Yıllardır NATO'nun en üst askeri rolü, bir ABD’li general ya da amiral tarafından yürütülüyordu. Ancak Washington’dan gelen son işaretler, gelecekte bu durumun değişebileceğine işaret ediyor.
NATO’daki ABD Büyükelçisi Matthew Whitaker, Almanya’nın gelecekte NATO’nun en üst askerî görevini devralmasını görmek istediğini belirterek, ABD’nin Avrupa güvenliğindeki liderliğinden geri çekilebileceğine dair bir işaret verdi.
Whitaker, “Bir gün Almanya’nın gelip ‘Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanlığı (SACEUR) görevini devralmaya hazırız’ demesini sabırsızlıkla bekliyorum,” dedi.
Bu noktaya gelinmesinin “çok uzak” olduğunu kabul eden Whitaker, buna rağmen konuyla ilgili daha fazla tartışma yapılmasını memnuniyetle karşılayacağını söyledi.
Whitaker’a göre Washington, Avrupa’nın askerî kapasitesinin ABD’ninkiyle eşit hâle gelmesini istiyor ve bunu “hepimizin ulaşmayı arzu etmesi gereken” bir hedef olarak tanımlıyor.
Duruma aşina ABD merkezli bir kaynak, Euronews’e yaptığı açıklamada, “Whitaker, NATO konusunda geleneksel ABD görüşlerine sahip biridir; bu yüzden sözleri daha da şaşırtıcı,” dedi. Kaynak ayrıca “Trump yönetimi birkaç ay önce bu yönde sinyal vermişti” ifadesini kullandı.
NATO’dan ayrı bir kaynak ise Euronews’e, “Büyükelçinin sözleri, Amerikalıların Avrupa güvenliğinin Avrupalıların sorumluluğunda olması gerektiğine dair uzun süredir söyledikleriyle uyumlu,” dedi.
Bir başka NATO ülkesinden savunma yetkilisi ise ABD’nin SACEUR görevinden “nasıl veya neden vazgeçeceğini” görmediklerini, bu pozisyonun ABD çıkarları ve küresel etkisi açısından hayati olduğunu belirtti.
Ancak ABD’nin Avrupa güvenliğinden uzaklaşmakta olduğunun da şüphe götürmediğini ifade eden yetkili, “SACEUR’un devredilmesi pratikte son derece zor olur,” dedi.
Rusya’nın savaşı sürerken erken çekilmenin riskleri
ABD ile Rusya arasında sızdırılan ve Ukrayna’daki geniş çaplı işgalin nasıl sona erebileceğine dair olası bir yolu içeren 28 maddelik plan, Washington’un uzun vadede NATO’daki liderlik rolünden geri adım atmayı düşündüğüne dair bir başka işaret olarak yorumlandı.
Bir Alman televizyon kanalına konuşan güvenlik uzmanı Dr. Claudia Major, planı “NATO’nun Amerikan etkisinden arındırılması” olarak nitelendirdi.
Major, söz konusu planda ABD’nin ittifakın aktif bir üyesinden çok, NATO ile Rusya arasında ara bulucu bir aktör olarak göründüğüne dikkat çekti.
ABD merkezli bir kaynak Euronews’e, bunun “felsefi olarak karşı çıkmanın zor olabileceğini” çünkü “mantıklı görünebileceğini” söyledi.
Aynı zamanda kaynak, Ukrayna’daki savaşın “öngörülemezliği” ve “çılgınlığı” göz önüne alındığında, ABD’nin şu anda NATO’dan geri çekilmesinin doğru zaman olmadığını vurguladı.
Alman güvenlik uzmanı ve Bundeswehr Üniversitesi Münih profesörü Dr. Carlo Masalaya göre, bu yaklaşımın altında yatan fikir, Amerikalıların “liderlik rollerinden kademeli olarak geri çekilmek istemeleri."
Masala, Euronews’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Öncelikle şunu söylemek önemli: Bu açıklama ileriye dönük bir perspektif içeriyor; Almanya’nın yarın devralması gerektiğini değil, daha uzun vadede böyle bir olasılığın düşünülmesini işaret ediyor.”
Alman SACEUR mümkün mü?
Geleneksel olarak, NATO’nun Avrupa’daki tüm kuvvetlerinin komutanı olan SACEUR görevi her zaman bir ABD’li general ya da amiral tarafından yürütüldü. Bu, yasal bir zorunluluk olmasa da uzun zamandır siyasi ve tarihsel bir teamül olarak kabul ediliyor.
Mevcut SACEUR, aynı zamanda ABD’nin Avrupa’daki kuvvetlerinin komutanı olan ABD Hava Kuvvetleri Generali Alexus G. Grynkewich.
Masala’ya göre SACEUR’ün Pentagon’dan gelmesinin temel gerekçesi, görevinin “çift başlı” olması; yani bu komutan hem Avrupa’daki ABD birliklerini hem de Amerikan unsurları dahil NATO kuvvetlerini yönetiyor.
Masala’ya göre, bir Alman ya da daha genel anlamda bir Avrupalı SACEUR’ün atanması durumunda, bu kişi artık ABD birlikleri üzerinde komuta yetkisine sahip olmayacak.
ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı’na (EUCOM) göre, şu anda Avrupa’da yaklaşık 78 bin Amerikan askeri bulunuyor. Geçtiğimiz ay Romanya’daki ABD askerlerinin sayısı 4 binden yaklaşık bine düşürüldü.
Avrupa’daki ABD askerî varlığını azaltma planları, Trump’ın ilk dönemine kadar uzanıyor. ABD Kara Kuvvetleri subayı ve eski ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanı Ben Hodges, Euronews’e verdiği röportajda şöyle açıkladı:
“Garip bir şekilde, o dönemde Almanya’da kalıcı olarak konuşlu asker sayısı aslında arttı.”
Hodges şunları da ekledi:
“Şimdiki yönetim azaltımları sürdürme konusunda daha kararlı görünüyor.” General, ordunun Avrupa’da tuttuğu birliklerin Pasifik için gerekli olmadığını, ancak para ve kaynak yaratmak için yine de azaltılabileceğini söyledi.
Avrupa’nın yeniden silahlanmasında Almanya’nın rolü
Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgalinin ve Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesinin ardından Avrupa, büyük bir yeniden silahlanma dalgasıyla karşı karşıya kaldı.
Almanya’da GSYİH’nin yüzde 1’inin üzerindeki gelecekteki savunma harcamaları borç freninden muaf tutulacak ve Ocak 2026’dan itibaren genç erkekler yeniden askerlik hizmetine tabi olacak.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’un defalarca dile getirdiği hedef ise Bundeswehr’i yani Alman ordusunu “savaşa hazır” hâle getirmek.
Masala’ya göre Almanya, sahip olduğu finansal kaynaklar sayesinde “Avrupa kuvvetlerinin silahlandırılmasına yönelik tüm bu politikanın” ilerletilebileceği Avrupa’daki tek ülke konumunda.
Güvenlik uzmanı, “Her hâlükârda yeni bir askerî-siyasi role doğru adım atıyoruz,” dedi, ancak Berlin’in “henüz bunun tam olarak farkına varmadığını” da itiraf etti.
Euronews’in edindiği bilgilere göre, NATO içinde şu an böyle bir senaryo tartışılmıyor. Bir kaynak, “Nasıl işleyeceğini tartışmıyoruz çünkü böyle bir konu gerçekten yok,” dedi.
Masala’ya göre ise bir Alman SACEUR, NATO’nun Avrupalılaşmasına katkı sunmaz; çünkü “NATO’nun Avrupa kuvvetlerine ilişkin yürüttüğü tüm bu yönetim fonksiyonu büyük ölçüde Amerikalılar tarafından yerine getiriliyor.”
Masala şöyle devam etti: “Bu nedenle, Amerikalılar personel dâhil NATO’dan kademeli olarak çekilirken tepedeki kişiyi değiştirmek hiçbir şey sağlamaz.” Bu durumda ABD’nin yerini başka bir ülkenin alması gerekeceğini söyleyen Masala, bunun için yalnızca Birleşik Krallık ve Almanya’nın uygun adaylar olduğunu belirtti.
Masala, “Sonuçta bu açıklama, bu istek biraz geleceğe bir bakış niteliğinde. Amerikalılar angajmanlarını azaltacak; bence bu beklenen bir durum,” dedi.
Litvanya Savunma Bakanlığı kaynakları ise ABD’nin NATO’dan tamamen çekilmesinin beklenmediğini, çünkü Washington’un küresel etkisini korumaya ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Buna rağmen, Avrupa’nın kendi savunması için daha fazla sorumluluk üstlenmesi yönündeki baskının sürdüğü belirtildi.