2026 itibarıyla yürürlüğe girecek olan plan, çok çeşitli kültür ve eğlence faaliyetlerinden alınan KDV ücretlerinin yüzde 9'dan yüzde 21'e yükselmesini öngörüyor.
Hollanda'nın yeni hükümetinin kitaplardan, müze ziyaretlerinden, otel rezervasyonlarından ve spor etkinliklerinden alınan KDV'yi arttırmaya yönelik önerileri, ülkenin kültür ve eğlence sektörlerinin sert muhalefetine neden oldu.
2026 itibarıyla yürürlüğe girecek olan planlar, çok çeşitli eğlence faaliyetlerinden alınan KDV ücretlerinin yüzde 9'dan yüzde 21'e yükselmesini öngörüyor.
Mayıs ayında Mark Rutte'nin yerine yeni seçilen Başbakan Dick Shoof liderliğindeki Hollanda hükümeti, bu artışın sosyal programları ve altyapı projelerini finanse etmek üzere hazineye yılda 2.2 milyar euro gelir sağlayacağına inanıyor.
Ancak vergi artışı, ülkenin ekonomik açıdan önemli kültür ve eğlence sektörlerinin liderleri tarafından eleştirildi. Bu hamlenin hala pandeminin etkilerinden kurtulmaya çalışan sektöre zarar vereceğini savunuldu.
Kültür, ekonomi için büyük bir kazanç kapısı. Hollanda İstatistik Kurumu'na (CBS) göre, 2022 yılında turizm Hollanda ekonomisine 96 milyar euro katkıda bulunarak 2021 yılına kıyasla 36,5 milyar euro daha fazla gelir sağladı.
Ancak artışın büyük kısmı, KDV artışından en çok etkilenecek olan yerli turistler tarafından sağlandı. Yerli turistler 65 milyar euro harcarken, yabancı turistler yaklaşık 34,5 milyar euro katkıda bulundu.
Haziran ayında, Hollanda Futbol Federasyonu (KNVB), en üst profesyonel futbol ligi Eredivisie, Kültür Federasyonu, Pop Koalisyonu ve Hollanda Gazeteciler Birliği'nin (NVJ) de aralarında bulunduğu Hollanda kültür kuruluşlarından oluşan geniş bir koalisyon, vergi planlarını yeniden gözden geçirmesi için hükümete baskı yapmak üzere bir kampanya başlattı.
Karara yönelik güçlü eleştiriler
Grup, Hollanda'daki tüm ulusal ve bölgesel gazetelere tam sayfa ilan vererek vergi artışını kınadı ve şu sloganı kullandı: "Daha Yüksek KDV'ye Hayır"
Karara yönelik muhalefet büyüyor. Koalisyon yaptığı açıklamada, "KDV oranında önerilen artış kaçınılmaz olarak daha yüksek fiyatlara yol açacak ve bu da spor, medya, kitap, kültür ve halka yönelik yemek hizmetlerinin erişilebilirliği ve satın alınabilirliği üzerinde baskı yaratacaktır," dedi.
"Bu durum Hollanda'daki herkesi günlük yaşamda ve çeşitli alanlarda etkileyecektir. Her Hollandalının değerli boş zamanı, kulüp hayatı, merakı ve (ruh) sağlığı üzerinde ek bir yük oluşturuyor," ifadelerine yer verildi.
Hollandalı yayıncılar da hükümete yükleniyor
Hollanda Yayıncılar Birliği Başkanı Johan van Oort, "Kitaplar lüks bir ürün değildir, kültürümüzün ve eğitim sistemimizin çok önemli bir parçasıdır. Kitaplardan alınan KDV'nin arttırılması okuyucular üzerinde gereksiz bir mali yük yaratacak ve kitap almaya gücü yetenler ile yetmeyenler arasındaki uçurumu daha da derinleştirecektir," dedi.
Amsterdam Konser Salonu Direktörü Johan Schrijver ise, "Kültür sektörü olarak pandemi sırasında yaşadığımız kayıpların yaralarını sarmaya çalışıyoruz," dedi.
"KDV'nin yükseltilmesi, izleyicileri yeniden kazanma konusunda kaydettiğimiz ilerlemeyi başa sarma riski taşıyor. Bilet fiyatları artarsa, konserlere ve kültürel etkinliklere daha az katılım göreceğiz ve bu da sonuçta kurumlarımıza ve desteklediğimiz sanatçılara zarar verecek," diyerek ekledi.
Dört partili koalisyon hükümetinin (PVV, VVD, NSC ve BBB) planlarını destekleyenler, Hollanda kültür kurumları ve yayıncılarının KDV artışını hafifletmek için alternatif gelir kaynakları geliştirmeleri gerektiğini savunuyor.
Kitaplar ve etkinlik biletleri gibi fiziksel ürünler için artan maliyetlerin etkisini dengelemenin bir yolu olarak dijital abonelik modellerinin potansiyelini vurguluyorlar ve sektörleri değişen pazar dinamiklerine uyum sağlamalarına yardımcı olacak modern, esnek yaklaşımlar geliştirmeye davet ediyorlar.
AB istatistik kurumu Eurostat'a göre Hollanda kültür sektörü Avrupa'nın en güçlü sektörlerinden biri. Ülkenin kültürel ve yaratıcı endüstrilerindeki istihdam AB'deki en yüksek istihdam oranları arasında yer alıyor ve iş gücünün neredeyse yüzde 3'ü bu sektörde faaliyet gösteriyor.
AB ülkeleri arasında, Malta yüzde 5,3 ile en yüksek paya sahipken, Lüksemburg (yüzde 0,4), Polonya (yüzde 0,5) ve Çekya (yüzde 0,8) en düşük paya sahip.