Fiyatı 99 euro olan lüks parfümün, hayvanların kullanımı için uygun olduğu onaylandı ancak bazı kesimler, köpeklerin kimlik kokularını kaybetmelerine neden olabileceğini söylüyor.
Lüks moda markası Dolce & Gabbana, Domenico Dolce'nin kanişinin onuruna köpekler için 'Fefé' adında alkolsüz yeni bir parfüm piyasaya sürdü.
Parfümün 100 mililitresi 99 euro olurken, hayvanların kullanımına uygun olduğu da onaylandı. Ancak tüm veterinerler ve evcil hayvan sahipleri bu lüks parfümün hayvanlar için gerçekten güvenli veya uygun olduğu konusunda hemfikir sayılmaz.
Dolce & Gabbana'ya göre yeni köpek parfümü, hayvanlara yönelik kozmetik ürünlerin insanlar için üretilen ürünlerle karşılaştırılabilir bir güvenlik derecesini sağlamak üzere tasarlanmış Güvenli Evcil Hayvan Kozmetiği protokolünü takip ediyor.
Şirket, parfümün lansmanı için yaptığı açıklamada, "Bureau Veritas Italia tarafından verilen bu protokole uygunluk onayı sayesinde katılımcı şirketler, belirlenmiş standartlara uygun olarak hayvanların güvenliğini sağlayan ürünler yaratma konusundaki hassasiyetlerini ortaya koyuyor," dedi.
Bureau Veritas Italia, gözetim, laboratuvar doğrulama ve belgelendirme hizmetleri sunan halka açık bir şirket.
Şirketin 'Fefé'ye adanmış web sayfasında veterinerler ve müşteriler tarafından yapılan performans değerlendirmelerine atıfta bulunulduğuna göre, görüşlerine başvurulan tüm köpek sahipleri parfümün "hafif ve evcil hayvanları tarafından iyi karşılanan" bir koku olduğu konusunda hemfikir ve bazı veterinerler de ürün hakkında iyi yorumlarda bulunuyor.
Köpeklerde kimlik krizine yol açar mı?
Öte yandan, tüm veteriner hekimler köpekler için parfüm kullanımı konusunda aynı görüşte değil. Zira parfümlerin, hayvanın koku alma duyusunu etkileyebileceği ve hastalık belirtisi olabilecek kötü kokuları örtebileceğini savunuyorlar.
İtalya'nın başkenti Roma'da Teramo Üniversitesi'nden doktoralı bir veteriner olan Federico Coccia, "Köpekler birbirini kokularıyla tanır, bir insanı da kokusundan tanırlar," dedi.
"Köpek geldiğinde sizi görür, kuyruğunu sallar ama önce sizi koklar ve sonra sizi tanır çünkü siz onun 'koku çekmecelerinden' birinde depolanmışsınızdır. Dolayısıyla bu koku dünyası değiştirilmemeli," diye ekledi.
Coccia, köpeklerin doğal kokularının örtbas edilmesi halinde, devam eden bir dermatolojik hastalığın farkına varmanın sorun yaratabileceğini belirterek, "Örneğin sebase dermatit durumunda, koku teşhisimi tamamlıyor," dedi.
"Nefes kokusu, kulak kiri kokusu parfüm tarafından gizlenir. Bu yüzden biz veterinerler için bile bir sorun haline gelebilir."
Evcil hayvan kokularının hevesli kullanıcıları arasında köpeklerin tüyleri ve estetiğiyle ilgilenen pet kuaförleri de bulunuyor.
Morgana Carpentieri'nin Roma'daki La Boutique delle Birbe salonunda köpek kuaförü olarak çalışan Aliof Rilova Tano, genel olarak evcil hayvanlar için koku kullanımından yana olduğunu söyledi.
"Köpeklerimiz bizimle birlikte yaşıyor, bu nedenle evde yanımızdaki kanepede parfüm sıkan küçük bir köpek her zaman hoş," dedi.
Müşterileri de genellikle aynı şekilde düşünüyor, öyle ki müşteri Mariarita Ricciardi "doğal bir kokuyla ilgili olan ve saçın kalitesine de yardımcı olabilecek her şeyi" desteklediğini ifade etti.
Öte yandan, hayvanları üzerinde asla parfüm kullanmayacağını belirten evcil hayvan sahipleri de var.
Roma'daki Villa Borghese civarında köpeğini gezdiren Francesca Castelli, "Özellikle marka parfümler, çok abartılı bir insanlaştırma süreci gibi görünüyor," dedi.