Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Kakadu papağanları Hong Kong’un gökdelenleri arasında hayatta kalma savaşı veriyor

Dreamy Cheung, 23 Ağustos 2025 tarihinde Hong Kong'daki bir parkta evcilleştirilmiş sarı tepeli kakadu kuşunu besliyor.
Dreamy Cheung, 23 Ağustos 2025 tarihinde Hong Kong'daki bir parkta evcilleştirilmiş sarı tepeli kakadu kuşunu besliyor. ©  AP Photo/Chan Long Hei
© AP Photo/Chan Long Hei
By KANIS LEUNG and CHAN LONG HEI & AP
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Tayfunlar ve ağaç kaybı kakaduların yuvalarını tehdit ediyor, bilim insanları çözüm arıyor.

REKLAM

Nesli kritik derecede tehlike altında olan sarı ibikli kakadular, Hong Kong’un gökdelenleri arasında beklenmedik bir sığınak buldu. Ancak insan komşuları gibi onlar da artık yuva kuracak güvenli alan bulmakta zorlanıyor.

Endonezya ve Doğu Timor’a özgü olan bu bembeyaz kuşlar, sarı taçlarını andıran ibikleriyle Asya’nın finans merkezindeki parklarda ciyak ciyak ötüyor. Türün dünya genelindeki vahşi popülasyonunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan Hong Kong’daki kakaduların sayısı yalnızca 2.000 civarında.

Araştırmalar, ağaç kovuklarında yuvalayan kuşların tayfunlar ve kamu güvenliği gerekçesiyle yapılan ağaç kesimleri yüzünden doğal yuvalarını kaybettiklerini ortaya koyuyor. Bu durum, yasadışı evcil hayvan ticareti ve iklim değişikliğinin yarattığı küresel baskılara eklenerek nüfusun artışını engelliyor.

Çevreciler ise çözüm için harekete geçti: kakadulara doğal oyukları taklit eden yapay yuva kutuları yerleştiriliyor.

Hong Kong Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmalarını sürdüren ve projeyi yöneten Astrid Andersson, kampüsteki bir ağaca monte ettikleri kutuya şimdiden bir çift kuşun yerleştiğini söyledi. Ekip, yıl sonuna kadar 10 kutu yerleştirmeyi, önümüzdeki birkaç yıl içinde ise bu sayıyı ada genelinde 50’ye çıkarmayı hedefliyor.

“Böylece şehirde yaşamaya devam edebilirler” diyor Andersson.

Evcil hayvan ticareti ve habitat kaybı Endonezya'daki türleri tehlikeye atıyor

Bir zamanlar Endonezya’nın ortasından doğusuna ve Doğu Timor’a uzanan ada zincirlerinde yaygın olarak görülen sarı ibikli kakadular, bugün pek çok adadan silindi; geriye kalan küçük popülasyon ise hayatta kalma savaşı veriyor.

Uluslararası Doğa Koruma Birliği’ne göre, türün nüfusu 1978’den bu yana yüzde 90 azaldı. Bu dramatik düşüşün başlıca nedeni ise evcil hayvan ticareti için yakalanmaları.

Endonezya’nın 1994’te yürürlüğe koyduğu ihracat yasağı gevşek uygulandığından, özellikle yavru kakadular kaçakçıların hedefi olmaya devam etti. 2015’te yaşanan bir olay ise ticaretin vahametini ortaya koydu: Polis, 20 kadar kakaduyu su şişelerine tıkıştırarak kaçırmaya çalışan bir kişiyi yakaladı.

Bir grup yabani sarı ibibikli kakadu, 22 Ağustos 2025 tarihinde Hong Kong'daki Victoria Park'ta bir ağaca tünedi.
Bir grup yabani sarı ibibikli kakadu, 22 Ağustos 2025 tarihinde Hong Kong'daki Victoria Park'ta bir ağaca tünedi. AP Photo/Chan Long Hei

Tarım ve ağaç kesiminden kaynaklanan ormansızlaşma da bir başka sorun. Küresel Orman İzleme Örgütü'ne göre Endonezya 2002-2024 yılları arasında orijinal tropik yağmur ormanlarının 107.000 kilometrekarelik kısmını, yani İzlanda büyüklüğünde bir alanı kaybetti ve bu süre zarfındaki tüm ağaç örtüsü kaybının yaklaşık üçte birini oluşturdu.

İklim değişikliği işleri daha da kötüleştiriyor. Artan sıcaklıklar ormanları kurutarak yangınlara karşı daha savunmasız hale getiriyor. Birçok kuş, patlamaların kurak arazilerde orman yangınlarını tetikleyebildiği volkanik adalarda yaşıyor.

Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Endonezya Papağan Projesi'nin direktörü Bonnie Zimmermann, "Yangınlar çok büyük" dedi.

Hong Kong kuş pazarı satışları endişe yaratıyor

Andersson, Hong Kong’un şehir parklarındaki yabani kakaduların aslında kaçan ya da serbest bırakılan evcil hayvanlardan türemiş olabileceğini söylüyor. Hatta bir şehir efsanesine göre, 1941’de işgalci Japon birliklerine teslim olmadan önce bir İngiliz valinin serbest bıraktığı evcil kuşlardan günümüzdeki popülasyon oluşmuş olabilir. Eski bir İngiliz kolonisi olan Hong Kong, 1997’de Çin’e devredildi.

Kent, yabani yakalanan kakaduların ticaretini yasaklıyor; ancak Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) kapsamında kayıtlı işletmelerin tutsak yetiştirdiği kuşların satışına izin veriyor. Ne var ki Hong Kong’da böyle bir kayıtlı yetiştiricilik sistemi bulunmuyor.

Buna rağmen, Ağustos ayında üç aylık bir yavru kuş, şehrin kuş pazarında 14.000 Hong Kong dolarına (yaklaşık 74.500 lira) alıcı buldu.

Andersson’un 2017-2018 yıllarında yaptığı araştırmada ise 33 kakadunun satışta olduğu belirlendi. Bu sayı, 2005’ten bu yana ithal edilen kuşların üç katına denk geliyor. Üniversite tarafından yapılan açıklamada, bu kuşların evcil ortamda yetiştirilen, yurt dışından kaçak yollarla getirilen ya da doğrudan Hong Kong’daki yabani popülasyondan alınan bireyler olabileceği vurgulandı.

Vahşi bir sarı ibibikli kakadu Hong Kong'daki Victoria Park'ta bir ağaca tünüyor.
Vahşi bir sarı ibibikli kakadu Hong Kong'daki Victoria Park'ta bir ağaca tünüyor. AP Photo/Chan Long Hei

Andersson, vahşi doğadaki kakadular ile esaret altında yetiştirilenleri ayırt etmeye yardımcı olacak bir adli test geliştirdi ve bu yöntemin bir gün yaygın olarak kullanılabileceğini umuyor.

Ancak birçok Hong Konglu, bu kuşların neslinin kritik derecede tehlike altında olduğunun farkında değil. Örneğin Dreamy Cheung, 2021’de evcil hayvanı Mochi’yi 20.000 Hong Kong dolarına (106.400 lira) satın aldığında durumdan habersiz olduğunu söyledi. Zekasıyla ön plana çıkan kuşun neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu öğrendikten sonra özellikle de eksik kimlik halkası ve olası yasadışı kökeni nedeniyle büyük endişe duyduğunu ifade etti:

“Bu, bir başkasının bebeğini elinden almak gibi bir şey,” dedi.

Associated Press’e (AP) gönderdiği e-postada Tarım, Balıkçılık ve Koruma Dairesi, hükümetin nesli tükenmekte olan türleri koruma konusunda kararlı olduğunu belirtti. Daire, pazarlarda ve dükkânlarda düzenli denetimler yapıldığını, son beş yılda kaçak kakadu avcılığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığını, ancak gelen her türlü ihbarın titizlikle araştırıldığını açıkladı.

Ayrıca, yabani kuşları etkileyebilecek her türlü ağaç kesiminde, kakaduların korunmasına yönelik tavsiyelerde bulunulacağı da vurgulandı.

Bir arada yaşam için alan yaratılması

Andersson, Hong Kong'un kakadularının, insanların ve yaban hayatının son derece şehirleşmiş bir ortamda nasıl bir arada yaşayabileceğini sembolize ettiğini söyledi. Yerel kuşlar ayrıca kendi doğal alanlarında eksik olan bazı farklı genetik soyları taşıyarak genetik çeşitliliklerinin sürdürülmesine yardımcı olabilir.

Andersson, "Umarım Hong Kong'un nüfusu bu türün yok olmaktan kurtarılmasına katkıda bulunabilir" ifadelerini kullandı.

Ekibi, kakaduların üreme davranışları hakkında veri toplamak için yuva kutularının içine yerleştirilen kameraları kullanmayı planlıyor.

Korumacı Harry Wong, 18 Ağustos 2025'te Hong Kong'daki Victoria Park'ta yabani sarı ibibikli kakadular için yapay bir yuva kutusu yerleştirmek üzere ağaca tırmanıyor.
Korumacı Harry Wong, 18 Ağustos 2025'te Hong Kong'daki Victoria Park'ta yabani sarı ibibikli kakadular için yapay bir yuva kutusu yerleştirmek üzere ağaca tırmanıyor. AP Photo/Chan Long Hei

Korumacı Harry Wong, ahşap yonga dolu bir yuva kutusu yerleştirirken kakadular şehrin Causeway Bay bölgesindeki bir parkta bulunan ağacın üst dallarında öttü.

Wong on yıl önce de benzer bir proje denemiş ancak başarılı olamamıştı.

Bu kez, kurulduktan sadece iki ay sonra kakaduların Hong Kong Üniversitesi'ndeki bir yuva kutusunu işgal ettiğini görünce heyecanlandı ve şaşırdı.

"Şehirde, burada yaşayan hayvanların bizimle bir arada yaşamasını sağlayacak imkanlar yaratabiliriz" dedi.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İtalyan arkeologlar Türkiye’de 16. kez bir araya geliyor

'The White Lotus'dan 'Bridgerton'a: Popüler diziler aşırı turizmi tetikliyor

Notre-Dame kuleleri, Avrupa Miras Günleri kapsamında halka açıldı