, baskıdan, açlıktan kaçarak güvenli bir gelecek kurma ümidiyle çıkılan yolculuklar, kimi zaman felaketle neticeleniyor." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, "Hemen her gün Yunan güvenlik güçleri tarafından zulmedilen, soyulan, darbedilen hatta katledilen mültecilerin dramlarına şahit oluyoruz. Esasen göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü sesi çok çıkan gelişmiş toplumlar değil, kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekmektedir." ifadelerini kullandı.
"Son 7 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Birleşmiş Milletler rakamlarına göre yüksek gelirli ülkeler 1000 kişi başına ortalama 2,7 mülteci barındırırken orta ve düşük gelirli ülkeler ise 5,8 mülteciye ev sahipliği yapıyor. Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar, derinleşen insani krizler karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmiyor. Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan bir ülke olarak, göç olgusu tarih boyunca beşeri ve sosyal hayatımızın bir parçası olmuştur. Engizisyondan kaçan Museviler başta olmak üzere son 500 yılda zulme uğrayan milyonlarca insana kapılarımızı açtık. Kafkasya'daki kardeşlerimiz de Balkanlar'daki soydaşlarımız da başları dara düşünce güvenli liman olarak hep Türkiye'ye sığındı. Birinci Körfez Savaşı'nda Irak'tan kaçan yüz binlerce Kürt kardeşimize sahip çıktığımız gibi Suriye'deki çatışmalardan kaçan 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıyı da topraklarımızda kabul ettik. Kapımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü, meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Son 7 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz. Tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın bize yüklediği bu görevi inşallah bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük insan hareketliliğinin yaşandığı günümüzde hiç kimse sorumluluklarından kaçamaz."
İsrail, Türkiye'ye seyahat uyarısını yineledi
İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran'ın bir saldırıda bulunabileceği riskine dikkat çekerek İsrail vatandaşlarını, gerekli olmadığı takdirde Türkiye'ye, özellikle de İstanbul'a uçmamaları konusundaki uyarısını yineledi.
İsrail geçen hafta da Türkiye için seyahat uyarısı yayınlamıştı.
Bennet, pazar günkü kabine toplantısıda, "Şu anda İran'ın çeşitli denizaşırı ülkelerde İsraillilere yönelik saldırı girişimlerine tanık oluyoruz. İsrail devletinin güvenlik birimleri saldırı girişimlerini engellemek için çabalıyor. Teröristleri ve onları gönderenleri vurmaya devam edeceğiz. Yeni kuralımız şudur; kim gönderirse bedelini o öder" dedi
İsrail, 2015 yılında İran ile Batılı güçler arasında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerinin kısıtlanması karşılığında ekonomik yaptırımların hafifletilmesini öngören anlaşmaya şiddetle karşı çıkıyor.
İran, son dönemde ülkesinde yaşanan bazı mühendislerin esrarengiz şekilde ölümlerine tanık oluyor. Bu ölümlerin arkasında İsrail'in olduğuna inanılıyor ancak İsrail söz konusu suikastleri ne yalanlıyor ne de üstleniyor.
Hakimler ve Savcılar Kurulu 33 ilin başsavcısını değiştirdi
Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) 1. Dairesinin, 5 bin 75 adli ve 351 idari hakim ve savcıyı kapsayan adli ve idari yargı yaz kararnamesine göre Eskişehir, Bursa, Antalya, Konya, Kocaeli ve Kayseri'nin de arasında bulunduğu 33 ilin başsavcısı değişti.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Habip Korkmaz Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ferhat Kapıcı Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ali Yeldan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına getirildi. Kararnameye göre 3 Bölge Adliye Mahkemesine de yeni başsavcı atandı.
Konya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal Konya Cumhuriyet Başsavcılığına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zafer Koç Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına atandı.
İstanbul'da uyuşturucu operasyonu
İstanbul'da, uyuşturucu satıcılarına yönelik helikopter destekli operasyon düzenlendi.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, torbacı olarak tabir edilen sokak satıcılarına yönelik Esenyurt merkezli Büyükçekmece, Beylikdüzü, Küçükçekmece, Arnavutköy ilçelerinde 35 şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı.
Çalışmaların ardından, sabah erken saatlerde özel harekat polislerinin de katıldığı operasyonda, 18 adreste narkotik köpekler de kullanılarak yapılan aramalarda bulunan uyuşturucuya el konuldu.
Gözaltına alınan çok sayıda şüpheli, sağlık kontrolünün ardından ifade işlemleri için emniyete götürülecek. (AA)