Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Ortadoğu’da barışı kanatlandıran kuş: Peçeli baykuş

Peçeli baykuş.
Peçeli baykuş. ©  AP
© AP
By Buse Keskin & AP
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

İsrailli ve Arap bilim insanlarını bir araya getiren peçeli baykuş koruma projesi, yıllar süren iş birliğiyle küresel ilgi görüyor. Yapay yuvalar ve pestisit kullanımını azaltma çalışmalarıyla bu gizemli gece avcısı korunuyor.

REKLAM

Peçeli baykuş savaşın parçaladığı Orta Doğu'daki sınırları ve ayrımları aşarak Arap ve İsrailli akademisyenleri bir araya getiriyor.

Beklenmedik bir iş birliği sembolü haline gelen peçeli baykuş, şimdi küresel ilgi görüyor.

Geçen hafta Yunanistan’da 12 ülkeden uzman, onlarca yıl önce İsrail-Ürdün ortaklığıyla başlayan bu olağanüstü yırtıcıyı koruma çabasını tartışmak için toplandı.

Ay yüzlü, ayakkabı kutusu büyüklüğündeki peçeli baykuş, kemirgenler ve diğer zararlılarla mücadele ederek tarım alanlarını koruyan acımasız bir haşere avcısı.

Tel Aviv Üniversitesi Zooloji Fakültesi’nden emekli profesör Yossi Leshem, “Bir çift peçeli baykuş yılda 2.000 ila 6.000 kemirgen tüketiyor ve bu sayede çiftçiler pestisit kullanmayı bırakabiliyor,” diyor.

Ancak modern inşaat teknikleri, yuva yapabilecekleri boşlukları ortadan kaldırdıkça, nüfusları azaldı.

Koruma girişimleri, yapay yuva ağları oluşturarak, genellikle kontrplaktan yapılan kutularla bu baykuşları kentsel genişlemeden korumayı ve ayrıca yırtıcı kuşları zehirleyebilecek pestisitlerin ve rodentisitlerin kullanımını azaltmayı amaçlıyor.

Leshem, yuva projesini 1980’lerin başında bir kooperatif çiftliğinde başlattı.

“Bir kibbutzda 14 yuva kutusuyla başladık, ardından İsrail’de 5.000 kutuya ulaştık ve Ürdün, Filistin, Kıbrıs ve Fas’ta ortaklıklar kurduk,” diyor.

Leshem, 2002’de emekli Ürdünlü General Mansour Abu Rashid ile iş birliği yaparak yuva kutularını Ürdün’e taşıdı.

Abu Rashid, hafif radyo vericileri kullanarak baykuşların hareketlerini izleyen sistemin Ürdün’e genişletilmesine yardımcı oldu.

“Peçeli baykuşlar sınır tanımaz: Ürdün, Filistin ve İsrail arasında uçarlar,” diyen Leshem, bu kuşların iş birliğini simgelediğini belirtiyor.

Bölge, uzun mesafeli göç yollarının kesişim noktasında yer aldığı için her türden kuş koruma çalışmaları açısından kritik bir öneme sahip.

Arap ve İsrailli bilim insanları, Gazze’de devam eden çatışma da dahil olmak üzere gerginlik ve savaş dönemlerinde iş birliklerini sürdürdü. Gerekli durumlarda çevrimiçi toplantılara ve uluslararası konferanslardaki görüşmelere yöneldiler.

Konferans yetkililerine göre, savaşın baykuş programına en büyük etkisi, Lübnan’da büyük alanların yok edilmesi ve İsrail sınırına yakın bölgelerde yuvalama alanlarının ve kutuların yanması oldu.

“Hiç durmuyoruz; devam ediyoruz,” diyor Leshem. “Bu yüzden projemiz başarılı.”

Projede karşılaşılan bir diğer zorluk ise baykuşlara dair köklü batıl inançları aşmaktı.

Bölgedeki bazı toplumlarda baykuşlar, kötü şansın habercisi olarak görülüyor. Bunun, genellikle ölüm döşeğindeki insanların başında yakılan ışıklara gece uçuşlarında çekilmelerinden kaynaklandığı düşünülüyor.

Abu Rashid, Ürdün’ün kırsal bölgelerinde imamların bu batıl inançları ortadan kaldırmak için devreye girdiğini söylüyor.

“Okullarda ve üniversitelerde farkındalık programları başlattık, yerel toplulukları dahil ettik. Aileler ve topluluklar üzerinde etkili oldukları için kadın derneklerini de sürece kattık,” diyor. “Çocuklar peçeli baykuş resimlerini boyadı.”

Leshem gibi Abu Rashid de bilimin, hatta düşmanlar arasında bile iş birliği için benzersiz fırsatlar sunduğuna inanıyor.

1990’ların ortasında Ürdün-İsrail barış anlaşmalarında üst düzey müzakereci olan ve Ürdün askeri istihbaratının eski direktörü olan emekli general, ordudan ayrıldıktan sonra yaşamını barış girişimlerine adadı.

“Ordudan ayrıldıktan sonra hayatımı değiştirdim ve hâlâ Orta Doğu’nun dört bir yanındaki insanları bir araya getirmek için çalışıyoruz,” diyor. “Başarılı olmayı umuyorum.”

Leshem ve Abu Rashid, peçeli baykuş girişimini eski ABD Başkanı Jimmy Carter, eski Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Papa Francis gibi dünya liderlerine sundular.

İsviçreli bilim insanı Alexandre Roulin, peçeli baykuş yuvalama projelerinin Avrupa’da da yaygınlaştığını ve geleneksel ahırlardaki yuvalama alanlarının kaybolmasının ardından popülasyonların yeniden toparlanmasına yardımcı olduğunu söylüyor.

“Bu kuş dünya çapında yaygın. Uyguladığımız model, ABD ve Asya dahil birçok ülkede de çoğaltılabilir,” diyor Lozan Üniversitesi’nden Roulin.

“Gece avlanan bu kuş, gizem ve batıl inançlarla çevrili ama büyüleyici bir tür,” diye ekliyor. “Geceleri avlanan yırtıcı kuşlar arasında beyaz olan nadir türlerden biri. Neden beyaz? Araştırmalar, tüylerinin ay ışığını yansıttığını ve bu şekilde avlarını korkutarak kaçmalarını engellediğini gösteriyor.”

Peçeli baykuşların ayrıca başlarını 270 derece döndürebilme yeteneği var. İnsanların görüş açısı 170 dereceyken, bu baykuşlar neredeyse çevresel görüşe sahip. Yumuşak ötüşleri yerine ürkütücü çığlıklarıyla da diğer baykuşlardan ayrılıyorlar.

Yunanistan’da geçen hafta düzenlenen ve cuma günü tamamlanan konferans, 2018’den bu yana gerçekleştirilen üçüncü toplantıydı. İlk etkinliğe yalnızca dört ülke katılırken, bu yıl Almanya, Gürcistan ve Ukrayna gibi yeni katılımcılar da yer aldı. Organizatörler, gelecek yıl İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenecek konferansa onlarca ülkeden delegasyon davet etmeyi umuyor.

Konferans katılımcıları, Orta Yunanistan’daki tarım bölgelerini de ziyaret ederek, hayvanat bahçesinde yetiştirilen baykuşların doğal ortama uyum sağlaması için kullanılan “yumuşak salım” yöntemleri gibi konularda bilgi alışverişinde bulundu.

Konferansa ev sahipliği yapan Yunan çevre grubu TYTO’nun başkanı Vasileios Bontzorlos, ülkeler arasında ilginin giderek arttığını belirterek, “Tarım yetkilileri artık doğal çözümlere daha açık yaklaşıyor. Bu bizim için büyük bir dönüm noktası,” dedi.

“Yıllar önce İsrail, Ürdün ve Filistin’e gittim ve üç milletten insanlarla aynı masaya oturdum,” diyen Bontzorlos şunları da ekledi: “Bu tartışmalara Yunanistan’da ev sahipliği yapmak bana umut veriyor. Genellikle sadece kötü haberler duyduğumuz bir dönemde, iş birliğinin zor şartlar altında bile mümkün olduğunu gösteriyor. Bu inanılmaz derecede etkileyici.”

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Herminia Fırtınası İtalya ve Fransa'ya şiddetli rüzgar ve yağış getirdi

İtalya, kuzey bölgelerinde artan yırtıcı kuş nüfusu ile mücadele ediyor

Doğa alarm veriyor: Köpekbalıklarının dişleri çürüyebilir