Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

İki dünya, tek sanatsal felsefe: Zisha çaydanlık yapımı ve kristal cam sanatının ortak gelenekleri

A co-production with
İki dünya, tek sanatsal felsefe: Zisha çaydanlık yapımı ve kristal cam sanatının ortak gelenekleri
©  euronews
© euronews
By Paul Hackett
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Haberi paylaşın
Haberi paylaşın Close Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırın Copy to clipboard Copied

Crossing Cultures, antik Zisha çaydanlık sanatı hakkında daha fazla bilgi edinmek için Çin’in doğusundaki Yixing’e giderken, ekip Avrupa’da firmanın ünlü kristal kreasyonlarını keşfetmek için Saint-Louis’i ziyaret ediyor.

REKLAM

İlk bakışta Çin’deki Zisha çaydanlıkları ve Fransa’daki Saint-Louis Kristali birbirinden çok farklı görünebilir. Ancak daha yakından bakıldığında bu iki asırlık zanaatın şaşırtıcı benzerlikler taşıdığı görülecektir. Crossing Cultures, Çin’in doğusundaki Yixing’i ve Fransa’nın kuzeydoğusundaki Saint-Louis-les-Bitche’yi ziyaret ederek bu zamansız geleneklerin ardındaki hikâyeleri ortaya çıkardı.

Sihirli çaydanlık

Çin denince akla muhtemelen porselen geliyordur ama ülkenin doğusundaki Yixing şehri çok farklı bir çömlek türüne ev sahipliği yapıyor. Şehir, sanat ve incelikle bezeli bir gelenek olan antik Zisha çaydanlık zanaatıyla tanınıyor.

Zanaatkâr Ke Qinyu bu mirası temsil ediyor. Fırça yerine bıçak kullanan sanatçı, eserlerinde Çin kaligrafisi ve resim sanatını ustalıkla harmanlıyor.

“Geleneksel Çin resminde mürekkebin değişen tonlarını ön plana çıkarıyoruz. Benzer şekilde bıçağımızla da oyma yoluyla bu değişen mürekkep tonlarının aynı etkisini oluşturmaya çalışıyoruz. Bunu başarmak için öncelikle bıçağın ağzını kullanıyoruz” diyor.

Zisha çaydanlığının yapımı oldukça emek isteyen bir süreç. Sadece Huanglong Dağı’ndan elde edilen kil kullanılabilir. Bu kil elle zarif şekillere dönüştürülmeden önce rafine edilir. Gövde, kapak ve ağızlık gibi münferit parçalar kusursuz bir şekilde bir araya getirilir. Çaydanlık, yapımı tamamlandıktan sonra fırında pişirilerek kilin doğal renklerinin ve dokularının ortaya çıkması sağlanır.

Zisha çaydanlıklarını süsleyen imgeler ve kaligrafi genellikle derin kültürel anlamlar taşıyor
Zisha çaydanlıklarını süsleyen imgeler ve kaligrafi genellikle derin kültürel anlamlar taşıyor euronews

Uzmanlara göre kilin gözenekli yapısı çayın nefes almasını sağlayarak lezzetini artırıyor.

“Çayı tam kıvamında demlemek çok kolay. Bu çaydanlığı nefes alan bir eşya olarak düşünüyoruz.

İçinde çay demlediğimizde çay yapraklarının uzun süre demlenmesine izin versek bile çayda bayat bir tat oluşmayacaktır.” diye açıklıyor çay uzmanı Zhou Weiping.

Birçok kişiye göre bir Zisha çaydanlığın ham topraktan rafine bir sanata dönüşümü, doğayla kurulan derin bağı yansıtıyor. Bu da çay içme eylemini bir nevi kültürün takdir edilmesine dönüştürüyor.

“Fırından yeni çıktığında ilk gördüğünüzde ateş gibi bir niteliği var. Ancak onu daha fazla kullandıkça, parlaklığı ve cazibesi size mutluluk verecek. Elinizde tutmaya bayılacaksınız. Bu, Çin halkının birçok duygusunu yansıtan, kültürle zenginleştirilmiş bir sembol.” diyor Zhou.

Sanatla büyülenmek

Tıpkı Zisha çaydanlıklarının, Çin zanaatkârlığının özünü barındırması gibi cam yapımı da birçok yönden Avrupa’nın sanatsal mirasını yansıtıyor. Kuzeydoğu Fransa’nın sakin bir köşesinde yer alan Saint-Louis Kristali, yaklaşık beş asırdır büyüleyici sanat eserleri ortaya çıkarıyor.

En ikonik eserleri arasında meşhur kâğıt ağırlıkları yer alıyor.

“Kâğıt ağırlıkları yapmak için gerçek bir tutkuya sahip olmanız gerekiyor. Bir kâğıt ağırlığı üretmek için bir yandan bir kreatör ve tasarımcı diğer yandan da bir sanatçı olmanız gerekiyor,” diye açıklıyor ülkedeki en yüksek zanaatkârlık ödülü olan prestijli Meilleur Ouvrier de France sahibi usta kâğıt ağırlığı yapımcısı Ange Maurer.

Sürecin bir bölümünde erimiş kristal çekilerek 30 metre uzunluğunda çubuklar elde ediliyor. Soğuduktan sonra bu çubuklar kesiliyor ve titizlikle diğerleriyle birleştiriliyor, ardından millefiori olarak bilinen karmaşık çiçek desenlerini oluşturmak üzere tekrar uzatılıyor. Küçük parçalar daha sonra kalıplara yerleştiriliyor. Bunlar daha sonra çarpıcı tasarımları büyütmek için erimiş bir karışımla kaplanıyor.

Ancak Saint-Louis’in sanatı, kâğıt ağırlıklarının çok ötesine geçiyor. Fabrikada vazolar, avizeler ve yemek takımları dâhil çeşitli cam ürünler üretiliyor. Sıcak atölyedeki zanaatkârlar için her bir eser, cam soğumadan önce gereken zamanlama ve sanatkârlık arasında adeta hassas bir dans niteliğinde.

Saint-Louis’in en prestijli kâğıt ağırlığı koleksiyonlarından biri Çin Zodyak’ını içeriyor
Saint-Louis’in en prestijli kâğıt ağırlığı koleksiyonlarından biri Çin Zodyak’ını içeriyor euronews

“Cam yapımının sanatsal yönü çok önemli. Parçaların karmaşıklığını gördüğünüzde, hem parçanın güzelliği hem de gereken hassas dokunuş için gerçekten sanatsal bir duyuya sahip olmanız gerekiyor” diye açıklıyor cam ustası Jean-Marc Pierron.

Saint-Louis’deki her parça el yapımı ve bu nedenle benzersiz ancak hassasiyet her şeyden önemli. Gravür ve kesim atölyesinde en küçük bir hata bile işlemin baştan yapılmasını gerektirebilir.

Usta Kesici ve Gravürcü Claudia Lejeune, “Çok fazla titizlik ve konsantrasyon gerekiyor” diyor. “Tüm bunlara ek olarak sürekli aynı noktaları tekrarladığımız için işin otomatikleşmesi de gerekiyor, mükemmel bir desen istiyorsak dikkatli olmamız şart.”

Ortak Sanatsal Gelenek

Yakından bakıldığında bir Zisha çaydanlığın topraksı zarafeti ile Saint-Louis kristalinin ışıltılı parlaklığı aslında o kadar da farklı değil. Sanatkârlığa, hassasiyete ve işlevselliğe duyulan ortak bağlılıkla birleşen bu iki sanatsal gelenek, zamanı ve mekânı aşıyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın