İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, parlamentoda kabul edilen bir yasa tasarısının ardından Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) ile iş birliğinin durdurulması talimatını verdi.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan Çarşamba günü, İsrail ve ABD'nin hava saldırılarının ülkenin en önemli nükleer tesislerini vurmasının ardından ülkenin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) ile iş birliğini durdurması talimatını verdi.
İran devlet medyasına göre Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, geçen hafta İran parlamentosu tarafından kabul edilen ve bu iş birliğini askıya alan bir yasanın ardından, siyasetçilerin oy birliğiyle UAEA'ya karşı atılan bu adımı desteklediğini söyledi.
Tasarı, İran'ın Muhafız Konseyi tarafından da desteklendi.
Yasanın kabul edilmesinin ardından İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi, tasarıyı ve uygulanmasını denetlemekle görevlendirildi.
Konseyin kendisi kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmamış olsa da, konseyin başkanı Pezeşkiyan'ın bir emir yayınlayarak tasarının uygulanacağı sinyalini verdiği bildirildi, ancak bunun nasıl ve ne ölçüde olacağı henüz belli değil.
İran'ın 2015 yılında dönemin ABD Başkanı Barack Obama döneminde dünya güçleriyle vardığı nükleer anlaşma, İran'ın uranyumu yüzde 3,67 oranında zenginleştirmesine izin veriyordu. Bu oran bir nükleer enerji santraline yakıt sağlamaya yetiyor, ancak silah kalitesinde uranyum için gereken yüzde 90 eşiğinin çok altında.
Ayrıca İran'ın uranyum stokunu büyük ölçüde azaltmış, santrifüj kullanımını sınırlandırmış ve UAEA'nın ilave gözetim yoluyla Tahran'ın uyumluluğunu denetlemesine güvenmişti.
Ancak ABD Başkanı Donald Trump, 2018'deki ilk döneminde, anlaşmanın yeterince sert olmadığı ve İran'ın füze programına ya da Orta Doğu'daki militan gruplara verdiği desteğe değinmediği konusunda ısrar ederek Washington'u anlaşmadan tek taraflı olarak çekti. Bu durum denizde ve karada saldırılar da dahil olmak üzere yıllarca sürecek gerginliklere yol açtı.
İran yüzde 60'a kadar zenginleştirme yapıyordu ki bu da silah seviyesinden kısa ve teknik bir adım ötede. Ayrıca, eğer isterse birden fazla nükleer bomba yapmaya yetecek bir stoku da var.
İran uzun süredir nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunda ısrar ediyor, ancak UAEA, Batılı istihbarat kuruluşları ve diğerleri Tahran'ın 2003 yılına kadar organize bir silah programına sahip olduğunu söylüyor.
Tahran uranyum zenginleştirmeyi yeniden mi başlatacak?
Bu arada UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi İran'ın uranyum zenginleştirmeye "birkaç ay içinde" yeniden başlayabileceğini söyledi.
Grossi cumartesi günü CBS News'e verdiği bir mülakatta, "Sahip oldukları kapasite orada. Birkaç ay içinde, diyebilirim ki, birkaç santrifüj kademesini çalıştırıp zenginleştirilmiş uranyum üretebilirler," dedi.
"Ama dediğim gibi, açık konuşmak gerekirse, her şeyin ortadan kaybolduğunu ve orada hiçbir şey olmadığını iddia edemeyiz."
Bu arada ABD Başkanı Donald Trump pazar günü yaptığı açıklamada, barışçıl bir şekilde ilerlemeyi kabul etmeleri halinde İran üzerindeki yaptırımların kaldırılabileceğini söyledi.
"Elimizde yaptırımlar var. Ancak yapmaları gerekeni yaparlarsa, barışçıl olabilirlerse ve bize daha fazla zarar vermeyeceklerini gösterirlerse, yaptırımları kaldırırım ve bu büyük bir fark yaratır," dedi.
Trump, müzakereler sırasında İran'ın uranyum zenginleştirme talebini "Bunun olmasına izin vermezdim," diyerek geri çevirdiğini açıkladı ve ardından İran'ın nükleer tesisinin bombalanmasını "İran nükleer silaha sahip olamaz ve sahip olmalarına haftalar kalmıştı" diyerek gerekçelendirdi.
22 Haziran'da ABD, İsrail ile birlikte İran'ın üç nükleer tesisine birden saldırı düzenledi: Fordo, Natanz ve İsfahan. Trump tesislerin "tamamen yok edildiğini" ve saldırıların İran'ın nükleer programını "onlarca yıl" geriye götürdüğünü söylemişti.