Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Vetolar, reformlar: Euronews'ün Genişleme Zirvesi'nden öne çıkanlar

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos, Brüksel'de düzenlenen Euronews Genişleme Zirvesi'nde, 4 Kasım 2025
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos, Brüksel'de düzenlenen Euronews Genişleme Zirvesi'nde, 4 Kasım 2025 ©  Euronews
© Euronews
By Alice Tidey
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

AB ve aday ülkeler, katılım süreci ve yapılması gerekenler konusunda her zaman aynı fikirde değil. Taraflar konuları tartışmak üzere özel bir Euronews etkinliğinde bir araya geldi. İşte bilmeniz gerekenler.

Değişen jeopolitik manzara ve artan küresel istikrarsızlığın ortasında Avrupa Birliği'nin genişlemesi, bloğun belirleyici stratejik sorularından biri olarak yeniden ortaya çıktı.

AB'den yetkilileri ve aday ülkelerin liderlerini bir araya getiren üst düzey Euronews zirvesinde mesaj açıktı: "Birliğin genişlemesi artık bir tercih meselesi değil, bir zorunluluktur."

Ancak bu özel buluşma, genişleme sürecine dair tarafların artan rahatsızlıklarını ve özellikle vetoların yarattığı hayal kırıklığını gözler önüne serdi.

İşte, Euronews'ün Genişleme Zirvesi'yle ilgili bilmeniz gerekenler:

Jeopolitik bir gereklilik

Zirveye katılan tüm liderler genişlemenin AB için jeopolitik bir gereklilik olduğu konusunda hemfikirdi.

Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, "AB'nin artık bloğa yeni üyeler kazandırmayı erteleyemeyeceğini" vurguladı.

Costa, "Mevcut jeopolitik bağlam bu önceliği Avrupa Birliği için daha da acil ve gerekli kılıyor," dedi. "Jeopolitik belirsizlik ve ekonomik istikrarsızlık çağında, genişlemiş bir Avrupa Birliği, hem kendi içinde hem de dünyada daha güvenli, daha güçlü ve daha barışçıl bir Avrupa anlamına gelmektedir. Genişleme, geleceğimiz için bugün yapabileceğimiz en iyi yatırımdır."

Ülkesi Moldova'nın (topraklarının bir kısmı Rusya yanlısı Transdinyester bölgesini oluşturduğu için) Moskova'nın müdahalesine karşı özellikle savunmasız olan Cumhurbaşkanı Maia Sanduise yeni üyelerin alınmamasının, rakip güçlerin etki alanını genişletmesine zemin hazırlayacağını vurguladı.

"Demokratik bir ülke olarak kalmamızı, bölgenin istikrar ve güvenliğine katılmamızı desteklemezseniz, Rusya tarafından kullanılacağız ve Ukrayna ile bölgedeki AB ülkelerine karşı kullanılacağız," uyarısında bulundu.

Karadağ'ın Dışişleri ve Avrupa İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Filip Ivanovic de bu görüşe katılarak genişlemeyi "AB'nin şimdiye kadar sahip olduğu en iyi politika" diye tanımladı. "Bu, AB'yi jeopolitik bir oyuncuya dönüştürecektir - Karadağ bunda bir rol oynamak istiyor."

Vetolar 'adil değil'

Liderlerin en çok tepki gösterdiği konulardan biri, bazı AB üye ülkelerinin genişleme sürecini yavaşlatmak için veto haklarına başvurmalarıydı.

Kuzey Makedonya Başbakanı Hristijan Mickoski bu durumdan "bir tür zorbalık" diye bahsetti.

Kuzey Makedonya'nın Avrupa Birliği üyeliğine giden yolu, blok tarihinin en uzun ve siyasi açıdan en karmaşık süreçlerinden biriydi. Ülke 2004'te AB üyeliğine başvurdu ve 2005'te aday statüsü aldı. Fakat komşu ülkelerle yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle üyelik süreci uzun süredir tıkalı durumda.

Bulgaristan, Kuzey Makedonya'nın anayasasında tarihi ve dilsel konularda yeni değişiklikler talep ederek ilerlemeyi engelliyor.

"Kendimizi Brüksel'deki masada görmek istiyoruz... Eğer birileri, birliğe katılmak isteyen birine zorbalık yapmaya cüret ederse, diğeri neden sessiz kalsın? Bu normal değil," dedi Mickoski.

"Belli ki işe yarıyor... ve bu yüzden tekrar tekrar ortaya çıkacak," ifadelerini kullandı.

Kuzey Makedonya Başbakanı Hristijan Mickoski Brüksel'de düzenlenen Euronews Genişleme Zirvesi'nde, 4 Kasım 2025
Kuzey Makedonya Başbakanı Hristijan Mickoski Brüksel'de düzenlenen Euronews Genişleme Zirvesi'nde, 4 Kasım 2025 Euronews

Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Marta Kos da, "katılım sürecindeki her adımın zaten oybirliğiyle onaylanması gerekirken, tek bir üye devletin veto hakkını kullanarak süreci tıkamasının adil olmadığını" söyledi.

Macaristan’a atıfta bulunan Kos, “Aynı üye ülkenin Ukrayna’ya adaylık statüsü verilmesine ve müzakerelerin başlamasına onay verdiğini, ancak şimdi süreci engellediğini görüyorsunuz,” dedi.

“Bu durum adil değil. Avrupa dayanışmasını ve jeopolitik gerekliliği ben böyle yorumlamıyorum,” diye ekledi.

Geçici çözümlerden biri olarak, Komisyon’un ve aday ülkelerin, müzakere başlıkları henüz resmen açılmamış olsa bile, üye ülkeler onay verdiğinde sürecin hızla tamamlanabilmesi için perde arkasında teknik çalışmaları sürdürmesi gerektiğini söyledi.

Aday ülkelerin liderleri, AB'nin gelecekteki üyelerinin, üye olduklarında tam veto hakkına sahip olamayacakları bir "deneme süresine" tabi tutulmalarını öneren tekliflere sert bir şekilde karşı çıktılar.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy böyle bir yaklaşımın AB'nin üzerine kurulduğu "eşitlik ve birlik ilkeleriyle çelişeceğini" söyledi.

"Ukrayna'nın eşit muamele görmesi çok önemli," dedi. "Eğer AB üyeliğinden bahsediyorsak, bunun tamamen taahhüt edilmiş olması gerekir. AB'nin yarı üyesi olamazsınız."

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Euronews'ün Genişleme Zirvesi'ne video konferans yoluyla katıldı, 4 Kasım 2025
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Euronews'ün Genişleme Zirvesi'ne video konferans yoluyla katıldı, 4 Kasım 2025 Euronews

Karadağ'dan Ivanović de tam haklar olmadan katılım fikrini "kabul edilemez" buluyor.

Ivanovic, 620 bin nüfuslu ülkesinin "son 15 yıldır beklediğini" hatırlattı. "Tüm müzakere başlıklarını kapattığımızda, bekleme sona erecek."

Kos da net bir şekilde karşı çıkarak şunları söyledi: "Bu benim kişisel görüşüm, kesinlikle karşıyım. Hayır."

İç reformlar: geçiş dönemi, katılım anlaşmaları

Önümüzdeki haftalarda, AB’nin yeni üyeleri kabul etmeden önce yapması gereken reformlar ve politikalarla ilgili bir rapor sunması beklenen Komisyon’un genişlemeden sorumlu üyesi, bunun yerine Birliğin “geçiş dönemlerini belirleyebileceği” katılım anlaşmalarını daha etkin kullanması gerektiğini söyledi.

Örneğin Polonya'nın katılım anlaşması tarım arazileriyle ilgili bir geçiş dönemi içeriyordu.

"Geçiş dönemlerimiz var, tam entegrasyon ve gerçekten güçlü bir AB için gerçekten konuşabileceğimiz farklı alanlarımız var," dedi.

Bazı aday ülke liderleri, Avrupa Komisyonu’nun son Genişleme Paketi’nde yer alan eleştirilerin fazla sert veya tek taraflı olduğunu savunarak ülkelerindeki ilerlemeleri dile getirdi ve siyasi koşullarının daha iyi anlaşılması gerektiğini vurguladı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin, “yolsuzlukla mücadele kurumları ve sivil toplum üzerindeki baskı” gibi "olumsuz eğilimlere” raporda geçen ifadelere tepki gösterdiği görülüyor.

Tam ölçekli bir savaşla mücadele etmelerine rağmen Ukraynalı yetkililerin "Avrupa'daki en geniş, en kapsamlı yolsuzlukla mücadele altyapısını hayata geçirdiklerini" söyledi.

"Bu kadar çok yolsuzlukla mücadele otoritesine sahip başka bir ülke bilmiyorum... Mümkün olan her şeyi yapıyoruz" dedi.

Komisyon raporunda ülkesinden uyuşturucu kaçakçılarıyla mücadele ve organize suç örgütlerinin çökertilmesi için "daha fazla çaba" göstermesi istenen Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da bu durumdan rahatsız oldu.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de Euronews Genişleme Zirvesi'nin katılımcıları arasındaydı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de Euronews Genişleme Zirvesi'nin katılımcıları arasındaydı. Euronews

Rama, "Şu anda desteği kabul ediyoruz, ortaklığı kabul ediyoruz, yardımı kabul ediyoruz, ancak yolsuzlukla mücadele söz konusu olduğunda kimseden ders almayız," dedi.

Benzer şekilde Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de Komisyon'un ülkesindeki siyasi kutuplaşmaya yönelik eleştirilerini reddederek bölünmenin Sırbistan'a özgü bir sorun olmaktan ziyade küresel bir eğilim olduğunu savundu.

"Bana derin siyasi kutuplaşmanın olmadığı bir ülke söyleyin. Ben bilmiyorum," dedi Vucic. "Romanya mı? Bulgaristan mı? Almanya mı? Fransa mı? İngiltere mi? Sosyal ağlar sayesinde dünyanın her yerinde kutuplaşmalar oluyor. Günümüz dünyasında işler böyle yürüyor. Bu da demokrasinin kanıtıdır ve kilit önemdedir."

Sırbistan, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü ve yolsuzlukla mücadeledeki gerilemeler nedeniyle Brüksel'den sert kınamalar aldı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Çin ile serbest ticaret anlaşması imzalaması, Rusya'ya yaptırım uygulamayı reddetmesi ve Moskova'da Putin'in 9 Mayıs askeri geçit törenine katılması nedeniyle de eleştirildi.

Vucic, tartışmalı politikalarını savunmak için "denge oyununa" girişti. "Birisiyle konuşmak için kendimi haklı çıkarmayacağım," dedi Vucic. "Avrupa Birliği'nin tüm uyarılarını, tüm taleplerini dikkate almalıyız," diye devam etti ve ekledi: "Sırbistan AB yoluna son derece bağlı ve bunu çok ciddi ve sorumlu bir şekilde izleyecek."

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar