Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası
Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
${title}
Canlı anlatım sona erdi
Saadet Partisi Genel Başkanlığına Temel Karamollaoğlu yeniden seçildi
Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi 8. Olağan Kongresi'nde, yeniden genel başkanlığa seçildi.
Saadet Partisinin 8. Olağan Kongresi, "Kararlıyız, Milletin İktidarında Saadet Var" sloganıyla Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun tek aday olduğu kongrede, partinin toplam 1200 delegesinden, 1050'si oy kullandı.
Kongrede yapılan seçim sonucu, oyların tamamı geçerli sayıldı. Karamollaoğlu, oy kullanan delegelerin tamamının oyunu alarak, yeniden genel başkan seçildi.
GİK listesinde 75, YDK listesinde 11 kişi yer alıyor
Kongrede, 75 üyeden oluşan Genel İdare Kurulu (GİK) ile 11 üyeden oluşan Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) listesi de belirlendi. GİK listesinde Atik Ağdağ, Birol Aydın, Cafer Güneş, YDK listesinde Mehmet Kaya Asiltürk, Bahaddin Elçi ve İbrahim Nedim Titiz öne çıkan isimler arasında yer aldı.
Seçimin tamamlanmasının ardından konuşan Karamollaoğlu, delegelere teşekkür ederek, "Huzurlu ve coşkulu bir toplantı oldu. Allah nasip ederse bu toplantının arkasından kolları sıvayacak, sahaya ineceğiz." dedi.
Sedat Peker'in basın danışmanı Emre Olur hakkında iddianame hazırlandı
Organize suç örgütü elebaşı firari sanık Sedat Peker'in sosyal medya paylaşımlarını yapan Ahmet Emre Olur hakkında, 8 yıl 3 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "Reis Sedat Peker Suç Örgütü" hakkında soruşturma yürütülerek dava açıldığı ve davanın Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiği hatırlatıldı.
Şüpheli Ahmet Emre Olur'un, suç örgütü lideri Peker'in Türkiye'den ayrılışı ve yurt dışında firari olarak bulunduğu süreçlerde bizzat yanında olduğu aktarılan iddianamede, Olur'un sosyal medyayı aktif şekilde kullandığı, örgüt lideri ile yakın irtibatlı ve iltisaklı olduğu anlatıldı.
İddianamede, Olur'un, örgütün sosyal medya işlerinden sorumlu olduğu ve örgüt aleyhine yazılar yazan gazeteci ve kişileri hedef alır nitelikte paylaşımlar yaptığı belirtildi.
Şüphelinin canlı tutmaya çalıştığı örgütün faaliyetlerinin devam ettiğini göstermeye yönelik paylaşımlarda bulunduğuna işaret edilen iddianamede, "Şüphelinin bu kapsamda sosyal medya hesapları üzerinden yaklaşık 400 bin takipçiye ulaştığı, takipçi sayısı ile geniş kitlelere ulaşıp örgüt propagandası yaparak örgüt üyelerini diri tutmaya çalıştığı, ayrıca paylaşımlarında örgütün toplum üzerinde varlığını hissettirmeye yönelik paylaşımlarda da bulunduğu tespit edilmiştir." ifadelerine yer verildi.
Peker'in Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunduğu sırada ülke yetkililerinin aldığı karar doğrulduğunda sosyal medya kullanımının kısıtlandığı anımsatılan iddianamede, Peker'in sosyal medyayı kendi hesaplarından kullanamadığı, sosyal medyada yayınlanmasını istediği metinleri şüpheli Olur'a WhatsApp'tan gönderdiği ve şüphelinin de bu metinleri kendi sosyal medya hesabından yayınladığı vurgulandı.
İddianamede, şüpheli Olur'un açık kaynaklarda ve basında örgüt lideri Peker'in basın danışmanı ve sorumlusu olarak tanındığı kaydedildi.
"Emre Erciş'in yaralanması eylemini organize etti"
Olur'un, suç örgütüne ilişkin davada sanık olan bazı kişilerle yakın ilişki içerisinde olduğunu gösteren HTS kayıtlarının bulunduğu aktarılan iddianamede, gizli tanık beyanına da yer verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran gizli tanığın beyanına yer verilen iddianamede, Olur'un, müşteki gazeteci Emre Erciş'in silahla yaralanması eylemini Peker'in talimatları doğrultusunda organize ettiğini söylediği aktarıldı.
İddianamede, Olur'un, "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "silahla kasten yaralama" suçlarından 3 yıl 3 aydan 8 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Hakkında "tehdit", "suçu ve suçluyu övmek", "hakaret", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "basit yaralama", "sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" suçlarından adli makamlarca aranan Ahmet Emre Olur, Arnavutluk'ta Tiran Havalimanı'nda gözaltına alınarak 18 Eylül'de Türk yetkililere teslim edilmişti.
Bu kapsamda gözaltına alınarak Türkiye'ye getirilen Olur, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine götürülmüştü.
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan Olur, sevk edildiği Anadolu Adliyesi'nde 21 Eylül'de, "suç işlemek amacıyla örgüte üye olma" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
MetroPOLL Araştırma'ya göre Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki fark açılıyor
MetroPOLL Araştırma şirketinin son verilerine göre AK Parti ve MHP’den oluşan ‘Cumhur İttifakı’ ile CHP ve İYİ Parti’den oluşan ‘Millet İttifakı' arasındaki fark Cumhur İttifakı lehine açılıyor.
Özer Sencar'ın paylaştığı verilere göre karasızlar dağıtıldığında Cumhur İttifakı, Millet İttifakı'nın 10,7 puan önünde yer aldı.
Ankete göre AK Parti’nin oyu yüzde 36,3, MHP’nin ise yüzde 10 oyu çıktı. Her iki partinin oyu yüzde 46,3 olarak kaydedildi.
Araştırmada CHP’nin yüzde 23,2 ve İYİ Parti’nin 12,4’lük oyuyla Millet İttifakı'nın toplam oyu yüzde 35,6 olarak ölçüldü.
HDP’nin oy oranıysa yüzde 11,9 olarak kaydedildi.
Eylül ayı sonunda MetroPOLL anketinde ‘Cumhur İttifakı’, ‘Millet İttifakı’nın 5 puan önünde yer almıştı. Ekim ayı anketinde bu fark 10,7'ye yükseldi.
Polonya'ya ilk Bayraktar SİHA'ların teslimatı yapıldı
Polonya Savunma Bakanlığı, envanterine katılacak ilk Bayraktar TB2 dolayısıyla tören düzenledi. Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak törene katılarak, konuşma yaptı.
Polonyalı askerlerle yaptığı bir toplantı sırasında konuşan Blazczak, ülkesinin İHA'ları Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce sipariş ettiğini söyledi.
Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar da Polonya'ya bugün ilk sistemin (Bayraktar TB2) teslimatının gerçekleştiğini belirterek, "Orada da büyük bir heyecan var. Polonya Savunma Bakanı, 'Bayraktarlarımızı bekliyoruz' diye sosyal medyadan duyurdu. Biz de onları en iyi biçimde görev yapacak şekilde göreve hazırladık." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti Türkiye Yüzyılı Tanıtım Toplantısı"nda partililere hitap etti. Erdoğan, "İnancından dolayı dışlanan Müslümanın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürdün, Hristiyan ve Yahudinin kısacası bu ülkede vesayeytin gadrine uğrayan kim varsa herkesin yayında olduk." dedi.
Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen etkinlikte konuşan Erdoğan, başörtüsü için anayasa değişikliğini haftaya Meclis’e sunacaklarını söyledi.
"Bugün burada, terör, şiddet ve nefret suçluları gibi istisnalar dışında, 85 milyonun her birinin birinci sınıf vatandaşlığını güçlendirmenin sözü için bir araya geldik." diyen Erdoğan, 'yıllarca ülkeyi kutuplaştıran, vatandaşların birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin ürünü olan muhabbet iklimine zarar veren tüm tartışmaları, tüm ayrışmaları bir kenara bırakmanın ahdi için bugün bir araya gelindiğini' vurguladı.
Erdoğan, "Bugün burada, Cumhuriyetimize adını veren cumhurun, yani halkımızın, siyasetin de yönetimin de ekonominin de asli öznesi olma konumunu güçlendirmenin kavli için bir araya geldik. Ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma, insanımızı hakkı olan tüm imkanlara kavuşturma irademizi teyit için bir araya geldik." dedi.
Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şöyle:
- "Emperyallerin üzerimizdeki hesapları eksik olmadı. Dün vardı bugün de var. Ülkemiz milli iradenini üstünlüğüne dayanmak yerine vesayet güçlerin yönetiminde, altın kıymetinde yıllarını heba etti. Şehit başbakan Menderes'in 'yeter söz milletin' diye başlattığı demokrasi hamlesi idam sehpasında kesintiye uğradı"
- "Özal'ın 'devlet millet içindir' diyerek demokraki rotasına sokma girişimi koalisyon kaosu içinde kaybolup gitti. Aynı şekilde rahmetli Eceviz, Demirel'in başlattığı girişimler hep darbe duvarına çarptı."
- "Yeri geldi bildiriler yayınladılar, yeri geldi tuzaklar kurdular. Yeri geldi terör örgütlerini harekete geçirdiler. Hatta partimizi kapatmaya kalktılar. Bunlarla kalmayıp doğrudan silaha da sarıldılar. Biz hiçbir zaman şikayet etmedik, hep mücadele ettik."
- "Çözümü sadece milletin sinesine aradık. İnancından dolayı dışlanan Müslümanın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürdün, Hristiyan ve Yahudinin kısacası bu ülkede vesayetin gadrine uğrayan kim varsa herkesin yayında olduk."
- "Mücadelesine destek verdik, kayıplarını telafi ettik. Sadece nesillerin hayali olan Ayasofya'yı Fatih'in vesayetine uygun olarak yeniden cami olarak açmamız bile bir büyük meydan okumadır. Kendisini hangi inanç ya da kökenle ifade ederse etsin, doğrunun yanında yer alan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum."
- "Vesayeti adım adım gerilettik. Darbelere zemin hazırlatan şartları birer birer ortadan kaldırttık. İnsanımızın geleceğine umutla bakmasına temin ettik. Ekonomiyi büyüterek refahı tabana yaymak süretiye tüm fertleri zenginleştirdik."
- "Hayata geçiremediğmiiz işler de oldu. Bunların başında ülkemizi darbe anayasısından kurtararak tamamen özgürlükçü bir anayasaya kavuşturma girişimlerimiz. Bu doğrultuda başlattığımız girişimlerin bazıları Meclis safhasında muhalefetin destek vermemesi sebebiyle akim kalmıştır. Yeni bir anayasayı ülkemize kazandırmak Türkiye Yüzyılı vizyonunumuz ilk hedeflerinden biridir."
- "Bu yeni anayasa milletimizin refahını yükseltecek, hukukun üstünlüğünü, çoğulculuğu, hakkaniyeti tahkim edecek, gençlerimizin geleceklerine umutla bakmalarını sağlayacak şekilde hazırlayarak Meclisimizin takdiri ve milletimizin onayıyla hayata geçirmekte kararlıyız."
- "Başı açık ve örtülü tüm kızlarımızı, hanım kardeşlerimizin eğitim ve çalışma haklarını garanti altına alacak, ayrıca aile kurumlarımımızı sapkın ideolojilerin etkisinden kurtaracak bir anayasa teklifi hazırlardık."
- "Bu konunun ülkemizin gündeminden çıkmasınını tamamen sağlayacaz. Zaten gündemde böyle bir şey yoktu, ama maalesef birileri zar zor ülkenin gündemine soktular. Madem soktunuz öyle ise biz de adımı atıyoruz."
- "Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak demiştik. Birileri küçümsemişti. Aslında bunların küçümsediği milletimizin kendisiydi. Gece yarısı bizim için dua eden piri fanileri küçümsüyorlardı. Dışladıkları gençlerimizi küçümsüyorlardı. Cumhurbaşkanı Senfoni Orkestrası, oraya gelen halk çocuklarını kücçümsüyorlardı. Asker evladının yemin törenini tel örgülerinin ardından izleyen anneleri küçümsüyorlardı."
Beşiktaş Futbol Takımı'nda teknik direktör Şenol Güneş dönemi başladı
2023-2024 sezonu sonuna kadar anlaşma sağlanarak siyah-beyazlı takımın teknik direktörlük görevine getirilen Şenol Güneş için Ümraniye'deki BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde basın toplantısı düzenlendi.
Törende Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi'nin yanı sıra asbaşkan Emre Kocadağ ve sportif direktör Ceyhun Kazancı da hazır bulundu.
Başkan Çebi, burada yaptığı konuşmada, Beşiktaş'ın menfaatleri açısından teknik heyette bir kan değişikliğine ihtiyaç duyulduğu konusunda hemfikir olduklarını söyledi.
Yollarını ayırdıkları teknik direktör Valerien Ismael'e, hizmetlerinden dolayı teşekkür eden, Şenol Güneş'e de "hoş geldin" diyen Başkan Çebi, "Beşiktaş'ın bu sezon bundan sonra daha iyi olması için hocamla beraber çalışacağımızı belirtmek isterim. Hedefimiz her zaman olduğu gibi şampiyonluktur. Bu sene de kovalayacağımız bilinsin isterim. Herkesin özlemle beklediği şampiyonluğa bizi kavuşturacak kadronun başına getirdiğimiz teknik direktörümüze tekrar teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.
Başsavcılıktan Fincancı ve TTB yönetiminin görevden alınması talebi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile Merkez Konseyi üyelerinin görevlerine son verilmesi için davaname hazırlandı.
DHA'nın haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne TTB'nin sorumlu organlarının görevlerine son verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi talebiyle davaname gönderildi.
Dava konusu talep şöyle aktarıldı:
"Davalının disiplin yönünden Türk Tabipleri Birliği Meslek Etiği Kuralları'nın 7'nci maddesi ve Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği'nin 5/3'üncü maddesi kapsamında tedbirler uygulanması gerektiği; ancak söz konusu disiplin sürecinin adli ve idari süreçten bağımsız ilerlemesi gerektiği, davalı hakkında adli sürecinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldığı ve yukarıdaki gerekçelerle davalının eyleminin Türk Tabipleri Birliği Meslek Odası'nın faaliyet amacı ve davalının başkanlık sıfatının kendisine verdiği yetkiler ve görevler dışında kullanılmak suretiyle illegal faaliyetlerde kullanıldığı ve idari yönden de tedbir alınması gerektiği anlaşılmakla, davalılar Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı üyeleri ve halen Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur'un görevlerine Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun ek 2'nci maddesinin 2'nci fıkrası gereğince son verilmesine, davalıların yerine yeni merkez konseyi başkanı ve üyelerinin seçilmesine, karar verilmesi kamu adına talep ve dava olunur.''
Altılı masa "parlamenter sistem yol haritası"nı kamuoyuyla paylaşacak
Altılı masa, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Süreci"nin yol haritasına ilişkin metni 14 Kasım'daki toplantıda kamuoyuyla paylaşacak. Genel Başkanlar, aynı gün Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Millet İttifakı'na katılma talebini de ele alacak.
Altılı masanın ikinci tur ikinci toplantısı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın ev sahipliğinde 14 Kasım Pazartesi günü yapılacak.
Toplantıda, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Süreci"nin yol haritasını çalışan komisyonun hazırlayacağı taslak metin liderlere sunulacak. Hazırlanan taslak metinle ilgili altı genel başkan tarafından alınacak karar kamuoyuyla paylaşılacak.
Altılı masada ayrıca hukuk, adalet ve yargı, kamu yönetimi, şeffaflık, denetim ve yolsuzlukla mücadele, ekonomi, finans ve istihdam, sektörel ve bölgesel konular, bilim ve teknoloji, eğitim ve öğretim, sosyal politikalar, dış politika, güvenlik ve savunma alanlarında ortak politika belirlenmesi için kurulan çalışma grubunun, ortak taahhütleri içeren çalışması karara bağlanacak. Belirlenen ortak politikalar konusunda 6 liderin ve olası ortak cumhurbaşkanı adayının "söylem birliği" içinde hareket etmesine yönelik müzakere de toplantının gündem başlıkları arasında yer alacak.
Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin gözaltına alınan 24 şüphelinin işlemleri sürüyor
Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesinde 14 Ekim'de meydana gelen maden kazasına ilişkin Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin İlçe Emniyet Müdürlüğünde ifadeleri alınıyor.
Bartın Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarında gözaltı kararı verilen 25 şüpheliden 24'ünün İlçe Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri sürüyor.
Gözaltında olanlar arasında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, müessese müdür yardımcıları, işletme müdürü, personel müdürü, işletme başmühendisi ile kartiye, iş güvenliği, sondaj ve aspiratör sorumlusu olarak görev yapan mühendisler yer alıyor.
Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.
İlçe Emniyet Müdürlüğünde yeterli yer olmadığı için gece saatlerinde İl Emniyet Müdürlüğüne götürülen 14 şüphelinin, İlçe Emniyet Müdürlüğündeki 10 kişinin sorgusunun tamamlanmasının ardından ilçeye getirileceği belirtildi.
Öte yandan gözaltı kararı verilenler arasında bulunan vardiya çavuşu şüphelinin, İstanbul'da hastanede tedavi gören madenci kardeşine refakat ettiği öğrenildi.
Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı.
Fatih sondaj gemisi Çaycuma-1 kuyusunda
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının Twitter hesabından yapılan paylaşımda, Fatih sondaj gemisine ilişkin "Yeni keşif hedefleriyle beraber Çaycuma-1 kuyusundayız." ifadesi kullanıldı.
Karadeniz'deki doğal gaz arama çalışmaları sonrasında Sakarya Gaz Sahası'nda 540 milyar metreküplük keşif yapılmıştı.
AA'nın haberine göre üretim ve altyapıya yönelik çalışmaların devam ettiği Karadeniz'de 2023'ün ilk çeyreğinde doğal gazın şebekeye verilerek kullanıma sunulması hedefleniyor.
Dolar/TL, 18,61 seviyesinden işlem görüyor
Dolar/TL, güne yükselişle başlamasının ardından 18,61 seviyelerinde işlem görüyor.
Bir süredir dar bantta yatay hareket eden dolar/TL, dün de bu seyrine devam ederek günü 18,6008 ile önceki kapanış seviyesinin hemen altından tamamladı.
Dolar/TL, bugüne sınırlı yükselişle başlamasının ardından saat 10.00 itibarıyla yüzde 0,06 artışla 18,6110'dan işlem görüyor. Aynı dakikalarda euro/TL yüzde 0,1 yükselişle 18,5570'ten, sterlin/TL yüzde 0,2 düşüşle 21,4740'tan satılıyor.
Dolar endeksi, dün 109,5 ile 20 Eylül'den bu yana en düşük seviyeyi görmesinin ardından yükselişe geçerek 110,6'da dengelendi. Dün yüzde 1,1 değer kaybeden euro/dolar paritesi ise yatay seyirle 0,9970 seviyesinde bulunuyor.
Analistler, küresel çapta enflasyon ve resesyon endişelerinin yeniden gündemin odağına yerleştiğini belirterek, para politikalarına ilişkin belirsizliklerin varlık fiyatlarında dalgalanmalara neden olduğunu belirtiyor.
Tahvil piyasalarındaki hareketliliğin de yatırımcıların odağında bulunduğunu aktaran analistler, gözlerin gelecek hafta gerçekleştirilecek ABD Merkez Bankası (Fed) kararlarına çevrildiğini ifade etti.
Fed'in gelecek haftaki toplantıda politika faizini 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Banka'nın aralık toplantısında ise faizleri 50 baz puan artırmasına yüzde 58 ile daha yüksek ihtimal veriliyor.
Bekir Bozdağ: Hem Türk Tabipleri Birliği hem mimar ve mühendisler odalarıyla ilgili yeni hazırlık yapıyoruz
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türk Tabipleri Birliğine (TTB) yönelik düzenlemeye ilişkin çalışmalara başlandığını, bu çalışmaların tamamlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ne sunulacağını bildirdi.
Türk Tabipleri Birliği ile ilgili hazırlık yapıldığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
"Şimdi biz bunun çalışmasını yapıyoruz. Hem Türk Tabipleri Birliği, hem mimar ve mühendisler odalarıyla ilgili yeni bir hazırlık yapıyoruz. Türk Tabipleri Birliği'nin 'Türk' ismine hakaret edercesine Türk milletine ve Türkiye Devleti'ne düşmanlık eden, terör örgütlerinin ağzıyla, 'Türk' ifadesini kullanan bir çatının altında görev yapması, bu milletin de devletimizin de kabul edeceği bir iş değildir. O nedenle burada yeni bir düzenleme hazırlığına başlandı. Çalışmamız bittikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kabineye arz edeceğiz. Ondan sonra da parlamentoda Cumhur İttifakı milletvekilleri bunun yasalaşma sürecini takip edecekler."
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı tutuklandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklandı.
İstanbul Kadıköy'deki evinde dün gözaltına alındıktan sonra Ankara'ya getirilen Fincancı, Ankara Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi.
Burada savcıya ifade veren şüpheli Fincancı, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklanması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.
Hakimlik, sorgusunun ardından Fincancı'nın sevk edildiği suçtan tutuklanmasına karar verdi.
Fincancı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kimyasal silah kullandığı iddialarının araştırılması gerektiğini söylemiş, daha sonra çıkan haberlerde sözlerinin çarpıtılarak hedef gösterildiğini belirtmişti.
Kimyasal silah kullanımı iddialarıyla ilgili Fincancı, uluslararası sözleşmeler gereği bağımsız heyetlerin bölgeyi incelemesinin zorunlu olduğunu vurgulamıştı.
Bakan Akar, İsrail Savunma Bakanı Gantz ile bir araya geldi

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İsrail Savunma Bakanı Benjamin Gantz ile görüştü.
Akar, resmi ziyarette bulunan Gantz'i, Milli Savunma Bakanlığında askeri törenle karşıladı.
Tören mangasını "Merhaba asker" diyerek selamlayan Gantz, daha sonra Şeref Defteri'ni imzaladı.
Bakan Akar ve Bakan Gantz'in baş başa görüşmesinin ardından, iki bakanın başkanlık ettiği heyetler arası görüşmeye geçildi.
TTB Başkanı Fincancı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
İstanbul Kadıköy'deki evinde dün gözaltına alındıktan sonra Ankara'ya getirilen Fincancı Ankara Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi.
Burada savcıya ifade veren şüpheli Fincancı, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklanması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Fincancı, PKK'ya ait olduğu belirtilen bir yayın organına yaptığı açıklama nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı.
İhracat eylülde 22 milyar 612 milyon dolara ulaştı
Türkiye İstatistik Kurumu ve Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle oluşturulan eylül ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri açıklandı.
Buna göre, Genel Ticaret Sistemi (GTS) kapsamında ihracat geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 9,2 artarak 22 milyar 612 milyon dolar, ithalat yüzde 38,1 yükselerek 32 milyar 208 milyon dolar oldu.
Dış ticaret açığı, eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 268,1 artarak 9 milyar 595 milyon dolara çıktı.
İhracatın ithalatı karşılama oranı, Eylül 2021'de yüzde 88,8 iken geçen ay yüzde 70,2'ye geriledi.
İhracat, ocak-eylül döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artarak 188 milyar 152 milyon dolar, ithalat yüzde 40,4 artışla 271 milyar 249 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Dış ticaret açığı, ocak-eylül döneminde yüzde 156,3 artışla 83 milyar 97 milyon dolara yükseldi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı Ocak-Eylül 2021 döneminde yüzde 83,2 iken bu yılın aynı döneminde yüzde 69,4'e geriledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı: Yılın ilk 9 ayında 40 milyon kişi Türkiye'yi ziyaret etti
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye'nin yılın 9 aylık döneminde 40 milyon 246 bin 899 ziyaretçi ağırladığı ve toplam 35 milyar 28 milyon 540 bin dolar turizm geliri elde ettiğini bildirdi.
Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 4,8 puanlık güncellemeyle yüzde 60,4'ten yüzde 65,2'ye yükselttiklerini belirterek, "Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 yılı sonunda yüzde 65,2, 2023 yıl sonunda yüzde 22,3 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 seviyelerine tekabül etmektedir." dedi.
Kavcıoğlu, yılın dördüncü enflasyon raporunun tanıtımı amacıyla Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında, orta vadeli tahminler üretilirken başlangıç noktası olarak iktisadi görünümü esas aldıklarını söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Gantz, Anıtkabir'i ziyaret etti
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Anıtkabir'i ziyaret etti. Beraberindeki heyetle Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine gelen Gantz, buraya çelenk bırakıp saygı duruşunda bulundu. Gantz, saygı duruşunun ardından hatıra fotoğrafı çektirdi.
Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Gantz, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. Gantz, Atatürk'ün "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" sözüne atıfta bulunarak deftere şunları yazdı:
"Atatürk bu bilgeliği söyledikten yıllar, yıllar sonra İsrail halkı için, ortak uluslarla ve ulusumuz içinde, 'bize ve aramızdakilere barış' diye dua ederek, Kudüs'teki Ağlama Duvarı'na küçük bir not bırakmıştım. Bu ruhla, Türkiye'nin 99. Milli Günü'nün hemen öncesinde, Cumhuriyetin kahramanını anarak Türkiye'ye tarihi ziyaretime başlamaktan onur ve kıvanç duyuyorum. Onun anısına, yurtlarımıza, bölgemize ve dünyaya barış ve refah getirmek için birlikte çalışalım."
Enerji ithalatı faturası eylülde yıllık bazda yüzde 99 arttı
Türkiye'nin enerji ithalatı için ödediği tutar, eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 99 artarak 8 milyar 852 milyon 7 bin dolara yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan geçici dış ticaret istatistiklerine göre, eylülde Türkiye'nin toplam ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 38,1 artarak 32 milyar 208 milyon dolar oldu.
Bu tutarın 8 milyar 852 milyon 7 bin dolarlık kısmını, enerji ithalatı olarak özetlenen "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar" oluşturdu.
Geçen yılın eylül ayında bu rakam 4 milyar 447 milyon 102 bin dolar olarak kayıtlara geçmişti. Böylece enerji ithalatı yıllık bazda yüzde 99 artış gösterdi.
Söz konusu dönemde, ekonomik aktivitelerdeki canlanma, sanayi üretimindeki artış ve küresel piyasalarda enerji fiyatlarının yükselmesiyle ülkede ithalat faturası da artış gösterdi.
Öte yandan, ham petrol ithalatı eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,9 artarak 2 milyon 984 bin 449 tona yükseldi.
Serbest piyasada döviz açılış fiyatları

İstanbul serbest piyasada dolar 18,6040 liradan, euro 18,7490 liradan güne başladı.
Serbest piyasada 18,6020 liradan alınan dolar 18,6040 liradan satılıyor. 18,7470 liradan alınan euronun satış fiyatı ise 18,7490 lira olarak belirlendi.
Dün, doların satış fiyatı 18,6040 lira, euronun satış fiyatı ise 18,6930 lira olmuştu.
MSB: Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde yaralanan bir asker tedavi gördüğü hastanede şehit oldu
Milli Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde dün yaralanarak hastaneye sevk edilen Piyade Uzman Çavuş Fatih Bozkurt'un hayatını kaybettiğini bildirdi.
Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, "Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde 26 Ekim 2022 tarihinde bölücü terör örgütü mensupları ile sağlanan temasta yaralanarak hastaneye sevk edilen Piyade Uzman Çavuş Fatih Bozkurt, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu" denildi.
Açıklamada, "Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz." ifadeleri kullanıldı.
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı adliyeye sevk edildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Dün İstanbul Kadıköy'deki evinde gözaltına alındıktan sonra Ankara'ya getirilen Fincancı'nın Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğündeki işlemleri tamamlandı.
Hastaneden alınan sağlık raporunun ardından adliyeye sevk edilen Fincancı'nın soruşturmayı yürüten savcıya ifade vermesi bekleniyor.
Fincancı, 20 Ekim'de bir yayın organına yaptığı açıklamalar nedeniyle Terör Suçları Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesi gereğince "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan gözaltına alınmıştı.
Gülşen'in "yurt dışına çıkış yasağı" güvence bedelini yatırması şartıyla kaldırılacak
Konserinde imam hatip liselilere yönelik sözlerinden dolayı "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan yargılanan şarkıcı Gülşen Çolakoğlu hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı, 250 bin liralık güvence bedelini yatırması halinde kaldırılacak.
Çolakoğlu'nun avukatı Emek Emre, İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 21 Ekim'deki ilk duruşmada müvekkili hakkında verdiği yurt dışına çıkış yasağının devamına yönelik karara itiraz etti.
İtirazı inceleyen İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi, savunmasının alınması, duruşmalara katılma zorunluluğunun kaldırılması ve adli kontrol tedbirlerine riayet etmesi dikkate alındığında, ileride telafisi imkansız ve güç zararlara yol açmaması için sanık hakkında verilen yurt dışı yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılması gerektiğini belirtti.
Avukatın itirazını kabul eden mahkeme, Çolakoğlu hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının, "güvence miktarını yatırması" şartıyla kaldırılmasına hükmetti.
Mahkeme, sanığa 250 bin lira olarak belirlenen güvence miktarını yatırması için 2 hafta süre verdi. Sanık hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı, bu miktarı yatırdığını gösteren makbuzu mahkemeye sunduğunda kaldırılacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı Kristersson ile telefonda görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Türkiye-İsveç ilişkileri ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, İsveç'in yeni Başbakanı olması dolayısıyla Ulf Kristersson'a tebriklerini iletti.
İsveç Başbakanı Kristersson'ın 19 Ekim'de kendisine gönderdiği mektuba değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulf Kristersson'ı Ankara'da misafir etmekten memnuniyet duyacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç hükümetiyle ikili ilişkileri her alanda ileriye taşımaya hazır olduklarını belirtti.
İsveç Başbakanı Kristersson'ın Üçlü Muhtıra'ya bağlı olduklarına dair açıklamalarını takip ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu Muhtıra'nın gelecek süreç bakımından yol gösterici olacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin İsveç'in NATO üyeliğini ve Türkiye ile ikili ilişkilerini rehin almasını engellemenin ortak menfaat olduğunu vurguladı.
AYM: 'Dezenformasyon' yasasının 29. maddesi esastan görüşülecek
Anayasa Mahkemesi, CHP'nin, "dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la Türk Ceza Kanunu'na (TCK) eklenen 29. maddenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebinin ilk incelemesini tamamladı.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, bugünkü gündem toplantısında başvurunun ilk incelemesini yaptı.
Başvuruda eksiklik tespit etmeyen Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, iptal istemini daha sonra belirlenecek bir günde esastan görüşerek karara bağlayacak.
Düzenlemenin yürürlüğünün durdurulması istemine de esas inceleme aşamasında karar verilecek.
CHP, Kanunun, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçuna hapis cezasını öngören 29. maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasını istemişti.
Tele1'in yayın durdurma cezasına yürütmeyi durdurma kararı
Ankara 2'nci İdare Mahkemesi Tele1 televizyonuna verilen 3 gün yayın durdurma cezasıyla alakalı yürütmeti durdurma kararı aldı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) verdiği cezayı Tele1 yönetimi mahkemeye taşımıştı. Mahkemenin oy birliği ile verdiği kararda davanın görülebilmesi için gerekli belgelerin toplanması istenirken "Dava konusu işlemin, yayın durdurmaya ilişkin olması nedeniyle her an uygulanacak olması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun dava açabilmek için öngördüğü süre ve dava açıldıktan sonra mahkemece yapılacak usuli işlemler için tanıdığı süre göz önüne alındığında, işlemin uygulanma süresi içinde sağlıklı bir yargısal denetim yapılamayacağı gibi, işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğurabileceği anlaşıldığından, olayın niteliği ve davanın durumuna göre, davalı idarenin savunması ve ara kararı cevabı alınıp ya da savunma ve ara kararına cevap verme süresi geçip yeni bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına, savunma ve ara kararına cevap süresinin 30 (otuz) gün olarak belirlenmesine, 25/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi," ifadeleri yer aldı.
RTÜK Tele1 yayınlarını 3 gün süreyle durdurmuştu
Üst Kurul, Enver Aysever'in sunduğu "Ayrıntılar" programının incelendiği toplantıda, yayın konuğu olan Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil'in Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik sözlerini değerlendirdi.
Söz konusu yayın nedeniyle Tele1'in, 6112 Sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yayın hizmetler, ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz" hükmünü ihlal ettiği kanaatine varan RTÜK, yayıncı kuruluşa 3 gün yayın durdurma ve idari para cezası verilmesine karar verdi.
Karar, yasa gereği Tele1 hakkında 1 yıl içinde daha önce aynı ceza bendinden verilen başka bir yaptırım üzerine alındı.
Tele1'in bu karardan sonra 1 yıl içinde aynı ihlali tekrarlaması durumunda RTÜK, yayıncı kuruluşun lisansını iptal edebilecek.
AK Parti ve milletvekilliğinden istifa eden Fakıbaba İYİ Parti'ye katıldı
AK Parti'den ve Şanlıurfa milletvekilliğinden istifa eden Ahmet Eşref Fakıbaba İYİ Parti'ye katıldı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener meclis grup toplantısında yaptığı konuşmanın ardından Fakıbaba'ya parti rozetini taktı
Fakıbaba'nın milletvekilliğinden istifa dilekçesi, TBMM Genel Kuruluna havale edildi
Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba'nın milletvekilliğinden istifa dilekçesi, TBMM Genel Kuruluna sevk edildi.
TBMM Başkanlık Divanı, Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplandı.
Başkanlık Divanı, toplantıda, AK Parti'den ve milletvekilliğinden istifa eden Fakıbaba'nın milletvekilliğinden istifa dilekçesinin geçerliliğini inceledi. Dilekçenin gerçekliğinin ve geçerliliğinin tespit edilmesinin ardından Fakıbaba'nın milletvekilliğinden istifa talebinin Meclis Genel Kuruluna sevk edilmesine karar verildi.
Van'daki tekne faciasının tutuklu sanığı Medeni Akbaş'a 1033 yıl hapis cezası
Van'da 2 yıl önce düzensiz göçmenleri taşıyan teknenin Van Gölü'nde batması sonucu 61 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin davada tutuklu yargılanan Medeni Akbaş'a 1033 yıl hapis cezası verildi.
Van 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında tutuklu sanık Akbaş, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı, sanık avukatları salonda hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan Akbaş, suçsuz olduğunu ileri sürerek tahliyesini talep etti.
Avukatların da savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti Medeni Akbaş'a, "olası kastla adam öldürme" suçundan 60 kez 16 yıl 8 ay, "çocuğa karşı olası kastla adam öldürme" suçundan 25 yıl, "göçmen kaçakçılığı" suçundan da 8 yıl hapis cezası verilmesine hükmetti.
Diğer 10 sanık hakkında da beraat kararı verildi.
Teknenin kaptanı olduğu ileri sürülen ancak olaydan sonra canlı ya da ölü olarak bulunamayan sanık Servet Akbaş hakkındaki dosya tefrik edildi.
Van'da düzensiz göçmenleri taşıyan "Akbaş" isimli tekne, 27 Haziran 2020'de olumsuz hava koşulları nedeniyle Çarpanak Adası açıklarında batmış, Van Gölü kıyısından bindikleri tekneyle Bitlis'in Tatvan ilçesine gitmek isteyen düzensiz göçmenlerden 61'i hayatını kaybetmişti.
Van Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması sonucunda 12 kişi hakkında dava açılmış, 25 şüpheli hakkında da "kovuşturmaya yer olmadığı"na karar verilmişti.
Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianamede, tekneye kapasitesinin üzerinde yolcu alındığı ancak tam yolcu sayısının tespit edilemediği belirtilmişti.
Rekabet Kurulu'ndan Facebook'a 346,7 milyon lira ceza
Rekabet Kurulu, Meta Platforms, Inc. (eski unvanı Facebook Inc.), Meta Platforms Ireland Limited (eski unvanı Facebook Ireland Limited), WhatsApp LLC'ye müteselsilen 346 milyon 717 bin 193 lira idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.
Rekabet Kurumunun internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Meta Platforms Ireland Limited (eski unvanı Facebook Ireland Limited), WhatsApp LLC ve Madoka Turkey Bilişim Hizmetleri Ltd. Şti'nin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un ilgili maddesini ihlal ettikleri iddiasına yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı.
Kurul, Madoka Turkey Bilişim Hizmetleri'nin inceleme konusu faaliyetlerin sunumunda herhangi bir rolünün bulunmadığı, dolayısıyla dosya konusu soruşturma çerçevesinde değerlendirilen iddialar bakımından herhangi bir sorumluluğunun olamayacağını kararlaştırdı.
Meta Platforms, Inc, Meta Platforms Ireland Limited ve WhatsApp LLC’den oluşan Facebook ekonomik bütünlüğünün kişisel amaçlı sosyal ağ hizmetleri, tüketici iletişim hizmetleri ve çevrim içi görüntülü reklamcılık pazarlarında hakim durumda olduğunun tespitini yapan Kurul, dosyanın müzakeresi sonucunda, Facebook'un temel hizmetler olarak adlandırılan Facebook, Instagram ve WhatsApp hizmetlerinden topladığı verileri birleştirmek suretiyle kişisel amaçlı sosyal ağ hizmetleri ile çevrim içi görüntülü reklamcılık pazarlarında faaliyet gösteren rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırmak ve pazara giriş engeli yaratmak suretiyle rekabetin bozulmasına yol açtığına ve 4054 sayılı Kanun'un ilgili maddesini ihlal ettiğine karar verdi.
Kurul, Meta Platforms, Inc, Meta Platforms Ireland Limited ve WhatsApp LLC’ye müteselsilen 346 milyon 717 bin 193 lira idari para cezası verdi.
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Rasime Şebnem Korur'un "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan gözaltına alındığını bildirdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, TTB Başkanı Korur'un, 20 Ekim'de PKK/YPG silahlı terör örgütünün sözde yayın organına yaptığı açıklamalar nedeniyle Terör Suçları Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesi gereğince "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan gözaltına alındığı belirtildi.
Açıklamada, "Ayrıca Cumhuriyet başsavcılığımızca adı geçen şüphelinin halen devam ettirdiği Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı görevine, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 'Amaçları dışında faaliyet gösteren Türk Tabipleri Birliğinin merkez ve tabip odalarındaki sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Sağlık Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet başsavcılığının istemi üzerine' şeklindeki Ek 2. maddesinin 2. fıkrası gereğince son verilmesine, aynı maddenin 3. fıkrasında düzenlenen usulle yerine yeni merkez konseyi başkanı seçilmesine karar verilmesi için nöbetçi asliye hukuk mahkemesi nezdinde talepte bulunulmuştur." ifadelerine yer verildi.
TTB: Fincancı'nın ifadesinin alınıp derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan gözaltına alınan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın ifadesinin alınıp serbest bırakılmasını istedi.
TTB Merkez Konseyinden yapılan yazılı açıklamada, soruşturmanın ve Fincancı'nın gözaltına alınmasının hukuki zemini bulunmadığı savunuldu.
"Zira hocamızın ifade ettiği hiçbir şey suç unsuru değildir." ifadesinin kullanıldığı açıklamada, TTB Hukuk Bürosu tarafından 21 Ekim'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşüldüğü ve medyadan soruşturma başlatıldığının öğrenildiği kaydedildi.
Açıklamada, talep halinde Fincancı'nın uygun bir zamanda ifade için gelebileceğinin bildirildiği belirtilerek, bu bilgilendirmeye rağmen başsavcılığın Fincancı'nın gözaltına alınması sürecini başlattığı öne sürüldü.
Gözaltı kararının, iktidar çevrelerinin uzun zamandır TTB'ye ve TTB yöneticilerine yönelik artırmaya çalıştığı baskının son aşamasını oluşturduğu, kamuoyunda gelişen tartışmaların bu çabaya yönelik bahane olarak kullanıldığı savunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"TTB, bahsi geçen tartışmalara dair düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde gelen eleştirileri dikkatle dinlemekte ve değerlendirmektedir. Ancak bu durum, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın uğradığı siyasi linci ve maruz kaldığı hukuksuz uygulamaları kabul edeceğimiz anlamına gelmeyecektir. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın ifadesinin alınıp derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz."
Dondurma için yeni kriterler belirlendi: Çeşnili dondurmada meyve veya sebze oranı en az yüzde 15 olacak
Meyve veya sebze kullanılarak üretilen çeşnili dondurmada meyve veya sebze oranı kütlece en az yüzde 15 olacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Dondurma Tebliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğle dondurmanın, tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlanması, işlenmesi, taşınması, depolanması ve piyasaya arz edilmesini sağlamak üzere özelliklerinin belirlenmesi amaçlandı.
Buna göre, dondurmada hacim artış oranı en fazla yüzde 100 olacak. Meyve veya sebze kullanılarak üretilen çeşnili dondurmada meyve veya sebze oranı kütlece en az yüzde 15'i bulacak.
Fındık, fıstık, ceviz, Antepfıstığı, badem gibi sert kabuklu meyve çeşnileri katılarak üretilen çeşnili dondurmalarda, bu çeşnilerin bir veya birkaçının birlikte kullanılması halinde toplam çeşni oranı kütlece en az yüzde 5'e ulaşacak.
Çeşnisiz dondurmalarda aroma verici kullanılamayacak
Tebliğ kapsamındaki ürünlerin üretiminde ve piyasaya arzında alkol ve/veya alkol içeren ürünler bileşen olarak kullanılamayacak.
Çeşnili dondurmalardaki çeşni maddesinin adı ürün adıyla kullanılacak. Tebliğ kapsamında yer alan ve tek bir hayvan türüne ait sütün yüzde 100 kullanıldığı ürünlerde, sütün ait olduğu hayvan türü ürün adıyla kullanılabilecek.
Çeşni maddesi bulunmayan dondurmalarda, aroma vericiler ve aroma verme özelliği taşıyan gıda bileşenleri kullanılmayacak ancak sade dondurmada sadece vanilya aromalarının kullanımına izin verilecek.
Halit Kıvanç 97 yaşında hayatını kaybetti
Sunucu, gazeteci ve yazar Halit Kıvanç, 97 yaşında hayatını kaybetti. Oğlu Ümit Kıvanç, "Halit Kıvanç’ı kaybettik. Bizimle birlikte sevenlerinin de başı sağolsun. Cenaze 27’si perşembe, öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı içindeki camiden kalkacak, aynı mezarlığa defnedilecek." ifadeleriyle ölüm haberini duyurdu.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'den AK Partili Mahir Ünal'a tepki
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın Harf Devrimi ile ilgili sözlerini eleştirdi.
"Cumhuriyet şerefli geçmişimizin bir anti tezi değildir" diyen Bahçeli, "Cumhuriyet'in Türk kültürüne, diline ve düşünme setlerimize zarar verdiğini iddia edenler talihsiz, tarifsiz ve temelsiz yanlışın pençesindedirler" dedi.
Bahçeli, şunları söyledi:
"Ön yargılarının hükmüyle, ideolojik katılıklarla, Cumhuriyetin anlaşılması ve anlatılması mümkün değildir. Bugünkü Türkçemizle düşünce oluşturamayacağımızı söylemek gerçekleri çarpıtmaktır. Nesnel gelişmelere aykırıdır, dilimizi karalamaktır, nihayetinde öz güven eksikliğidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İzmir'de yaptığı konuşmasında Cumhuriyetin milletin kendi istek ve arzusuyla oluştuğunu söylemişti."
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu da Mahir Ünal'ın sözlerine sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Kültür Bakanlığı yapmış, AK Parti'de Grup Başkanvekilliği yapan birisi; Mahir Ünal kalkıyor, 'Bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatımızı, alfabemizi bütün düşünce setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe'nin düşünce öğretebilmesi mümkün değildir' diye açıklama yapıyor. Tarih bilmiyorlar. Hurafelerle tarih öğrenilmez, gerçeklerle öğrenilir. Halkın ne konuştuğunu bile bilmiyorlar. Ya siz hiç Karacaoğlan'ı dinlemediniz mi? Tertemiz bir Türkçesi var. 17. ve 18. yüzyılda bu insanlar tertemiz bir Türkçeyle ne yazdılarsa, ne söyledilerse bugün hepimiz biliyoruz."
"Senin diline hakaret eden bir adamla senin ne işin var"
Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de Mahir Ünal'a tepki gösterdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Bahçeli buna sözde çok kızmış. Ne olacak, koşa koşa gidip yine kucaklayacak, ben bilmiyor muyum sanki. Bunu gerçekten milliyetçi arkadaşlara söylüyorum; bu anlayış SADAT kafasının anlayışıdır. 'Türkiye Cumhuriyeti'ni kaldıracağız, Asrika diye yeni bir devlet kuracağız, başkenti İstanbul olacak, dili de Arapça olacak.' Aynı kafa. İtiraz mı ettiler, etmediler. Ama benim milliyetçi tabanım öbür tarafa kaymasın diye arada bir işaret fişeği atayım sonra arka kapıda kucaklaşacağız.
Milliyetçilik vatanseverliktir. Senin diline hakaret eden, senin dilini küçümseyen bir adamla, böyle bir adamla senin ne işin var. Hala grup başkanvekili ne olacak ki. Ama bu tür insanlara en güzel cevabı Gazi Mustafa Kemal vermiştir; Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi hiç okumak bilmeyenden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir."
Mahir Ünal ne dedi?
Kahramanmaraş Uluslararası 8. Kitap ve Kültür Fuarı’nda konuşan Mahir Ünal, "Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye'de yaşanmıştır. Mesela Fransız devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao'nun Çin kültür devrimidir. Lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir" demişti.
Mezopotamya haber ajansı ve Jinnews'e çalışan 11 gazeteci gözaltına alındı
Türkiye'de farklı illerde düzenlenen operasyonlarda Mezopotamya haber ajansı ve Jinnews'e çalışan 11 gazeteci gözaltına alındı. Söz konusu gözaltılar, Türkiye'de kimi uzmanlarca 'sansür yasası' olarak nitelenen dezenformasyon yasasının yürürlüğe girmesinden birkaç gün sonra geldi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır, Urfa ve Mardin'de düzenlenen operasyonlarda 10 meslektaşımız tutuklandı" denildi.
Mezopotamya haber ajansına göre gözaltına alınan gazetecilerin isimleri şöyle: "Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar ve Ceylan Şahinli ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer"
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada "25.10.2022 günü PKK/KCK terör örgütünün basın komitesi altında faaliyet yürüten Mezopotamya Haber Ajansı bünyesinde örgütsel faaliyet yürüttükleri, halkı kin ve düşmanlığa sevk edici içerikte haber yaptıkları teknik çalışmalar neticesinde tespit edilen 14 şahsa yönelik gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda 11 şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır" denildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün Twitter hesabından yapılan bir video paylaşımında gazetecilerin ters kelepçe takılarak gözaltına alındıkları görülüyor.
Haziran ayında Diyarbakır'da yapılan operasyonlarda 16 gazeteci "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.
Uluslararası kuruluşların hazırladığı 2022 basın özgürlüğü endeksine göre Türkiye 180 ülke arasında 149. sırada yer alıyor.
Bahçeli: İnecek bayrağımız yoktur, susacak ezanımız yoktur
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adaylığı için ismi geçenler arasında bulunan Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu'na üstü kapalı atıfta bulunarak "Ankara'yı yavaşlatması yetmiyormuş gibi Türkiye'yi de yavaşlatan isimlerin sunulması hangi makuliyete hizmettir? İstanbul'u perişan eden aciz, arızalı, başarısız şahsın devamlı ön plana çıkarılması kimin telkinidir?" dedi.
"Türk Tabipler Birliği kapatılmalı, TTB Başkanı ile diğerleri vatandaşlıktan çıkarılmalı"
Bahçeli, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Bu birliğin kapısına kilit vurulması, mecburi üyelik şartlarının kaldırılarak doktorların özgürleştirilmesi...Türk düşmanı bir birliğin başında Türk olamaz, Türk yazılamaz, Türk askerlerine kimyasal silah çamuru atan TTB başkanı ile diğerlerinin TC vatandaşlığından çıkarılması akla en yakın yollardan birisidir. TTB'nin tıpla uzaktan yakından ilgisi kalmamıştır."
"Başörtüsü konusunu hadi buyur anayasaya birlikte kavuşturalım. Anayasa'nın 24 ile 41. maddelerini hep birlikte değiştirelim. Dürüstsen işte sana demokrasi meydanı."
"Danıştay'ın 5 . Dairesinin FETÖ'den ihraç edilen hakimleri görevlerine iade kararı yenilir yutulur bir şey değildir. Bu kararı milletimize hakaret sayıyoruz. Türkiye'nin kafese sokulmak için tuzak kurulduğunu apaçık şekilde görüyoruz. Herkes aklını başına alsın."
Erdoğan, Kabine sonrası konuştu: Gerekirse TTB'nin ismi değişecek
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de 3 buçuk saat süren Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 'Tabipler Birliği Başkanı ile ilgili yargının harekete geçtiğini ve bu ismin (Türk Tabipleri Birliği) gerekirse yasal düzenlemeyle değiştirilmesini sağlayacaklarını' söyledi.
"Bakanlarımıza, Tabipler Birliği başta, meslek örgütlerinde yeni bir yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatını verdim. Tabipler Birliği Başkanı ile ilgili yargı harekete geçmiştir. Bu ismin (Türk Tabipleri Birliği) gerekirse yasal düzenlemeyle değiştirilmesini sağlayacağız."
İnternetten suç işlediği belirlenen 37 kişi tutuklandı
EGM'den yapılan açıklamaya göre, Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve bağlı il birimlerince 16-23 Ekim'de internet ortamında işlenen suç ve suçlularla mücadele amacıyla çalışma yapıldı.
Bu kapsamda, ödeme sistemleri operasyonunda 152, yasa dışı bahis operasyonunda 47, çocuk istismarı operasyonunda 9 ve bilişim sistemleri operasyonunda 1 kişi gözaltına alındı.
Ayrıca, sosyal medya platformlarında vatandaşları kin, nefret ve düşmanlığa alenen tahrik eden ve terör örgütlerinin propagandasını yapan provokatif içerikli paylaşımlarda bulunan 1380 hesap yöneticisi kişi tespit edildi, 15'i gözaltına alındı.
Bu operasyonlarda, 291 bin 530 lira para ve mal varlığına el konuldu.
Gözaltına alınan toplam 224 şüpheliden 37'si tutuklandı.
İzmir Barosu Genel Kurulu'ndaki 'kimyasal silah' iddiası nedeniyle soruşturma başlatıldı
İzmir Barosu Olağan Genel Kurul toplantısında "Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadele operasyonlarında kimyasal silah kullandığını" ileri süren bir avukat hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açıldı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, avukat Aryen Turan'ın İzmir Barosu'nun 22 Ekim Cumartesi günü yapılan genel kurulunda yaptığı konuşmada "Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadele operasyonlarında kimyasal silah kullandığını" iddia etmesi ve slogan atmasıyla ilgili resen soruşturma başlattı.
Görevlendirilen savcıların konuşmayla ilgili inceleme yürüttüğü belirtildi.
Baronun Kültürpark Celal Atik Spor Salonu'nda yapılan Olağan Genel Kurulu'nda kürsüye çıkan Aryen Turan'ın Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili iddialarına salondaki bazı avukatlar tepki göstermiş, arbede yaşanmıştı. Genel kurulda avukat Aryen Turan hakkında suç duyurusunda bulunulması talep edilmişti.
Eşi vefat eden en az 3 çocuklu kadınlara 300 bin lira konut desteği
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yönelik Konut Destek Programı kapsamında, 2 bin 23 konut temin edileceğini bildirdi.
Bakan Yanık, yaptığı yazılı açıklamada, Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yönelik Konut Destek Programı'ndan, eşi vefat etmiş ve 18 yaş altı en az üç çocuğa sahip sosyal yardım faydalanıcısı kadınların yararlanabileceğini kaydetti.
Desteğin, konut yapımı veya satın alma şeklinde iki farklı yöntemle yapılacağını belirten Yanık, inşa edilecek konutların 80 metrekare olacağını, satın alınacak konutlarda da bu özelliğe yakın olanların tercih edileceğini ifade etti.
Konutların mülkiyeti Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının
Yanık, "Bakanlık olarak konut başına 300 bin lira destek verirken, ihtiyaç duyulan kaynak, belediyeler ve hayırseverler tarafından karşılanacak. Konutların mülkiyeti Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının (SYDV) olacak. Hak sahiplerine bedelsiz kullanım hakkı vereceğiz." bilgilerini verdi.
Program kapsamında belediyeler ve hayırseverlerle iş birliği çalışmalarının sürdüğünü aktaran Yanık, "Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yönelik Konut Destek Programı kapsamında 2 bin 23 konut temini sağlayacağız. Toplamda 607 milyon lira bütçemiz ile hane başına 300 bin lira destek vereceğiz." açıklamasını yaptı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, programın, belediyeler ve hayırseverlerle iş birliği içerisinde hayata geçirilmesine yönelik 78 SYDV'yi bilgilendirdiklerini kaydetti.
Yanık, "Şu ana kadar Osmaniye, Kahramanmaraş, Samsun ve Bingöl olmak üzere 4 ilde iş birliği protokolü imzalandı. Buna ek olarak projenin hayata geçirilmesi için 67 SYDV'miz arsa temini, proje çalışmaları, proje bütçesi için ilave ek kaynak noktasında protokol hazırlıklarına devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Destekten yararlanma şartları
Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yönelik Konut Destek Programı kapsamında yapılacak konutlardan faydalanabilmek için "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu kapsamında faydalanıcı olmak, eşi vefat etmiş 18 yaş altında en az üç çocuklu hane özelliğine haiz olmak, konutların yapıldığı ilde ikamet etmek ve Bakanlığın Sosyal Konut Projesi de dahil barınma yardımı programı kapsamında yürütülen ev yapım yardımı kapsamında destek almamış olmak" şartlarını taşımak gerekiyor.
Yandaki inşaatın istinat duvarı yıkılınca Arel Üniversitesi'nin 3 katlı binası çöktü
Küçükçekmece'de, bir konut şantiyesinin istinat duvarının çökmesinin ardından bitişiğindeki AREL Üniversitesi'ne ait 3 katlı binanın da çökmesi nedeniyle çevrede bulunan öğrenci yurdu ile 5 apartman tedbir amaçlı tahliye edildi.
Sefaköy Kemalpaşa Mahallesi Halkalı Caddesi'nde bulunan bir konut şantiyesinde zemini güçlendirmek için uygulanan fore kazıkları patlarken çökme meydana geldi.
Çökme nedeniyle şantiye sahasının yanındaki İstanbul Arel Üniversitesinin 3 katlı binası yıkıldı, üniversitenin ana binasında da hasar oluştu.
İhbar üzerine gelen itfaiye, AFAD, polis ve zabıta ekipleri bölgede çalışma başlattı.
AFAD ekipleri, şantiye sahası çevresindeki diğer bina ve apartmanların etkilenip etkilenmediğine yönelik inceleme yaptı. İncelemelerin ardından çökme yaşanan alanın etrafındaki 71 öğrencinin kaldığı yurt ile 128 dairenin bulunduğu 5 apartman tedbir amaçlı tahliye edildi.
Apartmanlardan tahliye edilen bazı vatandaşlar akrabalarının yanına gitti. Kalacak yeri bulunmayanlar da otobüslerle otellere götürüldü.
Ekipler, Halkalı Caddesi'ni tek yönlü trafiğe kapatarak olay yerinde güvenlik önlemi aldı.
İnşaat alanında göçükle ilgili çalışmalar kapsamında zemine dolgu yapılmaya başlandı.
'Deprem oluyor sandık'
Mahalle sakinlerinden Kaan Enes Yıldız, basın mensuplarına, çökmenin yaşandığı noktada uzun süredir inşaat çalışmasının devam ettiğini söyledi.
Akşam saatlerinde evdeyken bir anda ses geldiğini anlatan Yıldız, "Deprem oluyor sandık. Herkes balkona üşüştü. Dışarı baktık. Burada bir telaş vardı. Burada restoran var. İlk oradan insanlar fark edip çıkmış. İnşaat tarafından koşup 'alanı boşaltın' dediler. Baya bir sarsıldık, çok yakındık. İnşaat uzun süredir var. Biz, bu inşaatın seslerini sürekli duyuyorduk. Yakın çevrede oturanlar tarafından çok uyaranlar olmuş ama bir şey olmadı. Otobüsler geldi. Üç otel ayarlanmış, insanları oraya götürdüler. Bizim evimiz tahliye olmadı ama çatırtı sesleri geliyor. Hala sesler geliyor." diye konuştu.
Toplam 6 binada tedbir amaçlı tahliye
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken, Küçükçekmece Kaymakamlığından da yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, dün saat 16.30 sularında Kemalpaşa Mahallesi'ndeki bir inşaatın temelinde bulunan fore kazıklarının olağan dışı hareketliliğinin tespit edildiği belirtildi.
İlgili kurumların teknik ekiplerinin inşaat mahalline sevk edilerek, çevrede geniş çaplı güvenlik önlemi alındığı aktarılan açıklamada, "2019 yılında bir inşaat firması tarafından başlatılan konut projesi şantiye alanının yanında bulunan İstanbul Arel Üniversitesi binası tahliye edilmiştir. Belirtilen alanda saat 23.15 sularında fore kazıklarının çökmesi sonucu İstanbul Arel Üniversitesi binasının bir kısmı çökmüş ve bina kullanılamaz hale gelmiştir. Kaymakamlığımız Kriz Merkezi tarafından, şantiye alanına komşu 5 apartman ve 1 yurt binası olmak üzere toplam 6 bina tedbir amaçlı tahliye edilmiştir. Tahliye edilen binalardaki 128 hanede ikamet eden vatandaşlarımız ile yurtta kalan 71 öğrencimiz ilçemizde bulunan otel ve misafirhanelere yerleştirilmiştir." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, ayrıca olası bir afet durumuna karşı önlem almak için tedbir alınan binaların bulunduğu sokakların elektrik, su ve doğal gaz akışlarının kesildiği kaydedildi.
Olayda herhangi bir can kaybı ve yaralanmanın olmadığına dikkati çekilen açıklamada, konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı ve gelişmelerin yakından takip edildiği bildirildi.
Üniversite öğrencileri, eğitimlerini çevrimiçi alacak
İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, dün sabah saatlerinde üniversite binasında biraz hareketlilik olduğunu görünce inşaat yetkilileriyle görüştüklerini söyledi.
İnşaat yetkililerinin ise kendilerine "Bir şey olmaz." dediğini aktaran Altan, hafta sonu olduğu için okulda öğrenci bulunmadığını, çalışan personelin de tahliye edildiğini, elektrik, su ve doğal gaz hatlarını tedbir amacıyla kestiklerini belirtti.
Daha sonra akşama doğru istinat duvarının fore kazıklarındaki yatay çelik bağların patladığını, gece saat 23.00 gibi de üniversite binasının bir kısmının yıkıldığını dile getiren Altan, üniversitenin ana yerleşkesinin Tepekent'te olduğunu, burada sadece bir bina bulunduğunu, burada eğitim gören öğrencilerin çevrimiçi eğitime geçtiğini kaydetti.
Altan, bu kadar hasar alan üniversite binasının yıkılabileceğini sözlerine ekledi.
'Eğitim durumumuzun ne olacağını bilmiyoruz'
İstanbul Arel Üniversitesi Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri Bölümü'nde 1. sınıf öğrencisi Sadık Duman, inşaatta çalışmaların hızlı şekilde devam ettiğini ve böyle bir olay beklemediklerini dile getirdi.
Okulun binasının sağlam olduğunu, hiçbir sıkıntısının bulunmadığını ifade eden Duman, bir anda istinat duvarının çökmesi sonucu okulun bir kısmının yıkıldığını anlattı.
Üniversite binasının yıkılmasını değerlendiren Duman, "Üzüntülüyüz, endişeliyiz. Eğitim durumumuzun ne olacağını bilmiyoruz. 'Bizi nereye gönderecekler, dersleri nasıl işleyeceğiz, online mı olacak, örgün eğitim mi?' olacak hiçbir şekilde bilgimiz yok." şeklinde konuştu.
İstanbul'da 9 kişiyi rehin alıp gasbeden Pakistanlı 2 sanığa 133'er yıl hapis cezası
İstanbul Bayrampaşa'da 9 Pakistanlıyı rehin alarak gasbettikleri gerekçesiyle tutuklanan 2 Pakistanlı sanık, 133 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına tutuklu sanıklar Omar Shah ve Farman Khan ile avukatları katıldı.
Davanın sona ereceği bildirilerek son savunması sorulan sanık Omar Shah, olaydan haberi olmadığını iddia ederek, "Benim üzerimden müştekilerin herhangi bir eşyası çıkmadı. Aleyhime hiçbir delil yok. Delil varsa ceza verin yoksa beraatimi talep ediyorum. Karakolda TikTok videoları izletildi. Kesinlikle o videodaki kişi ben değilim." diye konuştu.
Diğer sanık Farman Khan, olay günü alkollü olduğunu öne sürerek, suçu bilerek işlemediğini savundu. Olayın gerçekleştiği eve kendisinin gitmediğini, götürüldüğünü öne süren Khan, müştekilerden herhangi bir para almadığını, görüntülerdeki kişinin ise Omar Shah olmadığını iddia ederek tahliyesini istedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Omar Shah ve Farman Khan'ı 8 kişiye karşı "nitelikli yağma" ve "cebir, tehdit veya hile kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 133 yıl 3'er ay hapis cezasına mahkum etti.
Heyet ayrıca sanıklar hakkında "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan ceza verilmesine yer olmadığına, bir müştekiye karşı işledikleri iddia edilen suçlardan ise beraatlerine hükmetti.
Olayın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 Pakistanlının, kaldıkları evde rehin alınarak gasbedildiklerine ilişkin şikayette bulunmaları üzerine soruşturma başlatmıştı.
Mağdurların rehin alındıkları anlara ait sosyal medyada paylaşılan görüntüler ile olay yeri çevresindeki güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis, şüphelilerin Bağcılar'da yaşadığını belirlemişti.
Adrese düzenlenen operasyonda, Pakistan uyruklu 2 sanık gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Bayrampaşa Orta Mahalle'de 4 Ocak'ta 6 kişinin, 9 Pakistanlının kaldığı eve önce kapıyı çalıp sonra da zorla girdikleri belirtilmişti.
İddianamede, ellerinde bıçak ve silah olan sanıkların da arasında bulunduğu 6 kişiden bazılarının eve girmeleriyle müştekilere saldırmaya başladıkları, kıyafetlerini zorla çıkarttıkları ve 6 bin lira ile 9 cep telefonunu gasbettikleri anlatılmıştı.
Sanıkların, evden ayrılmadan önce müştekilerin ellerini bağladıkları ve bu anları videoya kaydederek sosyal medyada paylaştıkları bilgisine yer verilen iddianamede, çalışmalar sonucu 6 şüpheliden Pakistanlı Omar Shan ile Ferman Khan'ın tespit edildiği aktarılmıştı.
İddianamede, sanıkların evlerinde yapılan aramada, müştekilere ait cep telefonu, tişört, pantolon, ayakkabı ve eşofman altı ile sırt çantası ele geçirildiği belirtilerek, 2 sanığın 9 kez "silahla ve birden fazla kişiyle birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", 9 kez "silahla ve birden fazla kişiyle birlikte konutta gece vakti nitelikli yağma" ve "konut dokunulmazlığını ihlal" suçlarından 127'şer yıldan 264'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.
Finansal Hizmetler Güven Endeksi ekimde geriledi
Finansal Hizmetler Güven Endeksi (FHGE), ekimde 2,5 puan azalarak 164,3 seviyesine geriledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından ekim ayına ilişkin Finansal Hizmetler İstatistikleri ve Finansal Hizmetler Güven Endeksi açıklandı.
Finansal sektörde faaliyet gösteren 155 kuruluşun yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edilen anket sonuçlarına göre, endeks ekimde 2,5 puan azalarak 164,3 seviyesine indi.
İş durumu ve hizmetlere olan talebe ilişkin değerlendirmelere göre, son üç ayda iş durumunda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmeler bir önceki aya kıyasla güçlendi. Son üç ayda hizmetlere olan talepte artış olduğu yönündeki değerlendirmeler ile gelecek üç ayda hizmetlere olan talepte artış olacağı yönündeki beklentiler ise zayıfladı.
İstihdama ilişkin değerlendirmelere göre, son üç aydaki istihdamda artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç aydaki istihdamda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyir bir önceki döneme kıyasla güçlendi.
Karlılığa ilişkin değerlendirmelere göre, son üç aydaki karlılıkta artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç aydaki karlılıkta artış olacağını bekleyenler lehine olan seyir bir önceki döneme kıyasla zayıfladı.
Rekabet gücüne ilişkin değerlendirmelere göre, yurt içi piyasalardaki rekabet gücünde son üç ayda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmeler ile gelecek üç ayda iyileşme olacağı yönündeki beklentiler güçlendi.
Yurt dışı piyasalardaki rekabet gücüne ilişkin olarak, son üç ayda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmeleri bir önceki döneme göre zayıfladı, gelecek üç ayda iyileşme olacağı yönündeki beklentiler ise arttı.
Ekim ayında, NACE Rev.2 sektör sınıflamasına göre "Finans ve Sigorta Faaliyetleri" sektöründe güven endeksleri alt sektörler itibarıyla değerlendirildiğinde, "64-Finansal Hizmet Faaliyetleri (sigorta ve emeklilik fonları hariç)” ve "66-Finansal Hizmetler ile Sigorta Faaliyetleri için Yardımcı Faaliyetler" sektörleri sırasıyla 3,2 ve 9,8 puan azaldı, "65-Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Fonları (zorunlu sosyal güvenlik hizmetleri hariç)" sektörü ise 14,10 puan artış kaydetti.
'İlk Evim İlk İş Yerim' sosyal konut projesinin ilk etabının temelleri yarın atılacak
İlk Evim İlk İş Yerim projesi kapsamında 17 ilde, 5 bin 615 sosyal konutun ilk temelleri yarın törenle atılacak.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, bakanlık ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) eliyle hayata geçirilen "İlk Evim İlk İş Yerim" projesinde 5 bin 615 sosyal konutun ilk temellerinin atılması dolayısıyla Ankara'nın Sincan ilçesinde tören düzenlenecek.
Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılması bekleniyor.
Projeye başvuran sayısı 7,5 milyonu aştı
"İlk Evim İlk İş Yerim" projesine 7,5 milyonu aşkın kişi başvurdu, resmi müracaatları tamamlanan talep sayısı ise 4 milyon 900 bine ulaştı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "13 Eylül'de müjdemizi verdik. Sadece 40 gün sonra ilk temelleri atıyoruz. 'İlk Evim İlk İş Yerim' projemizde yarın büyük gün." mesajını paylaştı.
Dolar ve Euro haftaya nasıl başladı?
İstanbul serbest piyasada dolar haftaya18,5940 liradan, euro 18,3020 liradan başladı.
Serbest piyasada 18,5920 liradan alınan dolar 18,5940 liradan satılıyor. 18,3000 liradan alınan euronun satış fiyatı ise 18,3020 lira olarak belirlendi.
Cuma günü, doların satış fiyatı 18,5930 lira, euronun satış fiyatı ise 18,2000 lira olmuştu.
Küresel piyasalar
Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ultra şahin para politikalarının sonuna yaklaşıldığına ilişkin güçlenen beklentiler risk iştahını beslese de, Çin'deki siyasi gelişmelerle pay piyasaları haftaya karışık seyirle başladı.
Dünya genelinde para politikalarındaki olası değişim sinyalleri, siyasi gelişmeler ve bilanço dönemi sebebiyle varlık fiyatlarında oynaklık artıyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda gelecek ayki toplantıda Fed'in 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılsa da, Aralık toplantısında 50 baz puan faiz artırımı yapılacağına yönelik beklentiler yüzde 52 seviyesine çıktı. Daly'nin açıklamalarından önce Fed'in aralıkta yüzde 82 ihtimalle 75 baz faiz artıracağı öngörülüyordu.
Para politikasındaki yavaşlama sinyallerinin ardından 12 haftadır satış ağırlıklı bir seyir izleyen tahvil piyasalarında alımların etkisini artırdığı görüldü.
Avrupa tarafında, gözler bu hafta Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikası kararlarına çevrilirken, İngiltere'deki siyasi gelişmeler de yakından takip ediliyor.
Perşembe günü gerçekleştirilecek toplantıda ECB'nin politika faizlerini 75 baz puan artırmasına kesin gözüyle bakılırken, bankanın bu adımları ne zamana kadar sürdüreceğine yönelik yönlendirmeler önem taşıyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin aralıkta da 75 baz puan faiz artıracağı öngörülürken, ECB Başkanı Chrsitine Lagarde'ın toplantı sonrası para politikasının geleceğine ilişkin sözle yönlendirmelerinin beklentiler üzerinde etkili olması bekleniyor.
HRW: Türkiye şubat ve temmuz ayları arasında yüzlerce Suriyeli'yi geri gönderdi
Türkiye'de şubat ve temmuz ayları arasında yüzlerce Suriyeli mülteci erkek ve çocuğun keyfi olarak yakalanıp idari gözetim altına aldığıı ve Suriye'ye sınır dışı edildiği bildirildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) yayınladığı rapora göre sınırdışı edilen Suriyeliler Türk yetkililerin kendilerini evlerinde, işyerlerinde veya sokakta yakaladıklarını kötü koşullarda tuttuğunu, çoğunu darp ve kötü muameleye maruz bıraktıklarını, gönüllü geri dönüş formları imzalamaya zorladıklarını ve Kuzey Suriye ile sınır geçiş noktalarına götürüp silah zoruyla karşıya geçmeye zorladıklarını aktardı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Mülteci ve Göçmen Hakları Araştırmacısı Nadia Hardman, “Türkiye makamları, uluslararası hukuka aykırı olarak yüzlerce Suriyeli mülteciyi ve hatta refakatsiz çocukları topladı ve onları Kuzey Suriye'ye zorla geri gönderdi. Türkiye 3,6 milyon Suriyeli mülteciye geçici koruma sağlamış olsa da, şimdi Suriye'nin kuzeyini mültecilerin terkedileceği bir yer haline getirmeye çalışıyor gibi görünüyor." ifadelerini kullandı.
Suriye'nin mültecilerin geri dönüşü için güvenli olmamasına rağmen, Mayıs 2022'de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir milyon mülteciyi Suriye'nin kuzeyinde, hükümetin kontrolü dışındaki bölgelere yerleştirmeyi planladığını açıkladı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Şubat ve Ağustos ayları arasında Türkiye'de geçici koruma sahibi 37 Suriyeli erkek ve 2 Suriyeli erkek çocukla telefonla veya yüz yüze görüştü. Ayrıca bu süre zarfında Kuzey Suriye'ye sınır dışı edilenlerin yakınları olan 7 Suriyeli mülteci erkek ve bir mülteci kadınla görüşüldü.
Görüşülenlerin tümü, onlarca hatta yüzlerce kişiyle birlikte sınır dışı edildiklerini ifade ettiler. Tümü, geri gönderme merkezlerinde ya da Suriye sınırında formlar imzalamaya zorlandıklarını söylediler. Yetkililerin formları okumalarına izin vermediklerini ve formların içeriğini açıklamadıklarını, ancak formların iddiaya göre gönüllü olarak geri gönderilmeyi kabul etmeleriyle ilgili olduğunu anladıklarını söylediler. Bazıları, yetkililerin formun Arapça yazılmış bir kısmını elleriyle kapattıklarını söyledi. Görüşülenlerin çoğu, geri gönderme merkezlerindeki yetkililerin diğer Suriyelileri de aynı işleme tabi tuttuklarını gördüklerini ilettiler.
HRW, Türk hükümetine Suriyeli mültecilerin keyfi olarak gözaltına alınmaları, alıkonmaları ve Kuzey Suriye'ye sınır dışı edilmelerine son verilmesi ve güvenlik güçleri ile göç yetkililerinin Suriyelilere veya alıkoyulan diğer yabancı uyruklulara karşı şiddet kullanmamalarını ve şiddet kullanan yetkililerin hesap vermesini sağlama çağrısında bulundu.
'Türkiye'nin güvenli üçüncü bir ülke olmadığını ilan edin'
HRW ayrıca Avrupa Birliği'nden de Türkiye'nin AB Sığınma Prosedürleri Yönergesinin 38. Maddesinde belirtilen kriterler doğrultusunda güvenli bir üçüncü ülke olmadığını kamuoyuna açık şekilde duyurmalarını ve Yunanistan'a, Türkiye'yi güvenli üçüncü ülke olarak kabul eden Ortak Bakanlıklar Kararını yürürlükten kaldırması için baskı yapmalarını istedi.
Ya geri dönüş ya tutsaklık
Birçoğu, Türk yetkililerin başlangıçta imzalamayı reddedenleri dövdüğünü gördüklerini, bu nedenle imzalamaktan başka çareleri olmadığını düşündüklerini iletti. Adana'daki bir geri gönderme merkezinde idari gözetim altında tutulan iki erkek, bir form imzalayarak Suriye'ye geri dönme ya da bir yıl idari gözetimde kalma seçeneklerinin kendilerine sunulduğunu ifade etti. İkisi de bir yıl alıkoyulma düşüncesine dayanamadıkları ve ailelerine destek olmaları gerektiği için merkezden ayrılmayı tercih ettiler.
On kişi sınır dışı edilmedi. Bazıları serbest bırakıldı ve kayıtlı oldukları illere geri dönmezlerse ve başka bir yerde oldukları tespit edilirse sınır dışı edilecekleri konusunda uyarıldılar. Diğerleri, serbest bırakılmalarına yardımcı olmak için aile üyelerinin de müdahalesiyle avukatlarla iletişim kurmayı başardı. Bazıları hala geri gönderme merkezlerinde davalarının sonuçlanmasını beklemekte, neden alıkonduklarını bilmemekte ve sınır dışı edilmekten korkmaktadır. Serbest bırakılanlar Türkiye'deki yaşamı tehlikeli olarak nitelendirerek perdeleri kapalı şekilde evde kaldıklarını ve Türk yetkililerden kaçınmak için sınırlı olarak hareket ettiklerini ifade ettiler.
Sınır dışı edilenler, geri gönderme merkezlerinden sınıra, bazı durumlarda 21 saat süren yolculuk boyuncakelepçeli olarak götürüldüler. Öncüpınar (Bab al-Salam) veya Cilvegözü (Bab al-Hawa) sınır kapılarından Suriye hükümetinin kontrolü dışındaki bölgelere zorla götürüldüklerini ifade ettiler. 26 yaşındaki Halep'li bir kişi, bir Türk yetkilinin kendisine “geri geçmeye çalışan herkesi vururuz" dediğini belirtti.
Haziran 2022'de BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), bu yıl 15,149 Suriyeli gönüllü olarak Suriye'ye geri döndüğünü açıkladı.
Göç İdaresi Başkanı Ünlü: İddialar temelsiz
Göç İdaresi Başkanı Dr. Savaş Ünlü, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün bu raporun bulgularını paylaştığı 3 Ekim tarihli mektubuna 21 Ekim'de bir mektupla yanıt verdi. Türkiye'nin dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğunu vurgulayan Dr. Ünlü, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün bulgularını bütünüyle reddederek iddiaları “temelsiz” olarak nitelendirdi. Türkiye'de koruma arayan kişilere sağlanması kanunen gerekli hizmetleri sıralayarak, Türkiye'nin "göç yönetimini ulusal ve uluslararası hukuka uygun şekilde sürdürdüğünün" altını çizdi.
Hardman, ”AB ve üyesi ülkeler, Türkiye'nin güvenli üçüncü ülke kriterlerini karşılamadığını kabul etmeli ve sınır dışı faaliyetleri sona erene kadar geri gönderme merkezleri ile sınır kontrollerine sağladıkları finansmanı askıya almalıdır. “Türkiye'nin 'güvenli üçüncü ülke' olduğunu ilan etmek, Suriyeli sığınmacıların kuzey Suriye'ye sınır dışı edilme yoğunluğu ile çelişiyor. Üye devletler bu tespiti yapmamalı ve yeniden yerleşim sayılarını artırarak sığınmacıların iskanına odaklanmalıdır,” ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki Mülteciler, Sığınmacılar ve Göçmenler
Türkiye 3,6 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapıyor ve dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesi konumunda. Türkiye, BM Mülteci Sözleşmesi'ne koyduğu coğrafi sınırlamayı uygulamakta, Suriyelilere ve Türkiye sınırlarının güney ve doğusundaki ülkelerden gelen diğer kişilere tam mülteci statüsü vermemektedir. Suriyeli mülteciler sığınma talebinde bulunan tüm Suriyeliler için otomatik olarak geçerli olduğu Türk yetkililer tarafından ifade edilen “geçici koruma” yönetmeliği kapsamında Türkiye’de kayıt altına alınıyor.
Türkiye'nin Geçici Koruma Yönetmeliği, Suriyeli mültecilere eğitim ve sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere temel hizmetlere erişim hakkı tanımakta, ancak genellikle kayıtlı oldukları ilde yaşamalarını gerektirmektedir. Mülteciler iller arasında seyahat etmek için izin almalıdırlar. 2017'nin sonu ve 2018'in başında, İstanbul'da ve Suriye sınırındaki dokuz ilde, yeni gelen sığınmacıların kayıt işlemleri askıya alındı.
Türkiye'de Yükselen Yabancı Düşmanlığı
Son iki yılda başta Suriyelilere olmak üzere yabancılara yönelik ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına dayalı saldırılarda artış var. 11 Ağustos 2021'de, Suriyeli bir gencin çıkan kavgada bir Türk gencini bıçaklayıp öldürmesinden bir gün sonra, Türklerden oluşan gruplar Ankara'da bir mahallede yaşayan Suriyelilerin iş yerlerine ve evlerine saldırdı.
2023 baharındaki genel seçimler yaklaşırken muhalif politikacılar mülteci karşıtı duyguları körükleyen ve Suriyelilerin savaşla tahrip olan Suriye'ye geri gönderilmesi gerektiğini savunan konuşmalar yaptılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koalisyon hükümeti, Suriyelileri Kuzey Suriye'nin Türkiye kontrolündeki bölgelerine yerleştirme vaadiyle karşılık verdi.