Hollanda'da yapılan oylamanın sonucu, bıçak sırtı bir yarışta aşırı sağın gücünü belirleyebilir.
Hollandalı seçmenler, aşırı sağcı Geert Wilders'in göç konusundaki anlaşmazlık nedeniyle dört partili koalisyonu düşürmesinin ardından yapılan erken seçim için çarşamba günü ülke genelinde oy vermeye devam ediyor.
Seçim kampanyası, Avrupa genelinde yankı bulan meseleleri yansıtarak göçün nasıl kontrol altına alınacağı ve uygun fiyatlı konutlardaki kronik sıkıntıların nasıl giderileceği konularına odaklandı.
Salı akşamı yayımlanan son kamuoyu yoklamaları, Geert Wilders’ın Özgürlük Partisi (PVV) ile Yeşil Sol İşçi Partisi (GL-PvdA), merkez sol D66 ve merkez sağ Hristiyan Demokrat Parti (CDA) gibi daha ılımlı partiler arasında son derece çekişmeli bir yarışa işaret etti.
PVV son aylarda anketlerde belirgin bir farkı korurken, seçim gününe yaklaşan günlerde ılımlı partiler aradaki farkı kapatmaya başladı. Bu durum, Wilders’ı hükümetten dışlayabilecek bir sonuca işaret ediyor.
Koalisyon hükümetlerinin norm olduğu ülkede GL-PvdA, D66 ve CDA, Özgürlük Partisi iki yıl önceki gibi çarpıcı bir zafer kazansa bile Wilders ile yeniden hükümet kurmayı reddetti.
Bu partiler, Wilders’ın Haziran ayında dört partili koalisyonu düşürme kararının onun güvenilmez bir ortak olduğunu gösterdiğini savunuyor.
Wilders, Lahey Belediye Binası'nın avlusunda, etrafı güvenlik görevlileriyle çevrili bir şekilde oy kullandıktan sonra yaptığı açıklamada, "Bugün karar seçmenlerin. Bu yakın bir seçim, dört ya da beş farklı parti var. Ben kendime güveniyorum," dedi.
Avrupa Komisyonu eski başkan yardımcısı ve şu anda İşçi Partisi ile Yeşil Sol’un oluşturduğu merkez sol blokun lideri olan Frans Timmermans, siyah labrador köpeğiyle birlikte Hollanda’nın güneyindeki Maastricht’teki oy verme merkezine gitti.
Timmermans gazetecilere, “Seçim çok çekişmeli geçecek, bu yüzden umarım birinci çıkarız. Çünkü bu, sağcı bir hükümeti engellemenin tek garantisi,” dedi.
Oyunu kullandıktan sonra D66 lideri Rob Jetten ise “Son iki yılda siyasette çok fazla kavga gördük ama insanların evlerinde önem verdiği konularda çok az sonuç alındı. Bu, Hollanda’yı yeniden rayına oturtmak ve Avrupa’nın kalbine taşımak için bir fırsat,” diye konuştu.
Oy verme işlemleri belediye binalarından okullara, tarihi yel değirmenlerinden kiliselere, bir hayvanat bahçesine, Arnhem’deki eski bir hapishaneye ve Amsterdam’daki ikonik Anne Frank Evi müzesine kadar çeşitli mekânlarda gerçekleşti.
Perşembe günü sandıklar saat 21.00’de kapanacak ve hemen ardından Ipsos I&O araştırma enstitüsü tarafından ilk çıkış anketi yapılacak.
Gün boyunca 65 sandık merkezinde yaklaşık 80 bin seçmen çıkış anketine katılıyor.
Çıkış anketi, sandıktan çıkan seçmenlere, biraz önce kime oy verdiklerini sorarak yapılan bir anket. Yani resmi sayım başlamadan, seçmenin kendi beyanına dayalı olarak seçim sonuçlarının erken tahmini.
Sonuçlara dair yalnızca ön bir gösterge sunsalar da Hollanda’daki çıkış anketleri tarihsel olarak güvenilir kabul ediliyor; geçmiş seçimlerde nihai sonuçlar yalnızca bir ila üç sandalye fark etmişti.