İngiltere'nin AB'den ayrılmasının üzerinden sekiz yıl geçmesinin ardından, İngiltere'nin İşçi Partisi liderliğindeki yeni hükümeti Avrupa ile bozulan ilişkileri yeniden canlandırmak istiyor.
REKLAMİngiltere'de yaşayan Avrupa Birliği (AB) vatandaşları, ülkenin yeni Başbakanı Keir Starmer'ın Avrupa ile ilişkileri canlandırmaya ve yeniden inşa etmeye çalıştığı şu günlerde İşçi Partisi liderliğindeki yeni hükümetin atacağı adımları yakından takip ediyor.
Starmer, yasama gündeminin tamamını açıklamadan önce düzenlediği basın toplantısında, Brexit sonrası Brüksel ile ilişkilerin düzenlenmesi için önce Theresa May, ardından da Boris Johnson tarafından yapılan anlaşmalardan çok daha iyisine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
"Boris Johnson'ın yaptığı berbat anlaşmadan daha iyi bir anlaşma yapabileceğimizi düşünüyoruz" diyen Starmer, "yapılması gereken işi ve zorluğunun farkında olarak üzerinde çalışacağız" dedi.
Brexit ardından pek çok zorluğu da beraberinde getirdi ancak Temmuz ayı başında İşçi Partisi'nin iktidara gelmesiyle birlikte İngiltere, Avrupa ile ilişkilerini yeniden düzenlemek istiyor.
Asıl soru ise, yeni hükümetin AB politikasının, Londra ile Brüksel arasında yakınlaşmayı ve ticari bağların gelişmesini sağlayabilme ihtimali ve ülkede bulunan AB vatandaşlarını nasıl etkileyeceği.
'Hissettiğimiz ilk şey rahatlama oldu'
Londra'daki Avrupalıların çoğu genç yetişkinlerden oluşuyor ve bunların çoğu Starmer'ın yaklaşımından umutlu. Birçoğu Brexit'in en önemli kayıplarından biri olan serbest dolaşım hakkının geri verilmesini özellikle istiyor.
İngiltere'de yaşayan Victoria Croda-Pinto Euronews'e yaptığı açıklamada, Muhafazakar Parti iktidarken olduğundan "biraz daha iyimser" olduğunu söyledi. Ricardo Hyoiti Guiatoko da benzer şekilde ihtiyatlı bir tutum içinde olduğunu belirtti. İşçi Partisi'nin büyük seçim zaferi hakkında "Bunun pek çok artısı ve eksisi var," dedi, "ama hissettiğimiz ilk şey rahatlama oldu" diyerek belirtti.
Elisa Consiglio, Avrupa ile İngiltere arasında ilişkiler hakkında "Belli bir anlamda bölündüğümüzü hissediyorum," dedi. "Geçmişte durum gerçekten farklıydı çünkü hepimiz bir aradaydık. Şimdi ise birbirimizden ayrılmış gibi hissediyorum," diyerek ekledi.
İşçi Partisi'nin Avrupa ile bağları güçlendirme planının nasıl sonuçlanacağı belirsizliğini koruyor. Bu da yaklaşan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlık seçimleri de dahil olmak üzere pek çok dış etkene bağlı. İngiltere ve Avrupa arasındaki ilişkinin ne yöne doğru ilerleyeceğini ise zaman gösterecek.
King's College London'da İngiltere-AB ilişkileri konusunda önde gelen uzmanlardan biri olan Profesör Jonathan Portes, geleceğe yönelik beklentilerin netleşmesinin biraz zaman alacağını söyledi.
"Eğer erken ve olumlu sonuçlanan anlaşmalar olursa, bunun her iki taraf üzerinde de daha ileri ve daha hızlı gitme ihtiyacının baskın olduğu siyasi ve ekonomik dinamik yarattığını görebilirsiniz. Aslında gerçek bir değişim görebiliriz" dedi.
"Açıkçası bu durum jeopolitik baskılara ve değerlendirmelere de bağlı olacak" diyerek ekledi.