Sylvie Guillem, dansıyla sürekli değişimden yana

ile birlikte
Sylvie Guillem, dansıyla sürekli değişimden yana
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

İsviçre’nin Zürih şehrinde düzenlenen çağdaş dans festivali “Steps” dünya çapında en iyi dansçılara ev sahipliği yaparken, Sylvie Guillem “6000 Kilometre Uzaklıkta” adlı dans gösterisiyle festivale katıldı.

Sylvie Guillem, gösterinin “Bye” isimli bölümünden yola çıkarak, hayatta herşeyin sürekli değişim içinde olduğunun ve bu nedenle kendini her zaman yenilediğinin altını çizdi:

“Güle güle demek, çocukluğa veda etmektir. Bir dönemi geride bırakmak anlamına gelir. Eskiden olduğum ve artık olmadığım kadına güle güle demek manasında. Her gün yeni bir arayış içinde birşeylere veda ediyoruz. Hayatta herşey değişim içinde. Değişmek, eski defterleri birer birer kapatmak, ilerlemek anlamına geliyor.”

Değişmek, birşeyleri geride bırakmak anlamına gelirken, Sylvie Guillem içindeki çocuğu hiçbir zaman kaybetmediğinden söz etti:

“Yıllar geçiyor ama ben halen aynı kız çocuğuyum. Kendimi pekala, 15 yaşındakilerle aynı okul bahçesinde hayal edebiliyorum. Bazı konularda hiç büyümedeğimi fark ediyorum. O küçük kız çocuğunu hala içimde hissediyorum.”

Kendini dansa adamış olan Sylvie Guillem, denizlerin korunması için mücadele veren bir sivil toplum kuruluşunu destekliyor. Ünli dansçı, bir meseleyi tutkuyla savunmanın önemine dikkat çekti:

“Tutkulu insanlar bana hep çekici gelmiştir. Onlar günüme renk katıyor. Bu sivil toplum kuruluşunda tutkulu kişiler çalışıyor. Biri bana şunu sordu: “Neden balıklarla uğraşıyorsun?”. Öncelikle balina, balık değildir. Ayrıca denizin, okyanusun hayati organlar gibi olduğunu unutmayalım. İnsanlar bunu hala umursamıyor. Bu nedenle ben kendimi bu meseleye adadım. Evet, onları destekliyorum.”

Guillem’in siyasi bilinci, sanatçi bilinciyle paralel olarak var olmaya devam ediyor. Sahnede olmanın zaman içinde bir yolculuğa çıkmaya eş değer olduğunu savunan sanatçı, bu olağan dışı tecrübeyi şu sözlerle ifade etti:

“Sahneye adım attığınız andan itibaren şimdiki zamanın dışına çıkarsınız. Şimdiki zaman başka bir boyut kazanır. Olağandışı bir tecrübe bu. Sahneye çıktığınız anda sıradanlıktan çıkarsınız. Zaman uzayıp gider. Bu, şimdiki zamanın muhteşem bir türüdür.”

Sylvie Guillem, zamanın getirdiği değişimleri bir dansçı olarak bedeninin verdiği mesajlarla fark ettiğinden bahsetti:

“Eskiden vücudumu dinlemezdim. Genç olmanın ayrıcalıklarından biri budur. Sonra bir anda acı duyduğunu hissettim. Bedenin hassas olabileceğini ve ilgi istediğini fark ettim. Değişmem gerekiyordu. Değiştim. Hayata bakış açımı ve çalışma yöntemimi değiştirdim. Tüm bunları yeniden düzenledim. Ayrıca yaklaşımım farklı bir boyut kazandı: Eskiden hiç yara almayacağımı düşünürdüm. Artık incinebildiğimin farkındayım.”

Başarılı bir kariyer, dünya çapında üne kavuşmak ve meslektaşlarının beğenisini toplamak.. Tüm bunların bir gün sona ermesi fikri, Sylvie Guillem için bir tabu değil:

“Uzun zamandır aynı işi yapıyorum. Bedelinin ağır olduğunu biliyorum. Şu bir gerçek ki, bazen “Artık bitse fena olmaz” diyebiliyorsunuz. Halen çok keyif alıyorum ve bitmesini istemememe rağmen bunu söylüyorum. Terazi henüz dengede. Bu yüzden şimdi sonu düşünmenin zamanı değil. Ama bzen aklımdan geçip duruyor. İtiraf etmeliyim ki, belki günün birinde bahçıvan olmak üzerine fantezilerim var.”

Bu bölümde Beethoven’ın Op. 111 piyano sonatından parçalar dinleyebilirsiniz. Gösterinin “Rearray” isimli bölümünde parçanın yorumu David Morrow’a ait.

Ünlü dansçı Sylvie Guillem ile Fransızca gerçekleştirdiğimiz röportajın tamamı için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız : http://fr.euronews.net/2012/05/03/entretien-avec-sylvie-guillem

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü sahibini buldu

Genç yetenekler Salzburg'da Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü için yarışıyor

Metropolitan Operası'nın sahne arkası: Boksör Emile Griffith'in trajik hikayesi 'Şampiyon'