AP tarafından kabul edilen teklifler arasında, 27 AB ülkesine giriş yapan göçmenler nedeniyle kabul kapasitelerinin zorlanması halinde, diğer üye ülkelerin bu yükü paylaşmasını zorunlu kılacak bir acil durum planı da yer alıyor.
REKLAMAvrupa Birliği (AB) Parlamentosu bloğun en büyük siyasi krizlerinden birine neden olan düzensiz göçmen politikaları anlaşmazlığını sona erdirmeyi amaçlayan bir dizi öneriyi oylayarak kabul etti.
Kabul edilen teklifler arasında, 27 AB ülkesine beklenmedik şekilde giriş yapan göçmenler nedeniyle kabul kapasitelerinin zorlanması halinde, diğer üye ülkelerin yardım ederek bu yükü paylaşmasını zorunlu kılacak bir acil durum planı da yer alıyor.
Avrupa Parlamentosu'nun onayladığı planlar AB üyesi ülkelerle müzakerelerdeki pozisyonunu oluşturuyor. Üye ülkelerin Mayıs 2024'teki Avrupa Parlamentosu seçimlerine kadar sığınma konusundaki iç tüzüklerini oylanan kurallara uyumlu hale getirmesi gerekiyor.
Neden kriz yaşanıyor?
Avrupa'nın göç konusundaki bölünmüşlüğü 2015 yılında çoğu savaştan kaçan Suriyeliler olmak üzere 1 milyondan fazla insanın sığınma talebinde bulunmasıyla ortaya çıktı. Göçmenlerin Avrupa Birliği'ne giriş için kullandıkları ülkeler Yunanistan, İtalya ve Malta'da kurulan kampların kapasitesi kısa sürede aşıldı.
Bu kamplardan diğer Avrupa ülkelerine doğru yola çıkan insanlar, aralarında Avusturya, Macaristan ve Slovenya'nın da bulunduğu bazı ülkelerin inşaa ettiği sınır duvarlarını aşamadı.
AB'de şu anda uygulanan göçmen politikalarına göre, göçmenlerin ilk ayak bastığı ülke kendilerinden sorumlu olmak zorunda. Fakat Roma ve Atine yönetimleri bu kuralın "adil" olmadığını ileri sürerek diğer AB üyelerinden destek ve dayanışma talep ediyor. Fakat bazı üyeler zorunlu göçmen kotası konulmasını reddediyor.
Sistemin kilitlenmesine neden olan bu anlaşmazlık nedeniyle Brüksel Türkiye ve Libya gibi ülkelerle alternatif anlaşmalar yaparak soruna geçici bir çözüm arayışında bulundu.
Uluslararası Af Örgütü, gibi birçok insan hakları kuruluşu göç anlaşmalarının imzalanmasında rol alan ülkeleri özellikle Yunanistan'daki mülteci kamplarında yaşanan insan hakları ihlallerinden sorumlu olmakla itham etmişti.
Af Örgütü Mart 2016’da imzalanan AB-Türkiye göç anlaşması ile üye devletlerin mültecilerin sorumluluğunu almak istemediğini belirterek Türkiye’den Yunanistan adalarına doğru sınırı düzensiz olarak geçen mültecileri Yunanistan’ın, Türkiye’ye geri göndermesine izin verdiğini vurgulamıştı.