İngiltere'de Yüksek Mahkeme kararının ardından Ruanda ile yapılan yeni göçmen anlaşması hükümet krizine yol açtı.
REKLAMİngiltere'de mültecileri Ruanda'ya gönderme planının mahkeme tarafından bloke edilmesinin ardından iki ülke arasında yapılan yeni anlaşma hükümet krizine neden oldu.
Başbakan Rishi Sunak, "yasa uygulanamaz" diyerek istifa eden Göçmenlik Bakanı Robert Jenrick'in kabineden ayrılması sonrası çıkış yolu arıyor.
Göçmenleri Ruanda'ya gönderme planının "işe yarayacağını" belirten Sunak, Göçmenlik Bakanı'nın istifasına cevaben yazdığı mektupta "Mahkemeleri tamamen devre dışı bırakırsak, tüm planı çökertmiş oluruz" dedi.
Jenrick, hükümetin göçmenleri Manş Denizi üzerinden Britanya'ya getiren "tekneleri durdurma" taahhüdünde bulunduğunu ve "bu taahhüdü yerine getirmek için ne gerekiyorsa" yapması gerektiğini söyledi.
İngiltere ve Ruanda Nisan 2022'de, Manş Denizi'ni geçen göçmenlerin Ruanda'ya gönderilmesi üzerine mutabakata varmıştı.
Geçtiğimiz ay İngiltere Yüksek Mahkemesi, Ruanda'nın mülteciler için güvenli bir ülke olmaması nedeniyle planın yasadışı olduğuna hükmetti.
Sunak, yüksek mahkemenin kararına katılmadığını ancak saygı duyduğunu söyledi.
Ardından İngiltere ve Ruanda, göçmenlere yönelik korumayı güçlendirmeyi taahhüt eden bir anlaşma imzaladı.
İçişleri Bakanı James Cleverly, yasanın uluslararası insan hakları kurallarını ihlal edebileceğini kabul etti ancak milletvekillerini yine de desteklemeye çağırdı.
Ancak yasa, İngiltere'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden ayrılmasını isteyen iktidardaki Muhafazakâr Partisi'ndeki bazı vekillerin için "yeterli olmadığı" belirtiliyor.
Ruanda Dışişleri Bakanı Vincent Biruta, İngiltere'nin uluslararası hukuka bağlı kalmaması halinde ülkesinin anlaşmayı iptal edeceğini kaydetti.
Biruta yaptığı açıklamada "Hukukun üstünlüğü ortaklığımızın uluslararası hukukun en yüksek standartlarını karşılaması hem Ruanda hem de Birleşik Krallık için her zaman önemli olmuştur" dedi.
Sunak için 'Suella Braverman tehlikesi'
Sunak, eski başbakanlar Boris Johnson ve Liz Truss'un "çalkantılı dönemlerinin" ardından Ekim 2022'de parti liderliği ve başbakanlık görevini devraldı.
Parçalanmış Muhafazakârları bir arada tutmak için mücadele eden Sunak, gelecek yıl yapılacak ulusal seçimler öncesinde "tekneleri durdurmayı" temel vaatleri arasında saydı.
Sunak, bu alandaki başarısının partinin muhalefetteki İşçi Partisi ile arasındaki büyük oy farkını kapatmasına yardımcı olacağını umuyor.
Ancak Ruanda planı parti içinde de tartışmalara yol açtı. Merkezci Muhafazakar milletvekilleri, İngiltere'nin insan hakları yükümlülüklerini ihlal etmesine karşı çıkıyor.
Sunak için daha büyük tehlikenin geçen ay görevinden alınan eski İçişleri Bakanı Suella Braverman'dan geleceği konuşuluyor.
Braverman'ın, Muhafazakârların seçimlerde iktidarı kaybetmesi halinde parti liderliğine aday olması muhtemel görülüyor.
REKLAMRuanda planının daha ileri gitmesi gerektiğini; sınır dışı edilmeye ve sığınmacıların askeri tarzda kışlalarda hapsedilmesine karşı yasal itirazların yasaklanması gerektiğini belirten Braverman, "Uluslararası hukuku, Mülteci Sözleşmesini, diğer daha geniş yasal itiraz yollarını tamamen dışlamalıyız" dedi.
Sunak'ın başbakan olmasını destekleyip desteklemediği sorusuna doğrudan yanıt vermeyen Braverman, "Başbakanın tekneleri durdurma konusunda başarılı olmasını istiyorum" diye konuştu.