Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

İmamoğlu, PKK'nın fesih kararını yorumladı: 'Ülkem adına çok sevindim'

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına tepki gösteren insanların düzenlediği protestolar sırasında bir kişi İmamoğlu pankartı taşırken, 19 Mart 2025
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına tepki gösteren insanların düzenlediği protestolar sırasında bir kişi İmamoğlu pankartı taşırken, 19 Mart 2025 ©  Emrah Gurel/Copyright 2025 The AP. All rights reserved.
© Emrah Gurel/Copyright 2025 The AP. All rights reserved.
By Euronews
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Kürdistan İşçi Partisi (PKK) yetkilileri, 12 Mayıs Pazartesi günü sabahı örgütün feshedildiğini açıklamıştı.

REKLAM

Marmara Cezaevi'nde tutuklu Cumhuriyet Halk Partili (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Pazartesi günü PKK'nın fesih kararı hakkında açıklama yaptı.

“Terör örgütü PKK’nın kendisini feshedip, silah bırakma kararı almış olduğunu öğrendim. Geride kalan kırk sene boyunca gençlerimizin, Türk ve Kürt on binlerce vatandaşımızın hayatına mal olan, kaynaklarımızı kurutan bir dönemin nihayet kapanıyor olmasına ülkem adına çok sevindim,“ dedi.

Bu açıklama, İmamoğlu'nun X hesabının kapatılmasının ardından mesajlarını yayımlaması ve adaylık kampanyasının yürütülmesi için açılan Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabı üzerinden paylaşıldı.

İmamoğlu'nun yaklaşık 10 milyon takipçisinin bulunduğu X hesabına 8 Mayıs itibarıyla Türkiye'den erişim sağlanamıyor.

Şeffaflık vurgusunun yapıldığı mesajda şu ifadelere yer verildi:

"Böylesine büyük ve önemli bir süreç, iktidarın yapmaya çalıştığı gibi az sayıdaki siyasetçinin kapalı kapılar ardında yapacağı görüşmelerle, toplumun desteği ve onayı alınmadan, uzmanlar dahil edilmeden, ifade ve örgütlenme özgürlüğü gibi asgari demokratik şartlar olmadan yürütülemez. Yine, böylesine büyük ve önemli bir süreç; günü kurtarmayı ve seçim kazanmayı esas alan, kısa vadeli ve meselenin bölgesel boyutunu ihmal eden bir perspektifle başarıya ulaştırılamaz."

Çözüm için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni (TBMM) işaret eden İmamoğlu, "Süreci salimen tamamına erdirebilmek üzere, TBMM’de bir genel görüşme açılması, ardından da Mecliste temsil olunan bütün partilerin katıldığı bir komisyon oluşturularak konunun ele alınması gerekmektedir," dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel de fesih kararının ardından yayınladığı açıklamada 'barıştan yana olacaklarını' vurgulamıştı:

"...tarihsel bir tutarlılık içerisinde, barışın yanındayız. Aynı şekilde, terörün ve şiddetin her türlüsüne her zaman karşı olduk, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz."

Özel de İmamoğlu'na benzer şekilde görüşmelerin 'TBMM çatısı altında' ilerlemesi gerektiğinin altını çizmişti:

"Demokratikleşmenin gereği olan tüm yasal düzenlemelerin beklemeksizin TBMM çatısı altında yapılması ihtiyacının altını çiziyoruz. Demokratikleşme için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması kadar, mevcut kanunların uygulanmasındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve anayasa ihlallerine son verilmesinin şart olduğunu hatırlatıyoruz."

Gün içinde PKK tarafından yapılan açıklamada, “12'nci kongremiz PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi," ifadeleri yer aldı.

Örgüte yakın kaynaklar, Kuzey Irak’ta “Kürdistan Demokrat Partisi'ne (KDP) rağmen” yapıldığı belirtilen kongreden görüntüler paylaştı.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik PKK'nin fesih kararına ilişkin yaptığı açıklamada, "İmralı’dan yapılan çağrı sonrasında PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, 'terörsüz Türkiye' hedefi açısından önemli bir aşamadır," dedi.

"Fesih ve silahları teslim etme kararının, PKK'nın tüm şube ve uzantıları ile illegal yapılarını kapsayacak şekilde, somut ve eksiksiz hayata geçmesi dönüm noktası olacaktır," diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu süreç devlet kurumlarımız tarafından sahada titizlikle takip edilecektir. Ulaşılan aşamalar Sayın Cumhurbaşkanımıza (Recep Tayyip Erdoğan) arz edilecektir."

Halkların Özgürlük ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) de PKK’nin fesih kararı hakkında ilk değerlendirmeler geldi.

DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, "Kongre Türkiye’ye hayırlı olsun. Artık demokratik Türkiye’yi inşa etmemek için herhangi bir gerekçe kalmadı. Umarım bu süreci barışla taçlandırırız," ifadelerini kullandı.

İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan ise, "Yıllardır denenen ama sonuç alınmayan, bugün artık umutla sarılacağımız bir atmosfer yakalandı. Sırrı Süreyya görebilseydi keşke. Hayırlara vesile olsun," dedi.

Ateşkes ilan edilmişti

DEM Parti vekillerinden oluşan heyetin İmralı'da yaptığı görüşmeler sonrası Öcalan, 27 Şubat Perşembe günü örgüte silah bırakma çağrısında bulunmuştu. Bu çağrının ardından PKK 1 Mart Cumartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiğini duyurdu.

O tarihten bu yana örgütün fesih kongresini gerçekleştirmesi bekleniyordu. Hatta bu sürecin önünü açan isimlerden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli kongre için yer ve zaman önerisi de yapmıştı.

En son 2 Mayıs'ta AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ''Terör örgütünün silah bırakmasına ve kendini feshetmesine dönük olarak önümüzdeki günlerde gelişebilecek her olumlu adım, bir sonraki olumlu adımı çağıracaktır. Her aşamayı titizlikle takip ediyoruz," dedi.

PKK ise kongrenin yapılması için Öcalan ile iletişim kanallarının açılmasını ve güvenliğin sağlanmasını şart koşuyordu.

Cuma günü yapılan açıklamada kongrenin yapıldığı bildirildi.

Örgütten kongrenin 5-7 Mayıs tarihleri arasında 'Medya Savunma Alanlarında' yapıldığı bildirildi. Kongre'nin iki farklı alanda birbirine paralel olarak gerçekleştirildiği açıklandı.

Diğer yandan Öcalan'ın 'fesih' çağrısı temelinde tarihi öneme sahip kararların alındığı da bildirildi.

Alınan kararlara dair açıklamanın ilerleyen saatlerde gelmesi bekleniyor.

Türkiye'de çözüm süreci

Çözüm süreci, Türkiye'de 2013-2015 yılları arasında PKK ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.

Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015'te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye'deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.

28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.

PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15 bin'e yakın kişiyi öldürdü.

PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.

Son süreç ise iktidar tarafından 'Terörsüz Türkiye' kavramıyla tanımlanıyor.

İmamoğlu neden tutuklandı?

İmamoğlu, 18 Mart'ta İstanbul Üniversitesi'nden aldığı diplomanın iptal edilmesinden bir gün sonra gözaltına alınmış daha sonra da 23 Mart'ta 'yolsuzluk' soruşturmasından tutuklanmıştı. Tüm bu süreç, İBB Başkanı'na son haftalarda açılan soruşturmaların ardından ve CHP'nin cumhurbaşkanı adaylığı ön seçiminin öncesinde geldi. Bu soruşturmaların başlangıcında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "Onlar da çok iyi biliyorlar ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının sebebi bu," demişti.

Ancak İmamoğlu tutuklanmasıyla aynı gün 15 milyona yakın oyla CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. Ardından İçişleri Bakanlığı kararıyla İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırıldı. İmamoğlu'nun yerine CHP'li Belediye Meclis Üyesi Nuri Aslan İBB Başkanvekili olarak seçildi.

İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve sonrasında tutuklanmasıyla tetiklenen kitlesel protestolar, Türkiye’de on yıldan uzun süredir görülen en büyük gösterilere dönüştü. Polis, protestolara karşı biber gazı, göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile karşılık verdi. İstanbul başta olmak üzere ülkenin birçok büyük şehrinde güvenlik güçleri göstericilere sert müdahalelerde bulunuyor.

Yetkililer aralarında gazetecilerin de olduğu 2.000’den fazla kişiyi gözaltına aldı. Gözaltılar sonrası 300'ü aşkın kişi tutuklandı. Daha sonra ise bunların bir kısmı itirazlarla serbest bırakıldı.

İmamoğlu'nun tutulduğu "Avrupa'nın en büyük cezaevi" olarak anılan Marmara Cezaevi, kamuoyunda hâlâ eski adıyla, "Silivri Cezaevi" diye de biliniyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Hakan Fidan'dan süreç açıklaması: 'Teyakkuzda kalmaya devam edeceğiz'

48 üyeli yeni çözüm süreci komisyonu TBMM çatısı altında toplandı

İddia: Bahçeli'den 'Kürt ve Alevi Cumhurbaşkanı yardımcıları' önerisi