Fransız besteci Gounod'un yazar Goethe'nin başyapıtını müzikal olarak yeniden yorumladığı 'Faust' operası Londra’nın Kraliyet Opera Evi'nde (The Royal Opera House) yeniden sahneleniyor. Yönetmenliğini David McVicar'ın üstlendiği ünlü eserde opera sanatçıları Michael Fabiano, Irina Lungu ve Erwin Schrott yer alıyor.
Lirik vurguları ve sıkı nefes kontrolü gerektiren çıkışlı dokusuyla bu eser, operacılar için adeta bir meydan okuma niteliğinde. Faust karakterini canlandıran tenor Michael Fabiano, tınının gücünün her perdede değişiklik gösterdiğini anlatıyor: "İlk perdede havai gençliği dinliyorsunuz. Yükseliyor ve ikinci perdede kıza aşkını ilan edene dek müziğin şampanyası gibi yükselmeye devam ediyor. Üçüncü perde de Marguerite ile tanışıyoruz ve duygu yüklü, uzun bir legato geliyor."
Eserdeki dans ve müzik şovundan oluşan kabare, savaş sahneleri, Fransız ressam Manet'den ilham alan kostümler ise partisyonların zenginliğini yansıtıyor.
Marguerite karakterine hayat veren soprano Irina Lungu ise müziğin karakteri keşfetmeye yardımcı olduğunu vurguluyor: "Sadece kendinizi bırakmanız, müzikal içgüdülerinizi dinlemeniz yeterli, karakter zaten kendiliğinden geliyor."
Yaşlı Faust, genç ve masum Marguerite'yi baştan çıkarabilmek adına yeniden genç olabilmek için ruhunu şeytana, yani Mephistopheles'e satar. Hikaye 19'uncu yüzyılda yazılmış olmasına rağmen hala evrenselliğini koruyor.
Fabiano, "Bir müzisyen olarak her gün bir işten diğerine koşuyorum ve aslında bunu iş olarak görmenin zevk almama engel olduğunu düşünüyorum. Faust da bu tarz bir karakter. Yaşamış, ancak hayatın tadını çıkaramamış biri. Gençliği istemesinin sebebi de geriye dönebilmek ve her anı doyasıya yaşamak, tadını çıkarabilmek." sözleriyle Faust karakteri ile empati yaptığını dile getiriyor.