Black Sabbath’ın 1969’da grup adını taşıyan ilk albümü, heavy metalin "Big Bang"i (Büyük Patlama) olarak nitelendiriliyor.
Black Sabbath’ın olisti ve heavy metalin "hırlayan sesi" Ozzy Osbourne, veda konserinden sadece birkaç hafta sonra salı günü 76 yaşında hayatını kaybetti.
Ailesi tarafından yapılan açıklamada, “Sevgili Ozzy Osbourne’un bu sabah aramızdan ayrıldığını kelimelerle ifade edilemeyecek bir üzüntüyle bildiriyoruz. Son anlarında ailesiyle beraberdi. Bu dönemde ailemizin mahremiyetine saygı göstermenizi rica ediyoruz,” denildi.
Osbourne 2020'de, düşme sonucu Parkinson hastalığına yakalandığını açıklamıştı.
Giyim kuşamı nedeniyle bazı sivil toplum kuruluşlarının sıkça hedefi olan şarkıcı, bir seferinde bir yarasanın kendisine saldırmasıyla büyük yankı uyandırmıştı.
Daha sonra “The Osbournes” adlı programda, onun biraz şaşkın ama sevimli bir baba olduğu görüldü.
Black Sabbath’ın 1969’da grup adını taşıyan ilk albümü, heavy metalin "Big Bang"i (Büyük Patlama) olarak nitelendiriliyor.
Vietnam Savaşı’nın en yoğun zamanlarında çıkan albüm, hippi kültürüne karşı sert bir tepkiydi ve karanlık, tehditkar bir havası vardı. Albüm kapağında korkutucu bir figür ve sert bir manzara bulunuyordu.
Albüm yüksek sesli, güçlü ve öfkeliydi ve Rock & Roll müziğinde önemli bir değişim yarattı.
Grubun ikinci albümü “Paranoid”, “War Pigs,” “Iron Man” ve “Fairies Wear Boots” gibi klasik metal parçalarını içeriyordu.
Avrupa’nın birçok ülkesinde ilk 10'a giren “Paranoid” şarkısı, grubun imza parçalarından birine dönüştü.
Rolling Stone dergisinin okurları tarafından her iki albüm de tüm zamanların en iyi 10 heavy metal albümü arasında gösterildi.
Jane’s Addiction grubunun gitaristi Dave Navarro, 2010’daki Rolling Stone’a yazdığı anma yazısında, “Black Sabbath, heavy metalin Beatles’ı. Metal konusunda ciddi olan herkes, her şeyin Sabbath’a dayandığını söyler,” dedi.
“Bugünkü heavy metal müziği, 80’ler grubu Iron Maiden gibi gruplardan geçerek doğrudan Black Sabbath’a dayanır.”
Black Sabbath, Osbourne’u 1979’da prova ve konserlere geç kalması ve kaçırması gibi aşırı davranışları nedeniyle gruptan kovdu.
Bas gitarist Terry “Geezer” Butler, anılarında, “Onu kovmaktan başka çaremiz yoktu çünkü kontrolü tamamen kaybetmişti. Ama hepimiz durumdan çok üzgündük,” diye yazdı.
Osbourne, 1980’de solo kariyerine “Blizzard of Ozz” albümüyle, ertesi yıl ise “Diary of a Madman” albümüyle geri döndü. Bu iki albüm sert rock klasikleri arasında yer aldı ve “Crazy Train,” “Goodbye to Romance,” ve “You Can’t Kill Rock and Roll” gibi kalıcı favoriler ortaya çıktı.
Osbourne, 2006’da Black Sabbath ile ve 2024’te solo kariyeriyle olmak üzere iki kez Rock & Roll Onur Listesi’ne alındı.
Orijinal Black Sabbath kadrosu, 20 yıl aradan sonra Temmuz 2025’te İngiltere’de, Osbourne’un son konseri olacak etkinlik için tekrar bir araya geldi.
Onu izlemeye gelen 42 bin hayranına, “Çılgınlık başlasın!” diye seslendi.
Pantera grubunun vokalisti Phil Anselmo, “Black Sabbath olmadan hepimiz farklı insanlar olurduk, bu kesin,” dedi. “Burada, elimde mikrofon olmadan olamazdım.”