ECB, faiz oranını haziran ayında yapılan toplantıda 25 baz puanlık indirimle yüzde 2'ye çekmiş ve bu, son iki yılın en düşük seviyesi olmuştu.
Beklentilere paralel olarak Avrupa Merkez Bankası (European Central Bank - ECB), perşembe günü faiz oranını yüzde 2'de sabit tuttu.
Bu karar, Euro Bölgesi ekonomisinin toparlanma işaretleri verdiği ve enflasyonun ECB’nin yüzde 2’lik hedefi etrafında seyrettiği bir dönemde alındı.
ECB, faiz oranını haziran ayında yapılan toplantıda 25 baz puanlık indirimle yüzde 2'ye çekmiş ve bu, son 2 yılın en düşük seviyesi olmuştu.
Temmuz toplantısında da faiz oranı değiştirilmemişti. Haziran 2024'ten bu yana ECB toplamda sekiz kez faiz indirimine giderek yüzde 4 olan rekor oranı yüzde 2'ye çekmiş oldu.
Ayrıca ana refinansman operasyonları ve marjinal kredi kolaylığı faiz oranları da sırasıyla yüzde 2,15 ve yüzde 2,40'ta sabit tutuldu.
Ana refinansman operasyonlarının faiz oranı, bankaların ECB'den bir haftalığına borç aldıklarında ödedikleri oran iken, marjinal borç verme kolaylığı bankaların ECB'den gecelik borç aldıklarında ödedikleri orandır.
Analistler, Euro Bölgesi ekonomisinin nispeten iyi durumda olması ve enflasyonun ECB’nin yüzde 2 hedefine yakın seyretmesi nedeniyle faizlerin sabit kalmasını öngörüyordu.
ECB Başkanı Christine Lagarde, son toplantının ardından yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “İyi bir noktadayız çünkü enflasyon yüzde 2 seviyesinde. Ama sadece sayılara odaklanmıyoruz, her türlü veriye bakıyoruz. Hedefimiz orta vadede yüzde 2 enflasyon. Projeksiyonlar da orta vadede enflasyonun bu hedefte istikrar kazanacağını gösteriyor.”
Son açıklanan öncü veriler, fiyatların ağustosta yüzde 2,1 arttığını, haziran ve temmuz aylarında ise yüzde 2 düzeyinde kaldığını gösterdi.
Lagarde’ın iyimser açıklamalarına rağmen Euro Bölgesi’nin ekonomik görünümü hala bazı sorunlarla karşı karşıya. Bunların başında Fransa’daki siyasi belirsizlik geliyor. Avrupa Birliği’nin ikinci büyük ekonomisinde yaşanan bu belirsizlik, yatırımları baskılayabilir.
AB-ABD ticaret anlaşmasının imzalanmasıyla birlikte görünürlük biraz artmış olsa da ECB, anlaşmanın gerçek etkilerini henüz değerlendirmedi.
AB merkezli ve ABD’ye ihracat yapan şirketlerin çoğu yüzde 15 gümrük vergisi öderken, ABD 'den ithal edilen mallarının büyük bölümü vergiden muaf tutuluyor.
Oxford Economics’in Avrupa Ekonomisi Başkanı Angel Talavera, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “ABD ile yapılan ticaret anlaşması, en kötü riskleri azaltarak gelecek yıl faaliyetlerde ılımlı bir iyileşmenin temelini attı; çünkü şirketler iş planlarına dair artık daha net bir tabloya sahip. Ancak yüksek belirsizlik, zayıf ihracat ve düşük yatırımlar kısa vadeli görünümü etkilemeye devam edecek.”
Oxford Economics uzmanlarına göre Euro Bölgesi'nde büyüme kısa vadede zayıf kalacak. Zayıf küresel talep ve belirsizlik nedeniyle büyümenin sınırlı olacağı, 2026’da yüzde 0,8’lik bir büyüme beklendiği, enflasyonun ise gelecek yıl yüzde 2’nin altına düşeceği tahmin ediliyor.
Oxford Economics, ECB’nin aralık ayında bir kez daha faiz indirebileceğini ancak faizleri sabit bırakma ihtimalinin de yüksek olduğunu öngörüyor.
ECB Başkanı Christine Lagarde, bugün öğleden sonra basın toplantısında Euro Bölgesi’ndeki son mali gelişmeler hakkında konuşacak.