Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, onu devirmeye çalışan generalin bağımsız hareket ettiğini belirterek, darbe girişimini kendisinin planladığı yönündeki suçlamaları reddetti.
Bolivya’da başarısız darbe girişiminin ardından yerel medya ve darbenin arkasındaki General Juan Jose Zuniga, darbenin asıl mimarının Devlet Başkanı Luis Arce olduğu iddiasında bulunmuştu.
Arce, Perşembe günü yaptığı açıklamada, söz konusu iddiaları yalanlayarak, darbe girişimine öncülük eden generalin kendi başına hareket ettiğini söyledi.
Arce ayrıca, General Zuniga'nın adaletin karşısına çıkacağına da söz verdi.
Zuniga, Başkan'ın popülerlik kazanmak için darbeyi gerçekleştirme emrini kendisinin verdiğini iddia etmiş ancak iddiasını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmamıştı.
Zuniga'nın iddiaları darbe girişiminin arkasında kim olduğuna dair spekülasyonları körüklemiş, bu iddialar yerel medyada da kendine yer bulmuştu.
Muhalefet senatörleri ve hükümeti eleştirenler de söz konusu iddiaları ciddiye alarak şüpheciler korosuna katılırken, hükümet çoğu subay olmak üzere 17 kişinin tutuklandığını açıkladı.
Zuniga'nın iddiaları halkta da karşılık buldu.
48 yaşındaki avukat Evaristo Mamani, "Bolivya halkının zekasıyla oynuyorlar. Kimse bunun gerçek bir darbe olduğuna inanmıyor," dedi.
Öte yandan, Arce Perşembe günü yaptığı açıklamada, "Ben halkın kanıyla popülerlik kazanacak bir politikacı değilim," dedi.
Arce'nin destekçileri ise La Paz'daki başkanlık sarayının önünde toplanarak, yetkililer daha fazla tutuklama yaparken zor durumdaki lidere sahip çıktı.
Ne olmuştu?
Çarşamba günü askeri güçlerin zırhlı araçlarla başkentin ana meydanının kontrolünü ele geçirmesi 12 milyonluk Güney Amerika ülkesini şoke etmişti.
İçişleri Bakanı Eduardo del Castillo, Zuniga ve eski donanma komutanı Juan Arnez Salvador'un yanı sıra Anibal Aguilar Gomez adlı bir sivilin de tutuklandığını açıkladı. Bakan, Gomez'in darbe girişiminin arkasındaki kilit isimlerden biri olduğunu belirtti.
Arce, 2025'te kendisine meydan okuma tehdidinde bulunan eski müttefiki popüler eski Başkan Evo Morales ile derinleşen bir rekabete kilitlenmiş durumda.
Kısa süren darbe girişimi, Arce ile Bolivya'nın ilk yerli başkanı Morales arasında aylardır tırmanan gerilimin ardından geldi.
Morales, kitlesel protestolar ve ölümcül bir baskının kendisini 2019'da istifa etmeye ve kaçmaya sevk etmesinden bu yana dramatik bir siyasi geri dönüş sahneledi.
Morales'in 2025'te Arce'ye karşı aday olacağını açıklaması, ülkenin döviz rezervleri azaldıkça, doğal gaz ihracatı düştükçe ve para biriminin ABD doları karşısındaki değeri azaldıkça popülaritesi darbe alan Arce'yi sarstı.
Bazı analistlere göre, darbe girişiminin Arce'ye yönelik halk desteğini perçinlemesi ülkenin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazdan ve siyasi çalkantılardan kurtulmasını sağlayabilir.
La Paz merkezli siyasi analist Paul Coca, "Başkanın yönetimi çok kötüydü; dolar yok, benzin yok. Dünkü askeri hamle imajına biraz yardımcı olacaktır ama bu bir çözüm değil," dedi.
Darbe için siyasi destek yok
Çarşamba günkü askeri darbenin başlamasından kısa bir süre sonra, ülkede herhangi bir darbe girişiminin anlamlı bir siyasi desteğe sahip olmayacağı görüldü.
İsyan bir gün içinde kansız bir şekilde sona erdi. Dünya, Arce'nin sarayın dışındaki meydanda Zuniga ve adamlarıyla yüz yüze tartışmasını ve ardından yeni generali belirlemek üzere saraya dönmesini izledi.
Texas A&M Üniversitesi'nde Bolivya siyaseti uzmanı ve Başkan Arce'nin eski gayrı resmi danışmanı Diego von Vacano, "Gördüklerimiz Latin Amerika'daki darbeler için son derece sıra dışı ve tehlike işaretleri uyandırıyor," dedi.
"Arce dün bir kurban, bugün ise demokrasiyi savunan bir kahraman gibi görünüyor," diye ekledi.
Perşembe günü Paraguay'da konuşan ABD'nin yönetimden sorumlu dışişleri bakan yardımcısı Rich Verma da Zuniga'yı kınayarak "yarımküremizde demokrasi hala kırılgan" yorumunda bulundu.
Ülkedeki demokrasi yanlıları, hükümet tarafından yürütülen herhangi bir soruşturmaya güvenilebileceğine dair şüphelerini dile getirdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Amerika Kıtası Direktör Yardımcısı Juan Pappier, "Yargı bağımsızlığı neredeyse sıfır, yargının güvenilirliği yerlerde sürünüyor," dedi. "Bugün ne olduğunu bilmemekle kalmıyoruz, muhtemelen hiçbir zaman da bilemeyeceğiz."