İstanbul Görüşmeleri'nden Rusya-Ukrayna arasında dört yıldır devam eden savaşı bitirecek anlaşmanın çıkması ne kadar olası? Böyle bir anlaşmanın şartları ne olacak?
Ukrayna ve Rusya heyetlerinin 15 Mayıs Perşembe günü İstanbul'da doğrudan barış görüşmeleri için uzun aradan sonra bir araya gelmesi beklenirken, Türkiye'nin arabuluculuğunda yapılan görüşmelerden çıkabilecek bir barış anlaşmasının şartlarının ne olacağı merak konusu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, ABD Başkanı Donald Trump'ın ve Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy'nin bugünkü görüşmelere katılması beklenmiyor.
Ancak bu, 2022'den beri yapılan ilk doğrudan Rusya-Ukrayna barış görüşmeleri olduğu için son derece önemseniyor. Kamuoyunda ve medyada bugünkü süreç "İstanbul Görüşmeleri II" olarak adlandırılıyor.
Peki İstanbul Görüşmeleri'nden dört yıldır devam eden savaşı bitirecek anlaşmanın çıkması ne kadar olası? Böyle bir anlaşmanın şartları ne olabilir?
Toprak anlaşmazlıkları: Kırım, Rus toprağı olarak tanınacak mı?
Şubat 2022'de başlayan savaşın ana gerekçesi, Ukrayna'nın Donbas diye bilinen sınır bölgesinde Rus ayrılıkçıların yıllardır devam eden isyanıydı. Rusya bu bölgede Rus çoğunluğun yaşadığını ve Ukrayna hükümetinin onlara zulmettiğini savunuyordu.
Rus güçleri halihazırda bu bölgede Luhansk'ın neredeyse tamamını ve Donetsk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin de 70'inden fazlasını kontrol ediyor.
Benzer bir tablo Kırım için de geçerliydi. Rusya benzer gerekçelerle Kırım'ı 2014'te ilhak etmişti.
Rus tarafının barış anlaşması için en önemli şartlarından biri de Kırım ve Donbas bölgesindeki ilhaklarının tanınması. Putin'in Haziran 2024'te açıkladığı detaylı barış tekliflerinde, Ukrayna'nın bu bölgelerin tamamından, hatta şu anda Rusya'nın kontrolü altında olmayan bölgelerden bile çekilmesi şart koşuluyordu.
Trump yönetimi tarafından hazırlanan barış taslağında ise ABD'nin, Kırım'daki Rus kontrolünü hukuken tanıyacağı öğrenilmişti. Bu da olası bir barış anlaşmasında Kırım'ın Rus toprağı olarak tanınabileceği anlamına geliyor.
Ukrayna bu tekliflere ne diyor?
Trump ayrıca, Luhansk ile Zaporijya'daki, bunun yanı sıra Donetsk ve Herson'un bazı kısımları üzerindeki Rus kontrolünü de fiilen tanımayı planlıyor.
Reuters'ın analizine göre de Ukrayna, Harkov bölgesindeki topraklarını geri kazanacak. Zaporijya'daki nükleer santralin kontrolü ise ABD'ye devredilecek. Bu santral şu anda fiilen Rus kontrolünde.
Ancak Kiev, işgal altındaki bölgelerde Rusya'nın egemenliğini yasal olarak tanımanın söz konusu olmadığını ve böyle bir hamlenin Ukrayna anayasasını ihlal edeceğini söylüyor. Öte yandan ateşkes sağlandıktan sonra toprak meselelerini tartışmayı da kabul ederek açık kapı bırakıyor.
Ukrayna ayrıca, Rus Karadeniz Filosu'nun Kırım'a bağlı Sivastopol'dan kalıcı olarak çıkarılmasını ve her türlü kira anlaşmasının feshedilmesini talep ediyor.
Ateşkes olacak mı?
Avrupa güçleri ve Ukrayna, Rusya'nın görüşmelerden önce ateşkesi kabul etmesini talep ediyordu. Cumartesi günü Zelenskiy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ve Polonya Başbakanı Donald Tusk’ı ağırlamıştı. Liderler pazartesi gününden itibaren başlayacak şekilde Ukrayna'da 30 günlük ateşkes çağrısında bulunmuştu.
Bu plana Avrupa Birliği ve Trump da destek vermişti. Liderler, Putin’in bu öneriyi kabul etmemesi durumunda Rusya’ya daha sert yaptırımlar uygulanacağını açıklamıştı.
Pazar gecesi ise Putin, bu öneriyi fiilen reddetmiş ve "ön koşulsuz" olarak İstanbul’da doğrudan görüşmelere başlanmasını önermişti. Zira Moskova, ateşkesin ancak görüşmeden sonra işe yarayacağını söylüyor. Kiev ise Moskova'nın zaman kazanmaya çalıştığını savunuyor.
Ukrayna'nın NATO üyeliği ve güvenlik garantileri
Putin'in savaşı başlatırken öne sürdüğü en önemli gerekçelerden biri de NATO'nun Doğu Avrupa'da yayılması ve Rusya'yı tehdit eder hale gelmesiydi.
Bu yüzden Rus tarafı, Ukrayna'nın NATO'ya katılması olasılığına şiddetle karşı çıkıyor ve bunu savaş gerekçesi addediyor. Rus tarafı, Ukrayna'nın tarafsız olması ve yabancı üsler barındırmaması gerektiğini defalarca kez dile getirmişti.
Zelenskiy ise Ukrayna'nın ittifaklarına Moskova'nın karar veremeyeceğini söylüyor.
2008 Bükreş zirvesinde NATO liderleri Ukrayna ve Gürcistan'ın gelecekte ittifaka üye olacağı konusunda anlaşmıştı. Ukrayna 2019'da anayasasını değiştirerek NATO ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik yoluna girmişti.
Öte yandan ABD'nin konuya bakışı özellikle Trump yönetimi altında değişmiş gibi görünüyor. ABD elçisi General Keith Kellogg yakın zamanda, Ukrayna'nın NATO üyeliğinin "masadan kalktığını" söyledi. Trump da ABD'nin geçmişte Ukrayna'nın NATO üyeliğine verdiği desteğin savaşa neden olduğunu dile getirdi.
Barış gücü kurulacak mı?
Ukrayna, NATO üyeliği yoluyla sağlam güvenlik garantileri elde etmek istiyor. Ancak ABD'nin tutum değişikliği nedeniyle alternatif öneriler ortaya çıktı. Bunlar arasında Ukrayna'ya güvenlik garantisi sunabilecek bir "Gönüllüler Koalisyonu" da var.
Bu koalisyon, Ukrayna'yı ateşkes sonrasında Rusya'dan korumak için asker göndermek isteyen ülkeleri ifade ediyor.
Fransız AFP haber ajansı, geçen ay, sadece altı ülkenin ateşkes durumunda “istekliler koalisyonu”nun bir parçası olarak Ukrayna'ya asker göndermeye hazır olduğunu yazmıştı. İddiaya göre bunlar İngiltere, Fransa, Estonya, Letonya, Litvanya ve adı açıklanmayan bir başka ülkeden oluşuyor.
Diğer liderler ise taahhütte bulunmadan önce daha ayrıntılı bir plan görmek istiyor. Olası bir barış gücü için asker göndermesi beklenen ülkeler arasında Türkiye'nin de adı geçmişti.
Yaptırımlar ve savaş tazminatı
İki ülkenin üzerinde anlaşamadığı diğer konular arasında yaptırımlar da var. Ukrayna tarafı müttefikleri Rusya işgal altındaki topraklardan çekilene kadar yaptırımların sürdürülmesini tercih ediyor. Rusya ise Batı yaptırımlarının kaldırılmasını istiyor.
ABD yaptırımların koşullu olarak hafifletilmesini araştırırken, AB ve diğer Batı yaptırımları (Avustralya, İngiltere, Kanada ve Japonya) önümüzdeki yıllarda da devam edebilir.
Bunun yanı sıra Ukrayna, Rusya'nın savaştan kaynaklanan zararlarını tazmin etmesini, bunun için de yaklaşık 300 milyar dolarlık dondurulmuş Rus varlığını kullanmayı talep ediyor.
Rusya ise ilk başta buna kesinlikle karşı çıkmıştı. Ancak şubat ayında Reuters; Rusya'nın, Avrupa'da dondurulan 300 milyar dolarlık varlığını Ukrayna'nın yeniden inşası için kullandırmayı kabul edebileceğini yazmıştı. Rusya'nın buradaki şartı ise paranın bir kısmının Moskova güçlerinin kontrol ettiği bölgelere harcanması.