Bilim insanları, kömür gibi fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan sera gazlarının, dünyadaki buzulların çoğunu yok etmeye yetecek kadar küresel ısınmayı şimdiden sağladığını belirtiyor.
İsviçre’de hafta içinde bir köyü büyük ölçüde yutan heyelan, dünya genelinde buzulların çöküşüyle bağlantılı olarak küresel ısınmanın etkilerine ve artan tehlikelere yeniden dikkat çekti.
Bilim insanlarına göre, buzulların çöküş biçimi Alpler’den And Dağları’na, Himalayalar’dan Antarktika’ya kadar değişebiliyor. Ancak hemen her durumda iklim değişikliği bu çöküşlerde rol oynuyor.
İsviçre’de çarşamba günü güneydeki Lötschental vadisinde, Blatten köyü yakınlarında dağ yamacı çöktü. Alaska Fairbanks Üniversitesi’nde buzulların hareketlerini inceleyen fizik profesörü Martin Truffer’a göre bu çöküş, Birch Buzulu’nun üzerindeki kaya yüzeyinin dağlardaki kalıcı don tabakasının erimesi sonucu gerçekleşti. Son yıllarda bu erimeyle birlikte kayalar düşerek buzulun üzerini kapladı.
Bu kayalar erimeyi yavaşlatmış olsa da ağırlıkları buzulun hareketine yol açtı. Bu hareket ise son haftalarda dramatik biçimde hızlandı.
Yetkililer, dağın tamamının çökebileceği netleşince, son günlerde köydeki yaklaşık 300 kişinin ve tüm hayvanların tahliyesini emretti.
Buzul gölleri: Sessiz tehlike
Eriyen ve geri çekilen buzulların tabanında oluşan göller de zaman zaman aniden taşarak yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.
Truffer, suyun bazen tüm buzul kütlesini yukarı kaldırabildiğini ve böylece boşalabildiğini belirtiyor. Alaska’nın başkenti Juneau’da her yıl hızla geri çekilen bir buzulun oluşturduğu göl, sonunda taştığı için son yıllarda defalarca sel meydana geldi.
2022’de, İtalya’nın Dolomitlerindeki Marmolada Buzulu’ndan apartman büyüklüğünde bir kütle yaz sıcakları sırasında koptu; popüler bir yürüyüş rotasına çığ gibi düşerek 11 kişiyi öldürdü.
Tibet’in Aru Dağları’ndaki bir buzul 2016’da aniden çökerek 9 kişinin ve hayvanlarının ölümüne yol açtı. Birkaç ay sonra aynı bölgede başka bir buzul da çöktü.
Peru’da da çöküşler yaşandı. 2006’da meydana gelen bir çöküş mini tsunamiye neden oldu; en son Nisan ayında bir buzul lagünü taşarak iki kişinin öldüğü bir heyelanı tetikledi.
Ohio State Üniversitesi’nden buzul uzmanı Lonnie Thompson, “Buzullar bazen inanılmaz bir hızla çökebiliyor,” diyor ve ekliyor: “Bu buzulların istikrarsızlığı gerçek ve büyüyen bir sorun. Binlerce, on binlerce insan risk altında.”
Erimeyi durdurmak mümkün değil
Bilim insanlarına göre, fosil yakıtların (kömür, petrol, doğalgaz) yakılmasıyla atmosfere salınan sera gazları zaten küresel ısınmayı pek çok buzulun yok oluşunu garantileyecek seviyeye ulaştırdı.
Örneğin Alpler’deki buzullar 1950’den bu yana yüzeylerinin yüzde 50’sini kaybetti ve erime hızı giderek artıyor. Thompson, mevcut projeksiyonların 'bu yüzyıl içinde Alpler’deki tüm buzulların yok olabileceğini' gösterdiğini belirtiyor.
Avrupa’daki en fazla buzulun bulunduğu İsviçre’de, yalnızca 2023’te toplam buzul hacminin yüzde 4’ü kaybedildi. Bu oran, 2022’deki yüzde 6’lık rekor düşüşten sonra en büyük ikinci kayıp olarak kayda geçti.
2023 tarihli bir araştırmaya göre Peru, son 60 yılda buzul yüzeyinin yarısından fazlasını kaybetti. 2016-2020 arasında ise iklim değişikliği nedeniyle 175 buzul tamamen yok oldu. Bu da büyük ölçüde küresel sıcaklık ortalamasındaki artıştan kaynaklanıyor.
Perşembe günü Science dergisinde yayımlanan bir araştırma, küresel sıcaklıklar mevcut düzeyde sabitlense bile dünya buzullarının yüzde 40’ının yine de kaybedileceğini ortaya koydu.
Ancak sıcaklık artışı Paris İklim Anlaşması’nın hedefi olan 1,5°C ile sınırlanabilirse, korunabilecek buzul miktarı iki katına çıkabilir.
Buna rağmen birçok bölgenin, ne yapılırsa yapılsın, buzulsuz kalacağı öngörülüyor. Alaska Üniversitesi’nden Truffer, “Bazı yerlerde daha fazla ısınmaya gerek bile yok,” diyor: “Hâlâ var olmalarının tek nedeni, erimelerinin biraz zaman alması. Ama iklim zaten onları mahvetti.”