Mozart'ın tamamlayamadan öldüğü son bestesi Requiem'e farklı bir yorum

ile birlikte
Mozart'ın tamamlayamadan öldüğü son bestesi Requiem'e farklı bir yorum
© 
By Katharina RabillonAndrea Bolitho
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Aix-en-Provence Lirik Festivali, Mozart'ın tamamlayamadan öldüğü son bestesi 'Requiem' ile başladı

Fransa'nın Aix-en-Provence şehrinde düzenlenen Lirik Sanatı Festivali'nin açılışı cenaze marşı olarak da bilinen ve Mozart'ın son bestesi olma özelliğini taşıyan 'Requiem' ile yapıldı.

Yönetmen Romeo Castellucci ve orkestra şefi Raphael Pichon, Mozart'ın bu ağıt niteliğindeki eserini kuralların çok dışında, oldukça farklı şekilde yorumladı. Yönetmen Castellucci'nin bu eseri bir cenaze töreninden çok bir yaşam kutlaması olarak gördüğünü ifade eden Fransız yönetmen Pichon, "Requiem, aramızdan ayrılanlar için değil, yaşayanlar, geride kalanlar için bir ağıt." şeklinde konuşuyor.

Soprano Siobhan Stagg da yaşamı ters yönde ele aldıklarını ifade ederek, "Öncelikle sahnede hayatının sonuna gelmiş biri var, sonra ise geçmişe dönüyor ve 20'lerinde bir kadın görüyoruz, daha sonra 9 yaşında bir kız çocuğu ve son olarak da eseri bir bebek ile bitiriyoruz. Yani ölümü, yaşam döngüsünü tersten düşünüyoruz." diyor.

Mozart'ın eseri 'Requiem'i öğrencileri tamamladı

Ünlü bestecinin bu eserinin arkasındaki hikaye ise oldukça acıklı. Mozart, en iyi eserlerinden biri olarak kabul edilen Requiem'i tamamlayamadan hayata veda etti. Öldüğünde henüz 3'te 2'sini yazmış olduğu bestesini ise öğrencileri Joseph Eybler ve Franz Xaver Sussmayr tamamladı.

Pichon, Mozart'ın bu bestesinde ölümden en yakın arkadaşlarından biriymiş gibi bahsettiğini ve sağlık durumu hızla ağırlaşan sanatçının son eserini bir önsezi ile, bu ağıtın kendisi için olacağını hissederek yazdığını düşünmenin mümkün olduğunu vurguluyor.

Bestesine iki soprano solo ile başlayan ve eserini yine aynı şekilde bitiren Mozart'ın bu seçimi hakkında konuşan Avustralyalı soprano Stagg, "Soprano en hafif ve muhtemelen en masum ses tonu. Aynı doğdumuzda olduğu gibi, umarım öldüğümüzde de eğer inançlıysanız, masum ve günahlarımızdan arınmış olarak, sakin ve huzurlu bir şekilde daha iyi bir yere gideceğimizi düşünürüz. Bu ses rengini seçmesinin nedeni bu olabilir." diyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Gençlik için ruhunu şeytana satan 'Faust', Londra Kraliyet Evi'nde

Kiliseden opera sahnelerine uzanan hikaye: Puccini'nin ilk bestesi 'Messa di Gloria'

Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü sahibini buldu