Beyaz Saray’dan bir yetkili, görüşmenin pazartesi sabahı yapıldığını doğruladı ancak görüşmenin içeriğine dair ayrıntı paylaşmadı.
Güney Kore'nin Busan kentindeki yüz yüze görüşmelerinden yaklaşık bir ay sonra pazartesi günü yaptıkları telefon görüşmesinde ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, "Tayvan'daki durum, Ukrayna krizi ve ticari ilişkileri" ele aldı.
Çin Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Xi, ABD Başkanı Trump'a Tayvan'ın ana kara Çin'e geri dönmesinin, İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan uluslararası düzenin doğal ve gerekli bir parçası olduğunu iletti.
Beyaz Saray’dan bir yetkili, görüşmenin pazartesi sabahı yapıldığını doğruladı ancak görüşmenin içeriğine dair ayrıntı paylaşmadı.
Bu telefon görüşmesi, özellikle Tayvan'daki gerilimin yükseldiği bir dönemde gerçekleşti. Görüşmeden kısa süre önce Japonya Başbakanı Sanae Takaichi, Çin'in Tayvan'a karşı herhangi bir askeri eylemde bulunması durumunda Japon ordusunun bu duruma müdahale edebileceği yönünde bir açıklama yapmıştı.
Pekin, kendi yönetimi altına girmesi gerektiğini savunduğu Tayvan’ı “kopmuş bir eyalet” olarak görüyor. Japonya ise ABD’nin bölgedeki önemli bir müttefiki.
Pekin, Takaichi’nin açıklamalarını sert şekilde eleştirdi ve Çin-Japonya ilişkileri yeni bir dip seviyeye indi.
Xi, telefon görüşmesinde Çin ve ABD’nin, faşizm ve militarizme karşı yürütülen savaşta birlikte mücadele etmiş iki ülke olarak “İkinci Dünya Savaşı zaferini birlikte koruması gerektiğini” söyledi. ABD, Tayvan’ın egemenliği konusunda tarafsız bir tutum benimsese de adanın zorla ele geçirilmesine karşı çıkıyor ve yerel yasaları gereği Tayvan’a olası bir saldırıyı caydıracak miktarda askeri teçhizat sağlamakla yükümlü.
Trump, Tayvan Boğazı’nda savaş çıkması halinde ABD askerlerini gönderip göndermeyeceğine ilişkin stratejik belirsizliğini koruyor. Yönetimi, Tayvan’a savunma bütçesini artırma çağrısında bulunuyor.
Tayvan Dışişleri Bakanlığı, bu ayın başında yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin Tayvan'a savaş uçağı parçalarını da kapsayan 330 milyon dolarlık bir silah satışına onay verdiğini ve bununla ilgili resmi bildirimin kendilerine ulaştığını duyurdu.
Pekin bu duruma sert tepki gösterdi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, bu satışın "tek Çin ilkesini açıkça ihlal ettiğini" belirterek, "Çin bunu kınıyor ve karşı çıkıyor" açıklamasını yaptı.
İki lider arasındaki görüşmede ticari ilişkiler de ele alındı. Ancak Çin tarafından yapılan açıklamada, Amerikan soya fasulyesi alımı gibi belirli konularda somut bir anlaşmaya varıldığına dair herhangi bir bilgi verilmedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı'na göre Xi, Busan zirvesinin ardından ikili ilişkilerin “genel olarak istikrarlı ve olumlu bir seyir izlediğini” ve iki tarafın “daha olumlu ilerleme” kaydetmek için çaba göstermesi gerektiğini söyledi.
Çin tarafına göre iki lider ayrıca Ukrayna krizini de görüştü. Xi, krizin “kökünden çözülmesi gerektiğini” belirtti.