ABD Başkanı Donald Trump, yıllardır karanlık ve zararlı komplo teorilerini teşvik etti. Ancak bu strateji şimdi ona pahalıya mal olabilir.
Önce Epstein dosyaları, şimdi de Ukrayna’ya silah yardımı: Başkan Trump, son dönemde aldığı dikkat çekici kararlar nedeniyle, internet üzerindeki komplo teorisyenleri ve Kongre’deki önemli bir müttefiki de dahil olmak üzere, MAGA (Amerika’yı Yeniden Harika Yap) tabanından artan tepkiyle karşı karşıya.
Trump, ABD Başsavcısı Pam Bondi’yi hızla savundu. Bondi, şubat ayında böyle bir belgenin masasının üzerinde olduğunu ima etmiş, ancak sonradan bunun tüm dava dosyasına atıf olduğunu açıklamıştı. Trump, bu belgelerle ilgili soru sormaya cesaret eden bir gazeteciyi de eleştirdi.
Geçtiğimiz hafta, ABD Adalet Bakanlığı’nın, cinsel suçlu Jeffrey Epstein’ın reşit olmayan kız çocuklarının insan kaçakçılığına karışan elit isimlerden oluşan bir “müşteri listesi” tuttuğu yönündeki düşünceden ani şekilde geri adım atması, aşırı sağcı kanaat önderleri arasında öfkeye yol açtı.
Bazı MAGA destekçileri Trump’a “gerçeklikten kopmuş” diyerek tepki gösterdi ve hükümetin Epstein dosyaları konusunda şeffaf olmasını talep etti. Bu çağrıya muhafazakar influencer’lar ve Trump’ın yakın müttefiki Cumhuriyetçi Temsilci Marjorie Taylor Greene de destek verdi.
“Amerika, Jeffrey Epstein ve onun çevresindeki zengin ve güçlü elitlerle ilgili gerçeği hak ediyor,” diye yazdı Georgia’dan seçilen ve dış dünyaya kapalı politikalarıyla tanınan Greene, pazartesi günü X (eski adıyla Twitter) platformunda.
Aynı gün Greene, Trump’ın Ukrayna’ya silah gönderme kararını da eleştirdi.
Trump, pazartesi günü Rusya'yı ağır gümrük vergileriyle tehdit etmiş ve ABD silahlarının Ukrayna’ya ulaştırılması için bir hat oluşturulduğunu duyurarak, Moskova’nın tam ölçekli işgalini sona erdirmek amacıyla yapılan sonuçsuz müzakereler sonrası Kremlin’e karşı tutumunu sertleştirmişti.
Başkan, Ukrayna’ya milyarlarca dolarlık ABD silahı — Patriot hava savunma sistemleri de dahil — gönderileceğini açıkladı ve faturayı NATO’daki Avrupalı müttefiklerin ödeyeceğini vurguladı.
Greene, New York Times’a verdiği röportajda bu adımın Trump’ın seçim kampanyası boyunca savunduğu “Önce Amerika” (America First) ilkesine ihanet olduğunu söyledi.
“Bu sadece Ukrayna ile ilgili değil, genel olarak tüm dış savaşlar ve dış yardımlar söz konusu,” dedi Greene röportajda.
Ayrıca, Trump’ın Ukrayna’ya silah gönderme kararının Washington’a herhangi bir maliyeti olmayacağı yönündeki açıklamasını da sorguladı. ABD askerlerinin Ukraynalı kuvvetlere gönderilen silahları kullanmayı öğretmesi gibi dolaylı harcamalara işaret etti.
“En ufak bir şüpheye yer yok, vergilerimiz bu iş için kullanılıyor,” dedi Greene.
Trump’ın kendi yarattığı bir sorun mu?
MAGA hareketinin eski stratejisti Steve Bannon ve başka isimler de Ukrayna’ya silah gönderilmesini eleştirdi.
Bannon, podcast’inde Ukrayna hakkında, “Kontrolümüzde olmayan kişilere silah veriyoruz,” dedi. “Bu, Avrupa’nın kanlı topraklarında eski tarz bir savaş ve biz bu savaşın içine sürükleniyoruz.”
Bannon, Greene gibi, Epstein dosyalarının ele alınış biçimine de tepki gösterdi.
Turning Point USA’nın hafta sonu düzenlediği Student Action Summit’te Bannon, Trump yönetiminin bu konudaki tutumu nedeniyle “MAGA hareketinin yüzde 10’unu kaybedebileceğini” söyledi. Bunun Cumhuriyetçilerin gelecek yılki seçimlerde 40 sandalyesine mal olabileceği uyarısında bulundu.
Trump’ın başka bir müttefiki ve muhafazakar bir radyo sunucusu olan Tucker Carlson da etkinlikte konuşarak ABD hükümetini Epstein dosyaları nedeniyle eleştirdi.
“Oy verdiğim ABD hükümeti benim sorumu ciddiye almak yerine ‘Dosya kapandı, sus komplo teorisyeni’ deyince, bu benim için fazla oldu,” dedi eski Fox News sunucusu. “Ve sanmıyorum ki biz diğerleri bununla yetinelim.”
Trump açısından olağandışı olan şu ki, bu kriz büyük ölçüde onun kendi yarattığı bir sorun gibi görünüyor.
Trump, yıllardır kendisini sadece “derin devleti” durdurabilecek kurtarıcı olarak gösteren karanlık komplo teorilerini benimsedi ve yaydı. “Derin devlet” ise, hükümeti kendi gizli ve kötü amaçları için kullanan gizli bir güç ağı olarak tanımlanıyor.
Dartmouth College’da siyaset bilimi profesörü Russell Muirhead’e göre, bu tür bir yaklaşım, kişilerin siyasi güç kazanmasına yardımcı oluyor. Muirhead, Trump’ın bu taktiği “muhtemelen Amerikan tarihinde herkesten daha etkili şekilde” kullandığını söylüyor.
“Ancak Trump’ın oluşturduğu bu komplo teorisi topluluğu şimdi ona zarar veriyor — çünkü bu topluluk artık Trump’ın ya cevap veremediği ya da vermek istemediği sorular soruyor,” diyor George Washington Üniversitesi’nden siyaset bilimci Matt Dallek.
“Trump ve diğerlerinin yaptığı hatalı varsayım, komplo teorileri yaymanın bedelsiz olacağını düşünmeleriydi,” dedi Dallek. “Epstein olayı, cinin bir kez şişeden çıkınca geri sokulamayacağını gösteren güzel bir örnek.”
Aşırı sağcı yorumcu Jack Posobiec, cumartesi günü aynı zirvede yaptığı konuşmada, “Jeffrey Epstein dosyaları için 6 Ocak Komitesi gibi kapsamlı bir soruşturma yapılana kadar durmayacağım,” dedi. (6 Ocak Komitesi, 2021’deki Kongre baskınını soruşturmuştu.)
Trump, tepkileri durdurmakta zorlanıyor
Trump, cumartesi günü Truth Social platformu üzerinden, Epstein meselesine odaklanan destekçilerine geri çekilmeleri çağrısında bulundu. Bu açıklama, Bondi ile FBI Başkan Yardımcısı Dan Bongino arasındaki gerginlik haberlerinin ortasında geldi. Trump, bu kargaşanın yönetimini zayıflattığını belirtti: “Hepsi asla ölmeyen bir adam yüzünden — Jeffrey Epstein.”
Trump’ın ilk dönem ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn, Trump’a bu konuda geri adım atmasını tavsiye etti.
“Lütfen şunu anlayın: Epstein meselesi ortadan kalkmayacak,” diye yazdı Flynn, cumartesi günü X’te Trump’a hitaben. Epstein konusundaki sorulara cevap verilmemesinin, diğer ulusal sorunlarla başa çıkmayı çok daha zorlaştıracağını ekledi.
Trump’ın diğer müttefikleri de cevap taleplerini sürdürüyor. Bunlar arasında, Başsavcı Bondi’nin istifasını isteyen ve Epstein dosyalarının ele alınış biçimini araştırmak üzere özel bir savcı atanmasını savunan aşırı sağcı aktivist Laura Loomer da bulunuyor.
Ancak komplo teorileri üzerine çalışan uzmanlar, daha fazla şeffaflığın her zaman gerçek dışı anlatıları ortadan kaldırmadığı uyarısında bulunuyor.
Teksas Üniversitesi’nde komplo teorileri üzerine araştırma yapan Josephine Lukito şöyle diyor: “Bu komplo teorilerine inanan bazı kişiler için ne kadar çelişkili kanıt sunulursa sunulsun, yeterli olmayacak.”