'Nehirden denize, Filistin özgür olacak' sloganı antisemitik mi?

İsrail'in Gazze'deki saldırıları batıdaki büyük şehirlerde protesto edildi
İsrail'in Gazze'deki saldırıları batıdaki büyük şehirlerde protesto edildi © AP
© AP
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

İngiliz İçişleri Bakanı Braverman bu sloganın "İsrail'in yok edilmesine bir çağrı" olarak anlaşıldığını söylemişti.

REKLAM

İsrail ile Hamas arasında patlak veren savaş Filistinliler arasında kullanılan ve sıkça tartışma konusu olan bir sloganı yeniden gündeme getirdi. Filistin yanlısı protestolarda öne çıkan bu slogan özellikle batılı ülkelerde tepkilere hatta yasaklamalara yol açtı.

Gazze'deki saldırıların son bulmasını isteyen kalabalıkların en sık kullandığı sloganlardan biri "Nehirden denize, Filistin özgür olacak" sözleri oldu. 

Fakat bu sözleri Hamas ile ilişkilendiren İsrail! sloganı şiddet içerikli ve antisemitik buluyor.

Bu nedenle İngiltere'de muhalefetteki İşçi Partisi milletvekili ve gölge kabine bakanı Andy McDonald'ın üyeliği, Filistin yanlısı bir gösteride bu sözleri kullanması nedeniyle askıya alındı. 

McDonald "Adalet sağlanana kadar, İsrailliler ve Filistinliler, herkes nehirden denize kadar özgür bir barış içinde yaşayana kadar durmayacağız," ifadelerini kullanmıştı.

İçişleri Bakanı Suella Braverman da Filistin yanlısı gösterileri "nefret yürüyüşleri" olarak tanımlamış ve söz konusu sloganın İsrail'i yok etmeye yönelik şiddet çağrısı olarak yorumlanabileceğini söyledi.

The Guardian gazetesine göre İngiliz Futbol Federasyonu oyuncuların özel sosyal medya hesaplarında bu sloganı kullanmasını yasakladı.

Nehirden denize ne demek ve çıkış kaynağı ne?

"Nehirden denize" Ürdün Nehri ile Akdeniz arasında kalan bölgeyi tanımlamak için kullanılıyor. 

Aslında bölgenin bölünmesi İsrail'in 1948 yılındaki kuruluşunda çok daha eskiye dayanıyor.

Bölgenin kontrolünün Osmanlı İmparatorluğu'ndan İngilizlere geçmesinin ardından Büyük Britanya 1917 yılında Balfour Deklarasyonu ile Yahudilere Filistin'de kendilerine ait ulusal bir vatan kurma hakkını verdi. 

1947 yılında Birleşmiş Milletler, İngiliz Mandası altındaki bölgenin yüzde 62'sinde bir Yahudi devleti geri kalanında da Filistin devleti kurulması yönünde bir plan hazırladı ama bu Arap liderler tarafından reddedildi.

1964 yılında yerlerinden edilen Filistinlilerin Yaser Arafat liderliğinde kurduğu Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ürdün Nehri'nden Akdeniz'e uzanan bölgede tarihi sınırları baz alan bir devlet kurulmasını savundu.

Bu tanımın slogan haline gelmesinde ise bazılarına göre Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın babası ve zamanın diktatör lideri Hafız Esad'ın "Biz sadece gaspedilen toprakların geri alındığı ve işgalcilerin denize dökülmesi ile sonuçlanacak bir savaşı kabul ediyoruz," sözlerinin etkili olduğunu savunuyor. 

Slogan antisemitik mi?

Çıkışı daha eskilere dayanmasına rağmen slogan Hamas ile özdeşleştirildi.

Bu nedenle İngiliz İçişleri Bakanı Braverman sosyal medya hesabından bu sloganın "İsrail'in yok edilmesine bir çağrı" olarak anlaşıldığını söyledi.

Fakat Filistin asıllı Amerikalı yazar Yousef Munayyer bu sloganı 'soykırım eğilimli' bulan ya da İsrail'in yok edilmesine yönelik olduğunu düşünenlerin İslamofobik görüşlerinden kaynaklandığını savunuyor. 

Munayyer, 2021 yılında yazdığı bir makalede bu sloganın sadece "Filistinlilerin kendi vatanlarında başkalarını ötekileştirmeden ya da başkaları tarafından ötekileştirilmeden özgür ve eşit yurttaşlar olarak yaşama" isteklerine vurgu olduğunu belirtti.

El Cezire'ye konuşan Brandeis Üniversitesi'nde Yakındoğu ve Yahudi Çalışmaları Profesörü ve aynı zamanda haham olan Yehudah Mirsky "Yahudi İsrailliler'e göre bu ifade Ürdün Nehri ile Akdeniz arasında tek bir devlet ve adının Filistin olacağı anlamına geliyor. Bu yapıda Yaahudiler'in statüsü ise belirsiz olacak," ifadelerini kullandı. 

REKLAM

Mirsky'ye göre bu slogan bir özgürlük çağrısından çok tehdit özelliği taşıyor.

Londra'daki SOAS üniversitesinde hukuk dersleri veren Nimer Sultany, slogandaki özgürlüğe vurgu yaparak Yahudi üstünlüğüne dayalı ayrımcı yönetimi destekleyenlerin bu sözlere itiraz edebileceğini belirtti.

Mirsky, sloganı kullananların Hamas'ı desteklediğini savunurken Sultany, gösterilerde hareketin silahlı kanadına ait yeşil bayrağı taşıyanların çok az sayıda olduğunu belirtti.

Sultany ayrıca sloganın Arapça aslının İngilizcedeki gibi kafiyeli olmadığını ve daha çok batıdaki gösterilerde kullanıldığını hatırlattı.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Brüksel'in Gazze konusundaki bölünmüşlüğü dış politika sahnesinde AB'yi zayıflatma riski taşıyor

ABD'li Müslümanlardan Biden'a 'Gazze ültimatomu': Ateşkes yoksa oy da yok

Hamas: İsrail'in son ateşkes önerimize verdiği resmi cevabı aldık