Tayland mahkemeleri, özellikle de Anayasa Mahkemesi, Seçim Komisyonu gibi sözde bağımsız kurumları siyasi muhaliflerin önünü kesmek için kullanan kraliyetçi düzenin savunucusu olarak görülüyor.
Tayland Anayasa Mahkemesi salı günü Başbakan Paetongtarn Shinawatra'yı, yakın geçmişte yaşanan bir sınır anlaşmazlığının konuşulduğu ve basına sızan bir telefon görüşmesinde üst düzey bir Kamboçya liderine fazla hürmetkar davrandığı suçlamasıyla etik soruşturması başlatmak üzere görevden uzaklaştırdı.
Paetongtarn'ın sınır gerginlikleriyle ilgili telefon görüşmesinde, babasının uzun süredir arkadaşı olan Hun Sen'e "amca" diye hitap ettiği duyuluyor.
Görüşmede Paetongtarn ayrıca, Hun Sen'den Kamboçya'yı sınır anlaşmazlığı konusunda alenen eleştiren Taylandlı bir bölgesel ordu komutanını dinlememesini istiyor ve onu "muhalif" olarak nitelendiriyor.
Paetongtarn, 28 Mayıs'ta bir Kamboçya askerinin öldürüldüğü silahlı bir çatışmaya da sebep olan anlaşmazlığı ele alışı nedeniyle artan bir memnuniyetsizlikle karşı karşıya kaldı.
Kamboçya Senato Başkanı ve eski Başbakan Hun Sen ile yaptığı bir telefon görüşmesinde gerilimi azaltmaya çalışmış ancak bunun yerine kendisini fazla yaltaklanmakla suçlayan eleştirmenlerin bir dizi şikayetine ve kamuoyu protestolarına yol açmıştı.
Paetongtarn'ın görevden uzaklaştırılması, benzer birkaç belirsizlik döneminden geçen ve hala kırılgan bir demokrasiye sahip olan Tayland'da yeni bir istikrarsızlık olasılığını gündeme getirdi.
Bunun temelinde Paetongtarn'ın babası, seveni olduğu kadar muhalifi de çok olan eski Başbakan Thaksin Shinawatra tarafından başlatılan siyasi hanedanlığın çok güçlü hale geldiğine dair ordu dahil muhafazakar kurumların endişeleri yatıyor.
Paetongtarn, ailesinin başbakanlık koltuğuna oturan üçüncü üyesi ve görev süresi dolmadan görevden alınma ihtimaliyle karşı karşıya kalan üçüncü kişi.
Thaksin 2006'da bir darbeyle görevden alınıp sürgüne gönderilmiş, kız kardeşi eski Başbakan Yingluck Shinawatra ise 2014'te mahkeme kararıyla görevden alınmış, kısa bir süre sonra da darbe yapılmıştı.
Görevden alma aynı zamanda ülkenin ekonomik bir yavaşlamayla karşı karşıya olduğu ve Paetongtarn ile partisi Pheu Thai'ye karşı hoşnutsuzluğun arttığı, eleştirmenlerin hükümetinin performansının yetersiz olduğunu söylediği bir dönemde geldi.
Yargıçlar salı günü oybirliğiyle Paetongtarn'ı etik ihlali yapmakla suçlayan dilekçeyi kabul etti ve 7'ye karşı 2 oyla karar verilene kadar başbakanlık görevinden derhal uzaklaştırılmasına karar verdi.
Mahkeme, Paetongtarn'a davasını destekleyecek delilleri sunması için 15 gün süre verdi.
Telefon görüşmesine duyulan öfke sürüyor
Mahkeme kararının ardından Paetongtarn süreci kabul edeceğini söyledi ve eylemlerini savunarak, "Ben sadece sorun çıkmaması için ne yapmam gerektiğini, silahlı çatışmadan kaçınmak için ne yapmam gerektiğini, askerlerin herhangi bir kayba uğramaması için ne yapmam gerektiğini düşündüm. Diğer liderle olumsuz sonuçlara yol açabilecek bir şey söyleseydim bunu kabul edemezdim," dedi.
Ayrıca sızdırılan telefon görüşmesi nedeniyle üzgün olan insanlardan özür diledi ve kısa bir süre sonra Hükümet Konağı'ndan ayrıldı.
Hükümet yetkilisi Chousak Sirinil, başbakan yardımcısı ve ulaştırma bakanı olarak görev yapan Suriya Jungrungruangkit'in başbakan vekili olarak görev yapacağını söyledi.
Cumartesi günü Bangkok'un merkezinde toplanan binlerce muhafazakâr ve milliyetçi eğilimli protestocu Paetongtarn'ın istifasını talep etti.
Paetongtarn ayrıca, sızdırılan telefon görüşmesi nedeniyle başka bir kurum tarafından ayrı bir soruşturmayla karşı karşıya ve bu dava da görevden alınmasına yol açabilir.
Tayland mahkemeleri, özellikle de Anayasa Mahkemesi, Seçim Komisyonu gibi sözde bağımsız kurumları siyasi muhaliflerin önünü kesmek için kullanan kraliyetçi düzenin savunucusu olarak görülüyor.