ABD, 1977 yılında Başkan Jimmy Carter döneminde imzalanan bir anlaşma uyarınca 1999 yılında su yolunun kontrolü Panama'ya bırakıldı.
ABD'de 5 Kasım'da yapılan seçimlerden zaferle ayrılarak ikinci kez başkan seçilen Donald Trump, ABD'nin Panama Kanalı'nı geçmişte Orta Amerikalı müttefikine "ahmakça" bir şekilde devrettiğini belirterek, ülkesinin "kazıklandığını" ifade etti.
Seçim sonrası ilk mitingini Arizona'da muhafazakar grup Turning Point USA (ABD'nin Dönüm Noktası) tarafından her yıl düzenlenen AmericaFest etkinliğinde konuşan Trump, kanal yetkililerinin Atlantik ve Pasifik okyanuslarını birbirine bağlayan hayati kanaldan geçen gemilerden "gülünç" ücretler tahsil etmesinden şikayet etti.
ABD'nin Panama Kanalı'nın kontrolünü yeniden alabileceğini vurgulayan Trump, "Donanmamız ve ticaretimiz çok haksız ve adaletsiz bir şekilde muamele görüyor. Her yerde olduğu gibi Panama Kanalı'nda da kazıklanıyoruz,” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: "Panama tarafından talep edilen ücretler gülünç, son derece adaletsiz, özellikle de Panama'ya bahşedilen olağanüstü cömertlik göz önüne alındığında. Buna bir son vereceğiz. ABD'nin Panama Kanalı'nın verimli ve güvenilir bir şekilde işletilmesinde büyük ve haklı bir çıkarı vardır."
ABD, 1977 yılında Başkan Jimmy Carter döneminde imzalanan bir anlaşma uyarınca 1999 yılında su yolunun kontrolünü Panama'ya bıraktı.
Kanal, Panama ekonomisi için hayati önem taşıyor ve hükümetin yıllık gelirinin yaklaşık beşte birini oluşturuyor.
Kilitlerini çalıştırmak için rezervuarlara bağlı olan kanal, 2023 yılında Orta Amerika'da yaşanan kuraklıktan büyük ölçüde etkilenmiş ve bu da onu gemilerin geçişi için günlük slot sayısını önemli ölçüde azaltmaya zorladı.
Her gün daha az geminin kanalı kullanmasıyla birlikte, yöneticiler de tüm nakliyecilerden slot rezervasyonu için alınan ücretleri artırdı.
Bu yılın ilerleyen aylarında hava koşullarının normale dönmesiyle birlikte kanaldaki geçişler normale döndü ancak önümüzdeki yıl için fiyat artışları bekleniyor.
Donald Trump, ABD'ye uygulanan bir "soygun" olarak nitelendirdiği uygulamanın derhal duracağını belirtti.
Aksi takdirde Panama'nın, kanalın kontrolünü "tam olarak ve sorgusuz sualsiz ABD'ye iade edilebileceğini" söyledi, ancak bunun nasıl mümkün olacağını açıklamadı.
Öte yandan Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino, Washington'un kanalın kontrolünü yeniden ela alma önerisini kesin bir dille reddetti.
Panama lideri Mulino pazar geç saatlerde yaptığı açıklamada, "Panama Kanalı ve çevresinin her metrekaresi Panama'ya aittir ve Panama'ya ait olmaya devam edecektir. Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı pazarlık konusu yapılamaz," dedi.
Trump, kasım ayında Beyaz Saray'ı kazanmasından bu yana ilk büyük mitingini, muhafazakârlardan oluşan geniş bir kitlenin tezahüratları eşliğinde gerçekleştirdi.
Trump, "rüya takım kabinesinin" gelişen bir ekonomi sağlayacağı, ABD sınırlarını kapatacağı ve Orta Doğu ve Ukrayna'daki savaşları hızla çözeceği sözünü verdi.
Trump, "Amerika'nın Altın Çağı'nın kapımızda olduğunu gururla ilan edebilirim. Kısa bir süre önce sahip olmadığımız bir ruha şu anda sahibiz," dedi.